2022-01-02 11:29:16
••
OSMANLI'DA KADIN HAYATI••
Batı'nın Osmanlı kadınına bakışı "
Harem" eksenlidir... Osmanlı Sarayındaki Haremi bir “
Mutsuz kadınlar hapishanesi" olarak algılamışlar, haremdekiler hakkında fantastik hikâyeler uydurmuşlardır...
Oysa Harem, yabancı yazarların hiç görmeden yazdıkları seyahatnamelerinde anlattıkları gibi, bir “mutsuz kadınlar hapishanesi” değil, öncelikle PADİŞAHLARIN EVİDİR... İkincisi: Kadının dikkat, liyâkat ve zekâsına göre yükseldiği bir “
Kadın Üniversitesi"dir
(Erkeklerinki de Enderun'dur) Yedi-sekiz senelik mecburi bir eğitim sürecinde çeşitli sınavlardan geçtikten sonra, “
çırak” çıkarılanlar
(birisiyle evlenip haremden ayrılan cariyeler) yerleştikleri semtin öğretmenliğini yapar, o semtin kadınlarına ve kızlarına okuma yazma edep-erkân, hayr-hasenat, nezaket, görgü, Kur'ân-ı Kerim, biçki-dikiş, nakış, oya, dantel öğretirlerdi.. “
Saraylı Ana”nın konağında haftanın belirli günleri yapılan “
kadın kadına” toplantılarda
güzel sesli hafızlar Kur'ân okuduktan sonra, çeşitli kitaplar okunur ve okunan metin üzerine ciddi tartışmalar gerçekleşirdi.. Böylece “
Saraylı Ana”nın konağı bir nevi “
Halk Üniversitesi'ne dönüşürdü... Mahallenin kadınları ve kızları da bu “üniversite’nin öğrencileri olur, bu sayede bilgi ve görgülerini artırırlardı...
Zaten kitap okumak, Osmanlı saray kadınının tutkusuydu.. Padişah eşlerinin ve kızlarının özel dairelerinde, haremde bulunan genel kütüphanenin dışında mutlaka bir kitaplık bulunurdu... Çocuklarımızın doğru düzgün yetişMemesinde, sanırım kadının kitaptan kopuşunun büyük rolü var...
Bilgisiz ilgi, çocukların geleceğini inşa etmiyor! Malum “
Yuvayı dişi kuş yapar”...
#YavuzBahadıroğlu
210 views08:29