2022-07-25 11:21:58
Dr.Aidin Salih Diyor ki
Çok yeme ağacı"nın hastalık meyvelerini nasıl olgunlaştırdığına bakalım.Çok yemek:
Fazla yemek yendiğinde mide hazım için daha çok enzime ihtiyaç duyar. Enzim üretmek vücut için çok güçtür ve kıymetli maddeler gerektirir. Sağlıklı bir insanın midesi 200-250 gr. yemeğin birinci hazmını, besinlere ve kişinin hazım gücüne göre değişmekle beraber, 3-4 saat içinde kolayca gerçekleştirebilir. Bu miktarda yemeği hazmetmek için kalp zorlanmadan rahatça çalışacaktır. Bunun 2 katı yemek yendiğinde ise, yemeğin hazmedilmesi ve fazlalıkların kısmen depolanarak, kısmen çıkartılması için, kalbin 4-6 kat daha fazla çalışması gerekecektir.
Bu işlem sadece kalbi değil, besinleri hazmetme, depolama ve fazlalıkları vücuttan uzaklaştırmakla görevli diğer organları da yıpratır. Mesela, bir araba taşlı, bozuk ve dik bir yolda, düzgün yolda harcadığı yakıtın 2-3 katını harcar. Mesafe aynıdır fakat harcanan yakıt miktarı farklıdır. Devamlı zorlu çalışmaktan harap olan bir motor gibi, insan kalbi de aşırı çalışmadan dolayı rızkını çabuk tüketir. Çünkü kalp atışları sayılıdır.
Genç bir insan fazla yemek yediğinde, vücudu kuvvetli olduğu için hazmederek, fazlalıkları dışarı atabilir. Ancak fazla yemek alışkanlık halini alır zorlanma devam ederse, bu kuvvet tükenir, fazlalıkların giderek daha artmasıyla vücutta depolar oluşur. Depolar dolduktan sonra ise atıklar kanla birlikte dolaşmaya başlar. Böylece kan ağırlaşır, dolaşımı yavaşlar. Ağırlaşan kandaki atıklar damarlarda birikmeye ve zamanla damarları tıkamaya başlar. Daralan ve tıkanan damarlardaki kan, organları yeteri derecede besleyemeyecek kadar azalır. Beslenemeyen organlar beyne 'Açız!" uyarısı gönderir, beyin de bu çağrıya cevap olarak iştahı çoğaltır. Bu, insanı daha çok yemeye zorlar.
Yedikçe kandaki fazlalıklar ve damarlardaki tıkanıklıklar çoğalır. Kan daha da koyulaşır, dolayısıyla organların açlık hissi daha çok artar. Bu kısır döngü devam ederken insanlarda konsantrasyon, hafıza, düşünme, anlama ve öğrenme yeteneği azalmaya, hastalıklar birer birer kendini göstermeye başlar. "Fikir uyur, hikmet ölür, organlar durur, insanî sıfatlar yavaş yavaş kaybolur." Böylece, 'Yemek onlar için bir ceza olacaktır" hikmeti zuhur eder.
Bazı insanlar fazla yemenin bedelini aşırı şişmanlıkla ve beraberinde getirdiği hastalıklarla öderler. Bazıları da vardır ki, ne kadar yerse yesin, hep zayıf kalırlar. Bunlar kendi durumlarının şişmanlardan daha iyi olduğunu zannederler. Çoğu zaman onların durumu şişmanlardan daha tehlikeli olabilir. Çünkü fazlalıklardan oluşan atıklar, ilaçlar, toksinler ve katkı maddeleri şişmanların vücudundaki yağlarda depolandığı için, organların tahrip olması kısmen de olsa önlenebilir. Ancak zayıfların, kan vasıtasıyla bütün vücutlarını dolaşan toksinler, ateş, öksürük, terleme, nezle, kusma, ishal, sivilce, çıban gibi yollarla dışarı atılırken bu ağır işlemler hem organlarını yıpratır hem de eklemlerde, kaslarda ve organlarda depolanarak, buralarda ağrıya, enfeksiyona, kistlere ve genetik değişimlere (mutasyonlara) sebep olur. Bu tip insanlar genelde sık hastalanan, sıkıntılı ve asabî insanlardır.
Aidin Salih Gerçek Tıp -
Yitik Şifanın İzinde
@dogal_hayat
298 viewsedited 08:21