Get Mystery Box with random crypto!

Kıssadan Hisse

Telgraf kanalının logosu kissadanhissem — Kıssadan Hisse K
Telgraf kanalının logosu kissadanhissem — Kıssadan Hisse
Kanal adresi: @kissadanhissem
Kategoriler: Kategorize edilmemiş
Dilim: Türk
aboneler: 567
Kanaldan açıklama

Bu öyle ağır bir sırdır ki demir olsak çürürdük, taş olsak çatlardık, su olsak kururduk. Bundan gayrı toprak olacağız

Ratings & Reviews

2.67

3 reviews

Reviews can be left only by registered users. All reviews are moderated by admins.

5 stars

1

4 stars

0

3 stars

0

2 stars

1

1 stars

1


En son Mesajlar 6

2021-07-15 16:09:29 Bâyezîd-i Bistâmî Hazretleri bir gün Arafat Tepesi’nde oturuyordu. Nefsi ona şöyle fısıldadı:
“Bâyezîd! Senin bir benzerin var mıdır acaba? Kırk beş defa haccettin ve günde bir hatim indirdiğin için binlerce defa hatmetme bahtiyarlığına eriştin.”
Bâyezîd-i Bistâmî Hazretleri, nefsinin bu kendini beğenmişliğine üzüldü. Derhâl toparlandı ve orada bulunan kalabalığa seslendi:
“–Kim, kırk beş hac ve yüzlerce hatmimi bir ekmek karşılığında satın alır?”
Bir adam;
“–Ben alırım.” dedi ve ekmeği uzattı.
Bâyezîd-i Bistâmî Hazretleri aldığı ekmeği de hemen orada bulunan bir köpeğin önüne attı. Nefsine; biriktirmekle böbürlendiği amellerin, bir köpeğin lokması olduğunu göstermek istemişti.
Hac erkânı bitince yol hazırlığı yaparak Rum diyarına gitmek için hareket etti.
Günlerce yol aldıktan sonra, bir rahip ile karşılaştı. Rahip; cömert, terbiyeli bir adama benziyordu. Kendisini evinde misafir etti. Evinde ona bir oda ayırdı.
Bâyezîd-i Bistâmî Hazretleri, kendisine ayrılan bu odada ibâdete başladı ve kalbini her şeyden çevirip Cenâb-ı Hakk’a yöneltti. Rahip; onun yiyeceğini, içeceğini sabah-akşam getirir önüne kor, sonra dışarı çıkardı. Bu hâl, bir ay devam etti. Bâyezîd nefsine dönerek dedi ki:
“Ey nefis! Seni kırmak istiyorum, fakat sen uğursuzluğunla kırılmıyorsun…”
Bir gün rahip, Bâyezîd Hazretleri’ne;
“–Ne güzel adamsın… Keşke hıristiyan olsaydın!” dedi.
Bu söz, Bâyezîd’e ağır geldi ve evi terk etmek istedi. Fakat rahip ona seslendi:
“Evimde kırk gününü tamamla, öyle git. Çünkü bizim büyük bir bayramımız var, onu görmeni arzu ediyorum. Aynı zamanda değerli bir vâizimiz var, senede bir defa bize hitap eder, bir de onu dinlemeni diliyorum.”
Bâyezîd-i Bistâmî Hazretleri’nin kalbine bu teklifi kabul etmesinin hayırlı olduğu doğdu. Kırk günü tamamlamaya râzı olduğunu söyledi.
Kırk gün dolunca, rahip içeri girdi ve;
“Bayram günümüz geldi. Haydi gidelim.” dedi.
Bâyezîd ayağa kalktı. Fakat rahip ona;
“Sen bu kıyâfet ve hâlde nasıl bin kadar rahibin arasına girebilirsin? Doğrusu biraz endişeliyim. Bu sebeple üzerindeki elbiseyi çıkar, şu üstlüğü giy, beline şu zünnarı bağla, İncil’i de boynuna as!” dedi.
Bu teklif, ona çok ağır geldi. Fakat; «bunda bir hikmet ve esrar, İslâm’ın izzet ve şerefi gizlenmiştir. Onun dediğini yapayım.» diye düşündü. Hemen üzerindeki elbiseyi çıkardı, onun verdiği üstlüğü giydi. Beline de zünnarı bağladı. İncil’i boynuna astı ve rahiple birlikte bine yakın rahibin arasına katıldı. Hiç kimse onu yadırgamadı.
Biraz ilerledikten sonra birden bire kalabalık durdu. Rahiplerin en büyüğü ve saygıdeğeri olan zât geldi, yerine geçti. Herkes onun konuşmasını bekliyor, fakat o susuyordu. Rahipler bunun mânâsını anlayamadılar ve sordular:
“–Ey büyüğümüz! Neden konuşmuyorsunuz?”
“–Nasıl konuşabilirim ki, aranızda bir Muhammedî var!..” diye cevap verdi. Halk ve rahipler galeyâna geldi ve;
“–Onu bize göster, parçalayalım!” diye bağırdılar.
Başrahip onlara dedi ki:
“–Hayır, yemin ederim ki söylemem. Ancak, bir şartla onu size tanıtabilirim. Ona dokunmayacağınıza söz veriniz.”
Bunun üzerine rahipler ve halk, Muhammedî olan adama dokunmayacaklarına yemin ettiler. Başrahip başını kaldırdı ve şöyle seslendi:
“–Allah için ey Muhammedî! Ayağa kalk ve kendini göster.”
Bâyezîd-i Bistâmî Hazretleri ayağa kalktı. Başrahip;
“–İşte bu zât, ona dikkatle bakın!” dedi.
Sonra Bâyezîd’e döndü:
753 views13:09
Aç / Yorum Yap