Get Mystery Box with random crypto!

Tağutu Red Allah'a İman (Hanif Din)

Telgraf kanalının logosu hanif_din_tr — Tağutu Red Allah'a İman (Hanif Din) T
Telgraf kanalının logosu hanif_din_tr — Tağutu Red Allah'a İman (Hanif Din)
Kanal adresi: @hanif_din_tr
Kategoriler: Kategorize edilmemiş
Dilim: Türk
aboneler: 700
Kanaldan açıklama

Karanlıklardan, aydınlığa, Kula kulluktan Allah'a kul olmak ..
İletişim @Mehmet_clsn

Ratings & Reviews

4.50

2 reviews

Reviews can be left only by registered users. All reviews are moderated by admins.

5 stars

1

4 stars

1

3 stars

0

2 stars

0

1 stars

0


En son Mesajlar

2022-02-18 11:52:15
Allah bir kula verdiği nimeti üzerinde görmek ister...
31 views08:52
Aç / Yorum Yap
2022-02-12 12:05:15
Ey ALLAH Adına koşanlar, daha hızlı koşun!... ..
@hanif_din_tr
14 views09:05
Aç / Yorum Yap
2022-02-11 18:59:48 Halbuki onlara düşen görev buzağıya tapanlarla çarpışmak ve savaşmak idi. İşte münker, Allah’ın kulları arasında yayılıp da herhangi bir şekilde değiştirilmeyecek olursa, herkesin cezaya çarptırılması, Alah’ın bir sünnetidir.” (el- Cami-u Li Ahkâmi’l Kur’ân/İmam Kurtubî, C: 1, Sh: 401, Mısır/1967) Allahû Teâla, kötülüklerin yayılmasına ve yaygınlaşmasına engel olmayanlara, kötülerin kötülüğü iktidar yapmalarına karşı çıkmayanlara toplu halde azab verir.

Kötülüklerin yayılmasına, kötülüklere tutunmuş kötülerin iktidar ve muktedir olmalarına sebeb olmak veya onların iktidar ve muktedir olmalarına seyirci kalmak, toplumsal azaba davetiye çıkarmaktır. Kötülükleri ve kötüleri önlemenin en iyi çaresi, iyilikleri öğretmek, iyiliklere tutunmuş iyilere sahip çıkmaktır.
Mustafa Çelik
@hanif_din_tr
58 views15:59
Aç / Yorum Yap
2022-02-11 18:59:47 TOPLUMSAL AZABA DAVETİYE ÇIKARANLAR

Allahû Teâla tarafından helak adayı haline gelmiş bir toplumun, bir ülkenin sakinleriyiz. Çünkü toplumsal azaba davetiye çıkartan sözlerimiz, amellerimiz, ahvallerimiz, meclislerimiz, kurum ve kuruluşlarımız vardır. Müslümanların imamları/idarecileri Allah’ın kitabıyla hükmetmezlerse ve Allah’ın indirdiği hükümleri kabul ve reddetme, tabi olma ve olmama konusunda kendilerinde bir muhtariyet/muhayyerlik görürlerse, toplumsal azaba davetiye çıkarmış olurlar. Sahâbe neslinden Hz. Ömer (ra) rivayet etti: “Allah Rasûlü (sav) bize yönelerek şöyle buyurdu: “Ey muhacirler topluluğu! Şu beş kötülük meydana geldiğinde haliniz ne olur? Bu kötülüklerin sizde olmasından veya sizin o kötülüklere yetişmenizden Allah’a sığınırım. O beş şey şunlardır:

1. Bir millette fuhuş (zina) yaygınlaşır ve açıktan yapılırsa, muhakkak ki o toplumda taun (veba) hastalığı ve geçmiş milletlerde görülmeyen hastalıklar ortaya çıkar.

2. Bir millet, ölçü ve tartıda adaletsizlik yaparsa; muhakkak ki, kıtlık, geçim zorluğu ve başlarındaki idarecinin zulmüyle cezalandırılırlar.

3. Bir millet, mallarının zekâtını vermeyecek olursa, gökten yağmurları kesilir de; hayvanları olmasa kendilerine hiç yağmur yağdırılmaz.

4. Bir millet, Allah ve Rasûlü ile yaptıkları ahdi bozar (verdikleri sözü tutmazlarsa); Allah kendilerinden olmayan düşmanı onlara musallat eder de, düşman onların elinde olanların bazısını alır.

5. Bir milletin idarecileri Allah’ın kitabı ile hükmetmedikleri ve Allah’ın indirdiği hükümlerden işlerine geleni seçtikleri zaman; Allah onların azabını kendi içlerinden verir. Onları aralarındaki fitne, fesat ve anarşiyle cezalandırır.” (İbn Mace, Kitabu’l Fiten: 22)

Allah’ın kitabı, Allah’ın hükümleri hususunda seçmeci ve sentezci olanların azabını Allahû Teâla bizzat onların kendi aralarında kılar. Müslümanların birbirlerine düşmeleri, birbirleriyle kavgalı hale gelmeleri, Kitabullah ile hükmetmemeleri, Kitabullah’ı hayata taşıma ve hayata hâkim kılma derdine düşmemeleri, Allah’ın indirdikleri hükümler hususunda keyfî tavır takınıp seçmeci ve sentezci davranmalarındandır. İsyan, küfür ve zulüm aşikâr işlenir ve bu duruma insanlar ses çıkarmazlarsa, işte o zaman büyük belâ ve musibeti beklemek gerekir. Küfür ve isyan alenî işlenir de gerçek iman sahipleri buna seyirci kalır, ses çıkarmazlarsa, işte o zaman toplumsal azaba davetiye çıkartılmış olur. Allahû Teâla Kur’an-ı Kerîm’de şöyle buyurmaktadır:

“Bir de öyle bir fitneden sakının ki o, içinizden sadece zulmedenlere erişmekle kalmaz (umuma sirayet ve hepsini perişan eder). Biliniz ki, Allah’ın azabı şiddetlidir.” (Enfal Sûresi/ 25)

Bu âyet-i kerimeye göre umumi, toplumsal azaba uğramak mümkündür. Allah’ın azabı sadece zalimlere gelmez. Zalimlerin zulmüne karşı çıkma imkânına sahip iken karşı çıkmayıp sessiz ve tepkisiz kalanlara da Allah’ın azabı gelecektir. Bakınız İsrailoğulları Allah’a kulluk etmek yerine, Samiri’nin buzağısına kulluk etmeye başladılar. İtikadda hem kâfir ve hem de zalim oldular. Rabbimiz haber veriyor: “Hani Musa, kavmine: “Ey kavmim, gerçekten siz, buzağıyı (ilah) edinmekle kendinize zulmettiniz. Hemen, kusursuzca yaratan (gerçek ilah)ınıza tevbe edip nefislerinizi öldürün: bu, yaratıcınız katında sizin için daha hayırlıdır” demişti. Bunun üzerine (Allah) tevbelerinizi kabul etti. Şüphesiz O tevbeleri kabul edendir, esirgeyendir.” (Bakara Sûresi/54)

Allahû Teâla’ya kulluktan vazgeçip Buzağıya tapmakla İsrailoğulları kendi kendilerinin zalimi oldular. Buzağı’yı İlâh edinmek; Allah’ın dinini bırakıp nefsin, şehvetin, şöhretin emrine girmektir. İşte bu bir zulümdür. İmam Kurtubî (Rh.a.) der ki: “Zulüm, asıl itibariyle bir şeyi konulması gereken asıl yerden bir başka yere koymak demektir. Kimisi şöyle demiştir: Her insanın “buzağı”sı onun kendi nefsidir. Her kim bu buzağıyı bir kenara iter, onun maksadına muhalefet ederse, buzağının zulmünden uzak kalmış olur. Buzağıya tapanların kendilerini öldürmeleri ile cezalandırılma sebebi, buzağıya tapanların tapmaları esnasında münkeri değiştirmeyip bir kenara çekilmeleridir.
59 views15:59
Aç / Yorum Yap
2022-02-01 19:22:51 Tavsiye kanaldır
https://t.me/gencmuslumannn
9 views16:22
Aç / Yorum Yap
2022-01-09 17:50:13 İnsanlar, ya Allah'ın şeriatı ile hükmederler, onu kabul edip kendilerini ona teslim ederler ve Allah'ın dinine girerler. Veya kul yapısı bir sistemi tatbik ederler, onu kabul ederler ve cahiliyet bataklığına düşerler. Onlar, kimin hükmünü tatbik ediyorlarsa, onun dinindedirler, Allah'ın değil !

Seyyid Kutub, Fi Zilâl-il Kur-an: 4/270
@hanif_din_tr
35 views14:50
Aç / Yorum Yap
2022-01-02 18:28:02
Gerçektir Fidyaz gerçektir!. Gerçek!.

Binlerce doğru sözlü peygamber, Yalan bir vaatte bulunmaz fidyaz...
@hanif_din_tr
46 views15:28
Aç / Yorum Yap
2022-01-01 18:41:08 Bu olayda sahabenin [büyüklüklerine ve] faziletlerine de bir işaret
@hanif_din_tr
45 views15:41
Aç / Yorum Yap
2022-01-01 18:41:08 LÂ İLÂHE İLLALLAH’A DAVET ETMEK

Allah subhanehu ve teala şöyle buyurdu;

De ki: “İşte bu benim yolumdur. Ben ve bana uyanlar bilerek Allah’a çağırırız. Allah’ın şanı yücedir. Ben, Allah’a ortaklarda degilim”(Yusuf, 108)

İbn Abbas radıyallâhu anhumâ, şöyle anlatmaktadır:

----“Peygamber sallallâhu aleyhi ve sellem Mu’âz
radıyallâhu anh’ı Yemen’e gönderdiğinde şöyle dedi:

----«Sen ehl-i kitaptan olan bir topluma gideceksin. Onları ilk davet
ettiğin şey Allah’tan başka gerçek anlamda ibadet edilmeye layık bir başka varlığın bulunmadığına tanıklık etmek olsun!»

Bir başka rivâyette de:

----«İlk davetin Allah’ı birlemeye olsun! Bu konuda sana itaat ederlerse, Allah’ın kendilerine her gün
ve gecede beş vakit namazı farz kıldığını bildir! Bu konuda da itaat ederlerse, Allah’ın zenginlerinden alınıp fakirlerine
verilecek sadakayı (zekatı) farz kıldığını bildir! Bu konuda da itaat ederlerse, değerli mallarını almaktan sakın! Mazlumun
duasından da kaçın! Zira mazlumun duası ile Yüce Allah arasında hiçbir engel yoktur.» Buhârî, Muslim rivâyet etmişlerdir.

Yine ikisinin rivâyet ettiği bir hadiste

Sehl b. Sa’d radıyallâhu anh şöyle anlatır: “Rasûlullah sallallâhu
aleyhi ve sellem Hayber Günü şöyle dedi:

----«Yarın sancağı öyle birine vereceğim ki; Allah ve Rasûlü tarfından sevilir; o
da Allah ve rasûlünü sever. Allah onun eliyle fethi nasip edecektir.» İnsanlar gece olunca aralarında sancağın kime
verileceğini konuşmaya başladılar. Sabah olunca Rasûlullah’ın yanına gittiler. Herkes sancağın kendisine
verileceğini ümit ediyordu. Peygamber sallallâhu aleyhi ve selem:

----«Ali b. Ebî Tâlib nerede?» dedi.
Gözlerinden
rahatsız olduğunu söylediler. Haber gönderip çağırttılar. Peygamber sallallâhu aleyhi ve sellem tükürüğünü Ali radıyallâhu anh’ın gözlerine sürüp dua edince, gözleri sanki hiç ağrımamış gibi iyileşti. Daha sonra Rasûlullah
sancağı ona verdi ve şöyle dedi:

---- «Düşman sahasına varana kadar ağır ol! Daha sonra onları İslam’a davet et! Allah’ın
kendileri üzerinde ne gibi hakları olduğunu bildir! Allah’a yemin olsun ki, Allah’ın senin elinle bir insanı hidâyete erdirmesi
kızıl develerden daha hayırlıdır.»

“Konuşmaya başladılar” kısmı, hadisin orijinalinde yedûkûn kelimesi ile ifade edilmiştir.

AYET VE HADİSLERDEN ANLAŞILAN MES’ELELER

Allah’a davet, Rasûlullah’a ittiba edenlerin yoludur.

İhlâsa dikkat çekilmektedir. Çoğu kimse “hakka davet” için ayağa kalktığı halde insanları kendi nefsine
davet etmektedir.

Davet işini yapanlar için Basiret farzlardan biridir.

Tevhidin güzelliklerinden biri de Allah’ı makamına layık olmayan inanç ve düşüncelerden tenzih etmektir.

Şirkin çirkinliklerinden biri ise, Allah hakkında yakışıksız bir inanç ve düşünce olmasıdır.

Bu mes’elelerin en önemlilerinden birisi: muslumanin müşriklerden uzaklaşması
gereğidir.

Tevhid [kula öğrenmesi ve amel etmesi] farz olan ilk şeydir.

Tevhid her şeyden hatta namazdan daha önceliklidir.

[Muâz hadisinde geçen ilk olarak daveti yapılacak şey:] “Allah’ı birleme” ile “Lâ ilâhe illâllah” kelimesine
şehadet etmek aynı anlamdadir.

İnsanlardan bir topluluğun “Ehl-i Kitap” oldukları halde bunu bilemeyebileceği ya da bildiği halde amel
etmeyebileceğidir.

Zekâtın ödenmesi konusu namaz gibi vurgulanmistir.

Öğreticinin öğrenende oluşan şüpheleri gidermesi gerekir. [gerekliliği.]

Zekâtta değerli malları almaktan sakınılması gerekir.

Mazlumun duasından sakınmak gerekir.

[Mazlumun duası ile Allah arasında] hiçbir engel yoktur.

Peygamber sallallâhu aleyhi ve selem ve önde gelen velilerin başlarından geçen sıkıntı, açlık,
hastalık gibi çileler de tevhidin delillerindendir.

Peygamber sallallâhu aleyhi ve sellem’in: “Allah’a yemin olsun sancağı öyle birine vereceğim ki, …” şeklindeki
sözleri peygamberlik delillerindendir.

Ali radıyallâhu anh’ın gözüne kendi tükürüğünü sürmesinin de yine bir diğer peygamberlik delillerindendir.

Ali radıyallâhu anh’ın fazileti.
46 views15:41
Aç / Yorum Yap
2021-12-25 19:11:31
Yer: Suriye-idlip
Bu aile donarak öldü .
Hasbunallah ve nimel vekil
Allah c.c laneti başta amerika ,rusya.esat ve butun zalim tağuti devletlerin üzerine olsun amin !!!
@hanif_din_tr
52 views16:11
Aç / Yorum Yap