Get Mystery Box with random crypto!

Genç Hisbe

Telgraf kanalının logosu genchisbe — Genç Hisbe G
Telgraf kanalının logosu genchisbe — Genç Hisbe
Kanal adresi: @genchisbe
Kategoriler: Kategorize edilmemiş
Dilim: Türk
aboneler: 103
Kanaldan açıklama

Selamünaleyküm.
Bizler hâkk’ı emredip mûnkerden alıkoymak, bu yolla Râbbimizi râzı etmek için yola çıkmış gençleriz. Davete icâbet bekleriz 🌿

Ratings & Reviews

3.33

3 reviews

Reviews can be left only by registered users. All reviews are moderated by admins.

5 stars

1

4 stars

0

3 stars

1

2 stars

1

1 stars

0


En son Mesajlar

2022-04-01 15:36:38 Ebû Hureyre radıyallahu anh şöyle rivayet etmiştir;
Allah Resûlü ﷺ şöyle buyurdu:
“Allah azze ve Celle şöyle buyurdu: ‘Âdemoğullunun tüm amelleri kendisi içindir. Ancak oruç hariçtir. Oruç benim içindir ve onun mükâfatını ben vereceğim.’
Oruç bir kalkandır. Sizden biri oruç tuttuğu gün kötü söz söylemesin ve kavga etmesin. Biri ona kötü bir söz söyler veya sataşırsa ‘Ben oruçluyum’ desin. Muhammed’in nefsini elinde tutan Allah’a yemin olsun ki, oruçlunun ağız kokusu Allah katında misk kokusundan daha güzeldir. Oruçlu için iki sevinç anı vardır. Oruç açtığı zaman, orucunu açtığı için sevinir. Ve orucunun sevabıyla Rabbine kavuştuğu zaman sevinir.”
(Buhârî, Savm 9; Müslim, Sıyâm 163.)
Bu, Buhârî’nin rivayetinin lafzıdır.

Buhârî’nin diğer bir rivayetinde de şöyle denilmiştir: “Oruçlu kişi, yemesini, içmesini ve şehvetini benim (rızam) için terk eder. Oruç benim içindir ve onun mükâfatını ben vereceğim. Her iyiliğe on katı sevap vardır.”
(Buhârî, Savm 3.)

Müslim’in rivayetinde ise şöyle denilmiştir: “Âdemoğlunun her ameline kat kat sevap verilir ve her iyiliğe on katından yedi yüz katına kadar sevap verilir. Allah Teâlâ ‘Oruç hariçtir. O benim içindir ve onun mükâfatını ben vereceğim. Çünkü o, şehvetini ve yemesini benim için terk eder’ buyurdu. Oruçlu için iki sevinç anı vardır. Biri orucunu açtığı zamanki sevinci, biri de Rabbine kavuştuğu zamanki sevincidir. Oruçlunun ağız kokusu Allah katında misk kokusundan daha güzeldir.”
(Müslim, Sıyâm 164.)

Bir duâ ile bitirelim;
رمضان لا تمض كالريح، طهرني ، غيرني اجعلني ربيعا أخضر، قربني للجنة أكثر..

Ramazan rüzgar gibi geçme, beni temizle, beni değiştir, beni bahar gibi yeşil kıl, cennete daha çok yaklaştır.

Âmin
93 views12:36
Aç / Yorum Yap
2022-03-15 02:03:41
Az yemekle şehevi arzular ölür. Az uyumakla irade berraklaşır. Az konuşmakla tehlikelerden kurtulunur. Sıkıntılara katlanmakla hedefe ulaşılır.

İmam Gazali, Kalplerin Keşfi
149 views23:03
Aç / Yorum Yap
2022-02-06 18:52:56 Bir de bakacaksınız ki, siz dünyayı terketmekle birdenbire dünyayı yeniden bulmuşsunuz. Ve bu sefer, yepyeni, taptaze, dipdiri bir dünya bulmuşsunuz. Büyük savaşçıya lâyık yeni ve güçlü bir dünya. Öyleyse, dünya, yeni kılıçlarla karşınıza çıkmışsa, siz de içinizin kılıçlarıyla onun karşısına yeniden çıkabilirsiniz.
Sezai Karakoç
33 views15:52
Aç / Yorum Yap
2021-10-29 09:38:33 Nefs, insanın içinde şiddetli bir istek kaynağıdır ki, insan bununla işine gelen, hoşuna giden her şeyi kendine mâl etmek, nerede ve kimin elinde olursa olsun çekip almak, işine gelmeyen her şeyi yok etmek ister. Bu istek hayvanlarda da bulunduğu için insanla, hayvan arasında müşterek sıfatlardandır. İçimizde mütemadiyen fışkırıp duran bu istek kaynağının istekleri mutlak surette verildikçe o sırnaşık insanlar gibi daha ziyade arsızlanır, verdikçe azar, onu imlaya getirmek güç olur. Sahibini de yener. Onun için nefsî Allah’ın razı olacağı hudûtlar içinde tutarak taşkınlıktan, fasit heveslerden alıkoymak lazımdır. Bu da nefsî, akim hükmü ve idaresi altına almakla olur. İnsan doğduğu günden itibaren işine geleni çekmek, gelmeyeni atmak için çalışmaktadır. Bu hâl insanların mayasında vardır. Eğer bu olmasaydı âlemin nizamı bozulurdu. Şayet bu kuvvet aklın baskısı altına alınmayıp serbest bırakılırsa yine âlemde herc-ü merç hâsıl olur.

Âkıl, nefsin isteklerini gözden geçirir, Allah’ın rızasına uygun olanlarını kabul, olmayanlarını reddeder. Aklın eli, nefsin dizginini tutarsa, kötü yollara bırakmaz, hâkk’a bâtıl, bâtıla hâk dedirtmez. Nefsini âklının baskısı altına alabilenler hakikaten büyük insanlardır.

Mesut olanlar da bunlardır. Çünkü onlardan mahlûkat mu tazarrur olmaz, memnun olur. Halkın memnun olduğundan Hâk da razı olur.

Esmaû’l-Hüsna Şerhi
28 views06:38
Aç / Yorum Yap
2021-09-30 07:31:31 Allah sevgisi gönüller için biricik hedef, dostluğu kazanılmak için her türlü fedakârlık seve seve göze alınacak tek ve yüksek bir gâyedir. Çünkü O’nun dostluğunu kazanan, her şeyi kazanmış ve artık başka dost aramaya ihtiyacı kalmamıştır. Bilindiği gibi, sevmek idrakten doğar, yani idrak olunan şeylerdeki kemâl ve yüksekliğe gönül akıverir. Bizde idrak cihazları muhtelif olduğu için her idrak cihazının kendine mahsus sevdiği, meylettiği şeyler vardır. Hepsinin bilittifak âşık olduğu şey biricik sevgili olur. Allah-û Teâlâ kendini bilen nezih ruhların biricik sevgilisidir. Çünkü bütün kemalat O’ndadır. İdrak kuvvetleri müttefikan bu kemalatın sonsuz lezzetleriyle tatlı bir hayat içinde mesttir. Bu duyguya yükselebilen gönüllerin -acz ve zaaf içinde kıvranıp durmakta olan- masivaya bakmaya ve onların içinden Allah’a denk olacak bir sevgili aramaya tenezzülü olur mu?

Esmaû'l-Hüsna Şerhi
290 views04:31
Aç / Yorum Yap
2021-09-26 17:04:27
Allah’tan başka (sığınacak, bağlanacak) velîler edinenlerin durumu, tıpkı kendisine (ağdan) bir ev edinen örümceğe benzer. Halbuki evlerin en zayıfı, elbet örümcek ağıdır, keşke bilselerdi!
Ne yazık ki bunun böyle olduğunu bilmeyen ve ona tutunacak kadar gâflette olanlar vardır. Şurası bilinmeli ki hevâ ve hevese dayanan her şey -zulûm dâhil- örümcek ağı gibi kolay ve çabukça yok olmaya mahkûmdur.

Şüphesiz Allah, onların kendisinden başka neye yalvarıp taptıklarını bilir. O mutlak gâliptir, hüküm ve hîkmet sahibidir.

İşte biz, bu misalleri insanlar için (ibret alsınlar diye) getiriyoruz. Ancak onları, âlimlerden başkası anlamaz.

Ankebût Sûresi/41-43
380 views14:04
Aç / Yorum Yap
2021-09-22 23:59:17 “Kalp ile okunmayan Kurʼânʼdan kim ne anladı? Kurʼânʼda sonsuzluğu dolduran kalbi bulamayan, Büyük Kitâbʼı hiç anlamamıştır. Cenneti fânî isteklerden sıyrılmış saf kalpte aramayıp da bâzı beden hareketlerinin karşılığı olarak satın almaya hazırlananlar, gâfil tüccarlara benzerler. Onlar kalpteki cennet neşvesini hiçbir zaman tatmayacaklardır. Taassup sahipleri gibi, bütün ömrünü kalbinden habersiz geçiren hüner ve zekâ adamları yok mu? İşte onlar, kanları donmuş, kaskatı kesilmiş ölü ruhlardır.

Kalbin keşifleri, aklın buluşları gibi sınırlı değildir. Onun nâ-mütenâhî dereceleri vardır. Kalp adamını bodur akıl sahipleriyle yan yana koyan gibi bir ahmak olur mu? Her şeyden şüphe edilir, kalpten şüphe edilmez. Her şeyi kırmak câiz olur, kalp kırmak cinayettir. Fetihlerin en güzeli kalplerin fethidir, evvelâ.

Son nefesine kadar kalbini (vahiyden mahrum bir) aklın şerlerinden koruyabilen insan, insanların en bahtiyarıdır. İnsanın asıl hüneri, kalbini kullanabilmektir, kalbin emirlerine uymasını bilmektir. Dünya, kalbin emirlerine âsî şeytanlarla doludur. Bu şeytanların işâreti, sana akıllılık gibi geliyor.”

(Var Olmak, s.126-Nurettin Topçu)
202 views20:59
Aç / Yorum Yap
2021-09-18 19:02:03 İnsanoğlu için en büyük mûsibet, Allah’ın gazabına uğramaktır. En büyük kazanç da, kişinin kendini Allah’a sevdirmesidir. İnsanların sevgisini kazanmak veya onların gözünden düşmek, ehemmiyetli bir şey değildir. Çünkü Allah-û Teâlâ’nın ezelî takdirine karşı, bunların hiçbir tesiri olamaz. Bir kimse Allah yanında makbûl ise, bütün insanlar ondan yüz çevirseler, ona hiçbir zarar gelmez. Bunun aksi olarak, Allah yanında makbûl olmayan bir kimseye bütün insanların hürmet ve tâzimi ne fayda temîn eder?

Esmaû’l-Hüsna Şerhi
223 views16:02
Aç / Yorum Yap
2021-09-08 21:44:39 MÜSLÜMAN'IN İNTERNET VE İLETİŞİM REHBERİ
_____________________________

Mümin olduğumuz için hayatımızın her alanında, iman ettiğimiz Rabbimizin istediği gibi yaşamaya mecburuz.

Hayatı kendi istediğimiz gibi ölçüsüz ve kuralsız yaşamaya kalktığımızda mümin oluşumuz bundan zarar görür. Böyle iman ediyoruz.

Çağ hangi cihazı, anlayışı, yaşam tarzını getirirse getirsin; hayata mümin olarak baktığımız için önümüze gelen nimetleri de mümince kullanır, Rabbimizin rızasının dışına kaydırmayız.

Yaşadığımız aile içinde, akrabalarımızla, mahallemizin mescidinde, dostluk kurduğumuz arkadaşlarımız ve gençlerle, yaşlılarla, mümin olmayanlarla; herkesle hayatın içinde olduğumuzdan dolayı bir ilişki kurmak durumundayız, doğrudur.

Ama bu ilişkiyi sokakta, hastanede, misafirlikte, otobüste, uçakta ve her yerde yine mümince yaparız.

Mümin olmak budur. Çağa ayak uydurmak, anlayışlara teslim olmak ama bunlarla birlikte Müslüman olduğunu da söylemek münafıklıktır.

Bunu asla kabul edemeyiz ve böyle bir çürümüşlüğü benimseyemeyiz.

Kaynak: @ahlahanimlar
301 views18:44
Aç / Yorum Yap
2021-09-04 10:14:50 İslâm'a bütün kapıların kapatıldığına şahit olduk. Bu hal 1923'ten 1950'ye değin 27 yıl sürdü ve o tarihte Demokrat Parti'nin iktidara gelmesiyle İslâm hesabına bir yumuşama çığırı açıldı.

Bu çığırın açılma istidadını kazandığı demlerde ben Türkiye'nin en büyük bankasında müfettişlik makamında ve en lüks şartlar içindeyken -herhalde bağlı olduğum büyük kapının ruhuma üflediği feyz eseri olsa gerek- her şeyi teptim, bankadan istifa ettim ve kendimi fikir kavgası hayatına verdim...

Gözümde, o zamandan, manevi alevler ve dumanlar içinde batan bir Türkiye vardı; ve ona 4-5 asır önceki hayatiyeti ayanında o günkü veya bugünkü can çekişmesini anlatmak ve kurtuluş yolunu göstermek için dünya çapında büyük bir fikir hamlesine girişmekten daha aziz bir gaye düşünülemezdi… Kendimi bu gayeye adadım ve 1943'de Büyük Doğu'yu çıkardım...

Başvekil «Şükrü Saraçoğlu» imzasıyla «Allah ve ahlâktan bahsetmek yasaktır!» şeklinde gazetelere tamim gönderilmesine sebep olan yazılarım, yüksek mekteplerdeki hocalıklardan kovuluşlarım, kanunsuz asker edilişlerim, hapislerim, aç kalışlarım ve türlü çilelerim neticesinde küfür buz dağının nasıl erimeye başladığı, bu arada ne gibi bir gençlik mayasının tutma istidadını gösterdiği, 1960 gece baskınını takip eden yıllarda bu gençliğin Milli Türk Talebe Birliği çatısı altında ne türlü karargâh kurduğu, Anadolu'yu telgraf hattı şebekesiyle bir baştan bir başa kuşatıcı konferanslarım, neler neler!..

Necip Fazıl Kısakürek - Doğru Yolun Sapık Kolları
258 views07:14
Aç / Yorum Yap