2021-09-03 20:53:01
Allah bizim rızkımıza kefildir . lüksümüze değil !
Nimetler elimizden gitmeden değerini bilmek lazım . Efendimiz sallallahu aleyhi vesellemin tarif ettiği bir psikolojik-nefsi hastalık olarak, biliyoruz ki şeytan insanı en çok yoksul kalmakla korkutur. Türlü vesveselerle rızık endişesine düşürdüğü insanı, durmadan dünya için çalıştırır, durmadan mal toplatır. Kimi zaman onu cimri yapar, kimi zaman hırsızlık belasına bulaştırır.
Oysa yine bilinen, fakat çoğunlukla idrak edilmeyen bir gerçek de; “Allah-u Zülcelal’in rızıklara kefil olduğudur.” Evet, biliniyor olmasına rağmen, derinlemesine idrak edilememiş bir gerçektir işte bu…
Bir defasında Belh şehrinde korkunç bir kıtlık olmuştu. Öyle ki halk neredeyse açlıktan birbirini yiyecek hale gelmişti. Hal böyle iken Şakik-i Belhi hazretleri, pazarda şen-şakrak, neşe içinde bir köle görür. Haline şaşırır ve ona:
– Ey uşak! Şen-şakrak, böyle neşe içinde olmanın ne âlemi var! Halkın açlıktan ne hale geldiğini görmüyor musun? der. Köle de ona cevap olarak:
– Bundan bana ne! Ben, kendine has bir köyü ve buralardan bir sürü geliri olan, bir efendinin kölesiyim, o beni aç bırakmaz ki… diye cevap verir.
Bu cevap karşısında Şakik’in eli ayağı buz kesilir ve: “İlahi! Bir ambarı olan bir ağaya güvenen şu köle, bu kadar şen-şakrak! Sen ki, hükümdarlar hükümdarı olup rızka kefilsin. Biz neye gam yiyelim, niye dert edinelim!” diyerek, derhal dünya meşgalelerinden yüz çevirir, samimi bir şekilde tövbe edip Hakk’ın yoluna baş koyar.
@hayatiinanchoca
486 views17:53