Get Mystery Box with random crypto!

Müslüman Şahsiyet Dersleri

Telgraf kanalının logosu musluman_sahsiyet_dersleri — Müslüman Şahsiyet Dersleri M
Telgraf kanalının logosu musluman_sahsiyet_dersleri — Müslüman Şahsiyet Dersleri
Kategoriler: Din
Dilim: Türk
aboneler: 18.27K
Kanaldan açıklama

Müslüman Şahsiyet Derslerinin link ve sunumlarının paylaşılacağı platformdur.

Ratings & Reviews

4.00

3 reviews

Reviews can be left only by registered users. All reviews are moderated by admins.

5 stars

2

4 stars

0

3 stars

0

2 stars

1

1 stars

0


En son Mesajlar

2023-07-24 05:38:29 https://www.milligazete.com.tr/makale/15806034/dr-abdulaziz-kiransal/ekonomik-kriz-zamanlarinda-musluman-yoneticilerin-ornek-tavri
1.9K views02:38
Aç / Yorum Yap
2023-07-24 05:38:22 Ömer (r.a) "Eğer bir el kesilecekse, aç bırakarak hırsızlığa mecbur eden eller kesilmelidir" diyerek o kölenin sahibini azarladı ve ona güzelce muamelede bulunmasını ve karnını doyurmasını emretti.

Müslüman bürokratların ve yöneticilerin halklarına örnek olacak tavırlarına dair daha geniş bilgileri Ali Muhammed Sallabi’nin, Hz. Ömer (r.a) kitabında bulabilirsiniz.

Dr. Abdulaziz KIRANŞAL
Milli Gazete
1.9K views02:38
Aç / Yorum Yap
2023-07-24 05:38:22 Ekonomik Kriz Zamanlarında Müslüman Yöneticilerin Örnek Tavrı

Halkın Yemediği Yemeği Bana da Getirmeyin!

Bir defasında Medine ve civarında bir kıtlık (Ekonomik kriz) yaşanmıştı. Kıtlığın olduğu bu yıla “Kıtlık senesi” adı verilmişti. Hz. Ömer (r.a) bu esnada, durumlar düzelmedikçe yağ, süt ve et yemeyeceğine yemin etmişti. Ömer’in (r.a) hizmetinde bulunan birisi Ukkaz çarşısından onun için kırk dirhem yağ ve süt alıp getirmişti. Bunları alıp Ömer’in (r.a) yanına gelip de “Allah seni hayır üzere yaşatsın, sana ecrini bol bol versin, Ukkaz çarsına gitmiştim. Oradan taze süt ve Akka yağı satın aldım” dedi. Bunun üzerine Ömer (r.a) “Onları pahalı bir fiyata satın almışsın, her ikisini de götür tasadduk et, onları israf olur korsuyla yiyemeyeceğim, halkın başına gelen benim başıma gelmedikçe benim halim nice olur” dedi. Onun bu kriz zamanlarındaki durumu insanların içinde bulunduğu durumdan farklı değildi. Hatta yağlı şeyler yemediğinden karnı guruldardı. Bir seferinde kendisine güzel ve yağlı yemekler getirilmişti. Halkın bunlardan yiyemediğini öğrenince getirilen yemeği geri gönderip halk ne yiyorsa bana da ondan getirin dedi. Hizmetçi yemeği geri götürürken karnı guruldamaya başladı. Elini karnının üstüne koyup tebessüm ederek “İstediğin kadar gurulda, insanlar yağ yemedikçe sen de yemeyeceksin” dedi
***

Bir toplum çalışanlarına böyle davranırsa Allah yapacağını yapar:

Hz. Ömer (r.a) hac için yolculuğa çıkmıştı. Misafir olduğu yerde Safvan b. Ümeyye ona yemek yaptı. Dört adam içinde yemek bulunan kocaman bir tepsiyi alıp getirdi. Onu orada bulunan insanların önüne koydular. Hizmetçiler yemeği koyduktan sonra çıkmak için dışarı yöneldiklerinden Hz. Ömer (r.a) : “Bunlar yemeyecekler mi?” diye sordu. Orada bulunan Süfyan b. Abdullah, “Hayır, ama onlara yemek ayırdık. Dışarıda yerler” dedi. Ömer (r.a) bu sözlere çok kızdı ve “Bir toplum çalışanlarına/hizmetlilerine böyle davranırsa Allah yapacağını yapar” dedi. Sonra hizmetlilere, “Siz de oturun yiyin” emrini verdi. Onlar da oturup beraber yediler.
***

Halkım ne yiyorsa bana da ondan getirin!

Bir defasında bir deve kesilmiş ve Hz. Ömer’e etin iyi kısmından yemek yapmışlardı. Önüne yemeği koyduklarında onun nereden geldiğini sordu. Oradakiler, “Ey Mü’minlerin Emiri, bugün kestiğimiz devenin etinin en güzel yeridir” dediler. Bunun üzerine Ömer (r.a), “Bravo size! İnsanlar onun değersiz yerlerini yerlerken, benim bu devenin etinin iyi kısmından yemem ne de kötü olur! Bu sofrayı kaldırın, başka yemek getirin!” karşılığını verdi. Ona ekmek ve yağ getirdiler. O da ekmeği ufaltıp üzerine yağ döküp yedi.
***

Müslümanların ulaşamadığı şeyleri bana da ulaştırmayın!

Ömer (r.a), Utbe b. Ferkad’ı bir iş için Azerbaycan’a görevlendirmişti. Ferkad oraya ulaştığında önüne ikram olarak özel bir meyve tatlısı konmuştu. Yediğinde hoşuna gitti. Bunun üzerine, “Bundan iki sepet yapsanız da Mü’minlerin Emirine göndersek, O da tatlıyı çok sever” dedi. İki sepet hazırlandı ve deveye yüklenip Medine’ye gönderildi. Ömer (r.a) devenin üzerindeki yükü görünce ne olduğunu sordu. Meyve tatlısı olduğunu söylediler. Tattığında hoşuna gitti. Sonra, “Müslümanlar da bundan doyunca yiyebiliyorlar mı?” diye sordu. Hayır cevabını alınca. “Müslümanların ulaşamadığı bu iki sepeti de geri göndereceğim” dedi. Utbe’ye şu mektubu yazdı: “Bu gönderdiğin ne annenin ne de babanın el emeğidir. Bu gönderdiğini oradaki Müslümanlara doyuncaya kadar yedir!” dedi.
***

Eğer bir el kesilecekse, aç bırakarak hırsızlığa mecbur eden eller kesilmelidir!

Yine bir kıtlık zamanında, günlerce aç kalan bir köle sahibinin kilerine girerek bir miktar ekmek yemişti. Evin sahibi köleyi kilerde yakalayınca iyice dövmüş sonra da elinin kesilmesi için Hz. Ömer’e (r.a) getirmişti. Hz. Ömer köleye durumu anlatmasını söyledi. Köle şöyle dedi; Efendim siz de biliyorsunuz ki, uzun bir zamandır büyük bir kıtlık yaşıyoruz. Bu adam kıtlığı bahane ederek beni aç bıraktı. Ben de günlerce aç kaldıktan sonra bir parça ekmekle karnımı doyurmak için kilere girdim. Ekmek yerken beni yakaladı ve dövdü dedi. Bunun üzerine Hz.
2.0K views02:38
Aç / Yorum Yap
2023-07-21 22:00:20
3.1K views19:00
Aç / Yorum Yap
2023-07-21 09:42:26 https://www.milligazete.com.tr/makale/15784466/dr-abdulaziz-kiransal/esinden-ve-cocuklarindan-dertli-musluman-hanimlara
3.5K views06:42
Aç / Yorum Yap
2023-07-21 09:42:16 Eşinden ve Çocuklarından Dertli Müslüman Hanımlara

Havle binti Salebe’nin eşiyle arasında bir tartışma yaşanmıştı. Eşi de sinirlenerek ona “Artık sen benim annem gibisin” diyerek zıhar yapmıştı. Fakat daha sonra pişman olmuştu. Çünkü bu ifadeler Araplarda boşama anlamına gelirdi. Havle binti salebe İslam’ı yaşamaya gayret eden ve dini konularda çok hassas olan bir hanımdı. Kocasına bu yaptığından dolayı tavır aldı. Kocasından Rasulullah’a gidip bu durumu sormasını istedi. Fakat kocası ben utanırım sen git dedi. O da büyük bir üzüntüyle Efendimize (s.a.s) gidip durumu arz etti. Kocası çok ağır bir söz sarf etmişti. Efendimiz (s.a.s) bu durum karşısında bir müddet sustu. Havle binti salebe eşiyle tamamen ayrılacağından ve yuvasının yıkılacağından korkmaya başlayınca hüzünlü ve kısık bir sesle yuvasını kurtarmak için Allah’a yalvarmaya başladı.
***
O anlara tanık olan Hz. Aişe annemiz şöyle diyor : “Bütün sesleri işiten Allah ne kadar da yücedir. O kadın öyle kısık bir sesle ve gönülden Allah’a yalvarıyordu ki sesini zor işitiyor ve ne dediğini duyamıyordum. Ancak Allah o kadının sesini duydu ve ayet nâzil oldu.”
***
Nazil olan ayette: “Kocası ile ilgili sana başvurarak hakkını arayan ve Allah'a şikâyette bulunan kadının sözünü Allah işitti. Allah sizin karşılıklı konuşmanızı işitiyor. Çünkü Allah, (her sesi) işiten ve (her ihtiyacı) görendir.” (Mücadele, 1) buyruluyordu. Ayetin devamında bu işi yapanların kötü bir iş yaptıkları bildiriliyordu. Gerekli cezayı yerine getirip af diledikleri takdirde de Allah’ın onları affedeceği açıklanıyordu.
***
Rasulullah Havle’ye nazil olan ayetler gereği kocasının bir köle azad etmesi gerektiğini bildirince Havle, ya Rasulallah onun kölesi yoktur diyerek kendisine zulmetmesine rağmen kocası için başka bir çare sordu. Efendimiz (s.a.s) iki ay oruç tutsun deyince, vallahi ben onu tanıyorum buna gücü yetmez ya Rasulallah dedi. O zaman altmış fakiri doyursun deyince benim kocamın böyle bir malı da yoktur ya Rasulallah dedi. Efendimiz o zaman biz sana bir sepet hurma verelim onu dağıt buyurdu. Havle bunu duyunca sevinçten ya Rasulallah bir sepette ben kendi malımdan ekleyebilirim dedi. Efendimiz (s.a.s) bunu duyunca tebessüm etti ve “Allah sana rahmet etsin git ve hep böyle kocanın iyliği için çalış” diye buyurdu.
***
İşte Allah’ın seslerini, sözlerini, yakarışlarını işiteceği Müslüman hanımlar böyle hanımlardır. Onlar, dertlerini yalnızca Allah’a arz ederler. Hiçbir fayda göremeyecekleri kimselere asla özel durumlarını, aile meselelerini açmazlar. Bir sıkıntı yaşadıklarında, komşularına, akrabalarına, arkadaşlarına, eltilerine, görümcelerine gidip sızlanmak, gıybet etmek yerine dertleri Allah’a açarlar. Ona yalvarırlar. Ondan yardım isterler.
***
Onlar kimi zaman evladından çeken bir annedir. Kimi zaman kocasından zulüm gören bir eş. Kimi zaman akrabasından, kaynana ve kayın babasından muzdarip bir gelin. Kimi zaman hayırlı bir eş ve yuva bekleyen genç bir kızdır. Ama hepsinin ortak özelliği şudur: Onlar, gece, yalnızlık, secde, yakarış ve gözyaşını bir araya getirdikleri zamanlarda seslerini Allah’ın işittiği ve dualarını kabul ettiği Müslüman hanımlardır.
***
Onlar yaşadıkları sıkıntılara, ailevi problemlere, maddi imkânsızlıklara, hastalıklara ve bir biri ardınca gelen dertlere rağmen hep güçlüdürler ve hep güçlü görünürler. Çünkü onlar en güçlü olan âlemlerin rabbi olan Allah’a güvenirler. Ona teslim olurlar. Ona dayanırlar ve ondan isterler.
***
Onlar güçlüdür. Çünkü onlar Tv'lerin, dizilerin ve kanunların aileyi mahvettiği bir zamanda ailesine sahip çıkan hanımlardır. Bu bozuk ve ahlaksız düzene rağmen eşine sahip çıkan hanımlardır. Her türlü günahın gençlere altın tepside sunulduğu bir zamanda çocuklarına sahip çıkan hanımlardır. İşte bu nedenle de Allah’ın kendilerine sahip çıktığı Müslüman hanımlardır.

Dr. Abdulaziz KIRANŞAL
Milli Gazete
3.6K views06:42
Aç / Yorum Yap
2023-07-17 21:17:18 https://www.milligazete.com.tr/makale/15753788/dr-abdulaziz-kiransal/yeni-mevziler-kazmak-zorundayiz
4.8K views18:17
Aç / Yorum Yap
2023-07-17 21:17:09 Bu âlem, insanın bir avatar aracılığı ile normal dünyada ne yapıyorsa orada da aynısını yapabileceği bir şekilde tasarlanmaktadır. İnsanı toplantılardan alışverişlere, eğlenceden gezilere kadar sanal bir aleme hapsetmek Siyonizm’in dünya hakimiyeti için en önemli adımlardan birisidir. İşte bu yeni dünya düzenidir.
***
Tek dünya devleti:
Peki, Siyonizm insanlığı tüm bu maddelere nasıl ikna edecek? Kimi zaman küresel ısınma, kimi zaman gıda krizi, kimi zaman büyük doğal olaylar, kimi zaman korona ve benzeri salgınlarla tüm insanlık eve kapanmaya zorlanacak. Eve kapanan insan, metaverse âlemini, aç kalan insan yapay et ve gıda kapsüllerini, dışarı çıkamayan insan dijital para sistemini, hastalıklardan korkan insan çipleri ve aşıları kabul etmek zorunda kalacak. Tüm bu kaos ve ümitsizlikle insan, inançsızlığa ve deizme yönlendirilecek.
***
Böylece dünya bankası, dünya sağlık örgütü, dünya gıda ve tarım örgütü, dünya iklim ve gıda krizi masası aracılıyla tüm insanlığın sağlığı, gıdası, ekonomisi ve yönetimi kontrol edilerek dünya tek bir merkezden yönetilecek. İşte bu Siyonizm’in hedeflediği tek dünya devletidir.
Dr. Abdulaziz KIRANŞAL
Milli Gazete
4.7K views18:17
Aç / Yorum Yap
2023-07-17 21:17:09 Yeni Mevziler Kazmak Zorundayız
Aşağıda sayılan başlıklar, önümüzdeki yıllarda hak ve batıl mücadelesinin yaşanacağı yeni mevzilerin isimleridir. Bu başlıklar, “Andolsun, eğer bana kıyamet gününe kadar süre tanırsan çok azı dışında onun soyunu/neslini kendi kontrolüm altına alacağım” (İsra, 62) diyen şeytanın insana karşı açtığı yeni cephelerin isimleridir. Bu başlıklar, yaşadığımız savaşın topraklarımızdan bendelerimizin, hücrelerimizin ve zihinlerimizin içine taşındığının ilanıdır.
***
Trans Hümanizm:
Bu proje, Allah’ın yarattığı varlığı değişmeye odaklanmış, dinden, ahlaktan, kültürden ve gelenekten, cinsiyetten ve fıtrattan bağımsız insan olmaktan çıkarılmış ve her anlamda kontrol edilebilir bir varlık inşa etme projesidir. Wikipedi’ye özellikle bırakılan bilinçli tarifle kendilerini uluslararası entelektüel ve kültürel bir hareket olarak tarif eden transhümanistler Allah’ın yarattığı insanın bir takım gereksiz yönleri olduğunu (cinsiyet, din, aile, ahlak) ve insanın bunlardan kurtulması gerektiğini, yine Allah’ın insanı yaratırken bir takım yönlerini eksik bıraktığını bu yönlerin ise teknoloji ile desteklenmesi gerektiğini iddia ederler. Tüm bu iddialar, Siyonizm kendi kontrolündeki üstün insan ve üstün ırk iddiasının teknolojik desteklerle hayata geçirilme projesinden başka bir şey değildir.
***
Deizm:
Peki, bu yeni insan formunun ya da türünün inanç sistemi nasıl olacak? Fıtratta var olan tanrı inancını ortadan kaldıramayan Siyonizm’in ana hedefi, dünyaya müdahale etmeyen bir tanrı inancıdır. Bu nedenle bütün gücüyle Deizmi körüklüyor, reklamını yapıyor ve gençler arasında popüler hale getirmeye çalışıyor. Böylece deizm, yeni insan formunun inanç sistemi haline getiriliyor. Bu şekilde Siyonizm, dünya hâkimiyetinin önünde en büyük engel olarak gördüğü yaratan, yöneten, kanun koyan, cezalandıran ve mükâfat veren ilah düşüncesini ortadan kaldırarak tüm bu alanlarda kendi ilahlığını ilan etmek istiyor.
***
LGBT ve Eşcinsellik:
Peki, bu yeni insan formunun cinsiyeti ne olacak? Allah’ın insanı yarattığı ilk andan itibaren ona düşmanlık eden şeytanın en büyük hedeflerinden birisi de insan neslinin ifsadıdır. İnsan neslinin ifsadı yolunda atılacak en büyük adımlardan birisi ise onu cinsiyetsizleştirmektir. Çünkü Allah insanı kadın ve erkek cinsiyetleri üzere yaratmıştır. Eşcinsellik, LGBT veya cinsiyetsizliğin yaygınlaştırılması insan fıtratını bozmaya yönelik bir Siyonist projesidir. Siyonizm, ise insan neslini ifsad etmek isteyen şeytanın projelerinin kurumsallaşmış halidir.
***
Yapay et ve GDO:
Peki, bu yeni insan formunun yiyeceği ne olacak? İnsan neslini ifsad etmek isteyen şeytanın en büyük hedeflerinden birisi de neslin ifsadı gibi ekinin ve gıdanın ifsadıdır. Çünkü insanın ifsadı ancak onun gıdasının ifsadına bağlıdır. Bu nedenle Siyonizm tohuma müdahale ederek, genetiği değiştirilmiş gıdalara üreterek, yapay et ve gıda kapsülleri gibi yeni gıda türleri icat ederek insanın fıtratına müdahale etmeyi amaçlıyor. Bu proje de şeytanın hedeflerine hizmet eden en tehlikeli Siyonist projelerden birisidir.
***
Dijital para ve Bitcoin:
Peki, bu yeni insan formunun ekonomisi ve kullanacağı para birimi ne olacak? Siyonizm’in tüm insanlığı kendisine köle yapabilmesinin en önemli adımlarından birisi dünyada dolaşımda olan tüm paranın kontrol edilmesidir. Şu anda bunu büyük oranda başarmış durumdadır. Ancak paranın tamamının kontrolü ancak para sisteminin tümden dijital olmasıyla mümkündür. Bütünüyle dijital para sistemi demek, herkesin her an her para hareketinin kontrolü ve müdahalesi demektir. Bu da başlı başına bir kölelik düzenin kurulması demektir.
***
Metaverse:
Peki, bu yeni insan formunun hayatını geçireceği âlem neresi olacak? Siyonizm’in ana hedeflerinden birisi de insanı Allah’ın yarattığı âlemden koparıp tamamen kendi tasarladıkları bir dünyaya hapsetmektir. Metaverse sisteminde göze takılan bir gözlükle birlikte insanın bu dünyadan bağı büyük oranda kesilecek böylece hayatının büyük bir bölümü metaverse aleminde geçecektir.
4.1K views18:17
Aç / Yorum Yap
2023-07-13 07:07:19 https://www.milligazete.com.tr/makale/15729072/abdulaziz-kiransal/nefis-terbiyesini-ihmal-eden-musluman-genclere
5.5K views04:07
Aç / Yorum Yap