Get Mystery Box with random crypto!

LeşkerHunê Eyyûb

Telgraf kanalının logosu leshkerkhuneeyyub — LeşkerHunê Eyyûb L
Telgraf kanalının logosu leshkerkhuneeyyub — LeşkerHunê Eyyûb
Kanal adresi: @leshkerkhuneeyyub
Kategoriler: Kategorize edilmemiş
Dilim: Türk
aboneler: 557
Kanaldan açıklama

‎⚖️فَاسْتَقِمْ كَمَٓا اُمِرْتَ
⚖️GAYEMİZ HAKK’IN RIZASI,
⚖️HEDEFİMİZ HALK’IN İHYASI.
‼️
SORU/NASİHAT/TAVSİYE/DÜŞÜNCELERİNİZİ https://t.me/AMMEAKADEMI HESABI ÜZERİNDEN BİZE YAZABİLİRSİNİZ.

Ratings & Reviews

4.00

3 reviews

Reviews can be left only by registered users. All reviews are moderated by admins.

5 stars

2

4 stars

0

3 stars

0

2 stars

1

1 stars

0


En son Mesajlar 6

2021-11-27 10:25:06 İbni Mes’ud (radiyallâhu anh) şöyle demiştir:

"Allah’ın, ayetlerinde “Ey iman edenler!” diye seslendiğini duyarsan hemen ona kulak ver. Çünkü o, ya yapılması emredilen bir hayır ya da vazgeçilmesi istenilen bir şerdir.”

(Kitabu’z-Zühd ve’r-Rekaik/Abdullah ibni Mübarek 36)
92 views07:25
Aç / Yorum Yap
2021-11-26 18:53:15
Düğünde Takılan Takılar Borç mu Sayılır?
115 views15:53
Aç / Yorum Yap
2021-11-26 16:34:59
NETWORK MARKETİNG CAİZ MİDİR?

Kamuoyunda “Ağ Pazarlama”, “Doğrudan Satış” veya “Network Marketing” adıyla bilinen uygulamanın iki farklı işleyişi bulunmaktadır.
Birincisi “Piramit Satış Sistemi” denilen ve gerçekte saadet zinciri olan uygulamadır.
Bu sistemde amaç, üye toplamak olup bir mal veya hizmet satışı ya hiç bulunmamakta ya da sistemi meşrulaştırmak için göstermelik bir ürün bulunmaktadır.
Sistem aşırı bilinmezlik, aldatma, haksız kazanç vb. sakıncalar sebebiyle caiz değildir.

Çok katlı ağ pazarlama sisteminin diğer bir uygulama şekli ise mal veya hizmet satımı üzerine kurulmuş olup geleneksel satış sistemlerinde bulunan aracıları ortadan kaldırarak doğrudan tüketiciye ulaşmayı hedeflemektedir.
Bu sistemde her ne kadar satıma konu olan bir mal veya hizmet bulunsa da bazıları, çalışma yöntemleri açısından piramit satış sistemi ile de büyük oranda uyuşabilmektedir.
Bu sebeple sistemin caiz olabilmesi için şu temel ilkeler dâhilinde işlemesi gerekmektedir:

1- Sistemde yer alanların elde ettiği kazanç, ağırlıklı olarak sisteme yeni kişiler kazandırılması ve bu sayede oluşan komisyon, prim, teşvik, ödül ve benzeri isimler altında nitelendirilen menfaatlerin dağıtılması üzerine kurulmamalıdır.
Dolayısıyla sistemin, yeni kişiler kazandırmayı değil mal veya hizmetlerin satışını esas alması gerekir.
Ayrıca satılan bu mal veya hizmetlerin dini açıdan meşru olması gerekir.

2- Sisteme dâhil olmak isteyenlerden işe başlamaları ya da başladıktan sonra sistemde kalabilmeleri için veya daha sonradan herhangi bir gerekçeyle karşılıksız bir ücret talep edilmemelidir.
Bu meyanda organizasyonun normal hizmet giderleri dışında herhangi bir isim altında bir bedel alınmamalıdır.

3- Üyenin, firmadan mal/hizmet alabilmesi için yeni üye bulma zorunluluğu olmamalıdır.

4- Sisteme dâhil olan katılımcının bizzat kazandırdığı yeni üyeler sebebiyle bir prim alması caizdir. Ancak kazandırılan üyenin daha sonradan yaptığı satışlardan ve onun da getirdiği yeni üyeler ile onların yaptığı satışlardan, herhangi bir emek veya üstlenilen risk olmaksızın prim almak ise caiz değildir.

5- Üye istediği zaman sistemden herhangi bir cezaî şarta muhatap olmadan ayrılabilmelidir.
Fakat üyenin ayrılmasının, baştaki taahhütleri dolayısıyla ilgili firmanın gerçek bir zarara uğramasına sebep olması haline münhasır olmak üzere cezaî şart koşulabilir.

Bu şartları taşımayan bir ağ pazarlama ya da doğrudan satış sistemi caiz değildir.
139 viewsedited  13:34
Aç / Yorum Yap
2021-11-26 15:13:52
127 views12:13
Aç / Yorum Yap
2021-11-25 16:30:10
92 views13:30
Aç / Yorum Yap
2021-11-22 19:25:06
78 views16:25
Aç / Yorum Yap
2021-11-22 13:13:09 KAFİRİN İZZETİ YOKTUR VE ONLARIN YANINDA İZZET ARANMAZ

Mü'minler maslahat icabı veya İslâm’ı yeterince anlayamamaktan dolayı, küfür ehlinin yanında izzet arıyorlar ve onları veli ediniyorlarsa bu büyük bir yanlıştır. Bu durum Kur'an'da da yerilmiş ve Müslümanlar şu ayetle uyarılmıştır:

“اَلَّذ۪ينَ يَتَّخِذُونَ الْكَافِر۪ينَ اَوْلِيَٓاءَ مِنْ دُونِ الْمُؤْمِن۪ينَۜ اَيَبْتَغُونَ عِنْدَهُمُ الْعِزَّةَ فَاِنَّ الْعِزَّةَ لِلّٰهِ جَم۪يعًاۜ”

“Çünkü onlar, mü’minleri bırakıp kâfirleri kendilerine velî ediniyorlar. Onların yanında (yer almakla) izzet ve şeref kazanacaklarını mı umuyorlar? (Onları velî edinmek ve dost olmakla, onların hayat tarzını, kılık kıyafetini, kültürünü taklit etmekle şeref ve onur kazanacaklarını, üstünlük elde edeceklerini mi sanıyorlar? Ne kadar da yanılıyorlar! Çünkü) izzet ve şeref, tamamen ve yalnızca Allah’a aittir”[1] “İzzet” kelimesi bir kimsenin etrafındakilerden gördüğü itibar anlamına gelen “onur” kelimesinden daha geniş kapsamlıdır. İzzet dokunulmazlığa sahip, sarsılmaz yüce bir itibar anlamına gelir.[2] Böyle yüce bir itibarı kâfirlerin yanında aramak münafıkların sıfatıdır.[3] Çünkü münafıklar, Hz. Peygamber’in (s.a.v.) nübüvvet işini tamamlayamayacağını umarak Yahudilerin yanında şeref ve güç arıyorlardı.[4] Velhasıl kâfirlerin yanında izzet arayıp müslümanları hor görmek ve değersizleştirmek evrensel nifak alâmetidir.

Şu ayette de belirtildiği gibi Müslümana düşen görev; kâfirlere boyun eğmek değil bilakis onlara itaat etmemektir:

“فَلَا تُطِعِ الْكَافِر۪ينَ وَجَاهِدْهُمْ بِه۪ جِهَادًا كَب۪يرًا”

“Öyleyse (ey Peygamber) sakın o inkârcılara (kâfirlerden hiçbir gruba sakın) boyun eğme; (Rabb’inin emirlerine içtenlikle sımsıkı sarıl) ve onlara karşı (bütün gücünü toparlayarak) bu Kur’an ile büyük bir cihat (hamlesi) başlat.”[5] Tüm bu ayetlerden ortaya çıkan neticeler şunlardır:

a- Mü'minleri bırakıp da kâfirleri dost edinmek haramdır.
b- Kâfirleri kendi başlarında gönüllü oalarak ve isteyerek; küfre rıza göstererek hâkim olarak kabul eden Müslümanlar zahiren Müslümansa da hakikatte İslâmî hüviyetten sıyrılmıştır. Onlar da onlardan sayılır.
c- Bir zaruret olmadıkça kâfirlerle dostane işbirliği yapmak asla doğru değildir. Böyle hâllerdeki dostluklar, sırf zevahiri kurtarmaya yönelik bulunmaktadır.
d- Kalbi imanla dopdolu ve müsterih bulunduğu halde küfre zorlanan mü'minin dil ile bunu kabul eder görünmesine cevaz verilmiştir.[6] Kabul etmediğini ve etmeyeceğini söyler de öldürülürse, kendisine bir günah gerekmeyeceği gibi nefsine zulmetmiş de sayılmaz. Bilakis büyük sevaplara erişir.[7] İman konusunda ruhsat yerine azimet fıkhıyla amel etmek daha ideal bir durumdur. Ayetler ve hadisler de imanda azimetle amel etmeyi teşvik etmektedirler.

[1] Nisa 4/139.

[2] Mevdûdî, Tefhim, I, 368.

[3] Taberi, Cami'u-l beyan, IV, 327.

[4] Zemahşeri, Keşşaf, I, 565.

[5] Furkan 25/52.

[6] Bak: Nahl 16/106

[7] Yıldırım, Celal, Asrın Kur'an Tefsiri, II, 179.

MEHMET SÜRMELİ
109 views10:13
Aç / Yorum Yap
2021-11-22 09:45:06
118 views06:45
Aç / Yorum Yap
2021-11-21 19:45:07
143 views16:45
Aç / Yorum Yap