2022-06-09 09:26:11
Şam cihadını ve Allah yolunda cihadı terk edip ülkesine giden bir çok kişi bizi arayarak şöyle diyorlar;
Aldığımız en kötü karar Şam'dan çıkma kararı idi. Keşke ayaklarımıza sıksalardı da buralara, ülkemize dönmeseydik! Fitneler bizi her yerden kuşattı. Dinimizi yaşamayı geçtik, imanımızı bile zor koruyoruz. Biz ordaki bazı olumsuzlukları fitne olarak adlandırıp kendimizi kandırmıştık, oysaki asıl fitne burada imiş. İmanımızı tağutların insafına teslim ettik. Çocuklarımızın yaşadığı çevreyi örnek alarak bir gün gelip karşımıza geçerek: "Baba, ben artık Allah'a inanmıyorum" veya "Hadislere inancım kalmadı" diyerek ateist veya deist olma korkusuyla yaşıyoruz. Bizler küfrün egemenliği altında dinimizde fitneye düşüyoruz! Masiyetleri engellemeyi geçtik, Masiyet görünce artık kalbimiz rahatsız olmuyor. Hiçbir kötülüğü engelleyemez ve hiçbir iyiliği emredemez olduk. Cihad sahasında iken yüzü açık kadınları görmekten şikayetçi idik ama şimdi burda fuhşiyat öyle yer etmiş ki sadece başı açık olan kadın bize acayip görünmüyor. Allah subhanehu ve teâlâ'nın şu ayeti kulaklarda çınlıyor:
"Kendi elinizle kendinizi tehlikeye atmayın."
Öyle ki bu ayet sahabenin cihadı bırakıp ekin ve ticaret ile uğraşmaya başlamasıyla nazil olmuştu.
Ve bize zindan ve zillet fitnesi de ulaştı. Her seher vakti birilerinin kapımızı kırıp şafak operasyonuyla "terörle mücadele"den bizi içeri tıkaması korkusuyla yaşıyoruz.
Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şunu söylerken doğru söyledi;
"Dikkat edin fitneler zuhur ettiği zaman İman Şam'da dır."
Şüphesiz ki bizler her yerde birçok fitne gördük ki bunların hiçbirini şikayetçi olduğumuz Şam'da görmedik!
92 views06:26