'CEYSU'L USRA '

2022-08-02 05:36:28 Bizde kendimizi basit görme ve “benden bir şey olmaz” deme hastalığı var. Biz, bir şeyler yapabilmeyi hep birilerinden bekleme hastalığına tutulmuşuz. Oysa Allah’ın yardım ve inayetiyle ümmet olarak bizden çok şey oldu ve inşâallah çok şey de olacak. Ama bunun için öncelikle Allah’ın bizlere de lütufta bulunabileceğine inanmamız ve konumumuzu, kapasitemizi, potansiyelimizi, ne yapıp ne yapamayacağımızı iyi tespit etmemiz gerekmektedir. Yani kendimizi tanımamız gerekir.

Bundan sonra şimdi şu diyeceklerimi dikkatle oku, iyi anla!

• Musa aleyhisselam Hızır aleyhisselam’dan daha üstün olduğu halde ona verilmeyen bazı bilgiler Hızır’a verilmişti.

• Davûd aleyhisselam daha öncelikli olduğu halde ona verilmeyen birçok şey oğlu Süleyman aleyhisselam’a verilmişti.

• Koca koca âlimlere verilmeyen nice hikmet, basiret ve firâsetler avamdan samimi insanlara verilmişti.

• Dev gibi dava adamlarının altından kalkamadığı nice ağır imtihanlara tarlada çalışan, inşaatlarda koşturan, sanayilerde rızık peşinde koşan garip mü’minler sabretmişti.

İbnu’l-Cevzî rahimehullah der ki:
رُبّ كنزٍ وقع به فقير، ورُبّ فضل فاز به صغير. علم الخضر ما خفي على موسى، وكُشِف لسليمان ما غُطِّي عن داوود
“Nice hazineleri fakir birisi bulmuş, nice faziletlere küçük birisi erişmiştir. Hızır aleyhisselam, Musa aleyhisselam’a gizli kalan şeyleri bilmiş, Davûd aleyhisselam’a kapalı kalan meseleler Süleyman aleyhisselam’a açılmıştır.” (el-Müdhiş, sf, 428)

Sen de kendisinden çok şeylerin olduğu birisi olabilirsin. Ama bunun için öncelikle Allah’ın lütfunu dilediğine verdiğine tam olarak inanman, senden de bir şeyler olabileceğine kesin bir şekilde yakin getirmen gerekir.

وَنُر۪يدُ اَنْ نَمُنَّ عَلَى الَّذ۪ينَ اسْتُضْعِفُوا فِي الْاَرْضِ وَنَجْعَلَهُمْ اَئِمَّةً وَنَجْعَلَهُمُ الْوَارِث۪ينَ
“Biz ise, o topraklarda mustazaf bırakılmışlara lütufta bulunmak, onları yöneticiler yapmak ve onları (mukaddes topraklara) vârisler kılmak istiyorduk.” (Kasas, 5)

Allah diledi mi mustazaflar yönetici, garipler önder olur. Dün elinde avucunda hiçbir şey bulunmayanlar, bir de bakarsın ki münbit toprakların mirasçısı oluverir.
O nedenle asla “benden bir şey olmaz” deme!
Senden çok şey oldu, çok şey olur ve çok şey olacak inşâallah… Aç / Yorum Yap

2022-08-02 05:36:18 Aç / Yorum Yap

2022-08-02 05:35:56 Aç / Yorum Yap

2022-08-02 05:34:12 Söylesenize ne yaparsınız?
Bu paraların tedavülden kalkacağını hiç dikkate almadan üst üste koymaya,
biriktirmeye devam mı edersiniz?

Elbetteki hayır!.

Bu paralar tedavülden kalkmadan önce,
mutlaka harcamak, mutlaka kullanmak istersiniz.
İşte müslümanlar da, belli bir süre için kendi tasarruflarına verilen dünya malına bu gözle bakarlar. Bu mallar tedavülden kalkmadan, varislerine intikal etmeden önce, kendileri için gerekli olan miktarını Allah yolunda harcarlar, tasadduk ederler.

Öldükleri zaman kendileri için tedavülden kalkacak olan dünya malını, ebediyyen tedavülde olacak olan ahiret malına çevirirler.

Mallarından bir kısmını Allah yolunda kullandıkları gibi, varislerine bıraktıklarını da, Allah yolunda kullanmaları için bırakır, "Benim için bir hayır, benim için bir lutuf olan bu mal, inşaallah sizler için de hayır olur" derler.

Mehmed Alagaş - KİŞİYE ÖZEL Aç / Yorum Yap

2022-07-31 20:12:06 İnsan nefsini dizginlerse şeytanın vesvese, iğvâ ve tesvîli etkisini kaybeder! Çünkü şeytan ancak insanın nefsinin hevâsı, nefsî arzuları yoluyla vesvese verebilir.İnsan nefsini dizginlerse şeytanın vesvese, iğvâ ve tesvîli etkisini kaybeder! Çünkü şeytan ancak insanın nefsinin hevâsı, nefsî arzuları yoluyla vesvese verebilir. Aç / Yorum Yap

2022-07-31 20:10:32 Bazı âlimler "tâğûtların başı" (رأس الطواغيت) kötülüğü emreden nefistir (nefs-i emmâre bi's-sû') derlerken, diğerleri ise şeytandır derler! Aç / Yorum Yap

2022-07-31 20:08:46 Aç / Yorum Yap

2022-07-31 20:08:27 Allah, Subhanehu ve Teâlâ buyuruyor ki:

129- "Buna rağmen yüz çevirirlerse de ki: “Allah bana yeter, O’ndan başka ilah yoktur, ben yalnız O’na güvenip dayanırım; O, büyük arşın sahibidir."

Hz. Peygamber, bir insan olarak içimizden biridir; fakat Allah onu vahiy alma ve peygamberlerin sonuncusu olma mertebesiyle onurlandırmıştır.

Başka bir âyette “Bütün varlıklar için rahmet” olarak nitelenen (Enbiyâ 107) Peygamber’in müminlere karşı tutumuna ve hissiyatına ağırlık verilen 128. âyette o, Allah Teâlâ’nın iki güzel ismi ile; raûf “çok şefkatli”, rahîm “çok merhametli” zikredilmiştir.

Yüce Allah’ın hiçbir peygamberini kendi isimlerinden ikisiyle birlikte anmamış olduğu dikkate alınırsa, onun rabbimizin katındaki derecesi ve bütün bu açıklamalara rağmen ondan yüz çevirenlerin ne büyük ziyanda oldukları daha iyi anlaşılır.

İşte, Hz. Peygamber’den bu gibi bahtsızların tutumlarından üzüntü duymaması, sadece Allah’a güvenip dayandığını hatırlaması ve onlara da bunu duyurması istenmektedir.


Selâm, hidayete tâbi olanların üzerine olsun... Aç / Yorum Yap

2022-07-31 20:08:15 Aç / Yorum Yap