2- her hareketinden anında haberdar oluyordu. sabaha karşı Sul | Kaybolan Hafıza

2- her hareketinden anında haberdar oluyordu. sabaha karşı Sultan Abdülhamid Han’a postaneden telgraf çeker.. Aynen şunları söyler.

Hünkarım Zatı Şahanelerine şunu arz ve temin ederim ki isyan halinde bulunan bu zabitanı ya hayyen veya meyyiten istisal ederek bu gaile-i azimeyi ortadan kaldıracağım ALLAH'IN izni ve zat-ı şahanenizin irade ve müsaadesiyle muvaffak olacağıma emin bulunuyor ve şimdi de manastır dan harekat ediyorum olbabda emrü ferman menleh ül emrindir.

Telgrafı gönderir faytonu binerken sırtından Mülazim Atıf (Kamçıl) tarafından vurulur. Şemsi Paşa, son sözlerinde “Beni bir zabit vurdu” dedi ve on dakika sonra hayatını kaybetti. Bu olay sonrasında Firzovik’de toplanan Arnavutlar ortada kalır ve aralarına giren İttihatçı ajanlar tarafından kandırılarak Şemsi Paşa’nın yapmak istediğinin tam tersi bir harekete sevk edilirler. Sultan Abdülhamid Han’a yazdıkları telgraflarla Kanun-ı Esasi’yi ilan etmesini isterler, aksi takdirde İstanbul’a doğru harekete geçecekleri tehdidini yaparlar. Paşa’nın ölümü ile en önemli destekçisini kaybeden Sultan Abdulhamid Han 23 Temmuz 1908’de Kanun-ı Esasi’nin yeniden yürürlüğe konulmasını kabul etmek zorunda kalır.

BURAYA DİKKAT..

Kaçmayı başaran Atıf Kamçıl önceden ayarlanmış bir eve saklandı. Evin kiracısı Mahmut Bey adında bir subaydı (BU KİŞİ MAHMUT SOYDAN'DI CUMHURİYET DÖNEMİNDE CHP SİİRT MİLLETVEKİLİ oldu ve Milliyet gazetesininde kurucusu.. Tetikçi Yüzbaşı Atıf, saklandığı evden Rufai Dergahı'nda toprağa verilen Şemsi Paşa'nın cenaze törenini bile seyretmiş. Sözde Bir türlü bulunamayan Yüzbaşı atıf bey.. Teşkilat-ı Mahsusa 1911'den 1914'e kadar etkili olan Harbiye Nezaretine bağlı İttihatçılar tarafından kurulan, kurucusunun Enver Paşa olduğuna inanıldığı resmi bir örgüt olarak anlatılmakta ve 1918'de İttihat ve Terakki hükümetinin iktidardan düşmesi sonrası resmen tasfiye edilmiştir. Bu teşkilat Resmiyet kazandığında başkanı Süleyman Askeri, Başkan yardımcısıda Sözde aranan Katil Yüzbaşı Atıf bey'di.. Yani Abdulhamid Han'ın görevlendirdiği Osmanlı Paşası olan Şemsi Paşayı öldüren ve bir türlü bulunamayan kişi; Teşkilat-ı Mahsusa'da 2 numaralı adam olarak karşımıza çıkıyor.. günümüzdede böyle değilmi? nerde bir terör, yada terörist sevicileri varsa Milletvekili yapıp, hapislerden kurtarmadılarmı? Bu arada Süleyman Askeri’de intihar etti denilip, dosyası kapatılsada, Ban göre oda öldürüldü.. (Süleyman Askeri’yi ayrı bir yazıya sakladım)

ÖNEMLİ BİR HATIRLATMA: Tarihte birde Şemsi Ahmed Paşa var.. 1492-1580 yılları arasında yaşamış ve Kanuni’nin kızı Mihrimah Sultan’ın torunu, Ayşe Hanım Sultan’la evliydi.. İstanbul Üskidardaki Şemsi Paşa Camii İse bahsettiğim Şemsi Ahmet Paşa adına yaptırılmıştır.