Get Mystery Box with random crypto!

KUR’ÂN İ’RABINDA EDEBİ GÖZETMEK Kur’ân âyetlerinin i’râbını y | Medrese Dersleri

KUR’ÂN İ’RABINDA EDEBİ GÖZETMEK

Kur’ân âyetlerinin i’râbını yapan âlimler, Allah Teâlâ’nın isimlerini ya da O’na râci olan zamirleri tahlîl ederlerken, müthiş bir edep gözetmişlerdir. Bu gayeyle meşhûr bazı irab terimlerini değiştirmişlerdir.

Bazı örnekler:
خُلِقَ الانسان من عجل

“İnsan, aceleci olarak yaratılmıştır.” [Enbiyâ, 37]

Buradaki خُلِقَ fiiline “mechûl fiil” demek yerine; “fâili isimlendirilmemiş mâzi fiildir” demişler. Çünkü insanı yaratan Allah’tır. Edebe riâyeten Allah hakkında “meçhul” demekten sakınmışlar.

وَاتَّقُوا اللّٰهَ

“Allah’tan korkun” [Bakara, 184]

âyetindeki اللّٰهَ lafzına “mef’ul-u bih” demek yerine; “ta’zim üzere mensûbtur” demişler. Cümlede kendine iş yapılana yani nesneye mef’ûl dendiğinden, Allah hakkında bu ifâdeyi kullanmaktan imtina etmişler.

اِهْدِنَا الصِّرَاطَ المستقيم

“Bizi dosdoğru yola ilet.” [Fâtiha, 6]

âyetindeki اِهْدِنَا [bizi ilet] fiili hakkında “emir fiil” demek yerine “talep fiilidir” demişler. Böylece lafzen de olsa Allah’a emir tevcih etmekten sakınmışlar.


لِيَقْض علينا ربك

“Rabbim bizim işimizi bitirsin!" [Zümer, 77]

âyetindeki لِیَقۡضِ [işimizi bitirsin] ifadesindeki lâm harfi için “emir lâmı” demek yerine: “talep lâmıdır” demişler.

رَبَّنَا لَا تُؤَاخِذْنَٓا اِنْ نَس۪ينَٓا اَوْ اَخْطَأْنَاۚ

“Rabbimiz! Unutur veya yanılırsak bizi cezalandırma!” [Bakara, 285]

âyetindeki لا harfi için: “nâfiye” [nefyeden] demek yerine “duâ harfidir” demişler. Böylece lafzen de olsa Allah’a emretmiş olmaktan sakınmışlar

ليس كمثله شيء

“O’na benzer hiçbir şey yoktur.” [Şûrâ, 11]

âyetindeki ك harfi için “ziyâdedir” demek yerine “sılâ ya da tekid harfidir” demişler. Zira “ziyâde” demek, anlamsız demek olduğundan, Allah’ın kitâbından bir harf için ziyâde demekten sakınmışlar.

Ömer ÇINAR Hocadan iktibastır
@medresedersleri