Get Mystery Box with random crypto!

Arz Yanlı Ekol ve Reaganomics Büyük | Finans Gazetesi

Arz Yanlı Ekol ve Reaganomics

Büyük Buhran’dan sonra klasik ekonominin yetersizliği nedeniyle Keynesyen ekonemi tipine geçilmişti. Keynesyen ekonomi bir anlamda klasik ekonomi ile Marksist ekonominin bağdaştırılması çabası olarak ortaya çıkmış.Hatta belki bir adım daha ileri gidilerek klasik ekonomi kapitalizmin, Marksist ekonomi sosyalizmin ve Keynesyen ekonomi de sosyal demokrasinin ekonomi teorisi olarak kabul edilmekteydi.Lakin 1970 yılında yaşanan stagflasyon Keynesyen Teorisinin sorgulanmasına yol açmıştı. Stagflasyon:Durgun ekonomik büyüme, yüksek işsizlik ve yüksek enflasyonun bir arada yaşandığı bir makro ekonomik istikrarsızlıktır. Ekonominin  zayıfladığı bir durumda ekonomide yaşanan gerileme sonucu  enflasyonun ortaya çıkması beklenmediğinden  alışılmadık bir durumdur. Normal bir piyasa ekonomisindeki yavaş büyüme enflasyonu engeller. 1970’li yıllarda yaşanan Arap-İsrail savaşlarının ekonomik alana yansıması stagflasyon ile olmuştur. OPEC üyesi pek çok arap ülkesinin petrol üretimini kesmeleri maliyet enflasyonu yaratmıştır. Bunun sonucu fiyatlar genel seviyesi artmış aynı anda ekonomik durgunlukta yaşanmıştır. Yaşanan stagflasyona Keynesyen Ekonomik politikaların çözüm üretememesi sonucu Arz Yanlı Ekol doğmuştur.Arz Yanlı Ekol 40. ABD Başkanı Ronald Reagan’ın seçim vaadleri arasında yer aldığı için Reaganomics olarak da bilinmektedir.Bir anlamda %100 vergi olan bir piyasada herkesin emeğinin doğrudan hükümete gideceğini bu yüzden kimsenin çalışmayacağını öngörür.

Reagenomics Temel İktisat Politikaları şöyledir:
 Yatırımcılar ve girişimciler için daha fazla vergi indirimi yapılması,
Tasarruf ve yatırım yapma teşvikleri sağlanması,
 Üretimi kısıtlayan çevre koruma standartlarının hafifletilmesini,
Deregülasyona (düzenleyici politika) gidilmesini önermektedir,

bu yolla üretimin artacağını ve ucuzlayacağını ileri sürmektedirler. 1970’li yıllarda yaşanan diğer bir önemli ekonomik sorun Keynesyen anlayıştan dolayı  kamu harcamalarının aşırı derecede artmış olmasıdır. Artan kamu harcamaları da, pek çok ülkede vergi yükünün aşırı yükselmesiyle sonuçlanmıştır. Bundan dolayı Arz Yanlı Ekonomik politikalar özellikle vergi politikaları üzerine yoğunlaşmıştır. Arz Yanlı vergi politikasına göre; özellikle vergi indirimleri yoluyla, üretim ve dolayısıyla vergi gelirleri pozitif yönde etkilenecek ve böylece ekonomik büyüme ve etkinlik sağlanacaktır. Arz yönlü politikalar işletmelere geniş teşvikler vererek çalışır. Vergilerde yapılacak indirimler sonucu firmalar daha fazla sermaye birikimi gerçekleştirir. Biriken sermaye ile firmalar yeni üretim alanları yaratarak mal ve hizmet üretimini artırır. Arz Yanlı İktisatçılar malların ve hizmetlerin üretiminde bir artışın fiyatı düşüreceğini savunur. Şirketler aşırı ürettiklerinde fazla stok oluştururlar artan stoklarla birlikte fiyatlar düşer ve tüketiciler artan arzı dengeleyerek ekonomiye dengeye gelmesini sağlarlar. Bu şekilde ortaya çıkan ekonomik refah artışı “Trickle-Down Teorisi” olarak adlandırılmaktadır.
Öte yandan Gelir vergisi oranı azaltılırsa, bireylerin emek arzı artacak geliri artan bireyin tasarruflarında artma eğilimine girecektir. Tasarruftaki artış faiz oranının düşmesine ve yatırımların artmasına yol açar. Kurumlar vergisinde yapılacak bir indirim ise, yatırımın kârlılığını ve kurumun tasarruf gücünü artıracaktır. Düşük gelir vergisi oranları, işçinin eline geçen ücreti artıracağından ve toplu sözleşmelerde istenilen ücret artışlarını azaltacağından, enflasyon hızını yavaşlatacaktır. Enflasyondaki bu düşüş ise tüketim, üretim ve dolayısıyla istihdamı artıracaktır.

Sonuç olarak Reagenomics sayesinde işsizlik ve enflasyonla mücadelede olumlu değişiklikler gözlenmiştir. (örneğin, 1980'de enflasyon% 12, 5 ve işsizlik oranı% 7 ise, 1988'e kadar rakamlar sırasıyla% 4, 5 ve% 5, 4). 17 milyondan fazla yeni iş yaratıldı. Yeni politika aynı zamanda halkı borç verme oranlarını düşürerek emlak ve araba almaya teşvik etti.Lakin gelir vergisinde azalma sonucu gelirlerin farklılaşması da artmıştır.