Get Mystery Box with random crypto!

5- MÜŞRİKLERİN BOYKOT (KUŞATMA) İLANI a) Müslümanların Muhâsa | HAFIZLIK ve HAFIZLAR

5- MÜŞRİKLERİN BOYKOT (KUŞATMA) İLANI

a) Müslümanların Muhâsaraya Alınması (616 M.)
Mekke müşrikleri, İslâm nûrunun sönmesi için, ellerinden gelen her şeyi yaptılar. Alay, hakaret ve işkencenin her çeşidini denediler. Bütün bunlar İslâm’ın yayılmasına, Müslümanların sayılarının günden güne artmasına engel olamıyordu.

Mekke Devri’nin 7’nci yılı (616 M.) Muharrem ayında Kureyş ileri gelenlerinden 40 kişi Ebû Cehil’in başkanlığında toplandılar. Hâşim oğullarıyla alış-veriş yapmamağa, kız alıp-vermemeğe, görüşüp buluşmamağa, ekonomik ve sosyal her türlü ilişkiyi kesmeğe karar verdiler. Bu kararı bir ahidnâme şeklinde yazıp mühürlediler ve bir beze sararak Kâbe’nin içine astılar.

Böylece Müslümanları canlarından bezdirip Hz. Peygamberin kendilerine teslim edileceğini umdular.

Karara aykırı hiç bir şey yapmayacaklarına dâir yemin ederek karar hükümlerini müsâmahasız uygulamaya başladılar.

Bu karardan sonra, şurada-burada dağınık halde olan bütün Müslümanlar Ebû Tâlib mahallesi’nde Hâşimî’lerle birleştiler. Ebû Leheb, Hâşimî’lerden olduğu halde, müşriklerle beraber oldu ve mahalleden çıktı. Ebû Tâlib, Müslüman olmadığı halde, Müslümanların başına geçti. Hz. Peygamber de üç yıldan beri ikamet etmekte olduğu Erkâm’ın evinden, Ebû Tâlib Mahallesine taşındı. Müslümanlar burada üç yıl (616-619 M.) abluka altında kaldılar.

b) Acıklı Günler
Müslümanlar abluka altında kaldıkları bu üç yıl içinde çok sıkıntı çektiler. Yeteri kadar erzâk temin edemedikleri için, açlıktan ağaç yapraklarını yediler. Bazı küçük çocuklar, gıdasızlıktan öldü. Ebû Cehil gece-gündüz Ebû Tâlib Mahallesi’ne girip çıkanları kontrol ediyor, mahalleye gizlice yiyecek maddesi sokulmasına imkân vermiyordu. Hamza ve Ömer gibi cesûr olanların dışında kimse çarşıya çıkıp alış-veriş yapamıyordu. Sa’d İbn Ebî Vakkas, bir defa bulduğu bir deri parçasını ıslatmış, ateşte kavurarak yemişti.

Kadınların ve çocukların açlıktan feryatları mahalle dışından duyuluyordu.

Müslümanlar yıllık yiyecek ve diğer ihtiyâçlarını ancak eşhür-i hurum denilen kan dökülmesi yasak dört ayda (Zilkade, Zilhicce, Muharrem ve Recep) temin etmeğe çalışıyorlardı.

Peygamber Efendimiz de dâvet ve tebliğ vazifesini, özellikle Mekke’ye dışarıdan gelenlere ancak bu aylarda yapabiliyordu. Müslümanlar üç yıl süren bu boykot esnâsında dayanılmaz sıkıntılara katlandılar. Fakat Kureyş bundan da hiç bir netice alamadı.

18,1 el-Buhârî, 2/158; Tecrid Tercemesi, 6/132 (Hadis No: 786); İbnü’l-Esîr,
2/87; Târih-i Din-i İslâm, 2/243-246; ibn Kayyım, Zâdü’l-Meâd, 2/122

Kaynak: Peygamberimizin Hayatı - İrfan Yücel, DİB s.61-62, 30. baskı 2018