Get Mystery Box with random crypto!

Burada aklımıza şu soru gelebilir: Bizler, Allah Resûlü’nün ( | Davası İslam Olanlar

Burada aklımıza şu soru gelebilir:

Bizler, Allah Resûlü’nün (s.a.v.) yaptığı bu duaların tamamını Arapça orijinalinden ezberleyemeyiz. Bu durumda ne yapmamız gerekir

Öncelikle şunu belirtmek gerekir: Eğer Kur’an okumayı biliyorsak bu duaları orijinal ifadeleriyle ezberlemeye gayret etmek zor değildir. (Tam da bunun için hazırlanmış en güzel eser İmam Nevevî’nin el-Ezkâr adlı eseridir. Eserin Türkçe tercümesi de var) Bu duaları anlamını bilerek ve şuurlu bir şekilde orijinal ifadeleriyle okumanın bereketi kuşkusuz en güzel davranıştır. Bununla birlikte Allah bütün dillerin yaratıcısı, âlemlerin Rabbidir. Eğer ezberleyemiyorsak hiç değilse bu duaların anlamlarını öğrenmeli (yukarıdaki eserin tercümesi bu işi görür). Daha sonra da bu duaları dilimizden düşürmemeliyiz.

Nasıl ki bir yere girdiğimizde selam vermeyi, bir dükkândan çıkarken “hayırlı işler”demeyi, hasta olan bir kimseyi gördüğümüzde “geçmiş olsun”demeyi ihmal etmiyorsak, günlük hayattaki her bir duruma özgü bazı ifade kalıpları türetmişsek aynı şekilde hayatımızın her bir anında yapmamız tavsiye edilen duaları da bu şekilde dilimize ve gönlümüze yerleştirmeliyiz.

Hayatını bu şekilde dua ve zikirle geçiren bir kimse Rabbini unutmaz. Rabbini unutmayınca şeytanın ve nefsinin oyuncağı olmaz. Yapacağı bir işi “Rabbim beni görüyor” şuuruyla yapar. O işin dinen helal ve meşru olmasının şartlarını araştırır, ona göre hareket eder. Böyle bir kimsenin her işi Allah için olur. Nitekim Rabbimiz, Allah Resûlü’ne şöyle demesini emretmiştir:

“De ki: Şüphesiz benim namazım, kurbanım, hayatım ve ölümüm hepsi âlemlerin Rabbi Allah içindir.” (En’am, 162)

Son olarak şunu da belirtelim:

Bütün bunlara rağmen insan yine de hayatının her anını aynı duygusal boyutta yaşayamaz. Nitekim Allah resûlü'nün sahabîlerinden olan Hanzala, Allah resûlü'nün meclisindeyken manevî duygular hissettiğini ama eve gidip eşi, çocuklarıyla ilgilenmeye başladığı anda bu duygularını kaybettiğini belirtince Allah resûlü ona her zaman bu duygu yoğunluğunu taşımasının mümkün olmadığını belirterek şöyle demiştir: "Sizler sürekli benim yanımda iken hissettiğiniz gibi olsanız melekler sizinle döşeklerinizde ve yollarda musafaha ederlerdi. Ancak bu böyle olmaz. Bazen öyle bazen böyle olur."
(Müslim, "Tevbe" 3; İbn Mâce, "Zühd", 28)

Rabbimiz, murakabe şuurunda bir hayat yaşamayı, nefsimiz hesabına değil Rabbimiz adına ve O’nun adıyla bir ömür sürmeyi, O’nun adıyla bu hayata veda etmeyi cümlemize nasip etsin.

Soner Duman