Get Mystery Box with random crypto!

Evet, küfür, cüz’î bir hatá değil; küllî bir cinâyettir. Nasıl | Risâle-i Nûr İzah ve Notlar

Evet, küfür, cüz’î bir hatá değil; küllî bir cinâyettir. Nasıl ki, îmân, bir intisâbdır. Bütün mevcûdâtı, Sáni-ı Zü’l-Celâl’ine nisbet eder. Bütün kâinâtı bir tek elde görür ve o ele teslîm eder. Küfür ise, o nisbeti kat’ eder. Bütün mevcûdâtı sáhibsiz, başıboş, abes, ma’nâsız, gáyesiz bir derekeye sukût ettirir. Mevcûdat-ı álemin her biri, birer elmas iken, birer sönük şişe mesâbesine indirir. Müellif (ra), “Sözler” adlı eserinde şöyle buyuruyor:

“Evet, ey insân! Sende iki cihet var:
“Birisi, îcâd ve vücûd ve hayır ve müsbet ve fiil cihetidir.

“Diğeri; tahrîb, adem, şer, nefy, infiál cihetidir.

“Birinci cihet i’tibârîyle; arıdan, serçeden aşağı, sinekten, örümcekten daha zaífsin. İkinci cihet i’tibârîyle; dağ, yer, göklerden geçersin. Onların çekindiği ve izhâr-ı acz ettikleri bir yükü kaldırırsın. Onlardan daha geniş, daha büyük bir dâire alırsın. Çünkü, sen iyilik ve îcâd ettiğin vakit, yalnız vüs’atin nisbetinde, elin ulaşacak derecede, kuvvetin yetişecek mertebede iyilik ve îcâd edebilirsin. Eğer fenâlık ve tahrîb etsen, o vakit fenâlığın tecâvüz ve tahrîbin intişâr eder:

“Meselâ: Küfür, bir fenâlıktır, bir tahrîbdir, bir adem-i tasdîktir. Fakat, o tek seyyie; bütün kâinâtın tahkírini ve bütün esmâ-i İlâhiyyenin tezyîfini, bütün insâniyyetin terzîlini tazammun eder. Çünkü, şu mevcûdâtın álî bir makámı, ehemmiyyetli bir vazífesi vardır. Zîrâ, onlar, mektûbât-ı Rabbâniyye ve merâyâ-yı Sübhâniyye ve me’mûrîn-i İlâhiyyedirler. Küfür ise; onları âyînedârlık ve vazífedârlık ve ma’nidârlık makámından düşürüp, abesiyyet ve tesádüfün oyuncağı derekesine ve zevâl ve firâkın tahrîbiyle çabuk bozulup değişen mevadd-ı fâniyyeye ve ehemmiyyetsizlik, kıymetsizlik, hîçlik mertebesine indirdiği gibi; bütün kâinâtta ve mevcûdâtın âyînelerinde nakışları ve cilveleri ve cemâlleri görünen esmâ-i İlâhiyyeyi inkâr ile tezyîf eder. “Ve insânlık denilen, bütün esmâ-i kudsiyye-i İlâhiyyenin cilvelerini güzelce i’lân eden bir kasíde-i manzúme-i hikmet ve bir şecere-i bâkıyyenin cihâzâtını câmi’ çekirdek-misâl bir mu’cize-i kudret-i bâhire ve emânet-i kübrâyı uhdesine almakla yer, gök, dağa tefevvuk eden ve melâikeye karşı rüchâniyyet kazanan bir sáhib-i mertebe-i hılâfet-i Arzıyyeyi; en zelîl bir hayvân-ı fânî-i zâilden daha zelîl, daha zaíf, daha áciz, daha fakír bir derekeye atar. Ve ma’nâsız, karmakarışık, çabuk bozulur bir ádî levha derekesine indirir.

Kaynak: Kader Risalesinin Şerhi