2021-12-25 12:04:11
قَالَ : أَمَا إِنَّ ذَاكَ خَيْرٌ لَهُمْ أَنْ يُطِيعُوهُ ، وَإِنِّى مُخْبِرُكُمْ عَنِّي ، إِنِّى أَنَا الْمَسِيحُ ، وَإِنِّى أُوشِكُ أَنْ يُؤْذَنَ لِى فِى الْخُرُوجِ ، فَأَخْرُجَ فَأَسِيرَ فِى الأَرْضِ فَلاَ أَدَعَ قَرْيَةً إِلاَّ هَبَطْتُهَا فِى أَرْبَعِينَ لَيْلَةً غَيْرَ مَكَّةَ وَطَيْبَةَ فَهُمَا مُحَرَّمَتَانِ عَلَيَّ كِلْتَاهُمَا ، كُلَّمَا أَرَدْتُ أَنْ أَدْخُلَ وَاحِدَةً أَوْ وَاحِداً مِنْهُمَا اسْتَقْبَلَنِى مَلَكٌ بِيَدِهِ السَّيْفُ صَلْتاً يَصُدُّنِى عَنْهَا ، وَإِنَّ عَلَى كُلِّ نَقْبٍ مِنْهَا مَلاَئِكَةً يَحْرُسُونَهَا . قَالَتْ : قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم - وَطَعَنَ بِمِخْصَرَتِهِ فِى الْمِنْبَرِ - : هَذِهِ طَيْبَةُ هَذِهِ طَيْبَةُ هَذِهِ طَيْبَةُ . يَعْنِى الْمَدِينَةَ أَلاَ هَلْ كُنْتُ حَدَّثْتُكُمْ ذَلِكَ ؟ . فَقَالَ النَّاسُ :نَعَمْ .
فَإِنَّهُ أَعْجَبنِى حَدِيثُ تَمِيمٍ أَنَّهُ وَافَقَ الَّذِى كُنْتُ أُحَدِّثُكُمْ عَنْهُ وَعَنِ الْمَدِينَةِ وَمَكَّةَ ، أَلاَ إِنَّهُ فِى بَحْرِ الشَّامِ أَوْ بَحْرِ الْيَمَنِ ، لاَ بَلْ مِنْ قِبَلِ الْمَشْرِقِ ما هُوَ ، مِنْ قِبَلِ الْمَشْرِقِ مَا هُوَ ، مِنْ قِبَلِ الْمَشْرِقِ مَا هُوَ ( قال القاضي : لفظة ( ما هو ) زائدة ، صلة للكلام ، ليست بنافية ، والمراد إثبات أنه فى جهات المشرق ) وَأَوْمَأَ بِيَدِهِ إِلَى الْمَشْرِقِ . قَالَتْ فَحَفِظْتُ هَذَا مِنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم )
رواه مسلم في صحيحه برقم (2942) ، فهو حديث صحيح ، رواه أهل العلم في كتبهم ، من طريقين عن فاطمة بنت قيس رضي الله عنها ، وقال الترمذي رحمه الله "الجامع الصحيح" (2253) : " هذا حديث صحيح غريب " انتهى . وقال ابن عبد البر "الاستذكار" (7/338) : " ثابت صحيح من جهة الإسناد والنقل " انتهى .
4973 - Sabi'nin, Fatima Bintu Kays radiyallahu anha'dan nakline göre Fatima şöyle anlatmıştır:
"Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Temimu'd-Dari Hristiyan bir kimse idi. Gelip biat etti ve Müslüman oldu. O, benim Mesih Deccal'den anlattığıma uygun olan bir rivayette bulundu. Bana anlattığına göre, Temim, bir gemiye binip denize açılmıştır. Yanında Lahm ve Cuzam kabilelerinden otuz kişi vardı. (Hava şartları iyi olmadığı için) onlarla denizin dalgaları bir ay kadar oynadı. Sonunda güneşin battığı esnada denizde bir adaya yanaştılar. Geminin kayıklarına binerek adaya çıktılar. Derken karsilarina cok tuylu killi bir hayvan cikti. Bunlar, tuylerinin coklugundan hayvanin bas tarafi neresi, arka tarafi neresi anlayamadilar. (Saskin saskin:)
"Sen necisin, neyin nesisin?" dediler. O cevap verdi:
"Ben cessaseyim!"
"Cessase nedir?" denildi.
"Ey cemaat! Su mannastira kadar gelin! Icinde bir adam var, o sizin haberinize mustaktir!" dedi. O, boylece bir adamdan soz edince, biz onun bir seytan olmasindan korktuk. Hemen kosarak manastira girdik. Iceride bir adam vardi; hilkatce gorduklerimizin en irisiydi ve elleri boynuna, dizlerinden topuklarina demirle siki sekilde baglanmisti.
"Vah sana! Kimsin sen?" dedik.
"Benim haberimi alabilmissiniz. Simdi siz kimsiniz, bana soyleyin!" dedi. Arkadaslarim:
"Biz bir grup Arabiz. Bir gemideydik, denizin coskun bir anina rastladik. Dalgalar bizi bir ay oynatip oyaladi. Sonra su adaya yaklastik, sandallara binip adaya ciktik. Tuylu ve cok killi bir hayvanla karsilastik. Tuyunun coklugundan basi ne taraf, arkasi ne taraf anlayamadik. "Vah sana, nesin sen" dedik.
"Ben cessaseyim!" dedi. Biz: "Cessase de ne?" dedik.
"Manastirdaki su adama gelin, o sizin haberinize pek mustaktir!" dedi. Biz de kosarak sana geldik. Biz onun bir seytan olmadigindan emin olmadigimiz icin korktuk" dedik. Adam:
"Bana Beysan hurmaligindan haber verin!" dedi. Biz:
"Onun neyinden haber soruyorsun?" dedik.
"Ben onun agacindan soruyorum, meyve veriyor mu?" dedi.
"Evet!" dedik.
"Oyleyse meyve vermeme zamani yakindir!" dedi.
"Bana Taberiye golunden haber verin!" dedi.
"Onun nesinden haber istiyorsun?" dedik.
"Onun suyunun cekilmesi yakindir!" dedi.
"Bana Zuger gozesinden haber verin!" dedi.
114 views09:04