Get Mystery Box with random crypto!

Divan Edebiyatı

Telgraf kanalının logosu divanedebiyati — Divan Edebiyatı D
Telgraf kanalının logosu divanedebiyati — Divan Edebiyatı
Kanal adresi: @divanedebiyati
Kategoriler: Kategorize edilmemiş
Dilim: Türk
aboneler: 474
Kanaldan açıklama

Hu dedirten gazeller

Ratings & Reviews

2.00

2 reviews

Reviews can be left only by registered users. All reviews are moderated by admins.

5 stars

0

4 stars

0

3 stars

1

2 stars

0

1 stars

1


En son Mesajlar 3

2021-08-29 13:07:11
Bir olur adl-i İlâhî'de Süleymân ile mûr
Dergâh-ı Hakk'da hemân şâh ile sâil birdir


(İlahî adalet husûsunda Hz. Süleyman ile karınca birdir
Hakk'ın dergâhında, sultan ile dilenci eşittir.)
611 views10:07
Aç / Yorum Yap
2021-08-28 20:57:51 Devran bu devran, seyran bu seyran
Meydan bu meydan merdan-ı aşka

Ko kıyl u kali, bul ehl-i hali
Gözle visali canan-ı aşka

Gökler felekler, ins ü melekler
Hakdır dilekler irfan-ı aşka

Açıktır bu yol, nurdur sağ u sol
Er isen kul ol Şahan-ı aşka

Şeyh Sırrı Efendi
534 views17:57
Aç / Yorum Yap
2021-08-23 13:11:36 Gâiblerden bir ses geldi: Bu adam,
Gezdirsin boşluğu ense kökünde!
Ve uçtu tepemden birdenbire dam;
Gök devrildi, künde üstüne künde…

Pencereye koştum: Kızıl kıyamet!
Dediklerin çıktı, ihtiyar bacı!
Sonsuzluk, elinde bir mavi tülbent,
Ok çekti yukardan, üstüme avcı.

Ateşten zehrini tattım bu okun.
Bir anda kül etti can elmasımı.
Sanki burnum, değdi burnuna “yok”un,
Kustum, öz ağzımdan kafatasımı.

Bir bardak su gibi çalkandı dünya;
Söndü istikamet, yıkıldı boşluk.
Al sana hakikat, al sana rüya!
İşte akıllılık, işte sarhoşluk!

Ensemin örsünde bir demir balyoz,
Kapandım yatağa son çare diye.
Bir kanlı şafakta, bana çil horoz,
Yepyeni bir dünya etti hediye.

Bu nasıl bir dünya hikâyesi zor;
Mekânı bir satıh, zamanı vehim.
Bütün bir kâinat muşamba dekor,
Bütün bir insanlık yalana teslim.

Nesin sen, hakikat olsan da çekil!
Yetiş körlük, yetiş, takma gözde cam!
Otursun yerine bende her şekil;
Vatanım, sevgilim, dostum ve hocam!

*******

Aylarca gezindim, yıkık ve şaşkın,
Benliğim bir kazan ve aklım kepçe.
Deliler köyünden bir menzil aşkın,
Her fikir içimde bir çift kelepçe.

Niçin küçülüyor eşya uzakta?
Gözsüz görüyorum rüyada, nasıl?
Zamanın raksı ne, bir yuvarlakta?
Sonum varmış, onu öğrensem asıl?

Bir fikir ki, sıcak yarada kezzap,
Bir fikir ki, beyin zarında sülük.
Selâm, selâm sana haşmetli azap;
Yandıkça gelişen tılsımlı kütük.

Yalvardım: Gösterin bilmeceme yol!
Ey yedinci kat gök, esrarını aç!
Annemin duası, düş de perde ol!
Bir asâ kes bana, ihtiyar ağaç!

Uyku, kaatillerin bile çeşmesi;
Yorgan, Allahsıza kadar sığınak.
Teselli pınarı, sabır memesi;
Size şerbet, bana kum dolu çanak.

Bu mu, rüyalarda içtiğim cinnet,
Sırrını ararken patlayan gülle?
Yeşil asmalarda depreniş, şehvet;
Karınca sarayı, kupkuru kelle…

Akrep, nokta nokta ruhumu sokmuş,
Mevsimden mevsime girdim böylece.
Gördüm ki, ateşte, cımbızda yokmuş,
Fikir çilesinden büyük işkence.

*******

Evet, her şey bende bir gizli düğüm;
Ne ölüm terleri döktüm, nelerden!
Dibi yok göklerden yeter ürktüğüm,
Yetişir çektiğim mesafelerden!

Ufuk bir tilkidir, kaçak ve kurnaz;
Yollar bir yumaktır, uzun, dolaşık.
Her gece rüyamı yazan sihirbaz,
Tutuyor önümde bir mavi ışık.

Büyücü, büyücü ne bana hıncın?
Bu kükürtlü duman, nedir inimde?
Camdan keskin, kıldan ince kılıcın,
Bir zehirli kıymık gibi, beynimde.

Lûgat, bir isim ver bana halimden;
Herkesin bildiği dilden bir isim!
Eski esvaplarım, tutun elimden;
Aynalar, söyleyin bana, ben kimim?

Söyleyin, söyleyin, ben miyim yoksa,
Arzı boynuzunda taşıyan öküz?
Belâ mimarının seçtiği arsa;
Hayattan muhacir, eşyadan öksüz?

Ben ki, toz kanatlı bir kelebeğim,
Minicik gövdeme yüklü Kafdağı,
Bir zerreciğim ki, Arş’a gebeyim,
Dev sancılarımın budur kaynağı!

Ne yalanlarda var, ne hakikatta,
Gözümü yumdukça gördüğüm nakış.
Boşuna gezmişim, yok tabiatta,
İçimdeki kadar iniş ve çıkış.

*******

Gece bir hendeğe düşercesine,
Birden kucağına düştüm gerçeğin.
Sanki erdim çetin bilmecesine,
Hem geçmiş zamanın, hem geleceğin.

Açıl susam açıl! Açıldı kapı;
Atlas sedirinde mâverâ dede.
Yandı sırça saray, ilâhî yapı,
Binbir âvizeyle uçsuz maddede.

Atomlarda cümbüş, donanma, şenlik;
Ve çevre çevre nur, çevre çevre nur.
İçiçe mimarî, içiçe benlik;
Bildim seni ey Rab, bilinmez meşhur!

Nizam köpürüyor, med vakti deniz;
Nizam köpürüyor, ta çenemde su.
Suda bir gizli yol, pırıltılı iz;
Suda ezel fikri, ebed duygusu.

Kaçır beni âhenk, al beni birlik;
Artık barınamam gölge varlıkta.
Ver cüceye, onun olsun şairlik,
Şimdi gözüm, büyük sanatkârlıkta.

Öteler öteler, gayemin malı;
Mesafe ekinim, zaman madenim.
Gökte saman yolu benim olmalı;
Dipsizlik gölünde, inciler benim.

Diz çök ey zorlu nefs, önümde diz çök!
Heybem hayat dolu, deste ve yumak.
Sen, bütün dalların birleştiği kök;
Biricik meselem, Sonsuza varmak…

Necip Fazıl Kısakürek
595 views10:11
Aç / Yorum Yap
2021-08-18 23:49:17 Aşk ile ister idik yine bulduk ol canı
Gömlek edinmiş giyer suret ile bu teni

Girmiş surette gezer cümle işleri düzer
Geri kendiye söyler gevher ile bu kânı

Bu dünya bir pazardır suretler dükkân olmuş
Bu dükkâna giriben oldur satan bu kânı

Bir niceler kayırır bunca malım kaldı der
Veren odur alan ol sormaz nedir ziyanı

Yunus imdi sen senden ayrı değilsin candan
Sen sende bulmaz isen nerde bulasın anı

Suret: Dış görünüş, yüz / Kân: Maden / Gevher: İnci / Kayırmak: Koruyup gözetmek / Ziyan: Zarar / İmdi: Şimdi / Anı: Onu / Can: İnsanın kendi varlığı
494 views20:49
Aç / Yorum Yap
2021-08-16 10:31:05 Gönül nur-ı cemalinden habibim bir ziya ister
Gözüm hak-i rehinden ey tabibim tutiya ister
Safa-yı sineme zulmet veren jeng-i günahımdır
Aman ey kan-ı ihsan zulmet-i kalbim cila ister
Yetiş imdada ey Şah-ı risalet ruz-ı mahşerde
Ki derd-i bi-devayı ma'siyet senden şifa ister
Ne ab-ı dideden rahat ne ah-ı sineden imdad
Benim bar-ı günahım lutf-ı şah-ı enbiya ister
Sarıldım damen-i ihsanına ey Şafi-i ümmet
Dahilek ya Muhammed hasta canım bir şifa ister
Gül-i ruhsarına meftun olanlar şüphesiz sensiz
Ne mülk-ü mal-ü can ister ne de zevk-u safa ister
520 views07:31
Aç / Yorum Yap
2021-08-13 11:25:24 Ey gönül bakma cihana, gün gelir seyran gider
Durma ağla gözlerim gel, bu kafesten can gider

Sağlığı sen bil ganimet, gönlünü ezkâre ver
Çağrılır kabre girersin, sonra bu meydan gider

Sıdk ile Allâh›a kul ol, mâl ü dünyâ fitnedir
Bir kefen giyip gidersin,servet ü sâman gider

Var mı hiçbir fert ki, bulmuş intizamı âlemi
Bakma dünya işidir bu, dâima viran gider.

Uyma gel ehl-i zamâna çokca sohbet eyleme
Çünkü onlar ehl-i Hakk’a her cihette yan gider

Cümle halk ehl-i seferdir, devr-i Âdem›den beri
Pençe-i mevte takılmış, günde bin kervan gider

Hazır ol mevte Kelâmî, gâfil olma bir nefes
Dost gider, düşman gider, ağyar gider, ihvan gider

KELÂMÎ
540 views08:25
Aç / Yorum Yap
2021-08-02 11:27:19 Yokmuş bir aha ey gül- i rana tahammülün
Bağrın ne yaktın ateş- hasretle bülbülün

Yek-rengdir zeban-ı hakikatte hüsn ü aşk
Bang-i hezar şu'lesidir ateş-i gülün

Duzah-nişin-i ateş-i fakr olduğun kalur
Ey ahiret-harab tehidir tevekülün

Tekrarlarla şüpheleri daniş anlama
Gel arif ol ki ma'rifet olsun tecahülün

Merdanelik asaleti meydanda bellidir
Hayber günü babasını kim sordu Düldül'ün

Galib maarifin de sefası değer veli
Canan vasfıdır hele aslı tegazzülün.

Şeyh Galip
594 views08:27
Aç / Yorum Yap
2021-08-01 17:20:37 Mahmûr-ı bezm-i aşka şikeste kadeh yeter / Mest-i harâb-ı meygede câm-ı Cem istemez (Leskofçalı Gālib)
545 views14:20
Aç / Yorum Yap
2021-08-01 17:19:38 Dil-i mecrûhuma rahm eyle kalsın dâm-ı zülfünde / Şikeste-bâl olan mürgu edip âzâd n’eylersin (Şeyhülislâm Bahâyî Efendi’den).
527 views14:19
Aç / Yorum Yap
2021-07-25 15:13:15
Tâc marifet tâcıdır
Sanma gayrı tâc ola
Taklid ile tok olan
Hakikatte aç ola

Bir ağaçtır bu âlem
Meyvesi olmuş âdem
Maksûd olan meyvedir
Sanma ki ağaç ola

Düşe düşüp aldanma
Kendin hayrete salma
Hak’tan gayrı ne vardır
Ta’bire muhtac ola

Bu âdem meyvesinin
Çekirdeği sözündür
Sözsüz bu âdem âlem
Bir anda târâc ola

Sana âlem görünen
Hakîkâtte Allah’tır
Allah birdir vallahi
Sanma ki birkaç ola

Bu sözlerin meâli
Kişi kendin bilmektir
Kişi kendin bilene
Hakikât mi’rac ola

Hak denilen özündür
Özündeki sözündür
Gaybî özün bilene
Rububiyyet tâc ola
666 viewsedited  12:13
Aç / Yorum Yap