Kadere Razı Olmak Vacibdir 'Kadere iman, altı iman esasının | 𝚄𝙷𝚄𝙳 𝙼𝙴𝙳𝚁𝙴𝚂𝙴𝚂𝙸

Kadere Razı Olmak Vacibdir

"Kadere iman, altı iman esasının altıncısı olup inkârı küfürdür. Bunun yanı sıra kişinin kaderine razı olmaması da küfürdür. Unutulmamalıdır ki başımıza gelen her musibet Allah Teâlâ’nın kaderinin sonucudur. Hiç kimse Allah Teâlâ’nın takdirine karşı koyamaz, koymamalıdır.

Allah Teâlâ’dan gelene razı olmak ubudiyyettir. Ubudiyyetin terki de küfürdür. Allah Teâlâ’nın emirlerini yapmak, yasaklarından sakınmak da ibadettir. İbadetin terki kişiyi günaha soksa da inkâr etmedikçe küfre sokmayacaktır.

Kaza ve kadere razı olmaktan anlamamız gereken, sadece Allah Teâlâ’nın takdiriyle olup kulun hiçbir etkisinin olmadığı türden şeylerdir. Semâvî bir afet olan deprem, kulların hiçbir tesirinin olmadığı ve Allah Teâlâ’nın takdir ettiği hükümlerden olup buna örnektir. Fakat tedbir almak mümkün olduğu halde tedbirsizlikten dolayı insanların ölmesi gibi bir durumda kuldan kaynaklanan tedbirsizliğe razı olmak vacib değildir. Veya kişinin zina yapması halinde Allah Teâlâ her ne kadar yaratma cihetinden bunu takdir etmiş olsa da kuldan sâdır olan bu kabih fiile razı olmak vacib değil bilakis günahtır.

Netice olarak rızanın vacib olması kuldan gelene değil, Allah Teâlâ’dan gelenedir. Dolayısıyla bir kimsenin kendi tedbirsizliği gereği başına gelen kötü halleri Allah Teâlâ’nın kaza ve kaderine yüklemesi, kaza ve kaderi doğru anlamadığını gösterdiği gibi, Allah Teâlâ’nın onu bu işe zorlaması olduğuna da inanmış olması demektir ki bu da bâtıl bir itikaddır."

(İsmailağa Fıkıh Kurulu, Ehl-i Sünnet Akâidi)