Sinemori

2020-06-07 22:40:51 Film önerisi #15: The Assassination of Jesse James by the Coward Robert Ford (2007)

Brad Pitt, Sam Rockwell ve Casey Affleck gibi isimlerin başrolünü paylaşmasına rağmen beklenen popülariteye kavuşamayan The Assassination of Jesse James by the Coward Robert Ford, "underrated" kelimesinin tam karşılığı olarak nitelendirilebilecek bir film. 1800'lü yıllara damgasını vurmuş gangster Jesse James'in hikayesi çevresinde şekillenen yapım; Nick Cave imzalı eşsiz müzikleri, büyüleyici sinematografisi ve uzun süresine rağmen akıcı hikaye anlatımıyla ön plana çıkıyor. Yapay aksiyon sahnelerinden uzak, yoğun ve gerilim dolu bir western arayanların beklentilerine karşılık veren film, aynı zamanda Brad Pitt'in kariyer performanslarından biri olma özelliğini de taşıyor. Aç / Yorum Yap

2020-05-30 21:34:04 Film önerisi #14: Take Shelter (2011)

Michael Shannon ve Jessica Chastain ikilisinin etkileyici oyunculuğuyla izleyiciyi kısa sürede içine alan Take Shelter, minimal bir film olmasına rağmen başından sonuna kadar yoğun ve gergin havasını korumayı başarıyor. Bir fırtınayla ilgili kâbuslar gören bir babanın evin bahçesine sığınak inşa etmesi ve ailesini koruma içgüdüsünün esiri olmasını merkezine alan film, paranoyanın insanı ne denli kontrolden çıkarabileceğini gözler önüne seriyor. Aç / Yorum Yap

2020-05-21 22:54:23 Film önerisi #13: All About My Mother (1999)

Filmleriyle adeta göz alıcı tablolar çizen İspanyol yönetmen Pedro Almodovar'ın 1999 yapımı All About My Mother filmi, yönetmenin özgür sinema felsefesinin temelini oluşturan filmler arasında yer alıyor. Doğum gününde hayatını kaybeden oğlunun acısıyla karşı karşıya kalan yalnız bir annenin mücadelesini konu alan film, acıyı tüm rahatsız ediciliğiyle adeta izleyicinin suratına çarpıyor. Bağımsız film etiketini sonuna kadar hak eden yapıt, film boyunca size benzersiz duygular yaşatırken; arkasında hayatınız boyunca açıp dinleyeceğiniz muhteşem müzikler bırakıyor. Ayrıca All About My Mother, Almodovar sinemasına hiç aşina olmayanlar için gayet yerinde bir başlangıç filmi olarak değerlendirilebilir. Aç / Yorum Yap

2020-05-13 21:11:50 Film önerisi #12: Dans La Maison (2012)

Modern Fransız sinemasının popüler yönetmenlerinden François Ozon'un yönetmenlik koltuğunda oturduğu 2012 yapımı Dans La Maison filmi, Fransızca dersinde yakın arkadaşının aile hayatıyla ilgili yazdığı garip kompozisyonlarla öğretmeninin dikkatini çeken Claude'nin öğretmenle olan sıra dışı ilişkisini konu alıyor. Edebi yönü güçlü filmleri seven izleyiciler için oldukça keyifli bir film olabilecek Dans La Maison, sürükleyici hikaye anlatımı ve başarılı kurgusuyla da dikkat çekiyor. Film, basit bir temaya sahipmiş gibi görünmesine rağmen başarılı karakter tahlilleri ve özenle işlenmiş senaryosu ile sizi adeta bir romanın içine atabilecek potansiyele sahip. Aç / Yorum Yap

2020-05-06 20:47:20 Film önerisi #11: Good Time (2017)

En son Uncut Gems ile izleyiciye koltuk başında oldukça gerilimli anlar yaşatan Safdie Kardeşler'in 2017 yapımı filmi Good Time, yönetmen ikilisinin özgün sinema anlayışını başarılı bir şekilde yansıtıyor. Etkileyici bir performansla başrolünde Robert Pattinson'ı izlediğimiz film, başarısız bir soygun girişiminin ardından hapse düşen kardeşinin kefaret parası için her yolu deneyen Connie'nin (Robert Pattinson) sürükleyici ve bir o kadar da tehlikeli serüvenini merkezine alıyor. Zamanın durağan geçtiği bu günlerde sizi gerçek dünyadan soyutlayıp, karmaşanın içinde tutacak bir film arıyorsanız, Good Time tam olarak aradığınız tarzda bir macera olabilir. Aç / Yorum Yap

2020-04-29 21:51:54 Film önerisi #10: The Game (1997)

Akıl dolu senaryosu ve Michael Douglas'ın etkileyici performansıyla izleyiciye eşsiz ve gerilimli bir seyir zevki sunan The Game, David Fincher filmografisinin ilk filmlerinden biri olmasına rağmen usta yönetmenin dokunuşlarını filmin her anında hisssetiriyor. Film, başarılı ve zengin bir banker olan Nicholas Van Orton'ın (Michael Douglas), kardeşinin doğum günü için kendisine hazırladığı büyük çaplı bir "oyun" ile birlikte hayatındaki dengelerin değişmesini ve oyunla gerçeğin birbirine karışmasını konu alıyor. İzleyiciyi bile bir çırpıda algılayamadığı bir oyunun parçası haline getiren film, bittiğinde bir süre etkisinden çıkamayacağınız bir deneyim olarak aklınıza kazınabilme potansiyelini taşıyor. Aç / Yorum Yap

2020-04-22 21:29:27 Film önerisi #9: The Killing of a Sacred Deer (2017)

Sürreal oyunculuklar ve özgün temalarıyla bağımsız sinemanın nadide yönetmenlerinden biri olan Yorgos Lanthimos'un 2017 yapımı The Killing of a Sacred Deer filminin kadrosunda; Colin Farrell, Nicole Kidman ve Barry Keoghan gibi isimler yer alıyor. Kısaca filmin konusundan bahsetmek gerekirse; kalp cerrahı olan Dr. Murphy (Colin Farrell), alkollü girdiği bir ameliyat sonucu hayatta tutamadığı bir hastasının ölümünden kendisini sorumlu tutmaktadır. Bu sebeple, hayatta tutamadığı hastasının oğlu Martin'e (Barry Keoghan) bir nevi manevi babalık yapmaya başlar ancak günden güne aralarındaki ilişki oldukça rahatsız edici bir düzeye ulaşır. Başta sıradan bir senaryoya sahipmiş gibi başlayan filmin, gerçeklikle bağını neredeyse tamamen kaybederek adeta sıra dışı bir filme dönüşümünü izleyeceksiniz. Aç / Yorum Yap

2020-04-19 21:01:17 Film önerisi #8: In Bruges (2008)

Colin Farrell, Brendan Gleeson ve Ralph Fiennes üçlüsünü bir araya getiren ve çekilmiş en başarılı şehir filmleri arasında yer alabilecek In Bruges, bir iş için Bruges'e yollanan iki tetikçi Ken ve Ray'in başına gelenleri merkezine alıyor. Bruges'ün büyüleyici güzelliğini gözler önüne seren ve ardı arkası kesilmeyen olaylar silsilesini takip etmekte oldukça zorlanacağınız film; kara mizah, suç ve dram ögelerini başarılı bir şekilde bir araya getiriyor. In Bruges, son olarak Three Billboards Outside Ebbing, Missouri filmiyle karşımıza çıkan yönetmen Martin McDonagh'ın kendine has sinema anlayışının kuşkusuz en güzel örneklerinden bir tanesi. Aç / Yorum Yap

2020-04-14 20:52:13 Film önerisi #7: Nightcrawler (2014)

Çok sevdiğimiz Jake Gyllenhaal'un tek başına alıp götürdüğü ve adeta eşsiz bir oyunculuk dersi verdiği film, Los Angeles'ın hızlı hayatında ayakta kalmaya çalışan sosyopat gazeteci Lou Bloom'un sektörde adım adım yükselişini konu alıyor. Hırsına ve açgözlülüğüne filmin her anında şahit olduğumuz Bloom, bizi bir sosyopatın beyninin derinliklerinde yolculuğa çıkarıyor. Bu yönüyle izleyiciyi karanlık atmosferine bir çırpıda hapseden film, medya ve habercilik sektörünün yozlaşmışlığına da sık sık göndermeler yapıyor. Ayrıca yönetmen Dan Gilroy'un ilk uzun metraj yönetmenlik deneyimi olan Nightcrawler, psikolojik gerilim türünün en çarpıcı ürünlerinden biri olma özelliğini taşıyor. Aç / Yorum Yap

2020-04-11 22:04:13 Film önerisi #6: Hunger (2008)

Hunger, tutuklu İrlanda Cumhuriyet Ordusu (IRA) mensuplarının önü alınamaz İngiliz baskısı sebebiyle başlattığı açlık grevinin 66. gününde hayatını kaybeden ve aynı zamanda bir milletvekili olan halk kahramanı Bobby Sands'in gerçek hikayesini konu alıyor. Michael Fassbender'ın kariyer performanslarından birini sergilediği film, tek planda çekilen 17 dakika 10 saniyelik unutulmaz sahnesiyle izleyiciyi daha da içine çekiyor. İzlemeden önce olayın tarihiyle ilgili küçük bir okuma yapıldığında daha iyi anlaşılabilecek olan film, zor ve yer yer rahatsız edici olmasına rağmen; bitirdikten sonra akıllarda asla silinmeyecek bir iz bırakıyor. Aç / Yorum Yap