2023-04-05 23:16:16
2.sınıf öğrencisi Mert arkadaşımız bugün (5 nisan) katar görüşmesinde maalesef RET almış.
RET alanlar grubumuz
https://t.me/+P2oSbsN5la0zYmJh
"İlk görüşmem Katar'daydı, daha önce retim yoktu ve ilk kez başvuruyordum. 2. sınıf bilgisayar mühendisliği öğrencisiyim ve ortalama notum 3.01. İçeri girdim, herkes güler yüzlüydü. Başlarda parmak izimi verip sıraya geçtim, siyahi bir kadına denk geldim, ancak İngilizcem iyi olduğuna güvendim ve gayet rahattım. Sıra bana geldi; 'Hello, good morning' dedim. Pasaportumu istedi ve ardından SEVIS ve DS-2019 belgelerimi de istedi. Bana ilk defa mı Amerika vizesine başvuruyorsun dedi. Evet dedim. 'Evet mi?' dedi. Evet dedim tekrardan.
Sonra bana İstanbul'da randevun var mıydı dedi, hayır dedim. Nasıl hayır dedi, anlamadım ne olduğunu. İstanbul'dan neden randevu almadın dedi, ben de randevu yok, alamadım dedim. 'Okay' dedi. Sonra bana İstanbul'da randevum olduğunu söyledi ve görüşmeye girdiğimi iddia etti. Nasıl olur dedim, ilk görüşmem bu benim. İnanmadı tabii, sistemde görüyorum diye ısrar etti. Ben yanlışlık olabilir, kontrol eder misiniz dedim. Belki acentem DS-160'a yanlış yazmış olabilir, sistemden bakın diye rica ettim. Sistemden gördüğünü söyledi, İstanbul'da randevuya girmişsin dedi. Hayır dedim, girmedim. Ben buradan girdiğini görüyorum dedi. Ben ısrarla girmedim dedim.
Kadın sonra dedi, pasaportunu hiç kaybettin mi, hayır dedim. Çalındı mı dedi, hayır dedim. Zaten kaybolsa veya çalınsa da kimse benim pasaportumla görüşmeye giremez dedim. O arada elini ret kağıdına doğru uzattı, ben ret yiyeceğimi anladım. Biraz da sinirle sesimi yükselttim, 'Ben İstanbul'da görüşmeye girmedim, sisteme bak lütfen' dedim. Vize memuru da bana agresif şekilde karşılık verdi, randevuya girdiğimi iddia etti ama sonrasında kontrol etti ve karıştırmış. Özür diledi, 'Devam edelim' dedi.
Neden bu programa katılmak istiyorsun?
Bu programı kimden duydun?
Öğretmenin bu programdan nasıl bahsetti?
Ne okuyorsun?
Kaçıncı sınıfsın?
Nereye gideceksin?
Çalışacağın yerin adı ne?
Ne iş yapacaksın?
O iş ne yapıyor, tam açıklar mısın?
Dedi ve ekrana uzun uzun yazılar yazdı. Ses çok kısıktı, kulağımı hoparlöre yapıştırmış dinliyordum. Cevaplıyordum, o arada yazı yazıyor diye kulağımı uzaklaştırdım. Hoparlörden soru sordu, tam duyamadım. Tekrar etmesini istedim, etmedi. Ses kısık, duyamadım, tekrar eder misiniz dedim. Sorduğum soruyu anlamadın mı dedi. Defalarca ses kısık olduğu için duyamadım, soruyu tekrar eder misiniz dedim. Sesini açar mısınız dedim. Soruyu tekrar etmedi, sadece dediğimi anlamadın mı dedi. Sonra sesini açmasını tekrar söyledim, sesini açtı ve dediğimi anlamadın mı diyorum dedi. Ben de ses kısıktı, duyamadım, anlayamadım diye tekrar ettim.
Sonra ret kağıdını uzatıp, bu programa katılmak için İngilizce'ye ihtiyacın var dedi. Ben de İngilizcem iyi olduğunu, soruyu yalnızca bir defa tekrar etmesini isteyip cevaplayacağımı söyledim. O anın siniriyle biraz agresif şekilde ret kağıdını geri vize memuruna ittim. O da aynı şekilde, 'İstiyorsan tekrar dene' diyip, aynı şekilde karşılık verdi. Kağıdı agresif şekilde bana doğru itti ve sesini yükseltti. Sonra ret kağıdını cebime koyup çıktım.
Çıktığımda etrafımdaki arkadaşlar çok şaşırdı, 'Tüm soruları çok rahat cevapladın, nasıl alamadın?' dediler. Bir de görüşmem İstanbul'da randevumun olmadığına ikna etmem vs. dahil 25 dakika, belki daha fazla sürdü. Vize memurunun soruyu hiç tekrar etmemesi ve tavırlarından bana ret vermek istediği belliydi. Zaten görüşmeye gergin başladık, ben hakkımı savundum. Eğer başta sussaydım, ret kağıdını direkt verecekti. Ama sadece biraz daha geç ret yedim."
@M_C4N
557 viewsNaim, 20:16