2021-11-08 12:32:00
Sevgili Kardeşlerim Dün Esmâ validemizin Lakabının
“Zâtü'n-Nitakayn” (çift kuşaklı) olduğundan bahsetmiştim..
Sebebine gelirsek, Peygamber efendimiz (s.a.v) ve Hz. Ebû Bekir Medine’ye hicret edecekleri zaman, Esmâ validemiz
7 aylık hamileyken,
evlerinden 5 km. Uzaklıkta bulunan ve şuan dahi ancak 1 yada 1 buçuk saatte çıkılabilen Sevr dağındaki mağaraya gecenin karanlığında Kız kardeşi Âişe ile bir bohça içerisine yiyecekleri ve bir kırba içerisine suyu koyuyor.. Ama bağlamak icin ip yok, bulamıyor..
İp bulamayan Esmâ validemiz belindeki kuşağı çıkarıp ikiye ayırıyor. Bir parçası ile bohça ve kırbanın ağzını bağlayıp, diğer parçasıylada onları birbirine bağlayıp, omzuna atarak yollara düşüyor..Saatler sonra mağaraya ulaşıyor.. Peygamberimiz çok seviniyor. Hele birde bohça ve kırbanın o günün dünyasında ve sosyal hayat icerisinde bir hanım için çok değerli ve anlamlı olan bir kuşak ile bağlandığını görünce duygulanıyor.. Ve diyor ki, "
Ey Esmâ! Burda feda ettiğin bu kuşagına karşılık Allah sana cennette iki kuşak bağışlayacaktır..." ve böylece Efendimiz Esmâ validemize
Zâtü'n-Nitakayn (çift kuşaklı) lakabını vermiş oluyor.. Yıllar sonra Esmâ validemizin oğlu Abdullah'ı annesinin lakabı üzerinden ayıplayarak "
Ey İki kuşaklı kadının oğlu" diyorlar..
Bu lakabın ayıplanma sebebi ise,
Eğer bir hanım kuşağını açmışsa bu hal, bir ahlaksızlık işareti sayılırdı. Bu sosyal kuralı bildiğimiz zaman Esmâ validemizin kuşağını feda etmesinin ne kadar değerli olduğunu daha iyi anlarsınız.. Efendimiz yapılan işin değerini çok iyi anladığı için böyle bir müjde vermişti.. Esmâ validemizin hicret günleri yaptığı bu büyük gayret hafızalardan hic silinmeyecekti..
Üç kez, çıkışı oldukca zor, yüksekliği 759 metre olan Sevr dağına karnındaki bebekle çıkması, kıyamete kadar gelen tüm müslümanlara örnek olan, yatan, tembellik eden tüm müslümanlara ibret alınması gereken bir davranış olacaktı... Rabbim validemizden ebeden râzı olsun..Hepimizi onun bereketli hayatından istifâde ettirsin..
1.2K views09:32