Get Mystery Box with random crypto!

Mağaramızdaki Gölgeler Dünyaya geldiğimiz ilk andan itibaren | Finans Gazetesi

Mağaramızdaki Gölgeler

Dünyaya geldiğimiz ilk andan itibaren çevremizin etkisi altında yaşamaya başlıyoruz. Öyleki kültürel anlamda her şey aileden başlayıp çeşitli sosyal sınırlarla devam eden bir çerçeveleştirilme etkisine maruz kalmaktadır. Bu sınırlar etrafında düşünüp olan biteni anlama gayretindeyiz.

Dünya görüşümüzü bize sunulan eğitim ve kültürel aktarım ile sınırlı tuttuğumuz sürece birileri tarafından manipülasyona açık olmamız kaçınılmaz olacaktır. 

Değerler, kavramlar ve hatta kurumlar bireyin veya toplumun faydasından çok sömürülmesi için rahatlıkla kullanılabilirler.

“İnsanlar birtakım değerlere itibar ettiğinde ve onlara karşı bir tehdit olarak algılamadığında kendilerini refah içerisinde hisseder.
Değerlerin tümü tehdit olarak algıladığında toplu bir panik korkusu yaşanır.”

Eğer değerleriniz birileri tarafından oluşturuluyorsa, oluşturulan bu değerler manipüle olmanıza sebep olabilir.

Öğretilerin dışına çıkmadığınız, onları sorgulamayıp salt doğru kabul ettiğiniz sürece Plato'nun mağarasında yaşayan insanlar gibi hayatınız; gölge olduğunu bilmediğiniz, başkaları tarafından oluşturulmuş  yansımalardan ibaret olarak kalır. Böyle bir hayatta yönetici ve yönlendiriciler her defasında tekerleğin icadını yeni bir şeymiş gibi süreğen olarak sizleri inandırabilirler. 

Bu gölgeler öyle bir şey ki sizin açlığınıza, ekonomik sıkıntılarınıza sebep olan insanları kahraman ilan etmenize ve onlara tapmanıza sebebiyet verebilir.

Bu gölgeler öyle bir şey ki genç yaşınızda  öğrenci olmanıza rağmen kasiyer olarak çalışmanıza bakmaz üstüne kadının doğal  döngü hali olan regl döneminde  kullandığı bir  ürünün ismini söylediğiniz için darp edilmenize sebebiyet verebilir. Nitekim kültürel aktarımın kurbanı olursunuz.

   Sahte sorunlar üretip çözülmesi gerekenlerin üstü kapatıldıkça ve buna prim verildikçe değişimin olumsuz yönde olması kaçınılmaz olacaktır.

Özetle kurumların yozlaştığı, adalet mefhumunun sınıfsal farklılıklar doğrultusunda statüye göre avantaj sağladığı bir toplum tarihin tozlu sayfalarına karışmaya mahkumdur. Kurtuluş her şeyden önce bireysel olarak mümkün olacaktır.

W. Shakespeare'den alıntıyla;

Vazgeçtim bu dünyadan tek ölüm paklar beni,
Değmez bu yangın yeri, avuç açmaya değmez.
Değil mi ki çiğnenmiş inancın en seçkini,
Değil mi ki yoksullar mutluluktan habersiz,
Değil mi ki ayaklar altında insan onuru,
O kızoğlan kız erdem dağlara kaldırılmış,
Ezilmiş, horgörülmüş el emeği, göz nuru,
Ödlekler geçmiş başa, derken mertlik bozulmuş,
Değil mi ki korkudan dili bağlı sanatın,
Değil mi ki çılgınlık sahip çıkmış düzene,
Doğruya doğru derken eğriye çıkmış adın,
Değil mi ki kötüler kadı olmuş Yemen' e...