Nasılsın diyerek başlayan telefonlarınıza (Garip, tuhaf aslında) Beyaz bembeyaz tabiatımla "İyiyim" diyorum. Yani aslında korkuyorum Bütün bunlar kıyamet Bütün bunlar cinayet Bütün bunlar cinayet demeye, Bir daha düzeltilemeyecek sözler Söylemeye korkuyorum.
Seni arıyorum kalabalık caddelerde, Tanımadığım insanlar geçiyor, sen yoksun... Perişan hayallerimin başladığı yerde, Sana sesleniyorum, duyuyor musun? Beyaz güller açtı bahçelerde, sevdiğin... Ya o karanfil, baygın kokulu çiçek. Gel yalnızlık bahçeme beyazlar giyin, Anladım ki bu ömür sensiz geçmeyecek.
Günler geçiyordu. Bildiğim tek gerçek buydu. Şairin dediği gibi, kendimi ağır ve müşfik akan bir suyun koynuna bırakmış, gidiyordum. . C Blok Zeki Demirkubuz 1994
"Piyano çalmayı çok isterdim," dedi donuk bir sesle. "şimdi piyanoya oturur, kelimelerle ifade etmekte güçlük çektiğim bütün duygularımı, acılarımı tuşlara dökerdim. Bazen şiddetli, bazen yavaş basardım onlara. Kim bilir ne ince ayrıntıları vardır o dokunuşların? Kelimeleri, daha önce, öyle kötü yerlerde kullanmış oluyoruz ki, kirletir diye korkuyoruz duygularımıza dokunursa. Seslerin başka türlü bir dokunulmazlığı var...
“Birçok şeyi sevmek iyidir, bunun içinde gerçek bir güç yatar ve her kim severse daha iyi performans gösterir, daha fazla şey başarır ve sevgiyle yapılan şey her zaman daha iyidir."