Get Mystery Box with random crypto!

O Hakîm-i Mutlak, insânı bu kadar hikmetle yarattığı, her bir | Risâle-i Nûr İzah ve Notlar

O Hakîm-i Mutlak, insânı bu kadar hikmetle yarattığı, her bir uzvuna binlerce fâide taktığı, bütün kâinâtı ona musahhar ettiği, onu bin bir ismine âyîne yaptığı ve kâinâta bir misâl-i musaggar hâline getirdiği ve pek çok yüksek kábiliyyetlerle techîz ettiği hâlde; bu insânın ömrü gáyet kısadır. Kimisi bir sâat, kimisi bir gün, kimisi bir ay, kimisi bir sene, kimisi bir asır yaşar, sonra vefât edip gider. Acabâ, böyle Hakîm bir Zât’ın, bu kadar hikmet ve masárifle yarattığı böyle bir insânı yok etmesi fâideli olur mu? Onu kabre koyup fâreler ve kurtlara yem etmesi ve dirilmemek üzere onu yok etmesi, nihâyetsiz hikmetine muvâfık düşer mi? Hayır. Aslâ ve kat‘á! O hâlde, bu durumda karşımıza iki yol çıkar:


Biri: Ya kâinâtta, bâ-husús insânda tezáhür eden bu kadar haşmetli ve azametli hikmet fiili inkâr edilecektir. Bu ise muhâldir, hîç bir akıl sáhibi bunu kabûl etmez.


Diğeri: Ya da, âsârıyla nihâyetsiz hikmet sáhibi olduğunu, abes iş yapmadığını isbât eden o Hakîm-i Mutlak, âhireti getirmek súretiyle o nihâyetsiz hikmetini ebedî bir álemde, ebedî bir súrette tahakkuk ettirecektir. Mâdem Hakîm’dir, abes iş yapmaz. Eğer insânı kabre koyup bir daha dirilmemek üzere çürütüp yok ederse, abes iş olur...

Kaynak: 10. Söz Haşir Risalesi’nin Şerhi