Get Mystery Box with random crypto!

Gerçek tıp/Aidin Salih

Telgraf kanalının logosu aidinsalihh — Gerçek tıp/Aidin Salih G
Telgraf kanalının logosu aidinsalihh — Gerçek tıp/Aidin Salih
Kanal adresi: @aidinsalihh
Kategoriler: Kategorize edilmemiş
Dilim: Türk
aboneler: 999

Ratings & Reviews

3.00

2 reviews

Reviews can be left only by registered users. All reviews are moderated by admins.

5 stars

0

4 stars

0

3 stars

2

2 stars

0

1 stars

0


En son Mesajlar

2018-02-19 03:01:55 Ama şunu iyi biliyoruz ki, insan geninin çözmenin en kestirme yollarından biri de aşılama tekniğidir. Aşılarla tarasgenik virüsleri içimize atıyoruz onlar da genetik kodlarımıza saldırıp değiştiriyorlar.

Domuz Aşısı mı Grip Aşısı mı?

Yakın bir zamana kadar, DNA, içine girilmez bir alandı. Ama bugün çok net biliyoruz ki, genetik sarmallar rahat açılabiliyor ve istenildiği gibi kromozom dizilişine eklemeler, çıkarmalar yapılabiliyor…

Genetik yapısıyla oynanmış gıdalar, doğrudan genetik yapıyla ilintilenen aşılar, tıpkı bilgisayarımıza şu veya bu şekilde giren virüs programları gibi, kendini sistemle entegre eden programlarla pekala insan genini değiştirebiliyor, yapısını bozabiliyor ve hatta yavaş yavaş ölümüne yol açabiliyor…

Dolayısıyla, bugün pratikte yapılmasa da, kanatlı atların, insan formunda hayvanların, domuzlaştırılmış varlıkların, yarı maymun yarı insan yaratıkların ortaya çıkması an meselesidir… Çünkü bunun mümkün olabileceği artık biliniyor. Yapılmıyorsa sebebi; İsrail’deki din adamlarının gücü, Hıristiyan ruhanilerinin ahlaki istinat duvarlarıdır…

İşte domuzlaştırma operasyonu da bu çalışmalardaki son merhaledir… Bu kadar açıklamanın hülasasına gelince…

Biliyorsunuz son olarak Domuz Gribi diye bir hastalık gündemde. Ve tabii aşısı da… Dünyada haysiyet sahibi bilim adamlarından aşıya ciddi tepkiler var. ‘Bu aşı, bir hastalığı yok etmek için üretilmedi, aksine insanlığa yeni bir hastalık taşımak için üretildi.’ diyorlar.

Hayır, sizi temin ederim bu aşı sadece hastalık getirmiyor, transgenetik ‘terminatör genler’ de içeriyor. İnsan tabiatını yavaş yavaş meshedecek ve onu başka bir varlığa dönüştürecek genler…

Beni şaşırtan ve kahreden ise, Türkiye’nin, Sağlık bakanımızın eliyle bu belaya sürüklenmesidir. Bu belayı insanlığın başına biz sarmışız gibi, aşı uygulamasında pilot bölge yapıldık. Efendim bilmem kaç milyon insan risk altındaymış da aşı yapılmazsa bilmem kaç bin insan ölecekmiş de… İnsaf be, insaf. Allahtan korkun. Bu işlere hangi mantık ve vicdan ile bakıyorsunuz?

Yani bakanın dürüstlüğüne inanmasam diyeceğim ki, birilerinin zenginleştirilmesi için Türk milleti kobay yapılıyor… (!)
İktidarın en başarılı bakanı olduğuna inandığım Recep Akdağ nasıl bu yalana inandırıldı anlayamıyorum. Pekala harhangi bir grip gibi savuşturulacak bir hastalığı bu kadar büyük bir panikle lanse etmesi hakikaten akıllarda soru yaratıyor…

Bu nasıl bir panik böyle? Yoksa birileri bu ülkeye girip virüsü serpti de bizim haberimiz mi yok.

Ben açık söylüyorum, bu kadar açık ikaz ve uyarılara rağmen aşı dayatılacak olursa bu millete ihanet edilmiş olur! Florası, genetiği temiz, hala insan varlıkların yaşadığı Anadolu’ya işgalden beter bir darbe indirir. Düşünün bu toprakları, tohumları, damızlıkları. Tahıl öldü, çeltik öldü, meyve öldü hayvan öldü. Arı öldü bal öldü. Karpuz öldü kavun öldü buğday öldü…

Bir zamanlar da nüfus planlaması adı altında bu milleti kısırlaştıracak aşılar yaptılar. Ve bugün biliyoruz ki, Türkiye’de kısırlık son on yılda yüzde 27 oranında artmış durumda...

Ben bu konuda yazacak belki de son insanım. Lütfen hamiyet sahipleri ortaya çıksınlar ve şu meseleyi millete izah etsinler. Özellikle aşılarla, genlerin nasıl tahrip edilebileceği konusunda insanları aydınlatsınlar. Çoğu Siyonist baronlara ait olan ilaç fabrikalarını zengin edeceğiz diye, milletin kanıyla geniyle oynatmayalım.
12.5K views00:01
Aç / Yorum Yap
2018-02-18 19:16:34 Ve bu dağıtılan süt tozlarından sonra Turkiyede ilk "Çocuk felci vakaları görüldü ve felç salgını başladı." Sonra ne mi oldu?
Amerika bize milyon dolarlar karşılığında çocuk felci aşıları sattı..
Ne kadar manidar..
9.7K views16:16
Aç / Yorum Yap
2018-02-18 19:14:35 SÜT TOZU

Ankara’da bir ilkokul...
1955-60’lar, öğrenciler, Amerikan yardımı olarak yurda gelen sulandırılmış süt tozlarını içmek için sıradalar...
O günlerden yaşanmış bir anı
"1960'lı yıllarda ilkokula gidiyordum.
Öğretmenimiz süt tozu paketleri dağıttı; Abd'den yardım olarak gelmiş!
Bizim evde 100'e yakın keçi vardı, 30'dan fazla inek vardı.
Süt ve yoğurdu satma imkânımız yoktu.
Bize yetecek kadar her türlü süt ürünümüz vardı.
Ama ben cicili paketler içindeki süt tozu paketlerini sevine sevine eve getirdim.
Eve girmeden önce avluda dedemle karşılaştım; 'elindeki nedir?' diye sordu. Açıkladım... 'Bizim sütümüz var, götür onu geri ver, sütü olmayan çocuklara versinler.' dedi. aslında köyümüzde sütü olmayan ev yoktu. ben biraz duraklayıp götürmek istemedim. 'Oğlum, bunlar bizim iyiliğimiz için bunu vermiyorlar, bizi zehirlemek için gönderiyorlar!' dedi.
Ben okulda aldığım derslerden kendime güvenerek dedeme karşı geldim.
Söylediklerini okula gitmemiş dedemin cehaletine yordum.
Ona itirazlar ettim.
Beni ikna edemeyince inandırmak için bir deneye başvurdu. Güçlü bir köpeğimiz vardı. 'Git, süt tozunu süte çevir getir.' dedi. Gittim, süt tozundan süt yapıp getirdim. Köpeğimiz kulübesinde idi.
Götürdük ve önüne koyduk.
Ağzını koydu, yaladı, çekti, bırakıverdi; 'Siz beni zehirlemek mi istiyorsunuz?!.' anlamında hırsla bize baktı.
Saldıracak gibiydi.
Kabı aldık.
Dedem onu suda yıkadı.
Sonra bana 'git, evden bizim sütten getir.' dedi.
Evden yarım kilo kadar sütü götürüp yıkanmış kaba koydum. Yine köpeğin önüne sürdük.
Ağzını koydu.
Bir defa nefes aldı.
İki içimde sütü bitirdi. dedem hiç okula gitmemişti ama öğretmenimden ve o sütleri okulumuza gönderen yetkililerden daha çok şey biliyordu..."
9.8K views16:14
Aç / Yorum Yap
2018-02-15 17:07:54 Yandı tutuştu etekleri,nereye savuracaklarını bilmiyorlar..

Dün haberlerde aşı karşıtı ailelerin çoğalıp tam 12.000 ailenin evlatlarına aşı yaptırmadığını bildiren sağlık bakanlığı; Bu bilinçlenmenin hızla yayıldığını farkedip,
Gimdesinde aşılara haram fetvası vermesi üzerine, Canan Karataya yine(!) bir dava açtı..
Elhamdulillah bir kere daha kazanacağı bu davanın sonucunu beklemekteyiz :)

Cünkü Turkiye Cumhuriyeti devleti, aşı hakkındaki butun davaları kaybetmiştir
Cumhurbaskanı Erdogan domuz gribi aşıları hakkında ise "Ben aşı yaptırmıyorum" diyerek Kanunlardan zorunlu aşıyı kaldırmıştır.. !
(bunu kucuk bir arastirma ile kaynagindan bulabilirsiniz)

Bugun Sağlık bakanlığı ve Bimere aşı icerigi hakkında mail atın ve goreceksiniz ki ikisinden de farkli ve birbirine tam zıt gelen cevaplar verilecek.. Gercekten komik..

Kahrolsun İsrail ama yaşasın aşıları(!)
Yahudi bizi her fırsatta öldürür ama israilde üretilen aşılarla muslumanları korur..(!)
Bomba ve mermisi ile heryerde Musluman katledenlerin,aşılarından şifa mı umuyoruz? Buyuk bir biyolojik savaşın içerisindeyiz kardeşler..
Kısırlık,otizm,kanser ve sair hastalıklarla boğuşuyoruz. Toplumumuzda sağlıklı insan kalmadı,2 yaşında çocuk lösemi,9 yaşında çocuk insülin kullanıyor. Müslümanlar olarak ne zaman bunun bilincine varacağız kardeşler?
7.8K views14:07
Aç / Yorum Yap
2018-02-14 06:46:08 İnternette "uyuşturucu haplar" ile zombileştirilen insanların videolarının paylaşıldığını görüyorum.. Bu videoların üzerine "Ah-vah,çocuklarınıza sahip çıkın,Amerika bunuda yaptı,pes!" Yazıldığını görüce ise ağlanacak halimize gülüyorum(!)

Çünkü bunu yazan insanlar doğduktan 1 dakika sonra tertemiz yavrusuna yine amerikadan satın alınan,yada israil menşeli aşıları büyük bir güven (!) Içinde yaptırıyorlar!!! Ve buna hayatları boyunca devam ediyorlar bir bebeğe 2 yaşına kadar en az 40 doz aşı enjekte ediliyor. Siz bunları ne sanıyorsunuz? Bir şırıngaya koyulan 5'li karma aşı ile cocuğunuzu canlı denek yaptığınızın farkında değil misiniz?

-Ama ben yaptırdım niye birşey olmadı? Diyenleri duyar gibiyim! Zaten bunların etkisi anında sihirli değnek misali ortaya çıkmıyor. 1980-1990 yılları arasında aşılanan bebekler bugün "kısırlık" ile mücadele ediyor.. Nenelerimiz 10 çocuk doğurup birde tarlada çalışırken, Rasulullah çok doğuran kadını överken bugün "Tüp bebeksiz,aşılanmasız,tedavi görmeksizin" doğal şekilde hamile kalamıyor 5 kadından 3'ü!!!

2000'lerin başında aşılanan bebeklerde otizm ne durumda bir araştırın! Sapasaglam doğan bebeklere neden büyüdükçe otizm tanısı konmuş.. Aşı yan etkilerinden biri bu ne yazıkki(!)

Ve gelelim 2017 .. bundan 20 yıl sonra bu bebeklerde su videodaki zombilere dönüşürse hic sasırmam,hatta bu alandaki bilgilerime göre buyuk ihtimalle boylede olacak!

Sorgulayın..
7.0K views03:46
Aç / Yorum Yap
2018-02-13 15:20:10 İnsan ameliyat olduğu, ameliyata geç kaldığı, yanlış tedavi olduğu veya sezaryen olmadığı için değil ecel geldiği için ölür. Bir insan ölürken kendisi ile beraber çevresindekiler de imtihandan geçer.Ameliyattan öldü, sezaryen olsaydı ölmezdi, falan hastalıktan öldü gibi sözler insanı şirke götürür.

'İnsanoğlu ölümden korkar ve ondan kaçar. Halbuki ölüm onu her türlü fitneden Kurtarır(Hadis-i Şerif)

Aidin Salih - Gerçek Tıp/Ölüm
6.0K views12:20
Aç / Yorum Yap
2018-02-13 04:53:10 Aşı en büyük çocuk katilidir…

Sağlıklı doğan çocuk aşılarla hasta ediliyor. Hepimiz uygulamalarda, en ağır hastalıkların aşı sonrası nasıl başladığını gördük… Dünyada milyonlarca ebeveyn aşıların sadece bir tek amaca hizmet ettiğini artık anlamış durumdadır: Çocuğun bağışıklık sistemini tahrip ederek ilaç üreticileri ve doktorlar için iyi birer müşteri olmalarını sağlamak. Kendi tecrübem ve diğer ailelerin tecrübeleri sayesinde biliyoruz ki, hiç aşı olmayan çocuklar hastahanenin ne olduğunu bilmezken, aşılanan çocuklar hastahanelerden nerdeyse hiç kurtulamıyorlar.

Dr. Prafull Vijayakar, (Dünyaca ünlü homeopat)
5.7K views01:53
Aç / Yorum Yap
2018-02-11 22:28:28 1 Kızamık: Aşı olmazsanız kesin öleceğiniz söylenir. A ve C vitamini takviyeleri ve ya besinleri ve doğru bakımı ile kolayca atlatılır...

2 Boğmaca: Aşı olmazsanız kesin öleceğiniz söylenir. Dağ havası, orman da kamp gibi oksijen seviyesi üst yerlerde ennn fazla 15 günlük bir tatil ile ya da oksijen tedavisi ile en ağır vakalar bile kolayca atlatılabilir.

3 Menenjit: Bunda da ne hikmettir ki aşı olmazsanız kesin öleceğiniz söylenir. Halbuki insanların yarıya yakın bir kesimi hayatında 1 defa menenjit geçirmistir. Gribin bir farklı çeşiti olan menenjit aslında kolayca atlatılabilir ve C vitamini takviyesi dışında belirli bir tedavisi de yoktur.

3 Polio: Evet, bunda da Aşı olmazsanız kesin öleceğiniz söylenir. Hayatımda bulduğum en saçma hastalık olan polio, canlı aşılanmanın başlaması ile birlikte atağa geçmiştir. Ve tek tedavi şekli, aşısını olmamaktır :)) ))) Güldüğüme bakmayın sinirliyim

Birde şu çok abartılan tetenos var ki aşısını olmazsanız kolunuzu bacağınızı kaybetmekle tehdit edildiğiniz, ama sadece güneş ışığı, oksijen ve gümüş suyu ile tedavi edilebilen...
5.4K views19:28
Aç / Yorum Yap
2018-02-10 20:06:23 Bakın ben ne tip karşıtıyım ne bilim nede doktor. Ama suan bu çocuklar aşılar sayesinde modern tibba potansiyel bir müşteri haline getiriliyor bunu görmek bu kadar zor değil. Cocugum menenjit olmasin diye aşı yaptıracagım ama oda ne! Zaten aşıların menenjit olarak yan etkisi mevcut ironiye bakin! Acaba kac aile bunu biliyor? Yada çocuğum yemiyor yemiyor diye doktor doktor dolaşıp sonrasında eczanelerde sgk kapsami dısında satılan vitaminlere istah açıcılara koşarken vurdurdugu aşının bizzat sebep oldugunu kac kisi biliyor? Yada cocugu sebepsiz yere defalarca havale nobeti geciren aile? Bunlarin hepsi prospektuste yazıyor ama bize kim bahsediyor? Tetanos aşısının prospektusunde bulunan " ureme yeteneğini etkileyip etkilemedigi bilinmemektedir" ibaresi var birde oda ayrı konu. Peki ben simdi bu riskleri almıyorum diye neden karşıt oluyorum? Yada benim çocuğum neden tü kaka yapılıyor?neden canli aşı vurulan bir cocugu hamile kadina yaklastirmayin uyarisi yapilirken benim vucudunda hic bir yapay virüs bulunmayan cocugum hastalik saçıyor saçmalığı ile yaftalaniyor?

Siz basınız agrimadan " ya ağırsa" diye agri kesici alıyormusunuz? Yada " ya enfeksiyon olursam"diye antibiyotik? Bana göre aşılarda aynı şey. Bağışıklıgını baskilayarak/düşürerek ömür boyu ilaçlara bağımlı hastaneye abone musteri haline gelmesini istemediğim için ÇOCUĞUMU AŞILATMIYORUM.
Aşıların yan etkileri karşısında yaptırmamı oneren tek tarafli olarak yararlarindan bahseden doktor hemşire veya devlet nasilki sorumluluk almıyorsa bende bana güven vermeyen bir uygulamayı hür irademle reddetme hakkına sahibim. Ve bu hakkımı kullandığım icinde kimse evladıma "toplumu riske ediyor hastalik saçıyor etiketi vuramaz!" Bizler asılı çocuklardan korkmuyoruz evladimizi uzak tutmuyoruz suan (televizyonlarda/sosyal ağlarda) yapilan bu algı operasyonuna gelmiyoruz! Evlatlar hepimizin !
4.9K views17:06
Aç / Yorum Yap
2018-02-10 05:24:12 Aşı nedir ne için yapılır?

Bunun cevabını toplumun buyuk kısmı bilmiyor ne yazikki. Halen " aşı oldum hasta olmayacağım" zafiyeti icinde yaşıyoruz. Toplumun sucu yok aslında. Bizlere bu şekilde empoze ettiler buna inandirdilar.

Basit bi dille Aşı; aynı hastalığın farklı hayvan hucrelerinde ve laboratuvar ortaminda uretilmis farklı dozdaki halidir. Eger o hastalık gelirse vucud tanısin daha hafif atlatsin mantığı ile yapılır. E peki aşının tanımı boyleyken nasıl oluyorda suan gunumuzde yasanmamasi buna baglanan hastalıkları bitiriyor? Yani aşı antibiyotik degil, kemoterapi degil radyoterapi değil vs vs kisacasi aşı bi tedavi sekli değil nasil hastalık bitirmiş?
Hadi diyelimki oyle, en ölümcül hastalıkları bitiren bu kahraman nasıl oluyorda kıytırık bi su çiçeğini bitiremiyor? Bakın aslinda herseyin cevabi burada

Hadi simdide olaya baska bi pencereden bakalım.. Her anne baba evladinin iyi olmasi sağlıklı bir hayat surmesi için çabalar. Zaten aşıyı yaptıranda yaptırmayanda bu temenni dogrultusunda hareket eder. Cocugumuz kizamik olmasin verem olmasin cocuk felci olmasin diye ( gelip bulmasi cok dusuk bir ihtimale karşı) aşılatiyoruz ( icerigine girmiyorum konu uzamasin bilen biliyor domuz jelatini aşı içerisindeki en masum maddedir) ama bakıyoruz suan bebekler ilk aşının arkasina sarılık ve reflü ile başlıyor hayata ( genelleme yapmiyorum hic bir konuda fakat buyuk cogunluk böyle) daha sonra astım/bronşit,kulak/bogaz enfeksiyonu, iştah kaybı geliyor devamında. Arti olarak egzama,süt ve süt ürünlerine alerjide gelişiyor tabi.. peki sonra ne oluyor? Aşılarin yan etkilerinden kaynakli bu basit gördüğünüz her hastalık karşısında her defasında doktordan elinizde bi poset ilacla dönüyorsunuz. Icerisinde muhakak antibiyotikte oluyor tabi. Peki antibiyotik kullanınca ne oluyor? Zararli bakteriler ile birlikte yararlilarida silip supuruyor. Haliyle bağışıklık düşüyor ve kisa bi zaman sonra ya ayni hastalık tekrar ediyor yada farklısı isabet ediyor. Bu kısır döngü bu şekilde devam ediyor. Eger sadece bu kadariyla kalırsanız tabi yine sanslisiniz orasıda ayrı.

Simdi soruyorum bu cocuk kârdami zarardami? Gelip bulmasi bir ihtimal olan hastalıkmı?(ki aşı oldugunda tutacagininda hafif atlatacagininda garantisi yokken) yoksa bir ömür evladinizi hastaneye bağımlı yapmakmi?

Günden gune gelişen tibba bilime, cogalan hastane sayımıza bakildiginda bi tuhaflik görmüyormusunuz? Eger birseyler yolunda gitseydi hergun bir fiil önce hastaneleri sonrasindada eczaneleri tıklım tıklım doldurmazdik degilmi?
4.7K views02:24
Aç / Yorum Yap