Get Mystery Box with random crypto!

Bütün bu mevcudat, vücuda gelmeden evvel Cenab-ı Hakk’ın ilm-i | Risâle-i Nûr İzah ve Notlar

Bütün bu mevcudat, vücuda gelmeden evvel Cenab-ı Hakk’ın ilm-i ezelîsinde vardı. Şekli, sûreti, hakîkati ile ilm-i İlahide olan eşya, bizim zihnimizdeki eşya gibi hayalden ibaret değildir. Çünkü esma-i İlahiye biri birisiz olmaz. Bir şeyde Cenab-ı Hakk’ın bir ismi tecellî ettiğinde diğer isimler de tecellî eder. Bundan dolayı, ilm-i İlahideki mevcudat-ı ilmiyenin bir nevi vücudları olduğu gibi; bir nevi hayatları da vardır. Çünkü, Ellah’ın bir ismi Hayy’dır. İlm-i İlahinin taalluk ettiği bir şeye, vücud sıfatı taalluk ettiği gibi, hayat sıfatı da taalluk ediyor. Öyleyse, o ilm-i İlahideki mevcudat-ı ilmiyenin, bizim bilmediğimiz bir tarzda hayat-ı ammeden hisseleri vardır.

Şu mevcudat-ı ilmiyeyi, daire-i ilimden daire-i kudrete çıkaran ve vücud sahasına getiren; yani şu gözümüzün göreceği, kulağımızın işiteceği hale getirip vücud-u hariciye mazhar eden sebeb, Cenab-ı Hakk’ın rahmetidir. O’nun Rahman ve Rahîm isimleridir. Yani, o Rahman ve Rahîm şefkat etti; ilmindeki mevcudata vücud rengini verdi ve onları şu dünyaya getirdi.

Demek, şu âlemi şenlendiren, rahmet-i İlahiyedir. Rahmetten iki esma-i hüsnâ tezâhür eder:
Biri: “Rahman” ismidir ki; şu dünyaya bakar.
Diğeri: “Rahîm” ismidir ki; ahirete bakar.

Evet, bu âlemi şenlendiren, daire-i ilimden daire-i kudrete çıkarmak sûretiyle ona vücud-u harici bahşeden rahmettir. Zahire göre, Cenab-ı Hak, Arş-ı A’zam’da tecellî eder. Fakat, hakîkatte Arş-ı A’zam da insana hizmetçidir. Nûr-u Muhammedî itibarıyla, Arş da dâhil olmak üzere kâinatın cümlesi insana hádimdir. İnsan da ibadet için yaratılmıştır.
Güneş, Ay, yıldızlar ve bütün mevcudat insana hizmet ediyor. Demek, Cenab-ı Hakk’ın Arş-ı A’zam’ı; hakîkatte insanın kalbidir. Kalb-i insanî, Nûr-u Muhammedî (asm) itibarıyla Arş’tan da büyüktür. Çünkü, bütün kâinat ona hizmet eder. Neticede Cennet de ona hizmet eder. Hâkim isminin tecellîsi ile on iki seyyare, Güneş’in etrafında pervane gibi döner. Ellahu Teâla, Hâkim ismi ile Güneş’e bir câzibe kanunu vaz’ etmiş; O da bu câzibe kanunuyla seyyârâtı pervane gibi etrafında çeviriyor. Yoksa, haşa Güneş, müstakil olarak bu işi yapmıyor.

Kaynak: On Dördüncü Lem’a’nın İkinci Makamı’nın Şerhi