Get Mystery Box with random crypto!

.

Telgraf kanalının logosu eserehlii — . E
Telgraf kanalının logosu eserehlii — .
Kanal adresi: @eserehlii
Kategoriler: Kategorize edilmemiş
Dilim: Türk
aboneler: 1
Kanaldan açıklama

De ki; "Rabbim ilmimi arttır." Tahâ 114

Ratings & Reviews

1.50

2 reviews

Reviews can be left only by registered users. All reviews are moderated by admins.

5 stars

0

4 stars

0

3 stars

0

2 stars

1

1 stars

1


En son Mesajlar 11

2021-11-17 17:06:22 İbni Hacer El Askalani El Cehmi'nin Allah Suphanehu We Teâlâ'nın Uluv Sıfatı ile İlgili Küfürleri


قال ابن حجر : "وفيه الرد على من زعم أنه على العرش بذاته "[أي:حديث : إن ربه بينه وبين القبلة]


İbni Hacer El Askalani dedi ki: "'Rabbi onun ve kalbi arasındadır.' hadisi Allah'ın zatı ile arşta olduğu iddiasının reddidir." (Fethul Bari 1/508)

قال ابن حجر : "قال الكرماني: قوله: "في السماء" ظاهره غير مراد؛ إذ الله منزه عن الحلول في المكان

İbni Hacer El Askalani dedi ki: "Harb El Kirmani'nin 'Allah semadadır.' sözünden kasıt zahiri manası değildir. Zira Allah bir mekana girmek ve hülûl etmekten münezzehtir." (Fethul Bari 13/412)

قال ابن حجر العسسقلاني: "وَلَوْ قَالَ مَنْ يُنْسَبُ إِلَى التَّجْسِيمِ مِنَ الْيَهُودِ لَا إِلَهَ إِلَّا الَّذِي فِي السَّمَاءِ لَمْ يَكُنْ مُؤْمِنًا" الفتح 13/359

İbni Hacer El Askalani dedi ki: "Yahudilerden mucessime (Allah'ın arşta olduğu) inancında olan birisi ‘kendisinden başka ilah olmayan Allah göktedir’ dese iman etmiş değildir." (Fethul Bari 13/359)

وقال: (استوى على العرش) هو من المتشابه الذي يفوض علمه إلي الله تعالى .. وليس العرش بموضع استقرار لله"اهـ (الفتح 1/136)

İbni Hacer El Asklani der ki: " Allah'ın arşa istiva etmesi muteşabihtir, ilmi Allah'a havale edilir. Ve arşta olması sürekli değildir." (Fethul Bari 1/136)
28 views14:06
Aç / Yorum Yap
2021-11-17 17:04:47 değildir, çünkü elimizde ki Kur’an harf ve seslerden oluşmuştur.

Onlara göre Allah harf ve seslerle konuşmadığı için, bu meselede yeni bir mezhep uydurdular ve dediler ki : “Allah’ın nefsi olan kelamı (kelam-ı nefsi) mahluk değildir, ancak elimizde ki Kur’an mahluktur. Çünkü elimizde bulunan Kur’an harflerden oluşmuştur. Elimizde ki Kur’an’ın manası Allah’ın kelamıdır, ancak okunuşu ve harfleri Cebrail’in ya da Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem’in kelamıdır.”

Beyhaki ve ashabının inandıkları iğrenç itikad budur. Onlar, Allah’ın kelamı mahluktur diyen Cehmiyye ile Allah’ın kelamı mahluk değildir diyen ehli hadisin ortasında bir yol izlemişlerdir. Bu itikadlarının ise bir Yahudinin veyahut bir Hristiyanın itikadından farkı yoktur.

Ashab’ul hadise göre ise, Allah harfler ve sesler ile konuşmuştur. Onun konuşması yarattıklarının konuşmasına benzemez.

Yine Beyhaki ve ashabına göre, Tevrat’ın ibranice, İncil’in süryanice, Kur’an ise arapça indirilmesi ve Kur’anın yedi kıraat üzere okunması şuna delalet etmektedir : “Kur’an, Tevrat ve İncil, Allah’ın gerçek manada kelamı değildir. Çünkü Allah’ın kelamı tektir, ancak bu kitaplar farklı dillerde indirilmiştir. Tevrat, İncil ve Kur’an’ın sadece manası Allah’ın kelamıdır ve Allah’ın kelamının ibareleridir.”

El-Esma ve’s-Sıfat li’l Beyhaki, 2.cilt, 25 ve 26.syf

Derim ki: Ashab’ul hadise göre Tevrat, İncil ve Kur’an, hem manaen hemde kelamen Allah’ın hakiki kelamıdır. Allah, dilediği dilde hitap etmeye kadirdir.

Hülasa, zikrettiğim ve konuyu uzatmamak adına zikretmediğim bir çok sebepten, ötürü Beyhaki ve ashabı olan Eşariler, asla ashab’ul hadisten ve islam ehlinden değildir.

Allah’ın laneti Beyhaki ve hocası İbn Furek gibi her Eşari’nin üzerine olsun.
25 views14:04
Aç / Yorum Yap
2021-11-17 17:04:21 ve sellem’e indirilen İslam inancını inkar etmektir.

Ancak ashab’ul hadise göre bu iş böyle değildir. Ashab’ul hadise göre Allah’ın hakiki manada yukarıda ve arşın üzerindedir.
Ve yine Beyhaki ve diğerlerine göre, Allah’ın gecenin son üçte birinde yeryüzü semasına inmesi, zahir manada olan inmek değildir, kıyamet günü hesab vakti gelmesi, zahir manada olan gelmek değildir.

Ashab’ul hadise göre gökyüzü mahluktur, ancak Allah, yeryüzü semasına dilediği şekilde ve hakiki manada nüzul eder, kıyamet gününde ise hakiki manada gelir.

Beyhaki ve diğer Eşarilerin bu görüşte olmalarının sebebi ise şudur; onlar susulması gereken yerde susmadılar, Mutezile ile kelami cedellere girdiler ve kelam ile konuşan Mutezileye yanlızca kelam ile cevap verebildiler. Bunun sonucunda kitabı ve sünneti, kimi zaman sinsice, kimi zaman ise zahiren inkar ettiler ve yeni bir din icad ettiler.

وَلاَ يُحِيطُونَ بِشَيْءٍ مِّنْ عِلْمِهِ إِلاَّ بِمَا شَاء

Allah buyurdu ki : “Onlar, (Allah’ın) dilediğinden başka onun ilminden bir şey ihata edemezler.”

Bakara Suresi, 255.ayet

Eşarilerin yapması gereken ise, ashab’ul hadis gibi Allah’ın bize bildirdiği kadarına iman edip, gerisi hakkında sükut etmekti. Çünkü zayıf olan insan Allah’ın, kendi ilminden bildirdiği kadarını ihata edebilir. Bundan gayrısını kurcalamak ise, yalnızca mulhidlerin işidir.

فِيمَا كَتَبَ إِلَيَّ الْأُسْتَاذُ أَبُو مَنْصُورِ بْنُ أَبِي أَيُّوبَ أَنَّ كَثِيرًا مِنْ مُتَأَخِّرِي أَصْحَابِنَا ذَهَبُوا إِلَى أَنَّ الِاسْتِوَاءَ هُوَ الْقَهْرُ وَالْغَلَبَةُ، وَمَعْنَاهُ أَنَّ الرَّحْمَنَ غَلَبَ الْعَرْشَ وَقَهَرَهُ

Beyhaki dedi ki : “Üstad Ebu Mansur bin Ebi Eyyub bana yazdığı şeylerde dediği üzere, ashabımızın (yani Eşarilerin) sonradan gelenlerinin çoğu, istivanın kahr ve galebe (manasına) geldiği görüşünü seçmişlerdir. Ve (Arşa istiva etti kavlinin) manası, Rahman arşa galebe çalmış ve ona kahir olmuştur.”

El-Esma ve’s-Sıfat li’l Beyhaki, 2.cilt, 307.syf

Derim ki: Beyhaki’nin ashabı olarak gördüğü bedbaht kelamcıların hali budur. Onlar ki, ibadet ettiklerini iddia ettikleri Allah’ın zatı hakkında ihtilaf etmişlerdir. Halbuki Allah’ın kitabı ve Rasulunun sünneti ortada iken, ashab’ul hadisten olan hangi kişi Allah hakkında ihtilaf edebilir?

Beyhaki’nin ashabından saydığı kimselerin, istivayı kahr ve galebe olarak manalandırması, İmam Ebu Said ed-Darimi’nin “Nakd el-İmam Ebi Said ed-Darimi Ala el-Mirrisi” kitabının 455.sayfasında bildirdiği üzere, cehmiyyenin imamı Bişr el-Mirrisi ve onun ashabının görüşüdür.

قَالَ: وَالِاسْتِوَاءُ بِمَعْنَى الْقَهْرِ وَالْغَلَبَةِ شَائِعٌ فِي اللُّغَةِ...الشَّاعِرُ فِي بِشْرِ بْنِ مَرْوَانَ:
قَدِ اسْتَوَى بِشْرٌ عَلَى الْعِرَاقِ ... مِنْ غَيْرِ سَيْفٍ وَدَمٍ مُهْرَاقِ
يُرِيدُ: أَنَّهُ غَلَبَ أَهْلَهُ مِنْ غَيْرِ مُحَارَبَةٍ.

Yine Beyhaki şöyle demiştir : “(Ashabımızdan bazıları) Dedi ki : İstivanın manası kahr ve galebe manasına gelmesi lügatta da yaygındır…. (Devamında Beyhaki dedi ki:) Ve şair Bişr bin Mervan için dedi ki :
Bişr Irak’a istiva etti…Kılıçsız ve kan akıtılmadan.
Yani: O(Bişr) oranın ehline muharebe yapmaksızın galebe çalmıştır. “

El-Esma ve’s-Sıfat li’l Beyhaki, 2.cilt, 307.syf

Derim ki: Vallahi, Beyhaki’nin ashabımız dediği kişiler, Allah’ın kitabını ve Rasulunun sünnetini, bir alçağın şiirleri takas etmiştir. Hal böyle iken, Beyhaki ve kendi gibi Eşari olan ashabı, nasıl ashab’ul hadisten olabilir?

إِنْ كَانَ الْمُتَكَلِّمُ ذَا مَخَارِجَ، سُمِعَ كَلَامُهُ ذَا حُرُوفٍ وَأَصْوَاتٍ، وَإِنْ كَانَ الْمُتَكَلِّمُ غَيْرَ ذِي مَخَارِجَ سُمِعَ كَلَامُهُ غَيْرَ ذِي حُرُوفٍ وَأَصْوَاتٍ، وَالْبَارِي جَلَّ ثَنَاؤُهُ لَيْسَ بِذِي مَخَارِجَ، وَكَلَامُهُ لَيْسَ بِحَرْفٍ وَلَا صَوْتٍ

Beyhaki dedi ki : “Eğer konuşan mahreç sahibiyse, kelamı harfler ve sesler ile işitilir. Eğer konuşan mahreç sahibi değilse, kelamı harfler ve sesler sahibi olmadan işitilir. Ve Bâri (Allah) celle ve senahu, mahreç sahibi değildir. Ve kelamı harf ve ses ile değildir.”

El-Esma ve’s-Sıfat li’l Beyhaki, 2.cilt, 28.syf

Derim ki: İşte Beyhaki ve diğer Eşarilerin habis itikadı budur. Onlara göre elimizde bulunan Kur’an hakiki manada Allah’ın kelamı
23 views14:04
Aç / Yorum Yap
2021-11-17 17:04:17 Soru : Beyhaki ehli hadisten midir?

Cevap : Beyhaki, İslam yolunu terketmiş, mütekaddim Eşarilerin yolunu tutmuş, kelam ehliyle haşır neşir olmuş ve kelamı kendine din edinmiş kimselerdendir. Onun hadis rivayetiyle uğraşmış olması onun ashab’ul hadisten olduğunu göstermez. Çünkü ashab’ul hadis, Nebimiz Mustafa sallallahu aleyhi ve sellem’in menheci üzerinde olan ve kıyamete kadar bakî kalacak taifedir. Bir kişi için “O ashab’ul hadistendir.” denilebilmesi için, onun Nebimizin menheci üzere olması gerekmektedir.

Beyhaki’nin itikadına gelince, onun Allah’ın sıfatları hakkında öyle iğrenç sözleri vardır ki, hiçbir paklayıcı onun kirini paklayamaz.

وَهَذَا حَدِيثٌ صَحِيحٌ رَوَاهُ جَمَاعَةٌ مِنَ الصَّحَابَةِ عَنِ النَّبِيِّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ، وَأَصْحَابُ الْحَدِيثِ فِيمَا وَرَدَ بِهِ الْكِتَابُ وَالسُّنَّةُ مِنْ أَمْثَالِ هَذَا، وَلَمْ يَتَكَلَّمْ أَحَدٌ مِنَ الصَّحَابَةِ وَالتَّابِعِينَ فِي تَأْوِيلِهِ، ثُمَّ إِنَّهُمْ عَلَى قِسْمَيْنِ: مِنْهُمْ مَنْ قَبِلَهُ وَآمَنَ بِهِ وَلَمْ يُؤَوِّلْهُ وَوَكَلَ عِلْمَهُ إِلَى اللَّهِ وَنَفَى الْكَيْفِيَّةَ وَالتَّشْبِيهَ عَنْهُ. وَمِنْهُمْ مَنْ قَبِلَهُ وَآمَنَ بِهِ وَحَمَلَهُ عَلَى وَجْهٍ يَصِحُّ اسْتِعْمَالُهُ فِي اللُّغَةِ وَلَا يُنَاقِضُ التَّوْحِيدَ. وَقَدْ ذَكَرْنَا هَاتَيْنِ الطَّرِيقَتَيْنِ فِي كِتَابِ الْأَسْمَاءِ وَالصِّفَاتِ فِي الْمَسَائِلِ الَّتِي تَكَلَّمُوا فِيهَا مِنْ هَذَا الْبَابِ، وَفِي الْجُمْلَةِ يَجِبُ أَنْ يُعْلَمَ أَنَّ اسْتِوَاءَ اللَّهِ سُبْحَانَهُ وَتَعَالَى لَيْسَ بِاسْتِوَاءِ اعْتِدَالٍ عَنِ اعْوِجَاجٍ وَلَا اسْتِقْرَارٍ فِي مَكَانٍ، وَلَا مُمَّاسَّةٍ لِشَيْءٍ مِنْ خَلْقِهِ، لَكِنَّهُ مُسْتَوٍ عَلَى عَرْشِهِ كَمَا أَخْبَرَ بِلَا كَيْفٍ بِلَا أَيْنَ، بَائِنٌ مِنْ جَمِيعِ خَلْقِهِ، وَأَنَّ إِتْيَانَهُ لَيْسَ بِإِتْيَانٍ مِنْ مَكَانٍ إِلَى مَكَانٍ، وَأَنَّ مَجِيئَهُ لَيْسَ بِحَرَكَةٍ، وَأَنَّ نُزُولَهُ لَيْسَ بِنَقْلَةٍ، وَأَنَّ نَفْسَهُ لَيْسَ بِجِسْمٍ

Beyhaki, Allah’ın semaya nüzul etmesi hakkında bir hadisi naklettikten sonra şöyle demiştir : “Bu hadis sahihtir. Sahabeden bir cemaat bunu Nebi sallallahu aleyhi ve sellem’den rivayet etmiştir. Ve ashab’ul hadiste kitap ve sünnet ile varid olan bunun (nüzul sıfatı) benzeri şeyleri rivayet etmiştir. Sahabeden ve tabiinden kimse bunların tevili hakkında konuşmamıştır. (Sahabenin) Ardından gelenler ise iki kısımdır: Onlardan bir kısmı bunları kabul edip iman etmiş, tevil etmemiş, bunun ilmini Allah’a havale etmiş, ve ondan keyfiyyeti ve teşbihi nefyetmişlerdir. Diğer kısım ise, bunları kabul edip iman etmiş, ve (sıfatın manasını) tevhide zıt olmamak üzere, lügatta kullanımı uygun bir manaya hamletmişlerdir. Ve biz bu iki tariki (iki görüşü) el-Esma ve’s-Sıfat kitabında, bu babta konuştukları meselelerin içinde zikrettik. Bu hususta şunun bilinmesi gerekir ki, Allah subhanehu ve teala’nın istiva etmesi, eğrilikten doğrulma (manasında) değildir. Ve bir mekana istikrar etmesi veya yarattıklarından birşeye değmesi değildir. Ancak o haber verdiği üzere, keyfiyetsiz ve neredesiz ( yani nerede denilmeksizin) yarattıklarından ayrı bir şekilde arşa istiva etmiştir. Onun (Allah’ın) ityanı, bir mekandan bir mekana gelmek değildir. Onun gelmesi hareket değildir, nüzul etmesi (bir yerden bir yere) ulaşmak değildir. Ve onun kendisi de cisim değildir.”

El-İtikad ve’l-Hidaye fi Sebilu’r-Reşad li’l- Beyhaki, 116.syf

Derim ki: Beyhaki ve onun gibi mütekaddim Eşariler gerçekten de Mutezile’den daha habis bir itikada sahiptir. Çünkü onlar arşa istiva ve benzeri şeyleri kabul ediyormuş gibi gözükselerde, sinsice cehmiyye ve ehli hadis arası bir itikad icad etmişlerdir. Ehli hadis ise, ayetlere ve hadislere olduğu gibi iman edip Allah’a cihet bildirmiş ve O’nun yukarıda, mahlukatından ayrı olduğuna iman etmiştir.

Beyhaki ve diğerleri ise, Allah hakkında “Nerede?” sorusunu caiz görmemekteydiler. Çünkü Eşari kelamcılarına göre mekan, sadece hacmi olan (yani cisim olan) şeyler için kullanılır. Ve yine onlara göre “Nerede?” sorusu ise ancak mekan için caizdir. Onlara göre Allah için “Nerede?” denilirse, bu onun mahluk olan bir mekanda olmasını gerektirir. Beyhaki’nin bu sözüde Nebimiz Muhammed Mustafa sallallahu aleyhi
28 views14:04
Aç / Yorum Yap
2021-11-17 17:03:08 قال ابن تيمية : (ثم إن الإمام أحمد دعا للخليفة وغيره، ممن ضربه وحبسه، واستغفر لهم، وحللهم مما فعلوه به من الظلم والدعاء إلى القول الذى هو كفر، ولو كانوا مرتدين عن الإسلام لم يجز الاستغفار لهم؛ فإن الاستغفار للكفار لا يجوز بالكتاب والسنة والإجماع، وهذه الأقوال والأعمال منه ومن غيره من الأئمة صريحة في أنهم لم يكفروا المعينين من الجهمية)

İbni Teymiyye dedi ki: "Sonra İmam Ahmed, Halifeye ve diğerlerine dua etti. Hapis ve eziyetlerine rağmen onlar için istiğfar diledi. Zulüm görmesine rağmen onun bu fiili ve duası o (Kur'an Mahluktur) sözlerine karşılık küfürdür. İslam'dan çıkmış murtede istiğfar dilemek caiz değildir. Kitap, Sünnet ve icmaya göre kâfire istiğfar dilemek caiz değildir. Kendisinden ve diğer imamlardan gelen bu söz ve fiiler Cehmilerin muayyen olarak tekfir edilmeyeceğinin açıklamasıdır." (Mecmuul Fetewa 12/489)


قال ابن تيمية : (ومع هذا فالإمام أحمد رحمه الله تعالى ترحم عليهم واستغفر لهم، لعلمه بأنهم لم يبين لهم أنهم مكذبون للرسول، ولا جاحدون لما جاء به، ولكن تأولوا فأخطئوا، وقلدوا من قال لهم ذلك...)

İbni Teymiyye dedi ki: "İmam Ahmed rahimehumullah ve beraberindekiler (Kur'an Mahluktur Diyen Abbasi Halifesi'ne) onlara rahmet ve istiğfar diledi. Çünkü onlar Rasulu ve getirdiklerini inkar etmediler, açıkladılar. Lakin tevilleri hatalı bulundu ve bundan dolayı sözleri taklidçi görüldü." (Mecmuul Fetewa 23/349)


İslam Devleti'nde Halife'de bir küfür izhar olursa hikmetle onun küfrü bertaraf edilir ve hidayete çağrılır. Çünkü kılıç çekmek İslam'ın ve Müslümanları ve ellerindeki temkini ifsad edeceğinden Halife'ye yumuşak söz ile gidilmesini vacib kılar. Davet esnasında küfründen tevbe etmesi için halifenin hidayeti maksadı ile edilen dualar İslam olmasından ötürü yapıldığı sonucunu ortaya çıkarmaz. Çünkü hidayeti istenen herkese dua etmek Nebevi bir sünnettir.

Ne yazık ki İmam Şafii'ye attığı iftira gibi İbni Teymiyye, İmam Ahmed'e de iftira atmıştır. Muayyen olarak Cehmilerin tekfir edilmeyeceği inancını meşru kılmak ve bu bağlamda cehaletle söylenen küfür sözlere kılıf bulmak adına tertiplenmiş profesyonel bir kelam ile karşı karşıyayız. Bu durumun açıklamasını yukarıda dile getirdik. Netice itibari ile bir kaç şey daha eklemek istiyoruz. Selefi Salihin'in akidesine vurulmuş en büyük balta malesef İbni Teymiyye'dir. Çünkü bir çok insan onun sözleri ile dini anlamış ve yaşamaya çalışmaktadır. Bu bağlamda din hakkında da ondan delil getirmektedir. Bundan dolayı akidesini bu fasid nakiller ile temellendirenler büyük bir ikilemde kalmakta, akideleri hususunda şüpheler içinde dönüp durmaktadır. Fasid akilderi ile de Selefi Salihin'in milletinden ayrılmaktadır. Bu iftiraları yayınlamak zorunda hissetmemizin sebebini de (sorulacaksa şayet) bu sebep ile açıklamış olduk. Biz bu fasid akideden beriyiz. Cehmilerin mutlak ve muayyen olarak tekfir edileceğinden ve cehaleti mazur görenlerinde aynı onlar gibi kafir olduğunu izhar etmek isteriz. İbni Teymiyye hakkında şimdilik bu kadar açıklama yeter. Selam sebat eden muttakilerin üzerine olsun!
31 views14:03
Aç / Yorum Yap
2021-11-17 17:02:55 Hamd kuluna Furkan(Kur'ân)'ı indiren İbrahim Aleyhisselâm'ı halil edinen Musa ile Konuşan Rahman'a salât nebiye ehline ve ashâbınadır(bundan sonra)

İbn Teymiyye Hezeyanları Bölüm Bir

وأما من لعن وقبح مطلقاً، فهذا محل الخلاف فيهم.
[الصارم المسلول، ص: ٥٨٦]

İbn Teymiyye dedi ki:

Sahabeye mutlak manada lanet eden veya mutlak bir ifadeyle sahabeyi kötüleyen kişinin durumunda (tekfirinde) ihtilaf vardır.

es-Sarimul Meslul 697/

وَلِهَذَا كنت أَقُول للجهمية من الحلولية والنفاة الَّذين ينفون أَن يكون الله تَعَالَى فَوق الْعَرْش أَنا لَو وافقتكم كنت كَافِرًا لِأَنِّي أعلم أَن قَوْلكُم كفر وَأَنْتُم عِنْدِي لَا تكفرون لأنكم جهال وكان هذا خطاباً لعلمائهم وقضاتهم وشيوخهم وأمرائهم

İbn Teymiyye dedi ki
Ben Cehmiyyeden ve Hululiyeden Allah’ın arşın üzerinde olduğunu inkâr edenlere şöyle dedim Eğer ben size söylediklerinizde muvafakat etsem kafir olurum. Çünkü ben iyi biliyorum ki bu küfürdür. Siz benim nezdimde tekfir edilmezsiniz çünkü benim yanımda cahilsiniz. Bu onların alimlerine, kadılarına, şeyhlerine ve emirlerine yönelik bir hitaptı.

(Er-Redd ale’l Bekri 259) ibn teymiye el harrani

İşte ibn teymiyyenin cehmiyeye "siz benim nezdimde tekfir edilmezsiniz demesi"

Bir de bakalim selef alimlerimizin nakillerine
Bismillah

Sellam bin Ebi Mu'ti dedi ki ;
"Cehmii'ler kafirdirler"
Abdullah bin Ahmed bin Hanbel,es-Sunne1004.
İmam Abdillah ibn Ahmed dedi ki;
Bana İshak ibn Buhlul tahdis edip dedi ki;
Enes ibn Iyad Ebi Damra'ya dedim ki; "Cehmiyye'nin arkasında namaz kılabilir miyim?" Dedi ki; "Hayır! Kim İslam'dan başka bir din ararsa asla ondan kabul edilmez.
O, ahirette de kayba uğrayanlardandır."
Abdullah ibn Ahmed, es-Sunne, 1/129, no; 72.

İmam Buhari dedi ki; Abdurrahman ibn Mehdi dedi ki;
"Cehmîlik ve Rafizilik (İslam dışında) iki Dindir"
Buhari, Halku Ef'ali'l-İbad, 2/33, no; 52.

başka bir rivayette ise ;
İmam Buhari şöyle der:
“Yahudilerin,Hristiyanların ve Mecusilerin söylediklerine baktım,Cehmiyye’den daha kafir olanı görmedim.
Buhari yine dedi ki;
"Ben şuna aldırmam; ha bir Cehmi'nin veya bir Rafizinin arkasinda namaz kılmışım,
ha Yahudi ve Hristiyanin arkasinda."

Kirmani şöyle der :

"Her kim de bu kavimleri tekfir etmezse, Cehmiyye'nin hepsini tekfir etmezse, o da onlar gibi Kafirdir."
Mesail;3/975

Ebu Zura ve Ebu Hatim:

"Cehmiyye Kafirler.
Rafiziler İslamı reddedenler,
Hariciler ise (dinden) çıkanlardır."
Lalekai

İmam Tirmizi dediki:

"Cehmiyye Allah'ın sıfat rivayetlerini "inkar edip" teşbihtir dediler.
Dediler ki:"El'in manası kuvvettir."
Sunen;622

Cehmiyye zikredilince Yezid b. Harun dedi ki:
"Vallahi onlar zındıktırlar.
Allah'ın laneti onların üzerine olsun."
es-Sunne 49

Cehmiyye'den bahsedilince Hammad b. Zeyd şöyle dedi:"
"Onlar gökte birşey (ilah) yoktur demeye çalışıyorlar."
Abdullah, Sunne:41

Ahmed bin Hanbel'in oğlu imam Ahmed'e bidatci arkasinda namazdan sordu ,
o da cevaben şöyle dedi :
"Cehmiyye ve Mutezile gibilerinin arkasında namaz kılma."
Abdullah, Sunne:5

Muhammed b. Eslem dedi ki ;

"Cehmiyye Kur'an mahluktur dediler ve Allah'a şirk koştular.
Bundan daha büyük şirk olur mu?"
Hilye;9/244 syf.

Veki dedi ki;

"Rafıziler kaderilerden, hariciler ise bunlardan da şerlidir. Cehmiyye hepsinden daha şerlidir."

[Halk'u Ef'al'i İbad 1/38]
36 views14:02
Aç / Yorum Yap
2021-11-17 17:00:52 قال ابن طاهر: وسمعته يقول بهراة: عرضت على السيف خمس مرات، لا يقال لي: ارجع عن مذهبك، لكن يقال لي: اسكت عمن خالفك؛ فأقول: لا أسكت.


İbn Tahir şöyle dedi Ebû İsmâil el Herevi Rahmetullahi Aleyh'i herât'da şöyle derken işittim

Bana beş defa kılıç çekildi. Bana "Mezhebinden dön" denilmedi, "Muhaliflerine karşı konuşmaktan vazgeç" denildi.

Ben de "Onlara karşı susmayacağım" diyordum.

İbnu't Tahir el-Makdisi, el-Mensûr Mine'l Hikayât  ve's Suâlât 27/
35 views14:00
Aç / Yorum Yap
2021-11-17 16:59:40 بِسْــــــــــــــــــمِ اﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

ALLAH (سبحانه وتعالى) dedi ki

وَلِلّٰهِ الْاَسْمَٓاءُ الْحُسْنٰى فَادْعُوهُ بِهَاۖ وَذَرُوا الَّذ۪ينَ يُلْحِدُونَ ف۪ٓي اَسْمَٓائِه۪ۜ سَيُجْزَوْنَ مَا كَانُوا يَعْمَلُونَ

En güzel isimler Allah’ındır. (Öyleyse) bu isimlerle O’na dua edin. Onun isimlerinde ilhada/eğriliğe sapanları (kendi hallerine) bırakın. Yaptıklarının cezasını göreceklerdir.

A'râf Suresi, 180
38 views13:59
Aç / Yorum Yap
2021-11-17 16:39:18
41 views13:39
Aç / Yorum Yap
2021-11-17 16:02:45 بِسْــــــــــــــــــمِ اﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

ALLAH (سبحانه وتعالى) dedi ki

اِنَّ الَّذ۪ينَ يَكْتُمُونَ مَٓا اَنْزَلَ اللّٰهُ مِنَ الْكِتَابِ وَيَشْتَرُونَ بِه۪ ثَمَنًا قَل۪يلًاۙ اُو۬لٰٓئِكَ مَا يَأْكُلُونَ ف۪ي بُطُونِهِمْ اِلَّا النَّارَ وَلَا يُكَلِّمُهُمُ اللّٰهُ يَوْمَ الْقِيٰمَةِ وَلَا يُزَكّ۪يهِمْۚ وَلَهُمْ عَذَابٌ اَل۪يمٌ

Şüphesiz ki Allah’ın Kitap’ta indirdiği hakikatleri gizleyip, basit bir kazanç karşılığında o hakikatleri satanlar, karınlarına sadece ateş doldurmaktadırlar. Kıyamet gününde Allah onlarla konuşmayacak, onları arındırmayacaktır ve onlar için can yakıcı bir azap vardır.

(2/Bakara, 174)

أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ سَعِيدٍ، أَنبَأَنَا عَبْدُ السَّلَامِ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الْوَلِيدِ الْمُزَنِيِّ، عَنْ عُبَيْدِ بْنِ الْحَسَنِ، قَالَ: " قَسَمَ مُصْعَبُ بْنُ الزُّبَيْرِ، مَالًا فِي قُرَّاءِ أَهْلِ الْكُوفَةِ، حِينَ دَخَلَ شَهْرُ رَمَضَانَ، فَبَعَثَ إِلَى عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ مَعْقِلٍ بِأَلْفَيْ دِرْهَمٍ، فَقَالَ لَهُ: اسْتَعِنْ بِهَا فِي شَهْرِكَ هَذَا ". فَرَدَّهَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ مَعْقِلٍ، وَقَالَ: لَمْ نَقْرَأِ الْقُرْآنَ لِهَذَا

Bize Muhammed ibn Saîd haber verdi, dedi ki: Bize Abdusselâm bildirdi, o Abdullah ibn el-Velîd el-Müzenî'den, o Ubeyd ibn el-Hasen'den dedi ki

Mus'ab b. Zubeyr Ramazan ayı girdiğinde Küfelilerin Kur'ân okuyan hafızlarına bir miktar mal dagıttı

Bu arada Abdurrahmab b. Mâ'kıl'e ikibin dirhem gönderip

Bu Ramazan ayında bunlardan faydalan dedi

Abdurrahman b. Ma'kil Rahimehullah bunları geri çevirdi ve

"Biz Kur'ân'ı bunun için okumadık" dedi

Abdullah ed Darîmi Rahimehullah
Kitabu's Sünen no 580/
50 views13:02
Aç / Yorum Yap