Get Mystery Box with random crypto!

سهم المنهج

Telgraf kanalının logosu sehmulmenhec — سهم المنهج س
Telgraf kanalının logosu sehmulmenhec — سهم المنهج
Kanal adresi: @sehmulmenhec
Kategoriler: Kategorize edilmemiş
Dilim: Türk
aboneler: 696
Kanaldan açıklama

أنا منهجي ما حييت وإن أمت فوصيتي للناس أن يتمنهجوا
Hak Menhecin Müdafaası
Twitter: https://mobile.twitter.com/sehmulmenhecy

Ratings & Reviews

5.00

3 reviews

Reviews can be left only by registered users. All reviews are moderated by admins.

5 stars

3

4 stars

0

3 stars

0

2 stars

0

1 stars

0


En son Mesajlar

2022-07-29 22:01:16 Said ibn el Haddad -Allah ona rahmet etsin- şöyle demiştir:

“Övgü talebi ve yükselme talebi gibi Allah'tan alıkoyan hiçbir şey yoktur.”
95 views19:01
Aç / Yorum Yap
2022-07-28 23:00:40
Haram Olan Korku - Ahmed Musa Cibril

https://www.youtube.com/channel/UCM2N80wGscnK-ExAfi4MABA
353 views20:00
Aç / Yorum Yap
2022-07-24 22:01:44 Şeyh Ebu Firas es-Suri'nin "münafıklara çokça kulak verenler" (Tevbe 47) vasfı ile vasıflandırdığı kimselere Cephetu'n Nusra liderliğinin meylettiğini gördüğü vakit kaleme aldığı makalelerinde bulunan şu satırlar, her gün sakalları kısalan HTŞ'lilerin halini ne de güzel özetliyor:

- - -

“ Şunda şüphe yok ki cihad ancak, Allah'a tam bir şekilde dönüldüğünde, O'ndan başkasından umut kesildiğinde, zafer sadece O'ndan istendiğinde, yalnızca O'na dayanıldığında meyvelerini verecektir. O halde, Rasullerin düşmanlarının yolunu izleyenler, kafirlerin ve mürted rejimlerin iyi niyetli olduklarını insanlara ispat etmeye, vela ve bera akidesini sulandırıp kalplerden söküp atmaya ne kadar çalışsalar da, inananlar da buna ne kadar inansalar, kabul edenler de ne kadar kabul etseler, aldananlar da ne kadar aldansalar da; şüphe yok ki Allah'ın yardımı, zafer ve temkin, 'müminleri veli edinme ve müşriklerden beri olma' akidesine bağlı kalanlara inecektir. Allahu Teala buyurur ki: {Zulmedenlere meyletmeyin, yoksa size ateş dokunur. Sizin Allah'tan başka velileriniz de yoktur, sonra yardım da göremezsiniz.} ...

Rasullerin düşmanlarını taklid eden bu türden kimseler, muhakkak ki fitneye düşmüş ve fitneye düşürmüşlerdir. Rasullerin geçmişteki düşmanlarının yolunu izleyerek, İslam ehlini cahil varsayar ve onlarla alay ederler. Allahu Teala, bu gibiler hakkında şöyle buyurmuştur: {Allah bir olarak anıldığı zaman, ahirete inanmayanların kalpleri tiksinir de O'ndan başkası anıldığı zaman derhal yüzleri güler.}

{Zafer/Yardım ancak, Aziz ve Hakim olan Allah'tandır.} {Ey iman edenler, eğer siz Allah'a yardım ederseniz O da size yardım eder ve ayaklarınızı sabit kılar.} Bizler, bu ve benzeri ayetleri onlara okuduğumuzda rahatsız olur ve söylenirler, zorlarına gider. Sonra "Lakin... Şartlar değişti... Dünyayı karşımıza almamızı mı istiyorsun... Bu Amerika'dır..." gibi gibi özürler getirirler. Ama küfür ülkelerinden ve mürted rejimlerden gelen yardımlar zikredildiği zaman veya küfür ülkelerinin ve mürted rejimlerin temsilcileriyle görüşmeye çağrıldıkları zaman hemen yüzleri neşeyle parlar ve sevinirler. En güzel elbiselerini giyer ve kokularını sürünürler. Sakallarını kısaltır hatta belki tamamıyla kökünden kazırlar, aslan kesilirler!!! Efendilerle buluşmak için sınır kapısına doğru yarışırlar, düşlerinde olduğu gibi... Açıklanmayan hakikat ise şudur ki onlar, Allah (Celle ve Celaluhu)'yu küfürle olan mücadelenin denkleminden çıkarmışlardır. O halde zafer nasıl gelsin? ”

- - -

(2015 yılında Cephetu'n Nusra liderliğinin sapmaya başladığını gören Şeyh Ebu Firas es-Suri (rahimehullah) nasihat amaçlı bazı makaleler yayınlamış ve bunun üzerine Cephe'den kovulmuştu. Her ne kadar bazı Şeyhlerin araya girmesiyle -liderlik yetkileri elinden alınmış bir halde- Cephe'ye geri dönse de sapma yolunu seçmiş liderliğe karşı taşıdığı potansiyel tehlike yüzünden Amerika tarafından hemen vurularak 2016 yılında şehid edildi.)
300 views19:01
Aç / Yorum Yap
2022-07-22 22:03:43 سهم المنهج pinned «İmam Abdullah ibn Mubarek (rahimehullah) şöyle demiştir: "Kişinin bidatı bize gizli kalsa da onlara duyduğu ülfet gizli kalmaz." Durumu sana gizli kalan bir çok kişinin hali, ülfet duyduklarıyla ortaya çıkar. Onun hakikatını kendisine yakınlaştırdığı ve…»
19:03
Aç / Yorum Yap
2022-07-19 06:53:11
Taviz vermeyi süsleyen, yüzüstü bırakan kimseleri parlatan, gevşekliği överek akıl, hikmet ve zekilik addeden kuvvetli akımın çağıltısına kapılmayıp Tevhid ve sağlam kulpu (vela ve bera akidesi) üzere sebat etmekte olanlara yapılan baskıların ağırlığından aklı başında hiç kimse şüphe duymaz.

Zamanımızdaki savaşların en önemlisi, Tevhid ve onun sağlam kulpuna tutunma üzere sebat etme savaşı ve vakıa baskısının altında, geri adım atıp cayanların yoğunluğuna ve yüzüstü bırakanların çokluğuna rağmen sabitelerden taviz vermeyip kırmızı çizgileri sulandırmamaktır.

Bu yüzden daima selefimizin şu sözlerini anımsamaya çalışıyoruz: "Hidayet yolunu tut ve onu tutanların azlığından da zarar görme! Dalalet yollarını da terk et ve helak olanların çokluğuna aldanma!"

Allah'ım bize hidayet et, bizi doğrult ve sana kavuşuncaya kadar sebat ettir.

Şeyh Makdisi (ثبته الله)
53 views03:53
Aç / Yorum Yap
2022-07-15 23:59:01 Deccal'in alnında kafir yazacağını bilmesine rağmen nasıl olur da bir "müslüman" bunu fark edemeyerek ona tabi olacak? Dün haram görülen şeyleri bugün helal görme olgusu hakkında tefekkür etmek, Deccal'in bu fitnesini tasavvur edebilmeyi kolaylaştıracaktır.

Şeyhulislam İbn Teymiyye (rahimehullah) der ki:

“Günahlardan öyleleri vardır ki faydalı ilmin veya bazısının gizlenmesine sebep olur. Hatta bilinen şeylerin unutulmasına ve hakkın batılla karışmasına sebep olur.”

Öyle alimler gördük ki önceden insanları sakındırdıkları şeylerin ta kendisine düştüler ve ümmetin çok önemli meselelerinde insanların zihinlerini karıştırdılar. Sanki önceden dedikleri şeyler onlara tamamen unutturuluvermiş.

Menkul
81 views20:59
Aç / Yorum Yap
2022-07-11 21:48:01 Bugün bazı kimseler "Amerika ve yandaşları İslam ümmetine karşı çeşitli yerlerde birleşmişler. Biz onlarla nasıl savaşacağız?" diyerek seni korkutmak istiyorlar. Fakat bu kimseler şeytanî bir anlayış içerisindedirler. Onlar açıkça "Düşmandan korkun" demezler. "Düşmanlarımızı idare etmemiz gerekir" derler. Onların anlayışları ne kadar da pistir! İlk asrın münafıkları da "Düşmanlardan korkun" demezlerdi. Çünkü Kuran'ın onları açığa çıkarmasından çekiniyorlardı. Bir kalıptan başka bir kalıba geçiyorlar ve "Mutlaka düşmanı idare etmeliyiz. Biz hazırlıkta, teçhizatta, güç ve kuvvette onların seviyesinde değiliz. Şu an cihad zamanı değil" derler. Onlara cihadın vaktinin ne zaman olduğunu soracak olursan "Bilmem ki..." derler. "Haydi! Bize bir zaman belirle de biz o zaman savaşalım" dediğinde ise cevap veremezler. Aslında bu kimseler "Düşmanlarınızdan korkun!" demek isterler ama bunu açıkça dile getiremezler.

Şeyh Abdullah er-Raşud (rahimehullah)
184 views18:48
Aç / Yorum Yap
2022-07-04 19:53:01 "Hiç şübhesiz riddete en hızlı düşen insanlar heva ehli kimselerdir."

Muhammed ibn Sirin (rahimehullah)
770 views16:53
Aç / Yorum Yap
2022-06-29 22:06:01 “İbadetlerdeki şirk, rububiyet şirkinden daha kolay ve daha hafiftir. Zira bu şirk; Allah'tan başka ilah olmadığına, fayda ve zararın, ihsanda bulunmanın ve mani olmanın yalnızca Allah (Azze ve Celle)'den olduğuna inanan kimselerden sadır olur. O kimse Allah (Azze ve Celle)'den başka İlah ve Rab olmadığına inanır fakat muamelelerini ve ibadetlerini Allah'a has kılmaz. Bilakis bazen nefsinin payı için, bazen dünyalık elde etmek, insanların nazarında yükselmek, konum ve şöhret kazanmak için amel eder. Bu yüzden amelinde ve çabasında Allah (Azze ve Celle)'ye bir pay olduğu gibi nefsine, hazzına, hevasına, şeytana ve insanlara da bir pay vardır. İşte insanların çoğunun hali böyledir.”

İbnu'l Kayyım (rahimehullah)
614 views19:06
Aç / Yorum Yap
2022-06-26 13:04:20 İnşallah Şehid Kuteybe Türki Abimizden Menhec Dersleri

4. Bölüm

"Bugün verilen küresel savaşta ABD’nin başı çektiği elbette doğrudur. Ama ABD’nin en büyük müttefiklerinin, “mürted devletler” olarak tanımlanan devletler olduğu asla unutulmamalıdır. Onların tekfirinde şüphe duyulmamalı, onların güvenlik birimleri ile ABD güvenlik birimleri arasında stratejik sıralama yapılsa da, şer’î hüküm açısından asla bir fark görülmemelidir. Bu anlayışa sahip olmayan/olamayan bazı kardeşlerimizin, ABD’lilerin eline esir düştüklerinde itirafta bulunmazken, kendi memleketinin mürted güvenlik birimlerine, maalesef kimi zaman istekli olarak konuştuğunu birden fazla defa gördük. Unutulmamalıdır ki Allahu Teala katında bu mürtedlerin suçu, ABD ve İsrail de dahil olmak üzere diğer tüm kafirlerin suçundan daha ağırdır. Ancak savaş stratejisi olarak en azından bir süreliğine ABD veya İsrail hedef sıralamasında öne alınabilir. Sadece savaş stratejisi açısından değerlendirilmesi gereken bu öne alma, kesinlikle mücahidlerin akidelerine yansımamalı, Allahu Teala katında mürtedlerin diğer kafirlerden daha ağır suçlu, öldürülmeyi daha fazla hak eden mücrimler olduğu unutulmamalıdır. Bunu unutmak, küresel manada daha öncelikli olarak değerlendirilen ABD’ye karşı verilecek savaşı da direk olumsuz yönde etkiler.

Maalesef El-Kaide cemaatinin Körfez ülkeleri olarak adlandırılan memleketlerdeki teşkilatlarının deşifre edilmesi ve fertlerinin öldürülmesinde işte bu konunun büyük rolü olmuştur. Hükümetlerinin ve ordularının tekfiri konusunda olması gereken netlik şayet eksik olursa, ABD gibi ortak bir düşman için toplanılsa da bu birliktelik olması gerektiği kadar sağlam olmaz. Düşmanın Suud Bel’amları ile yürüttüğü faaliyet maalesef kardeşlerimiz üzerinde çok etkili oldu. Suud istihbaratında sorgulanan kardeşlerimizi itiraflara iten asıl etken, Suud zalimlerinin işkenceleri değil, Suud bel’amlarının beyin yıkama faaliyetleri oldu. Kabe’de namaz kıldıran sapık ilim yüklü eşeklerin, kardeşleri milyonlarca Müslümanın önünde tekfir etmesi, yıllardır bu ilim yüklüleri önemseyen kardeşler için kolay bir fitne değildi. Bu psikilojik yöntem sadece Suud devletine yönelebilecek faaliyetleri değil, aynı zamanda ABD’ye yönelen faaliyetleri de engellemiş oldu.

Bunda en önemli hata; sadece savaş stratejisi açısından değerlendirilmesi gereken ABD’nin öne alınıp, diğer mürted kurum ve kuruluşların vurulmasının ertelenmesi konusunun fertlere iyi izah edilememiş olmasıdır. Ortak düşman belirleme ve böylece ihtilafları önleme adına ABD ve İsrail adının öne çıkması kesinlikle imanî (akidevi) bir mesele olmamalı ve bu kardeşler arasında çok iyi anlaşılmalıdır. Eğer bir Mücahid, Mürted kurum ve kuruluşlarda yer alan bir kafiri yok etme konusunda, ABD ve İsrail kurum ve kuruluşlarında yer alan bir kafiri yok etmek kadar net ve iştiyaklı değilse, bu büyük ve ciddi bir sorunun habercisi demektir. Propaganda, provokasyon ve aşağıda değineceğimiz psikolojik savaş açısından bu durum değerlendirilmesi acilen gerekli olan bir konudur. Aksi halde kurşun karşısında göğsünü siper eden bir kardeş, bu tür faaliyetler karşısında oldukça zayıf kalır ve yenilir."
527 views10:04
Aç / Yorum Yap