Get Mystery Box with random crypto!

Bintu Afife

Telgraf kanalının logosu bintuafife — Bintu Afife B
Telgraf kanalının logosu bintuafife — Bintu Afife
Kanal adresi: @bintuafife
Kategoriler: Kategorize edilmemiş
Dilim: Türk
aboneler: 1.48K

Ratings & Reviews

3.67

3 reviews

Reviews can be left only by registered users. All reviews are moderated by admins.

5 stars

1

4 stars

1

3 stars

0

2 stars

1

1 stars

0


En son Mesajlar 2

2022-11-13 14:48:17 Hasan Basri Rasulullah’ın ﷺ ashabını kastederek şöyle dedi:
‎”Öyle bir topluluk gördüm ki,herkes yaptığı ameli gizli tutar,ilan etmezdi.
‎Çünkü onlar şeytana saklı olan amelin gizli olan amel olduğunu bilirlerdi. Ziyaretçileri olurdu ama kıldıkları namazı dahi onlara göstermezlerdi.”
[Kitabu’z-Zühd/Ahmed bin Hanbel 1477.]
399 views11:48
Aç / Yorum Yap
2022-11-04 20:35:14 Vakti değerlendirme husunda şunlara dikkat edilmelidir:
a) İşlerini düzene koymak,
b) Boş ve faydasız meclislerden uzak durmak,
c) Her hususta fuzuli şeyleri terk etmek,
d) Vakti ve dakikaları değerlendiren uyanık, zeki ve ciddi insanlarla beraber olmak,
e) Seçkin âlimlerin yüklü terceme-i hâllerini okumak,
f) İlmî bir şeyler ortaya koymak suretiyle vakti değerlendirmenin tadını almak,
g) Mütalaaya, daha çok malumat elde etmeye, tetkike ve elde edilen bilgileri ayıklamaya dalmak.

"Her bir gün, yeni bir başlangıçtır, yâni bir imkandır insanoğluna verilen. Her biri bembeyaz bir sayfadır, en güzel amellerin yazılması gereken. İnançla, ibadetle, ilimle, ahlakla, iyiliklerle, güzellikle geçirilen.
Karalanmamalı, karartılmamalı, öldürülmemeli, tembelce, hoyratça harcanmamalıdır."

{Abdulfettah Ebu Gudde Zamanın Kıymeti}
180 views17:35
Aç / Yorum Yap
2022-10-31 12:58:23 قال الإمام الحسن البصري رحمه الله:
‏من لم يتأدب مع الله فوق الأرض أدبّه الله تحت الأرض.

•مدارج السالكين لابن القيم ٦٧/٢

Hasen el-Basrî rahimahullah dedi ki:
Kim arzın üzerinde Allah’a karşı edebli olmazsa, Allah onu arzın altında terbiye eder.

•Medâricu’s Sâlikîn 2/67

الله أكبر..
177 views09:58
Aç / Yorum Yap
2022-10-25 00:53:35 Allah’a yemîn olsun, insanların kendisinden gâfil olduğu iki âyet vardır ki onların tutulması Allah’ın Rasûlünü sallallahu aleyhi ve sellem dahi korkutmuş ve ağlatmıştır..

29 Rebîu’l Evvel
- 25 Ekim Salı günü, öğleden sonra 12:40-3:05 arasında güneş tutulması olacaktır. Bu saatleri namaz ile geçirmeye ve tutulma sonuna dek Allah’ı zikredenlerden olmaya gayret edelim. Ve bu azîm âyetlerden vaaz almaya ve Nebî aleyhissalâtu ves’selâm’ı ürperten şeyin şu gâfil kalplerimize de huşû ve heybet vermesi için Allah’a sığınalım..



“Kusûf namazı muekked sünnettir..”


Âişe radıyallahu anhâ’dan rivâyetle, o dedi ki: Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’in zamanında güneş tutuldu ve Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem insanlara namaz kıldırdı. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem tekbir aldı ve uzun bir kırâatle Kur’ân okuyarak, uzun bir müddet kıyâmda durdu. Sonra tekbir aldı uzun bir rukû ile rukû etti. Sonra ‘Semiallahu limen hamideh’ dedi doğruldu. Secde etmedi (tekrâr kıyâmda durdu) ve uzun bir kırâatle Kur’ân okudu. Bu ikinci kırâati birincisinden daha kısa idi. Sonra tekbir aldı ve uzun bir rukû ile rukû etti. Bu ikinci rukû birinciden daha kısa idi. Sonra ‘Semiallahu limen hamideh, Rabbena ve leke’l-hamd’ dedi. Sonra secde etti. Bu secdeden sonra son rekâtta da aynı şeyleri birinci rekâttaki gibi söyledi. Böylece Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- iki rekâtta dört secde ile dört rukûyu kemâle erdirdi. Namazdan çıkmadan önce güneş açıldı. Sonra hutbe için ayağa kalktı, Allah’a layık olduğu şekilde senâda bulundu. Sonra şöyle buyurdu: “Güneş ve Ay Allah’ın âyetlerinden iki âyettir. Onlar hiç kimsenin ölümü ve hayatı için tutulmazlar! Siz onları gördüğünüz zaman Allah’a dua edin, tekbir getirin, namaz kılın ve sadaka verin… Ey Muhammed ümmeti! Allah’a yemin ederim ki, benim bilmekte olduğumu sizler bilseydiniz, muhakkak az güler, çok ağlardınız..” [muttefekun aleyh]
561 views21:53
Aç / Yorum Yap
2022-10-18 10:09:24 Hasan Basri şöyle dedi:
“Bir adam Kur’an-ı Kerim’i ezberlerdi de komşuları hissetmezlerdi. Yine fıkıhta büyük bir dereceye ulaşırdı da, insanlar hissetmezlerdi. Evinde misafirleri olduğu halde uzun namaz kılsa bile, misafirleri hissetmezlerdi. Biz öyle toplumlara ulaştık ki, onlardan biri gizli yapmaya gücü yeten bir şeyi asla açığa çıkarmazdı. Duayı bütün benlikleriyle yaparlardı da, sesleri işitilmez, ancak kendileriyle Allah arasında bir fısıltı olurdu. Bu durum Allah’ın; “Rabbinize yalvararak ve gizli olarak dua edin” (Araf 55) ayetinde buyurması sebebiyledir. Ve yine bu durum, Allah’ın salih ve sözünden razı olduğu kulu Zekeriya (a.s)’ı hatırlatıp; “Rabbine gizlice nida etti” (Meryem 3) buyurması sebebiyledir.”
[Kitabu’z-Zühd ve’r-Rekaik/Abdullah ibni Mübarek 140.]
825 views07:09
Aç / Yorum Yap
2022-10-16 00:46:33 وَمَثَلُ الَّذ۪ينَ يُنْفِقُونَ اَمْوَالَهُمُ ابْتِغَٓاءَ مَرْضَاتِ اللّٰهِ وَتَثْب۪يتًا مِنْ اَنْفُسِهِمْ كَمَثَلِ جَنَّةٍ بِرَبْوَةٍ اَصَابَهَا وَابِلٌ فَاٰتَتْ اُكُلَهَا ضِعْفَيْنِۚ فَاِنْ لَمْ يُصِبْهَا وَابِلٌ فَطَلٌّۜ وَاللّٰهُ بِمَا تَعْمَلُونَ بَص۪يرٌ ﴿٢٦٥﴾

Mallarını Allah’ın rızâsını kazanmak ve gönüllerindeki imanı kökleştirip sağlamlaştırmak için harcayanların durumu, bir tepenin üzerinde bulunan güzel bir bahçeye benzer ki, bol yağmur yağdığında ürününü iki kat verir. Hatta yağmur yağmasa bile az bir çisileme ona yeter. Allah, bütün yaptıklarınızı görmektedir.
[Bakara Sûresi 265]

Burada, mallarını Allah rızâsı için, imanın kalbine iyice kökleşmesini sağlamak ve mükemmel bir İslâm toplumu oluşturmak üzere cömertçe harcayanların hâli yine dikkat çekici bir bahçe örneğiyle anlatılıyor: Hem yağmuru hem rüzgarı hem de güneşi, içindeki bitkilerin yetişmesine en faydalı bir şekilde alan bir muhitte güzel bir bahçe bulunmaktadır. İçerisinde her türlü sebze ve meyve bitkileri mevcuttur. Bu bahçeye kuvvetli bir yağmur düşüyor, rüzgar müsait yönlerden en faydalı bir şekilde esiyor, güneş ışınlarını yararlı bir tarzda aksettiriyor. Bu sayede bahçe meyve ve sebzelerini iki kat veriyor. Normal durumlarda mesela bin veren bu bahçe, bu yağmur sayesinde iki bin veriyor. Alelâde hallerde bir dâneye yediyüz dâne veren bu bostan, bu yağmur sebebiyle bir dâneye bin dört yüz dâne veriyor. Bu bahçe öyle bir bahçe ki, ona kuvvetli bir yağmur düşmese bile hafif bir yağmur, az bir nem, bir çisinti dahi yetiyor ve vereceği ürünü yine veriyor.
Bu örnek, mallarını Allah yolunda ve hayırlı işler gerçekleştirmek için harcayanların halini açıklamaktadır.
Mallarını Allah’ın rızâsını kazanmak için ve bu sayede kendilerini, mallarını, amellerini, müslüman kardeşlerini bozucu temayüllerden ve her türlü sarsıntıdan koruyarak Allah yolunda sâbit kılmak; iyilik yapmayı ve hayr ü hasenatta bulunmayı kendilerinin ayrılmaz bir melekesi haline getirmek ve ondan sonra her türlü fazilet ve ibâdetleri kolaylıkla yapmak; hülasa ekecekleri tohumu tutturmak için ihtiyaç sahibi kimselere ve ihtiyaç bulunan yerlere adab ve erkanına uygun olarak can ü gönülden harcamada bulunanların durumları işte böyle bir bahçenin durumu gibidir. (Fahreddin er-Râzî, Mefâtîhu’l-gayb, VII, 55; Elmalılı, Hak Dini, II, 902)
Bir başka yoruma göre bu örnek mü’min bir kalbi anlatmaktadır: İmanla mâmur olmuş bir kalb, tebessümle güzelleşmiş bir gönül, sırf Allah’ın rızâsını kazanmak için harcıyor. Ve harcadığı şeyi de hayırlı olduğuna can ü gönülden inanarak veriyor. Harcadığı şey imanından coşup gelmekte, kökleri tâ vicdanın derinliklerine inmektedir. (Seyyid Kutub, Fî Zılâl, I, 309)
892 views21:46
Aç / Yorum Yap
2022-10-06 19:10:49 Belâgat sahibi üdebâdan biri hevâ-hevesin durumunu ve buna bağlı olarak dünya meşakkatlerini niteleyerek şöyle demiştir:
"Hevâ-heves fitnenin bineğidir. Dünya meşakkat yurdudur. Hevâ-heves merkebinden in ki kurtulasın; dünyadan yüz çevir ki ganimete kavuşasın. Eğlence ve oyuncağın güzelliğiyle hevâ-hevesin seni aldatmasın. Dünyan da seni o ödünç oyuncakların güzelliği ile fitneye düşürmesin. Çünkü eğlenince oyuncağın süresi ve müddeti biter, zamanın o ödünç oyuncakları da sahiplerine döner, sana da kazandığın günah ve haramların cezası kalır.
Ali ibni Abdullah el-Ca'ferì şöyle demiştir: Tavaf esnasında ben şu aşağıdaki,
"Ben dinimi seviyorum ama dünya lezzetleri de hoşuma gidiyor.Hem dini sevmek, hem de dünya lezzetlerini sevmek, bu nasıl olacak?" anlamındaki şiiri okurken söylediklerimi duyan bir kadın, "Din ile dünya lezzetleri birbirini kıskanan iki kuma gibidir. ikisinden istedigini terk et, diğerini al" dedi.
Gerçekten mesut ve mutlu olan kişi de dünya ve âhiret saadetine nail olan insandır. Eğer biz nimet noktasında mükellef oldugumuz şükrü eda etmekte kusur edersek Cenab-ı Allah da bize sorumluluk yüklemediği nimetleri vermeyecektir. O zaman iki nimet de elden kaçacaktır. iki nimeti kaybeden kişinin elinden dünya ve âhiret saadeti alınmış demektir. Onun ne dünya hayatından bir nasibi ne de öldükten sonra rahatı vardır. işte gerçekten bedbaht olan kişi budur. Akl-ı selim olan hiç kimse bedbahtlığı mutluluğa tercih etmez.
Cenâb-ı Allah şöyle buyurmuştur:
"'Allah'ın vaat ettiği bu mükâfât ne sizin kuruntularınıza göredir, ne de ehl-i kitabın kuruntularına göre. Kötü bir iş yapan, onun cezasını görecek ve Allah'tan başka da ne bir dost ne de bir yardımcı bulamayacaktır."
{Nisà sûresi 4/123}

|Edebü'd Dünya ve'd Din
239 views16:10
Aç / Yorum Yap
2022-10-02 16:37:11 Ömer b. Hattab radiyallahu anh şöyle demistir:"Bu nefisleri şehevi
arzularından uzaklaştırınız. Çünkü şehevi arzular öncü kuvvetlerdir, insanı şerrin en son noktasına kadar çeker götürür. Hakkın tatbikâtı ağırdır ama insanın rûhunu tedavi eden ilaç gibidir. Bâtıl ise hafiftir ama vebà gibi tehlikelidir. Günahı terk etmek, günah işleyip de tövbe ile meşgul olmaktan daha iyidir. Nice bakışlar vardır ki şehvet tohumları eker; bir anlık bakış da uzun süre hüzne ve kedere sebep olur.
|Edebü’d Dünya ve’d-Din
176 views13:37
Aç / Yorum Yap
2022-10-02 16:32:52 من أدب الصحبة:

قال رسول الله ﷺ:
من حسن إسلام المرء تركه ما لا يعنيه.

قال أحد الصالحين:
إذا لقيت أخاك فلا تسأله من أين جئت، ولا أين تذهب، ولا تُحد النظر إلى أخيك.

قال الأعمش:
أدركت أقوامًا لا يلقى الرجل أخاه الشهر والشهرين، فإذا لقيَه لم يزده على كيف أنت؟ وكيف حالك؟

Arkadaşlığın edeblerinden:

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurmuştur ki:
Kişinin İslâm’ının güzelliğindendir; kendisini ilgilendirmeyen şeyi terk etmesi.

Sâlihlerden biri dedi ki:
Kardeşinle buluşup karşılaştığın zaman ona ‘Nereden geldin? Nereye gidiyorsun?’ gibi sorular sorma ve ona bakışlarını dikip (meraklılığınla onu rahatsız etme).

el-Ameş dedi ki:
Öyle kavimlere eriştim ki onlardan biri kardeşiyle bir-iki ay görüşmediği halde, görüştüğü zaman ‘Nasılsın? Hâlin nasıl?’ demekten başka bir şey sormazdı.

•| Kişinin ahlâkının güzelliğinden birisi, kendisine fayda vermeyecek ilmi/soruyu terk etmesidir. Aynı şekilde ahlâkının güzelliğinden biri de, insanları gereksiz sorularla meşgûl etmemesidir.
Birincisi kendisini meşgûl edecek gereksiz şeyi terk etmek, ikincisi başkasını gereksiz yere meşgûl edecek şeyi terk etmektir.
183 views13:32
Aç / Yorum Yap
2022-06-29 21:39:39 Zira Rasulullah Sallallahu aleyhi vesellem şöyle buyurdu: “Benden sonra unutulan sünnetlerden bir sünneti kim ihya ederse, sünneti işleyenlerin ecri kadar o kişiye verilir ve onların sevaplarından bir şey eksilmez.” (Tirmizi 7/443)
1 Hacc ve Umreyi eda etmek, söz konusu “on gün” içerisinde yapılacak en faziletli amellerden biri de Allah’ın evini ziyaret etmektir. Her kim haccı gerektiği gibi eda etmeye muvaffak olursa Rasulullah Sallallahu aleyhi vesellem şu sözünden nasibini alır: “Kabul edilen haccın karşılığı ancak cennettir”.
2 Kurban kesmek: On gün içerisine yapılacak en faziletli ibadetlerden biri de Kurban kesmek ve Allah yolunda malı harcamaktır.  Pişman olmadan ve dönüşü olmayan ölüm gelmeden bu faziletli günleri değerlendirelim.

https://islamqa.info/amp/tr/answers/49042
621 views18:39
Aç / Yorum Yap