2021-03-01 13:32:35
BİR KİMSENİN KÜFÜR ÜZERE ÖLMESİNİ TEMENNİ ETMENİN HÜKMÜ
Zahirde bir başkasının küfrüne rıza göstermek gibi algılanabilecek şeylerden birisi de sözkonusu kimsenin küfür üzere ölmesini istemektir.
Böylelikle kişi, aleyhinde beddua ettiği kimsenin hayatı boyu Allah’a şirk koşmasını ve o hal üzere ölüp ebedi cehenneme gitmesini temenni eder.
Bu her ne kadar zahirde şirkin devamını istemek gibi görünse de kişi, küfrü sevip hoş gördüğünden değil de zalimden intikam almak gayesiyle böyle bir şey yaparsa kafir olmaz.
Allahu Teala şöyle buyurmaktadır:
ﻰ َ ﻠ َﻋ ْدُﺪ ْ ﻢﯿِﻟَْ ﺷاَو ْﻢ ِﻬِﻟا َ ﻮْﻣَأ ﻰَﻠ َﻋ ْ ﺲِﻤ ْﻃا ﺎَﻨﱠﺑ َ ﻷا َباَﺬ َﻌْﻟا اُو َ َ ﺮَﯾ ﻰﱠﺘ َﺣ اﻮُﻨ ِﻣ ْﺆُﯾ َ ر َﻚِﻠﯿِﺒ َ ﻼَﻓ ْﻢ ِﻬِﺑﻮُﻠُﻗ ﺳ ْﻦَﻋ اﻮﱡﻠ ِ ﻀُﯿِﻟ ﺎَﻨﱠﺑ َ ر ﺎَﯿْﻧ ﱡﺪﻟا ِةﺎَﯿ َ ﺤ ْ ﻟا ﻲِﻓ ًﻻا َﻮ ْﻣَأ َو ًﺔَﻨﯾ ِ ز ُهَ َ ﻸَﻣ َو َن ْﻮ َﻋ ْﺮِﻓ َ ﺖْﯿَﺗآ َ ﻚﱠﻧِإ ﺎَﻨﱠﺑ َ ر ﻰَﺳﻮُﻣ َلﺎَﻗ َو
“Musa şöyle dua etti: Ey rabbimiz! Sen Fir'avn'a ve etrafındakilere dünya hayatında giyecek bir süs eşyası ve mallar verdin.
Ey rabbimiz! Mallarını mahvet ve kalblerini şiddetle sık ki, o acıklı azab görmedikçe iman etmesinler.”
(Yunus: 10/88)
İmam Taberi ayette geçen
“kalblerini şiddetle sık” ibaresi hakkında şöyle demektedir:
نﺎﻤﯾﻹﺎﺑ حﺮﺸﻨﺗ ﻻو ﻦﯿﻠﺗ ﻻ ﻰﺘﺣ ﺎﻬﯿﻠﻋ ﻊﺒﻃاو :ﻲﻨﻌﯾ ﻪﻧﺈﻓ
“Şunu kasdetmektedir: Onların kalplerine mühür vur ki artık o kalpler imana karşı yumuşamasın ve imanla ferahlanmasın”
İbn Cerir, ardından selef müfessirlerinin bu doğrultudaki görüşlerini nakletmektedir.
Naklettiğine göre İbn Abbas bunu
“kalplerini mühürle” diye açıklamıştır.
Mücahid ise “kalplerini dalalet üzere sımsıkı bağla” diye açıklamıştır.
Dahhak ise şöyle demiştir:
ا ًرﺎﻔﻛ ﻢﻬﻜﻠﻫأ
“Onları kafirler olarak helak et”
Görüldüğü üzere Musa (aleyhiselam) Firavun ve ashabının küfür üzere ölmesi için Allaha dua etmiştir.
İbn Hazm (rahimehullah)
“Allah küfrü dilemez, çünkü küfrü dilemiş olsa küfür bizim için mübah olurdu”
diyen kader inkarcısı Mutezile’ye verdiği cevabında şöyle demektedir:
ﺿﺎَﻔْﻟا مدآ ﻦْﺑا ا َﺬ َﻬَﻓ {ﻦﯿﻤِﻟﺎ ﱠ ﻲِﻓ مدآ ﻦْﺑا ﻰﻠﻋ ﻞﺟَو ﺰﻋ ﷲا ﻰﻨﺛأ ﺪﻘﻓ سﺎﱠﻨﻟا ﺾﻌﺑ ﻦﻣ ﺮْﻔﻜْﻟا ةَدا َرِإ ِﻪﯿِﻓ ﺎﻨﻟ حﺎَﺒُﯾ ﺎَﻣ لﺎ َﺣ ﻲِﻓ ﺮﻜﻨﻧ ﺎﻨﺴﻟ ﻖﯿِﻓْﻮﱠﺘﻟا ﻰَﻟﺎَﻌَﺗ ِﱠﷲﺎِﺑَو ﻢُﻬَﻟ لﻮُﻘﻧ ﱠﻢﺛ نﻮﻜﯾ نَأ َدا َرَأ ﺪﻗ ﻞ ِ ﻈﻟا ءا َﺰ َﺟ َﻚِﻟَذ َو رﺎﱠﻨﻟا بﺎ َﺤ ْ ﺻ َ ﻰﻠﻋ ْﺲِﻤ ْﻃا ﺎَﻨﺑ َر} م َ ﻼﱠﺴﻟا ﺎ َﻤ ِﻬْﯿَﻠ َ َ أ ﺪﻗ م َﻼ ﱠﺴﻟا ﺎ َﻤ ِﻬْﯿَﻠ َ أ ﻦﻣ نﻮﻜﺘَﻓ ﻚﻤﺛإو ﻲﻤﺛﺈﺑ ءﻮﺒﺗ نَأ ﺪﯾ ِرُأ ﻲﱢﻧِإ} ِﻪﯿ ِﺧَِ ﻷ ﻪﻟْﻮَﻗ ﻋ نوُرﺎَﻫَو ﻰ َﺳﻮُﻣ لﻮَﻗ ﻞﺟَو ﺰﻋ ﷲا بﻮﺻ ﺪﻗَو ﻪﺴﻔَﻧ ﻢْﺛِإ َﻊَﻣ ﻪﻤﺛﺈﺑ ءﻮﺒﯾ نَأَو رﺎﱠﻨﻟا بﺎ َﺤ ْﺻَأ ﻦﻣ ُهﻮ ُﺧَأ ا َدا َ ر ﻋ نوُرﺎَﻫَو ﻰ َﺳﻮُﻣ اَﺬ َﻬَﻓ {ﺎﻤﻜﺗﻮﻋد ﺖﺒﯿﺟأ ﺪﻗ َلﺎَﻗ ﻢﯿِﻟَْ ﻷا باَﺬَﻌْﻟا او َﺮﯾ ﻰﱠﺘ َﺣ اﻮُﻨﻣﺆُﯾ َ ﻼَﻓ ﻢﻬﺑﻮُﻠُﻗ ﻰﻠﻋ ْدُﺪ ْﺷا َو ﻢﻬﻟا َﻮ ْﻣَأ صﺎﻗَو ﻲﺑأ ﻦﺑ ﺔَﺒﺘﻋ ﻰﻠﻋ ﺎَﻋَد ﻪﱠﻧِإ ﻢﻠﺳَو ِﻪْﯿَﻠ َﻋ ﷲا ﻰﻠﺻ ﷲا لﻮ ُﺳ َر ﻦ َﻋ َءﺎ َﺟ ﺪﻗَو رﺎﱠﻨﻟا ﻰَﻟِإ ا ًﺮِﻓﺎَﻛ تﻮُﻤَﯾ نَأ َو ن ْﻮ َﻋ ْﺮِﻓ ﻦﻣﺆُﯾ َ ﻚِﻟَﺬ َﻛ َ نﺎَﻜَﻓ رﺎﱠﻨﻟا ﻰَﻟِإ ا ً ﺮِﻓﺎ َﻛ تﻮُﻤَﯾ نَأ ﻻ نَأ ﺎﺒﺣأو
“Sonra biz onlara Allah’ın tevfikiyle deriz ki:
Biz, bazı insanlar hakkında küfrü istemenin bize mübah olduğu hallerin olacağını inkar etmiyoruz.
Zira Allahu Teala Adem (aleyhiselam)’ın oğlunun kardeşi hakkında şöyle dediğini överek nakletmektedir:
“Ben isterim ki sen, benim günahımı da kendi günahını da yüklenesin ve böylece ateş ashabından olasın. İşte zalimlerin cezası böyledir”
(Maide: 29)
Aynı şekilde Allahu Teala Musa ve Harun (aleyhimasselam)’ın şu sözlerini tasvib etmiştir:
“Ey rabbimiz! Mallarını mahvet ve kalblerini şiddetle sık ki, o acıklı azab görmedikçe iman etmesinler.” (Yunus: 10/88)
350 viewsUmut İba, 10:32