Gençlik dostlarımdan biri var, Ermeni, bütün ailesini kaybetti, şimdi yaşamaktan yoruldu. Benden daha yaşlı, neredeyse doksan yaşında; büyük bir depresyon ânında bana yazdı. Benden bir tür intihar izni vermemi istedi. Şöyle cevap verdim: "Eğer hâlâ gülebiliyorsan, intihar etme; gülemiyorsan, o zaman tamam." Biri bana danışırsa söyleyebileceğim son söz bu. Gülebildiğiniz müddetçe, ümitsizliğe kapılmak için bin tane sebebiniz de olsa, devam etmek gerekir. Gülmek hayatın tek mazeretidir, hayatın büyük mazereti! Ve söylemem gerekir ki en büyük ümitsizlik anlarında bile gülme gücüm oldu. İnsanların hayvanlar karşısındaki avantajı budur. Gülmek nihilist bir tezahürdür, tıpkı neşenin kasvetli bir hal olabilmesi gibi.
İnsanoğlu mutlu olduğunu bilmediği için mutsuz; yalnızca bu nedenle mutsuz. Hepsi bu! Her şey bundan ibaret! Bunu öğrenen hemen o anda mutlu olur. Kaynana ölür küçük kız kalır... Her şey iyidir. Her şeyin iyi olduğunu bilenler için her ely gerçekten harikadır. Mutlu olduklarını bilselerdi, onlarda mutlu olurlardı; ama bunu bilemedikleri sürece mutlu olamayacaklar. İşte bütün fikir bu, bütün! Bundan başka bir şey yok.
Hiçbir şey düşünemiyorum. Kafamda belirleyemediğim bazı şeylere kızıyorum sadece. Bir ad veremediğim kişiye söylenip duruyorum. Bunu bana yapmalarına engel olsaydın, bunu bana yapmasaydın, neden sen de onlarla birlik oldun? Benimle neden uğraşıyorsunuz? Benden ne istiyorsunuz? Neden her şeyi, tam istemediğim sırada veriyorsunuz bana? Neden bu kadar bekletiyorsunuz? Neden bir şeyi elde etmenin anlamı kalmayıncaya kadar, onu vermemekte inat ediyorsunuz?
Seni unutarak baktığımda bile Dünyanın her yerlerinden geçiyorsun Yayılıyorsun kalabalıklara Yalnız yayılmak mı Aşkın en büyüğü, en dayanılmazı demeli buna Özlenirsin, alabildiğine varsın da Daha da var oluyorsun gün günden Olgun bir meyva gibi güleceksin zamanla Bir kadın da değilsin, bir kişi de değilsin Bir kuş olsa mavilik derdi buna
- Aşkın, hayatın tek gerçeği olması gerekmiyor mu?
+ Bunun için, aşkın hep aynı gerçeği işaret etmesi gerekir. Bu güne kadar hiç aşık olduğu şeyin ne olduğunu bilen birine rastladın mı? Hayır. Yirmili yaşlarında bunu bilemezsin. Yaptığın tek şey, keyfi seçimlerde bulunmaktır. “Seviyorum” kelimesi çoğu zaman fütursuzca sarf edilir. Neyi sevdiğinden emin olmak için ihtiyacın olan şey ise, olgunluktur. Doğruyu aramak! İşte yaşamın gerçeği budur…. Ve aşk eğer gerçekse, ancak o zaman bir çözüm olur.”
"Siz her zaman güçsüz kadınları sevmek istiyorsunuz. Neden mi çünkü onlara her istediğinizi yaptırmak istiyorsunuz. Cesaretli kadınları sevmek istemiyorsunuz. Neden mi çünkü onların size ihtiyacı olmadığını biliyorsunuz.."