*BİLİNÇALTIMI NASIL TEMİZLERİM?* Bugün size bilinçaltı davran | Geleneksel Şifa ve Beslenme kütüphanesi
*BİLİNÇALTIMI NASIL TEMİZLERİM?*
Bugün size bilinçaltı davranişlarimizdan ve bilinçaltımızı nasıl kontrol edebileceğimizden bahsedeceğim.
Hayatımızın %95'i, yaşantımızın ilk 7 yılında programlanıyor. Bu yüzden fakir insanlar fakir, zengin insanlar zengin kalıyor. 7 yaşın altındaki her çocuk titreşim frekansındadır.
Bunu E.E.G. ile kafasının etrafına kablolar yerleştirerek ölçebiliyoruz. E.E.G. beyin aktivitesi okunduğunda 7 yaşın altındaki her çocuğun ''teta'' dediğimiz düşük titreşim frekansında olduğunu görüyoruz. Teta dalgası hayal gücüdür. Çocuklar bu sayede çamurlu turtalarla çay partisi yapar ya da bir süpürgeye biner ama ona göre bu bir attır. İşte bu hayal gücü. Teta dalgası ayrıca hipnozdur. Bilinçli hale gelmeden önceki ilk fikirdir. Bu yüzden eğer ilk yedi yıl programın yoksa, neyin farkında olacaksın? Doğa, bu gezegende yaşamak için ne tür programlara ihtiyacın olduğunu ilk 7 yılda ortaya koyar. Annenizi, babanızı, kardeşinizi ve toplumu gözlemlersiniz . Çünkü öğrenmek zorundasınız sadece gözlemlersiniz. Sadece bir ailenin veya bir topluluğun işlevsel bir üyesi olmak için bile bir sürü kural var. Öğrenmemiz gereken kaç yüz bin kural var? İşte 7 yıl bunları gözlemler ve alırız. Bilinçli ebebeyliğin önemi kısmı öncelikle kendinizin bilincine varmak. Davranisimizin sadece yüzde beşlik bir kısmı göz önünde ve anlaşılır. Ve eğer bunun farkına varmaya başlarsak ''farketmeden yaptığım şeylerin çocuklarımın yapmamasını isterim'' demeye başlayabiliriz. Bu gerçekten ebeveyn olmanın önemli bit parçası. Size ne olduğunun farkına varmak. Çünkü bizler gerçekleşmiş olan bu programların canlı kanlı kanıtlarıyız. Ve bu sebepten dolayı bu konsepti gerçekten beğeniyorum.
Ben buna ''balayı etkisi'' diyorum. Hayatınızın aşkıyla tanışmadan önceki gün, giyinmeniz ne kadarinizi aldı? ''5/10 dakikamı almıştır'' .
''Peki öğle yemegi? Yemek yemeniz ne kadar sürmüştür? '' ''Belki 5/10 dakika. Sonra ağzımı kiyafetime sildim, birkaç dakikada MCdanolds dan çıktım . Önemli değil.''
''Bir dakika dur. Bu özel insanla tanıştın. Hayatının aşkıyla. Ve bir randevu ayarlayacaksın. Giyinmen ne kadarını alacak?'' Ve birden diyorsunuz ki
''belki 1/2 saat."
''Peki restorana gittiğiniz zaman nasıl davranacaksın?"
''Görgü kurallarının hepsini hatırlıyorum.''
''Masadaki her türlü çatal, kaşığın bile ne ise yaradığını biliyorum.''
'' Bezle güzelce ağzımı sileceğim, ağzımda yemekle konuşmayacağım, kelimelerimi dikkatli seçeceğim.''
Buna biz ''Balayı Periodu'' diyoruz. Peki niye balayı? Çünkü bu ilişkiye adım attığınızda kendinizin tamamen farkındaydınız. Çünkü otomatik programlarınızın ortaya çıkmasına izin vermiyordunuz. Özyansımaya sahiptiniz ve özyansımaniz olduğu zaman, hayatlarınızı niyetlerinize, isteklerinize, arzularınıza göre sürdürüyorsunuz.
Ve geriye bakıp ''O anda hayat ne kadar harikaydı?'' Diye düşünüyorsunuz.
Hiç olmadığınız kadar saglikliydiniz.
Hiç olmadığınız kadar mutlu.
Hayatınız boyunca hiç olmadığınız kadar enerjiktiniz.
Hayat mükemmeldi.
Ve sonra belli bir noktada ''balayı'' sona eriyor.
Bal-ayı neden bitti?
''Evet tatilde, balayında şu kadar vakit geçirdim. Eglendim''
''Ama artık asıl sorunlar geri geldi''
Kirayı ödemem lazım, işte neler olup bitiyor onu öğrenmem lazım, dünyada neler oluyor?
O zaman olan da şu, dış güçler etki etmeye başlayınca bilinçli zihniniz düşünmeye başlıyor.
''Aman tanrim. Problemler, sorunlar.''
Bilinçli zihniniz düşüncelere dalıyor.
Zihniniz düşünmeye başladığı anda özgözlemci olmayı bıraktıginiz an geliyor.
Ve özgözlemci olmayı bıraktıginiz anda da otomatik olarak bilinçaltı programlarını devreye sokuyorsunuz.
Diğer insanlardan aldıklarınızı!
Harika bir ilişki yaşıyorken birden partneriniz gelip bir soru soruyor. Başka bir şey düşünüyor olduğunuz için ani bir cevap veriyorsunuz.
