2022-07-20 22:55:55
Bu çocukların tepesinden bomba yağdıran insanlar vardı. Kolları, bacakları parçalanıyordu. Kaçmaktan başka hiçbir çareleri yoktu, sığınmaktan başka. Sığınmak şu dünyadaki en hüzünlü ifadelerden biri bana göre.
…
Bugün 6 aylıkken bomba sebebiyle kalçasından bacağı kopan, şu an beş yaşında olan Velid için ablası bez istedi. Velid, sadece savaşın değil insanların da karanlık yüzünü hatırlatıyor bana.
Bu insanlar bombalardan kaçtılar ama görünmeyen bombalara maruz kalacaklarından habersizlerdi.
Şu hakaretler, şu gül gibi çocuğun kalbine atılan bombalar değil de ne? Zalimlik sadece kan dökerek olmuyor, bu da zalimliğin bir başka versiyonu. Bu çocuğun içinde oluk oluk kan akmadığını nasıl iddia edebiliriz?
‘Ben bir insanım’ diyor, ağladı ağlayacak. Beni Suriyeli olarak değil, insan olarak değerlendirin demeye çalışıyor.
…
İsmail’i anlatayım; 18 yaşını doldurunca yetimhaneden çıkıyor. Okulda okumadığı için bir üniversiteye yerleşemiyor ve zorlu bir hayat maratonu kaldığı yerden başlıyor. Ocak ayında daha önceden yurttan çıkan bir arkadaşının evine gidiyor, pencereleri kırık metruk bir ev. İncecik bir battaniye var sadece, zatürre oluyor, o halde bir inşaatta iş buluyor çalışıyor. Bir ay çalıştıktan sonra maaşını alamıyor ve ayrılıyor. Maaşını vermeyenler Türk, Suriyeli değil.
İsmail Suriye’de bomba sebebiyle yıkılan evlerinin enkazından yaralı kurtarılmış olan bir çocuk ve travması bir değil, çok fazla
Sonra İstanbul’da bir fırında çalışmaya başlıyor, orada da 20 günlük emeğinin karşılığını alamıyor, yine maaşını alamadı. Bunu yapanlar yine bizim halkımız.
Hiç sesini çıkarmıyor, hiç bağırıp çağırmıyor, böyle oldu abla diyor…
Çünkü bize sığınmış, yapacak başka hiçbir şey yok, kabullenmekten başka.
En son dün telefon açtı, ağladı. O ağlaması sadece bir sebepten değil, binlerce sebep var. İçinde hasta hasta inşaatta çalışıp alamadığı hak, gece gündüz uykusuz çalıştığı o fırından yine alamadığı hak var.
Bu çocukların içine ekilen o âh tohumları ya bir gün büyür de bizim de başımıza büyük bir bomba olarak patlarsa diye hiç korkmuyor musunuz?
Yok yok, bu dünyayı kastetmiyorum.
Asıl kastettiğim, gerçek dünya.
Hiç mi korkmuyorsunuz, büyük bir hesap gününden?
55 viewsedited 19:55