Get Mystery Box with random crypto!

Selefi Salihin

Telgraf kanalının logosu selefi_salihin — Selefi Salihin S
Telgraf kanalının logosu selefi_salihin — Selefi Salihin
Kanal adresi: @selefi_salihin
Kategoriler: Kategorize edilmemiş
Dilim: Türk
aboneler: 1
Kanaldan açıklama

Tağuta Kulluk Etmekten Kaçınıp Allah'a Yönelenlere Müjde Vardır. (39/Zümer, 17)

Ratings & Reviews

3.50

2 reviews

Reviews can be left only by registered users. All reviews are moderated by admins.

5 stars

1

4 stars

0

3 stars

0

2 stars

1

1 stars

0


En son Mesajlar

2022-05-06 01:24:03 RAMAZAN'IN ARDINDAN

Allah’ın Rasûlü (sallallahu aleyhi ve sellem), bir iş yaptığında az da olsa onun ardını getirmeyi sever, işini kemale erdirmekten hoşlanırdı. Âişe (radıyallahu anhâ), O’nun bu tutumunu bizlere şöyle haber verir:

“Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem)’in en çok sevdiği ibadet, sâhibinin devamlı yaptığı idi.” (Buhârî ve Müslim)

İşte bu nedenle Ramazan’da elde ettiğimiz hayırları sadece Ramazan’la sınırlı bırakmayalım; Ramazan dışına da taşıyalım. Her ayı Ramazanmış gibi değerlendirip kulluğumuzun kıvamını artıralım.

Burada önemli bir hususun altını çizmek istiyorum:
Müslümanın Ramazan’dan sonra da salih amel üzere devam etmesi, Ramazan'ının Rabbi katında kabul edildiğinin bir işaretidir. Buna mukabil, Ramazan’dan sonra Ramazan içerisinde işlediği salih amelleri terk etmesi Ramazan'ının Rabbi katında kabul edilmeyişinin bir nişanesidir. Zira Selefimizin de dediği gibi:
جزاء الحسنة الحسنة بعدها، و جزاء السيئة السيئة بعدها
“Bir iyiliğin mükâfatı onun ardından başka bir iyilik yapmak; bir kötülüğün cezası da onun akabinde başka bir kötülüğe bulaşmaktır.”

Biraz daha anlaşılır bir şekilde söyleyecek olursak: Güzel bir amelin ardından işlenen benzeri güzel bir amel, önceki amelin mükâfatıdır. Yani Allah, o güzel amelden hoşnut olduğu için başka güzel ameller işlemeyi o kimseye nasip etmiştir. Aynı şekilde bir günahın ardından işlenen diğer günah da önceki günahın cezasıdır. Yani Allah, o kötü amelden razı olmadığı ve sahibine gazaplandığı için başka kötü amellerin kapısını ona açmıştır.

Bu nedenle kul, eğer Ramazan'ını Rabbine kabul ettirmeyi becerebilmişse, Rabbi buna mükâfat olmak üzere Ramazan sonrasında da o ay içerisinde kendisini muvaffak kıldığı salih amelleri işlemeyi ona nasip edecek, kolay kılacaktır. Ama eğer Ramazan'ını Rabbine kabul ettirmeyi becerememişse, o zaman Ramazan’ın ardından salih ameller işlemeye muvaffak olması söz konusu olmayacaktır. Bu onun Ramazan'ının Allah katında kabul edilmeyişinin göstergelerinden bir tanesidir.

İşte bir Ramazan daha bitti…

“Geldi, geliyor, yarın Ramazan bir” derken şimdi bak veda ettik!
Bir daha gelecek mi bilmiyoruz.

Şu halde bu ay hakkında yeniden bir değerlendirme yap ve onun sana vermek istediği “en önemli mesajı” al.

SENİ BİLMEM; AMA BENCE BU AYDAN ALMAMIZ GEREKEN EN ÖNEMLİ MESAJ; BU AYDA YAPILAN GÜZELLİKLERİN DİĞER AYLARDA DA RAHATLIKLA YAPILABİLECEĞİ GERÇEĞİDİR.

Biz bu aydan eğer bu gerçeği öğrenebilmişsek gerçekten de Ramazan’ı anlamışız demektir; lakin bunu öğrenememiş ve idrak edememişsek, ne diyelim inşâallah diğer Ramazan’da idrak edip anlarız; tabii ki buna ömrümüz kifayet ederse!
87 viewsÖmer El Faruk, 22:24
Aç / Yorum Yap
2022-05-05 14:45:46 https://t.me/Binti_islaam
268 viewsÖmer El Faruk, 11:45
Aç / Yorum Yap
2022-05-04 12:07:45

414 viewsÖmer El Faruk, 09:07
Aç / Yorum Yap
2022-05-04 00:10:04 Müslümanları gereksiz yere eleştirmeyi bıraktım, kardeş oldum.

Hayatını yaşamadığım birini suçlamayı terk ettim, dost oldum.

Artı ve eksisi olan birinin arısından bahsettim, arkadaş oldum.

İslam'ın öğretilerini yaşamayan bir Müslümanın hesabını benim değil, Allah'ın soracağına kesin olarak inandım, rahat ettim.

Yargıç değil, davetçi olduğumun farkına vardım, merhametli oldum.

Allah'ın kullarına kendi kullarım gibi bakmadım, insan oldum.

Şahısları değil, yaptıklarını konuştum, insaflı oldum.

İnsanlardan değil, yaptıklarından nefret ettim, başarılı oldum.

Bugünün en azılı insanının yarının en iyi insanı olabileceğine inandım, ümitvar oldum.

Öncelikle dünyayı değil, kendi dünyamı değiştirmekle sorumlu olduğumu anladım, hayat buldum.

Dünde yaşamadım, ütopyada yaşamadım. Gözlerimi süreyyaya diktim, ayaklarımın yere bastığını unutmadım, güçlü oldum.

Dünyanın kimsenin mülkü olmadığını anladığım gün zengin oldum.

İnsanların çizdiği sınırları kaldırdım, insan oldum. Ağlayanın rengine, ırkına, ülkesine değil, sesine baktım, merhametli oldum.

Murat Padak
540 viewsÖmer El Faruk, 21:10
Aç / Yorum Yap
2022-04-26 18:25:06

1.1K viewsÖmer El Faruk, 15:25
Aç / Yorum Yap
2022-04-26 12:18:35 İslami Değerlerle Alay Edilen Sosyal Deneyler!

Youtube'da çok izlenmek ve takipçi kasmak için yapılan sosyal deneylerde dini sorulara gençlerin cevap verirken yılışık şekilde gülmeleri ve sırıtmaları istihzâî küfre ve zaman zaman şirki mûcîb sözleri de elfâz-ı küfre girer! Soru soran kişi reyting hevesiyle bu tür kötülüklere sessiz ve seyirci kalır da bu çirkinlikleri uyarıp düzeltmezse kendisi de o şerre ortaktır. En büyük şer, en büyük zulüm ve en büyük münker olan bu tür sözler, söylemler, gülmeler, alay etmeler, hakâretler ve hafife almalar bazı kimseler için -zaten küfürde oldukları için- küfre girme sebebi değilse bile, içinde bulundukları küfürlerini artırma sebebidir! Hakkı söylemek haktır ve şereftir. Hakka uymamak ve kulak tıkamak ise bedbahtlıktır, şevâkettir ve hüsrandır. Uyanalım, hakka uyalım, uyaralım ve uyandıralım! Vesselâm.
1.0K viewsÖmer El Faruk, edited  09:18
Aç / Yorum Yap
2022-04-20 05:13:27 UZAK DURUN!

1- Müslümanları tekfir eden tekfircilerden,
2- Küfre küfür, kâfire kâfir demeyen Ğulât-ı Mürcie'den,
3- Polemik, tartışma, sansasyon, provokasyon ve yaygara sevenlerden,
4- Aşırı övgücülerden,
5- Aşırı sövgücü, yergici, kınayıcı, aşağılayıcı ve lânetçilerden,
6- Aklı selim olmayan, hikmetsiz, basiretsiz ve temyizsiz hamâkat ehli arkadaşlardan,
7- Mutaassıp, önyargılı, anlayışsız, alıcıları kapalı ve nasihat dinlemeyen, dinlese de kendine göre eğip büken kimselerden,
8- Şöhret, itibar, makam ve liderlik peşinde koşanlardan,
9- Karakteri problemli olan ve istikrârsız bir yaşam eğrisi izleyen, sürekli fikir değiştiren, zaman geçtikçe devamlı sûrette geçmişteki kendini, kendi sözlerini ve yaptıklarını yalanlayan, gelecekte de şimdiki hâllerini yalanlayacak olanlardan,
10- İnsanları tanımadan haklarında sû-i zan eden, ileri geri konuşan, iftira eden, fitnecilik yapan, peynir-ekmek yer gibi yalan söyleyen ve sözlerinden ve yaptıklarından dolayı Allah'a hesap vermekten korkmayan ve kul hakkından endişe etmeyen kimselerden... Evet, bu ve benzerlerinden uzak durun!

Yusuf Semmak
1.1K viewsÖmer El Faruk, 02:13
Aç / Yorum Yap
2022-04-16 18:24:34 HER KOYUN KENDİ BACAĞINDAN ASILACAKSA...

Behlül Dânâ, çarşıda, pazarda halk içinde dolaşırken insanlara nasihat eder, yanlış hareketlerden sakındırmak için onları ikaz ederdi. Onun bu ikazları bazı insanların kanına dokunuyor, gururları inciniyordu.

Bir gün halka doğru yolu göstermek için söylediği sözlerden rahatsız olanlar, Hârûn Reşîd’e gidip Behlül Dânâ’yı şikâyet ettiler:

—Sultanım, bizim yaptıklarımızın ona ne zararı var? Bizi kendi hâlimize bıraksın. Bizi ikaz edip durmasın. Sonra her koyun kendi bacağından asılır.

Bu şikâyetler üzerine Hârûn Reşîd, Behlül Dânâ’yı çağırtıp halkın istediğini bildirdi.

Behlül Dânâ hiç sesini çıkarmadan sarayı terk etti. Birkaç koyun alıp kesti, bacaklarından mahallenin köşe başlarına astı.

Câhil insanlar hikmetini anlayamadıkları, sırrını çözemedikleri söz ve hareketlerini gördüğü birine hemen “deli” damgası vururlar ya, işte Behlül Dânâ’nın bu hareketini de anlayamayan halk gülerek şöyle dedi:

—Deliden başka ne beklenir ki! Yaptığı işler hep böyle zaten!

Aradan günler geçtikçe, asılan hayvanlar kokuyor, bundan ise bütün mahalle zarar görüyordu. Bozulan etlerin kokusundan durulmaz hâle gelince, aynı şahıslar Hârûn Reşîd’e gidip durumu anlattılar:

—Yâ emîra’l-mü’minîn! Behlül’ün astığı koyunların kokusundan duramıyoruz. Bizi çok rahatsız ediyor. Şuna söyleyin de, onları astığı yerden kaldırsın!

Hârûn Reşîd, Behlül’ün böyle bir hareketi neden yaptığını merak ediyordu. Hem halkın şikâyetini bildirmek, hem de böyle yapmasının sebebini öğrenmek için Behlül Dânâ’yı yine saraya çağırttı. Behlül gelince, Hârûn Reşîd sordu:

—Ey Behlül! Mahalleye astığın koyunların kokusundan halk çok rahatsız oluyor. Böyle bir şeyi neden yaptın?

Behlül Dânâ şu cevabı verdi:

—Ey mü’minlerin emîri! Ben bir şey yapmadım! Sadece her koyunu kendi bacağından astım. Fakat görülüyor ki, her koyun kendi bacağından asılsa da bütün çevreyi rahatsız ediyor, herkese zarar veriyor. Bir kötünün zararı sadece kendine olmuyor, herkese zarar veriyor. İnsanların bunu anlaması için böyle yaptım. Herhalde anlamışlardır!”

Şikâyete gelenler hatâlarını anladılar. Bir daha Behlül’ün nasihat ve ikazlarına itiraz etmediler.

“Sizden, hayra çağıran, iyiliği emreden ve kötülükten men eden bir topluluk bulunsun. İşte kurtuluşa erenler onlardır.” (3/Al-i İmran, 104)
2.5K viewsÖmer El Faruk, 15:24
Aç / Yorum Yap
2022-04-14 14:47:39

939 viewsÖmer El Faruk, 11:47
Aç / Yorum Yap
2022-04-14 10:41:33 Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:
العِبَادة في الهَرْج كهجرة إليَّ
Herc döneminde ibadet etmek, bana hicret etmek gibi(ecir)dir.” (Müslim)

Hadiste geçen “Herc Dönemi” fitnelerin yaşandığı, işlerin birbirine karıştığı, doğruyla yanlışın ayrıştırılamaz olduğu, dine bağlılığın azalıp, dünya işleri ile oyalanmanın çoğaldığı, insanın sadece kendi maişetini temin etme ve dünyasını mamur etme derdine düştüğü, o nedenle de dini ile ilgilenmeye vakit bulamadığı garâbet günleridir.

Bu ifadeler size tanıdık geliyor mu?

Sanki: “tam da günümüzü anlatıyor” dediğinizi duyar gibiyim?

Evet, bu hadis sanki tam da şu günümüzü anlatıyor.

•İşler birbirine karışmış.
•Kim doğru, kim yanlış bilinemez olmuş.
•Herkes dünyasını imar etmekle meşgul.
•İşiyle gücüyle uğraşmaktan dolayı insanlar dinlerini öğrenmeye vakit bulamıyor.
•Vakti olanlar da buna ilgi duymuyor…

Evet, işte bunca zorluğa rağmen “Bu din benim dinim. Ben ona sahip çıkmazsam kim sahip çıkacak?” diyerek dinlerine bağlılık gösterenler, tüm zorluğuna rağmen tıpkı vatanını, çoluk-çocuğunu, malını, ortamını terk edip Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem)’e hicret edenler gibi kaliteli insanlardır ve onların ecri, inşâallah hicret ecrine nail olanlarınki gibidir.

Hadiste yapılan benzetmenin ortak tarafı şudur: Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem)’e hicret edenler, sırf dinlerini selamete almak için Mekke’den Medine’ye gidiyorlar, adeta dinlerini şirkten ve küfürden kaçırıyorlardı; fitne döneminde kulluklarına sahip çıkanlar da, aynı gayeye matuf olarak dinlerini fitnelerden ve dünyadan kaçırıyor olacaklar.

Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) zamanında hicret edenlerin sayısı nasıl ki az olmuş ise, bu dönemde kullukla meşgul olanların sayısı da az olacaktır.

İşte o yüzden bu dönemde dinine bağlı olmaya çalı-şanların ecri fazla fazla verilecektir.

Rabbim şu herc günlerinde hepimizi hakkıyla dinine sahip çıkan ve tüm alıkoyucu unsurlara rağmen dinini önceleyen kullarından eylesin.
963 viewsÖmer El Faruk, edited  07:41
Aç / Yorum Yap