Get Mystery Box with random crypto!

محادثات منهاج يونس امره

Telgraf kanalının logosu konusmalarogren — محادثات منهاج يونس امره م
Telgraf kanalının logosu konusmalarogren — محادثات منهاج يونس امره
Kanal adresi: @konusmalarogren
Kategoriler: Kategorize edilmemiş
Dilim: Türk
aboneler: 3.04K

Ratings & Reviews

2.00

2 reviews

Reviews can be left only by registered users. All reviews are moderated by admins.

5 stars

0

4 stars

0

3 stars

1

2 stars

0

1 stars

1


En son Mesajlar 2

2019-08-24 14:16:47
10.8K views11:16
Aç / Yorum Yap
2019-08-24 14:14:52 فن التشكيل للعالم أكثر مما فعلت أنا.

Mesela geçenlerde Ispanya devlet televizyonundan Mardin kültürünü araştırmaya geldiler.
على سبيل المثال ، لقد جاؤوا مؤخرًا لدراسة ثقافة ماردين على التلفزيون الحكومي الإسباني.

Mardin, Telkári ve sanat üzerine bir çekim gerçekleştirdik.
حققت ماردين جذب على الفن وتشكيل الأسلاك.

Bana sanatımı Avrupada yapmaya dair çeşitli teklifler sundular.
لقد عرضوا عليي العديد من العروض لأقوم بعمل فني لي في أوروبا.

Ben kabul etmedim
ولم اقبل.
10.4K views11:14
Aç / Yorum Yap
2019-08-24 14:14:52 Atölye Ziyareti
زيارة ورشة.

Sunucu: Sayın seyirciler, bugünkü söyleşimizin konusu telkâri sanatı ve incelikleri.
اعزائي المتابعين  ، موضوع مقابلة اليوم هو فن تشكيل الأسلاك وأدق تفاصيله.

Sizler için şu anda bu sanatın ustalarından biriyle beraberiz.
من أجلكم، نحن مع أحد سادة هذا الفن.

Merhaba ustam, sabrın sanatı olarak bilinen telkâriye başlamanız nasıl oldu ve ustalarınız kimlerdi?
مرحبا اسطى ،كيف كانت بدايتكم بفن الأسلاك المعروف بفن الصبر ومن هم معلموك ؟

Usta: Abimden öğrendim. İlkokula başlamamıştım
daha
تعلمت من أخي كنت غير داخل المدرسة الابتدائية بعد.
ve günümüze kadar devam ettirdim.
وأستمريت ليومنا الحالي.
1960'larda gaz lambadı ışığında bile telkâri çalıştım
في سنوات الستينات كنت اعمل الأسلاك حتى على ضوء المصباح الغازي.

Altın üzerinde çalışarak öğrenmeye başladım.
تعلمت أيضاً العمل على أسلاك الذهب.
Gümüşten daha çok altın üzerinde çalıştım .
عملت على الذهب أكثر من الفضة
Şöyle söyleyeyim, 15 sene gümüş üzerinde çalıştım
لأقول اني عملت على الفضة خمسة عشر عاماً
geri kalan 30 sene de altın üzerinde çalıştım.
والثلاثون سنة الباقية عملت على الذهب.

Sunucu: Telkâri çalışmalarınızda ağırlık şu an hangisinin üzerinde?
حالياً على اي منهما تكون اعمالكم اكثر ثقلاً.

Usta: Şimdilik ağırlık gümüş üzerinde.
في الوقت الحالي ، الثقل  على الفضة.

Sunucu: Kaç yılında başladınız?
في أي سنة بدأتم ؟

Usta: 57 seneyi geçti bu meslekteyim. 15 yıldır da Halk Eğitim Merkezi'nde usta öğretici olarak çalışıyorum.
لقد مرت 57 سنة في هذه المهنه.  أعمل كمدرب رئيسي في مركز التعليم العام منذ 15 عاماً.

Tabii kendi atölye çalışmalarım dışında.
بالطبع مع عملي في ورشتي الخاصة.

Sunucu: Sanatla birlikte nice senelere deyip sohbetimize yine sanatla devam ediyoruz:
نواصل حديثنا مجدداً مع الفن ونقول سنوات عديدة مع الفن.
Efendim, sanatın cilvesi nedir ki alanı bu kadar geniş?
ما هي غرابة الفن حتى يكون له مجال واسع بهذا القدر ؟

Usta: Şimdi Telkâri sanatı, ressamla sanat arası bir şey.. Ressam yaptığı resmi satamaz ama biz satarız.
الآن فن التشكيل بالأسلاك هو شيء من فن الرسامين  لا يمكن للرسام بيع لوحاته التي يرسمها، لكن نحن يمكننا ذلك.

Bu noktada şunu belirtmeliyim, sanat başka ticaret başka.

في هذه النقطة ، يجب أن أذكر أن الفن شيء  والتجارة شيء آخر.
Her zaman da arkadaşlara söylüyorum halde domates satan , marul satan yahut karpuz satan benden daha fazla para kazanır.
أنا دائماً ما أخبر الأصدقاء ان الذين يبيعون الطماطم أو يبيعون الخس أو يبيعون البطيخ يكسبون  أموالًا أكثر مني.

Ama bu kültür, bu sanat başka bir şeye benzemez.
لكن هذه ثقافه وهذا فن لايشبة اي شي.

Biz sanatı kıt kanaat olsa da yaşatmaya çalışıyoruz .
نحن نحاول إبقاء الفن على قيد الحياة على الرغم من أنه ضئيل .

Bakın Arapça'da bir söz var :
انظر هناك مثل في اللغة العربية.
" Sanat aslanın !kahvaltıyı vermezse öğle yemeği verir. Öğle yemeği vermezse akşam yemeği verir "
إذا لم يقدم الفن وجبة الإفطار ، فإنه يقدم الغداء.  إذا لم يقدم الغداء ، فسوف يقدم العشاء.

Yani üç öğün yok ama iki öğünle idare et
يعني ليس ثلاث وجبات تدبر بوجبتين.

Sunucu : Mardin özelinde sanatınızın yaygınlaşması ve yaşatılması için. yaptığınız çalışmalarınızı anlatır mısınız?
هل يمكن أن تخبرنا عن أعمالك التي عملتها لكي لتوسيع وبقاء الفن الخاص بك وخاصة في ماردين.؟

Usta : 1964'te Mardin'den Avrupa'ya gittim . 1997'de geldim. Sebebi Telkari'yi Avrupa'ya tanıtıp satmak .
في عام 1964 ، ذهبت إلى أوروبا من ماردين.  جئت في عام 1997.  والسبب هو تقديم وبيع منتوجات الفن إلى أوروبا.
Bu vesileyle de Mardin'in kültürünü tanıtmak sanatıyla.
بهذة الوسيلة ، تعريف ثقافة ماردين أيضاً مع الفن .

Dikkat edin sabit bir taş işçiliği var ve bunu siz alıp götüremezsiniz uzaklara .
كن حذراً ، فهناك حجارة ثابتة ولها حرفة .لا يمكنك إخراجها بعيداً.
Ben , kendimi sanatımı yaşatmaya adadığım için gittim .
ذهبت لأنني كرست نفسي للحفاظ على فني على قيد الحياة.

Eskiden internet mi vardı? Şimdi açın türlü siteleri Mardin dair birçok bilgiye eksiksiz ulaşabiliyorsunuz .
هل كان في السابق يوجد انترنت؟  الآن افتح أنواع المواقع يمكنكم الوصول إلى الكثير من المعلومات حول ماردين من دون نقص.

Ama şöyle de bir gerçek var
لكن هناك حقيقة أيضاً.

Telkâriyi, dünyaya herhangi bir kuruluş benden fazla tanıtamadı.
لا يمكن لأي منظمة تقديم
9.5K viewsedited  11:14
Aç / Yorum Yap
2019-08-24 11:44:06
6.6K views08:44
Aç / Yorum Yap
2019-08-24 11:42:44 İki Orta, Bir Sade
اثنان وسط وواحده سادة.

Ayşe Hanım : Hoş geldiniz buyurun, Ev biraz dağınık kusura bakmayın.
السيدة عائشة : اهلا وسهلا بكم تفضلوا البيت مبعثر بعض الشيء ارجو المعذرة

Ayfet Hanım : Ay efendim olur mu öyle şey ? Hoş bulduk. Biz de cat kapı geldik.
اه هل يعقل هذا الشي اهلا بكم ونحن أتينا فجأة هكذا.
Yeni eviniz hayırlı uğurlu olsun. Bu küçük hediye de sizin için
مبارك عليكم بيتكم الجديد. هذه هدية صغيرة لكم.

Ayşe Hanım : Aşk olsun, ne diye zahmet ettiniz. Daha iyisi sizlere nasip olsun.
الله يسامحك لماذا عذبت نفسك الله يجعل نصيبك الأفضل منها.

Leyla Hanım : Hem güle güle oturun hem de hoş geldiniz.
تسكنونه بالهناء واهلا بكم.

Ayşe Hanım :Çok teşekkür ederim, ne iyi ettiniz de geldiniz.Şöyle salona buyurun .
شكراً جزيلا عملتم فضلا بمجيئكن تفضلوا الى الصالون.

Bir yandan sihbet edip bir yandan kahvelerimizi içelim. Kahvelerinizi nasıl alırsınız?
لندردش معاً ونشرب القهوة ،كيف تاخذون قهوتكم؟

Ayfer Hanım : Benimki orta olsun.
قهوتي وسط.
Hülya Hanım : Benimki de orta olsun.
وانا أيضاً قهوتي وسط.

Leyla Hanım : Size zahmet olacak ama benimki sade olsun.
سيكون ازعاج عليك لكن قهوتي سادة.

Ayşe Hanım : Pınar, haydi kızım kahveleri yap içelim.
هيا يابينار ابنتي أعملي القهوه لنشرب.

Pınar :Peki, anneciğim
حسناً يا امي

Ayfer Hanım : Pınar okuyor mu? Bir de oğlunuz var galiba!
هل تدرس بينار وعلى الأغلب لديكم أبن أيضاً

Ayşe Hanım : Pınar, Hukuk Fakültesi son sınıfta okuyor,
بينار في المرحلة الأخيرة من كلية الحقوق
oğlumuz kerem de lise üçüncü sınıfta.
ابني كرم في الصف الثالث الثانوي.

Hülya Hanim : Burayı ne kadara aldınız?
بكم اخذتوا البيت ؟

Ayşe Hanım : İki yüz bin liraya aldık. Bankadan elli bin lira kredi çektik.
اخذناه بمئتين ألفين ليره اخذنا قرضاً من المصرف 50الف

Leyla Hanim : Biz de geçen sene yüz seksen bine almıştık .
ونحن السنة الماضية اشترنياه بمئة وثمانون الفاً
Seksen bin lira kredi çektik. Hâlâ ödüyoruz .
سحبنا قرضاً ثمانون الف ولازلنا نسدد فيه
Ne yaparsın , kiracı olmaktan daha iyi.
ماذا نعمل ؟ افضل من الإيجار.

Hülya Hanım : Darısı bizim başımıza . İnşallah bir gün biz de ev sahibi oluruz.
العقبى لنا ان شاء الله نكون اصحاب بيت يوماً ما.
Bu devirde kiracı olmak zor .
بهذه الفتره صعب جداً ان تكون مستأجر.

Pınar : Buyurun , sizinki sade miydi?
تفضلي ،هل كانت قهوتك سادة؟

Leyla Hanım : Evet , benimki sade .
نعم خاصتي ساده

Pınar : Ayfer Teyze , sizinki orta şekerli olan , soldaki .
خاله ايفار خاصتك ذات سكر وسط التي في اليسار

Anne sizinki de her zamanki gibi.
امي قهوتك مثل كل وقت.

Ayşe Hanım : Sağ ol kızım , ellerine sağlık
سلمت يا ابنتي وسلمت يداك.
Pınar : Ziyade olsun .
لتكن العافية.

Hülya Hanım : Ellerine sağlık kızım , gelin kahveni de içeriz inşallah . Ufukta evlilik var mı?
سلمت يداك ابنتي ،ان شاء الله نشرب قهوة زواجك.
هل هناك زواج في الافق؟

Pınar : Yok , Hülya Teyze henüz evlenmeyi düşünmüyorum.
لا يا خاله هوليا لا افكر في الزواج الى الآن.

Leyla Hanım : Ayşe Hanım kocanız ne işle meşgul?
سيدة عائشه زوجك ماذا يعمل ؟

Ayşe Hanım : Kocam karayollarında memur. Sizin eşiniz nerede çalışıyor?
زوجي ضابط على الطرق السريعة.وزوجك ماذا يعمل ؟

Leyla Hanım : Benim eşim serbest çalışıyor . Kendi yağımızda kavruluyoruz .
زوجي يعمل أعمال حرة ،يعمل مايأتي بيده.

Ayfer Hanım : Ayşe Hanım aslen nerelisiniz ?
من اين اصلكم ؟

Ayşe Hanım : Ben doğma büyüme Ankaralıyım , eşim Balıkesirli.
انا ولدت وكبرت في انقرة وزوجي من بالكسير
Çocukların ikisi de Ankara'da doğdu.
الاولاد أيضاً كلاهما ولدا بأنقرة

Hülya Hanım : Fal bakmayı bilir misiniz, fincanı kapatalım mı?
هل تعرفين النظر الى الفال ، لنغلق فنجانك.

Ayşe Hanım : Ben hiç beceremem fal bakmayı.
انا لا انجح برؤية الفال.

Ayfer Hanım : Vakit geç oldu , bize müsade .
الوقت تأخر عن اذنكم.

Ayşe Hanım : Bunu saymam . Yine beklerim oturmaya .
لا احسب هذه انتظركم مجدداً.

Leyla Hanım : Bize de bekleriz . Sağlıcakla kalın
ونحن أيضاً ننتظركم كونوا بأمان.

Ayşe Hanım : Güle güle , tekrar bekleriz.
مع السلامة ننتظركم مرة أخرى.
6.7K views08:42
Aç / Yorum Yap
2019-08-24 11:02:52
5.3K views08:02
Aç / Yorum Yap
2019-08-24 11:02:39 Ekmek Aslanın Ağzında
اللقمة في فم الأسد.

Garson : Hoş geldiniz! Ne içersiniz?
النادل : اهلا وسهلا ،ماذا تشربون ؟

Aylin : Ben soguk bir maden suyu istiyorum.
ايلين: اريد مياه معدنية.

Zeynep : Ben çay içeceğim. Yalnız açık olsun .
زينب : انا اشرب شاياً لكن خفيفاً.
Garson : peki efendim.
حسناً سيدتي
Zeynep : Aylincim, çok yorgun görünüyorsun.
عزيزتي ايلين تبدين متعبه جداً.
Aylin : Haklısın canım, çok bitkinim.
معك حق عزيزتي منهكة جدا.
Dün gece sabaha kadar uyumadım
لم أنم لغاية الصباح ليلة البارحة
Zeynep : Yine iş meselesi mi ?
هل مسألة العمل مرة اخرى ؟

Aylin : Başka ne olsun ! Fakülteyi bitireli altı ay oldu hâlâ iş bulamadım.
ماذا يكون غيرها ،صار ست شهور على انهائي للجامعه ولازلت لم أتمكن من إيجاد عمل.

Zeynep : E biraz da kabahat sende güzelim. Çok seçici davranıyorsun .
الذنب عليك أيضاً ياحلوتي ،تتصرفين بأنتقائيه عالية.
Bu devirde ekmek aslanın ağzında . İş buldun mu iyisine kötüsüne bakmayacaksın .
في هذه الفترة ، اللقمة في فم الأسد، عندما تجدين عملاً لن تنظري للأسوأ او الأفضل.

Aylin : Haklısın ama sevmediğim bir işte de çalışmak istemiyorum .
معك حق لكن لا أريد العمل أيضاً بعمل لا أحبه

Zeynep : Peki ne yapmayı düşünüyorsun ?
حسناً ماذا تفكرين ان تفعلي ؟

Aylin : Dedim ya dün gece sabaha kadar uyumadım.İnternette iş ilanlarını taradım.
قلت لك البارحه لم انم طواا الليل. وبحثت في اعلانات العمل

Zeynep : Peki bulabildin mi bir şey ?
طيب ،هل استطعت إيجاد شي؟

Aylin : Evet buldum ve hemen bir iş başvurusu mektubu yazdım.
نعم وجدت وكتبت رساله تسجيل فوراً.

Zeynep : Harika bir haber bu !
هذا خبر رائع.
5.4K views08:02
Aç / Yorum Yap