Get Mystery Box with random crypto!

Dini Sohbetler

Telgraf kanalının logosu dinisohbetler — Dini Sohbetler D
Telgraf kanalının logosu dinisohbetler — Dini Sohbetler
Kanal adresi: @dinisohbetler
Kategoriler: Kategorize edilmemiş
Dilim: Türk
aboneler: 2.20K
Kanaldan açıklama

Ehli sünnet vel cemaat çizgisinde bir sohbet...
Edep ile....

Ratings & Reviews

3.00

3 reviews

Reviews can be left only by registered users. All reviews are moderated by admins.

5 stars

1

4 stars

0

3 stars

0

2 stars

2

1 stars

0


En son Mesajlar 3

2022-08-23 05:13:32 HZ. ÖMER (R.A.) VE ASHÂB-I KİRÂM’IN TAKVÂSI

Emîru’l-müminîn Hazret-i Ömer radıyallâhü anh’ın hilâfeti zamanında İslâm dini fevkalâde süratle yayılmış, genişlemiş ve Hicâz ahalisi, ganimet malından çok istifade etmişti. Bu hâlde iken Hazret-i Ömer’in (r.a.) zühd ve takvâsı son derece yüksekti.

Bu güzîde haslet Hazret-i Ömer’e mahsus olmayıp Ashâb-ı Kirâm’ın hepsi böyleydi, tamamı hak ve hakikat üzere idiler. Zira Peygamber Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem Hazretleri, ashâbını o yolda irşâd buyurmuşlardı. Bu husûsta şu hâdise misâl olarak verilebilir:

Hazret-i Ömer (r.a.), Kudüs-i Şerîf’i sulh ile fetih buyurduklarında Rumlar, Ebu’l-Cuayd ismindeki zâta müracaatla, “Müslümanlara saldırmak husûsunda ne dersin? Namaz ile meşgul oldukları vakitte silahları olmadığından onlara saldırabiliriz.” dediler.

Ebu’l-Cuayd, “Ey kavmim! Müslümanlara saldırmayınız! Eğer saldıracak olursanız onlara haber veririm! Siz, kıymetli mal ve metâlarınızı onlara gösteriniz. Zira dünya malına insan sabredemez. Bunları arzu edip alırlarsa hakkınızda zulmetmiş olurlar. Artık siz de istediğinizi yapabilirsiniz” dedi. Bunun üzerine Rumlar, kıymetli mal ve metâlarını caddelere ve sokaklara atıverdiler.

Müslümanlar, Kudüs’e girip çıktıkça bunları görürler, niçin böyle yaptıklarına şaşırırlardı. Fakat içlerinden birisi olsun bir şey almadığı gibi ellerini bile sürmediler ve birbirlerine, “Allâh’a hamd olsun ki bizi böyle kıymetli mallara mâlik bir kavmin diyarına vâris etti. Allâh’ın indinde dünyanın sivrisinek kanadı kadar değeri olsaydı, küffâra bir içim su vermezdi” derlerdi.

Ebu’l-Cuayd, Müslümanların takvâsını görüp anlayınca, Rumlara, “Cenâb-ı Hakk’ın Tevrat’ta ve İncil’de sıfatlarını bildirdiği kavim işte bunlardır. Bu derece hakka riâyet ettikçe kendilerine kimse yaklaşamaz” dedi.

Hâsılı; Ashâb-ı Kirâm, insanların içinde olsalar da bütün mesâi ve gayretleri Allâh’a ibadet ve Resûlüne itaat idi. Hâlis niyetleri ve hayırlı mesâileri, Allah indinde ve Resûlullah nezdinde ecir ve şefaate sebep olduğu gibi Allah yolunda hakkıyla cihâd ettiklerinden az bir zaman zarfında pek çok memleketler ve kıtalar İslâm dinine geçti. Gayretleri Allah için olduğundan himmet-i âlîleriyle İslâm dini süratle yayıldı.



23 Ağustos 2022
Fazilet Takvimi
474 views02:13
Aç / Yorum Yap
2022-08-23 05:13:05 Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Muhakkak Allâhü Teâlâ hakkı (adaleti), Ömer’in lisanına ve kalbine yerleştirdi.” (Sünen-i Tirmizî)

23 Ağustos 2022
Fazilet Takvimi
385 viewsedited  02:13
Aç / Yorum Yap
2022-08-22 10:14:18 KUR'ANI KERİM'İ ÇOKÇA OKUYANLARDA ŞU HALLER TECELLİ EDER
1-Allah’ı sevdiği için O'nun yarattıklarını da sever. Sevince Allah da onu korur.
2- Denetim ve gözetimi altındakileri korur.
3-İç, dış ve çevre temizliğine önem verir.
4- Güvenir. Güven verir.
5- Tabiatı da, şeriatı da korur.
6- Alçalmaz, aşağılamaz, alçalanı yükseltir.
7- İşini sağlam, güzel, faydalı yapar.
8- Sır saklar. Ayıpları örter.
9- Zalimlerin korkusu, mazlumların ümidi olur.
10- Çalışır. Rızık endişesi taşımaz.
11- Gözünü açar. Gözler ve gönüller açar.
12- Ya öğrenen, ya öğreten, ya dinleyen olur.
13- Taşı gediğine kor. Herkesi durumuna göre değerlendirir.
14- Malıyla değil, haliyle yücelir.
15- Her sözü duyar en güzeline uyar.
16- Hain gözlerle bakmaz. Gözetildiğini bilir.
17- Allah’ın adalet terazisinden başka terazi kullanmaz.
18- İnceliğe, nezakete önem verir.
19- Yumuşak huylu, tatlı dilli, güler yüzlü, geniş, yanık ve yazık yürekli olur.
20- Her şeyden haberdar olur. Kötü haberleri yaymaz, ilgilisine bildirir.
21-Büyük alim, büyük komutan, büyük sanatkar olmaya çalışır.
22- Vermeyene verir, gelmeyene gider.
23- Mü’minin önüne kimseyi geçirmez.
24- Göz ve gönlünde Allah’ı büyütür, düşmanlarını küçültür.
25- Kendini, ailesini ve insanlık ailesini şirkten, kötülüklerden korur.
26- Gönlünü imanla, midesini helak rızıkla doyurur.
27- Hesaba çekileceğini bilir. Zalimlere hesap sorar. Düşmanın çokluğundan korkmaz “Hasbunallah” der ve yürür.
28- Cömert olur.
29- Gözetildiğini bilir. Dostlarını gözetir. Düşmanlarını gözetim altında tutar.
30- Davete icabet eder. İsteyeni boş çevirmez.
31- Sever. Sevdiğini bildirir.
32- Edebini ve edebiyatını yüceltir.
33- Ahiretteki dirilişten önce dirilir ve diriltir.

34- Çağının şahidi olur. “Şehadet” getirir.
35- Hakkı sever. Hakkı hak sahibine verir.
36- Vekil olunca ihanet etmez. Çalışır. Tevekkülden ayrılmaz.
37- Güçlü olur. Allah’ın üstüne güç tanımaz. Doğru yolda geri adım atmaz. Yumuşak davranır.
38- Hakiki dost olarak Allah’ı bilir.
39- Öveceğiyle, yereceğini bilir.
40- İstatistiğe önem verir.
41- İcada önem verir.
42- Eskimeyen güzelleri yaşatır.
43- Topluma zararlı olanları ıslah edemezse ağrı veren çürük diş gibi çıkarır atar.
44- Güzelliklerini görür vecde gelir. Fakirleri, garipleri, mazlumları bulur. Onların gönlünde Rabbin rızasını arar.
45-Yolcunun yoldaşı, gariplerin arkadaşı, hastaların ilacı olur.
46- İhtiyacını Allah’a arz eder. İhtiyaç sahiplerini geri çevirmez.
47- Gücünün farkında olur. Kullanmasını bilir.
48- Hayırlı işlerde en önde olur.
49- Kimi öne geçireceğini, kimi geriye bırakacağını iyi bilir.
50- Kendisi değil, yaptığı iyilikleri ve eserleri görünür.
51- Hem nimet, hem hizmet verir.
52- Mazlumların intikamını zalimlerden alır.
53- Affedici olur.
54- Haliyle yücelirken, malıyla ihtiyaç sahiplerine yakın olur.
55- Adil olur. Dostlarının suçunu savunmaz ama cezalarını paylaşır.
56- Birleştirici olur, ayırıcı olmaz. Ara bulucu olur, arabozucu olmaz.
57- Daha çok sadaka ve zekât vermek için zengin olur. Gönül zengini olur. Çevresini de zengin eder.
58- Zarar verenleri zararsız hale getirir.
59- Elinden ve dilinden insanlar, hayvanlar ve her şey fayda görür.
60- Aydın olur. Aydınlatır.
61- Tehdit etmez, teklif getirir, yol gösterir.
62- İki dünyasına yarayacak kalıcı sözler, kalıcı işler yapar.
63- Doğruluktan ayrılmaz. Doğru ve sağlam yoldan yürür.
64- Ölünce temiz bir isim, helal kazanç bırakır.
65- Bütün bunları başarırken azmini, iradesini sabır taşında bileğiler ve sabırla yürür.
472 views07:14
Aç / Yorum Yap
2022-08-22 09:26:57 İmâm-ı Birgivî’den Kıyâmet Alâmetleri

1- İçki içenler çoğalacak.
2- Büyük ve yüksek binâlar çoğalacak.
3- Çalgı ve oyun âletleri yayılıp çoğalacak.
4- Erkek karısına uyup, anasına ve babasına isyân edecek.
5- Vazifeler ehil olmayanlara verilecek.
6- Zararından kurtulmak için şerli kimselere iltifât ve ikram edilecek.
7- Câhiller başa geçip câhillikleri ile insanlara hükmedecek.
8- Deyyuslar (ırzını kıskanmayanlar) çoğalacak.
9- Aşağı kimseler, meclislerde toplantılarda söz sâhibi olacak.
10- Sonradan gelenler, öncekilere hürmetsiz olacak ve onları câhillikle itham edecek.
11- Emin ve güvenilir kimseler azalıp, filan yerde bir emin adam varmış denilip dürüst insanlar parmakla gösterilir hâle gelecek.
12- Akıllı, zarîf ve değerli dedikleri insanlarda zerre kadar imân olmayacak.
13- Adam öldürme ve fitne çoğalacak.
14- Bid’âtler çoğalıp sünnet terk edilecek.
15- Deccâl vekîlleri çıkıp insanları yoldan çıkaracak.
16- İnsanları birbirine bağlayan sevgi kalmayacak.
17- Gençler fâsık olacak.
18- Doğru söyleyenlere imkân verilmeyip yalancılara fırsat tanınacak.
19- Kadınlar türlü türlü baş bağlayıpi dar elbiseler giyecek.
20- Zinâ ve livâta çoğalacak.
21- Câhillik çok olup ilim az olacak, insanlar âlimleri bırakıp câhillere uyacak.
22- Deccâl çıkacak.
23- Mehdî gelecek.
24- Dâbbetü’l-arz gelecek.
25- Âlimler zâlim ve fâsık, ibâdet edenler câhil olacak.
26- İpek giyen erkekler çoğalacak.
27- Her köşede zâlim ve cebbârlar insanların malını elinden alacak.
28- Günâh olan şeyler yapılıp âdet olacak.
29- Dîne âit şeyler ayıp sayılıp terk olunacak.
30- Mârufla emir, münkerden nehiy terk olunup, günâhla emrolunup, iyilikten nehy olunacak.

Kaynak : Fazilet Takvimi – 09.02.2006
398 views06:26
Aç / Yorum Yap
2022-08-07 06:07:35 ÂŞÛRÂ GÜNÜ NELER YAPILIR?

Âşûrâ günü, eve ufak-tefek erzak alınırsa, bir sene boyunca evde bereket olur. En az on Müslümana birer selam veya bir Müslümana on defa selâm verilir. Fakir fukarâ sevindirilir. Âşûrâ günü gusledenler, bir sene ufak-tefek hastalık görmezler.

10 defa şu dua okunur: “Sübhânallâhi mil’el-mîzân ve müntehe’l-ılmi ve mebleğa’r-rızâ ve zinete’l-arş.”

Âşûrâ gününe mahsus olmak üzere kuşluk vaktinde 2 rekât namaz kılınır. Her rekâtte 1 Fâtiha-i şerîfe, 50 İhlâs-ı şerîf okunur. Namazdan sonra da şu salevât-ı şerîfe 100 defa okunur:

“Allâhümme salli alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ âli seyyidinâ Muhammedin ve Âdeme ve Nûhin ve İbrâhîme ve Mûsâ ve Îsâ vemâ beynehüm mine’n-nebiyyîne ve’l-mürselîn. Salevâtüllâhi ve selâmühû aleyhim ecmaîn.”

Öğle namazı ile ikindi namazı arasında 4 rekât namaz kılınır. Her rekâtte 1 Fâtiha, 50 İhlâs-ı şerîf okunur. Namazdan sonra:

70 istiğfâr-ı şerîf, 70 salevât-ı şerîfe, 70 defa da “Lâ havle velâ kuvvete illâ billâhi’l-aliyyil-azîm” denilir. Sonra da Ümmet-i Muhammed’in hidâyeti ve kurtuluşu için dua edilir. (Duâ ve İbâdetler, Fazilet Neşriyat)

MUTFAĞIMIZ:.................... Aşûre

Malzemeler: 1 kg döğme buğday, 2 kg şeker, yarımşar kg nohut, kuru fasulye, kuru üzüm, 1’er su bardağı pirinç, ince doğranmış kuru incir, ince doğranmış kuru kayısı, ceviz, nar tanesi, fındık, 3 tane ince doğranmış elma, biraz tarçın, 1 paket çam fıstığı, 1 paket kuş üzümü.

Yapılışı: Buğday, akşamdan pişirilir. Nohut, kuru fasulye, kuru üzüm akşamdan ıslatılır. Ertesi gün ayrı ayrı haşlanır, suları süzülür. Bütün malzeme büyük bir tencerede karıştırılır, aşûrenin kıvamına göre su ilave edilir. Kaynamaya başlayınca incir, kayısı, elma ve şeker katılır ve bal rengine gelinceye kadar pişirildikten sonra, aşûre bekletilmeden kâselere boşaltılıp üzeri ceviz, fındık, nar, fıstık ve tarçınla süslenir.

Bu malzemeden takrîben 40-50 kişilik aşûre çıkar.



07 Ağustos 2022
Fazilet Takvimi
11 views03:07
Aç / Yorum Yap
2022-08-07 06:07:17 Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu (meâlen): “Ve eğer Allâhü Teâlâ’nın fazlı ve rahmeti sizin üzerinize olmasa idi -pek azınız müstesna- elbette Şeytan’a uymuş olurdunuz.” (Nisâ Sûresi, âyet 83)

07 Ağustos 2022
Fazilet Takvimi
11 viewsedited  03:07
Aç / Yorum Yap
2022-08-06 10:28:15 DÜNYA VE ÂHİRET HASTALIKLARININ DEVÂSI

Tâbiîn’in büyüklerinden Hasan-ı Basrî (r.a.) şöyle anlattı:

Bir gün âbid bir genç ile beraber Basra sokaklarında gezerken bir tabibe rastladık. Bir yere oturmuş, etrafına da halktan birçok kişi toplanmıştı. Herkes hastalığının tedavisi için ilaç soruyordu. Yanımdaki genç, doktorun karşısına geçerek:

“Ey tabip! Yanınızda günahları yıkayan ve kalp hastalıklarına şifa veren bir ilaç bulunur mu?” diye sordu. Tabip, “Evet” deyip şöyle cevap verdi:

“Fakirlik ve tevazu ağaçlarının köklerini al, içine tevbe eriğini ilave et, rıza havanında kanâat tokmağıyla döv. Sonra takvâ tenceresine koy, üzerine hayâ suyunu döküp muhabbet ateşi ile kaynat. Şükür bardağına doldur, recâ (ümit) yelpazesiyle soğut ve hamd kaşığı ile iç.

Söylediklerimi yaparsan, dünya ve âhiret hastalıklarına karşı şifa bulursun.”

MUHARREM AYININ 9. VE 10. GECELERİNİN İHYÂSI

Muharrem ayının 9. ve 10. geceleri, birer tesbih namazı kılınmalıdır.

Yine 9. ve 10. geceleri teheccüd vaktinde Allah rızası için 4 rekât namaz kılınır. Her rekâtte Fâtiha-i şerîfeden sonra 50’şer İhlâs-ı şerîf okunur.

Bu günlerde Hatm-i Enbiyâ’ya devam etmelidir. Bilhâssa 9. günü 10. güne bağlayan akşam, (yani 10. gece) Hatm-i Enbiyâ yapılması çok faziletlidir.

Muharrem ayı içerisinde mümkün olduğu kadar çok istiğfâr etmelidir. (Duâ ve İbâdetler, Fazilet Neşriyat)

Muharrem ayının onuncu günü (Âşûrâ günü), önceki bir gün yahut sonraki bir gün ile birlikte oruç tutmak sünnettir. Yalnız Âşûrâ günü oruç tutmak tenzîhen mekruhtur. Hadîs-i şerîfte, “Âşûrâ orucunu tutunuz ve ona dokuzuncu yâhut on birinci günü ilave ederek Yahûdîlere muhalefet ediniz, onlara benzemeyiniz.” buyurulmuştur. (Nimet-i İslâm)



06 Ağustos 2022
Fazilet Takvimi
80 views07:28
Aç / Yorum Yap
2022-08-06 10:27:35 Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Bir kimse abdestli ve Allâhü Teâlâ’yı zikrederek uyusa, sonra da gecenin bir vaktinde uyansa, dünya ve âhiret ihtiyacından her ne isterse, muhakkak Allâhü Teâlâ, ona verir.” (Musannef-i İbn-i Ebî Şeybe)

06 Ağustos 2022
Fazilet Takvimi
74 viewsedited  07:27
Aç / Yorum Yap
2022-08-05 16:14:45 *BURNUNUZDAN BEYNİNİZE UZANMIŞ KIL VAR. ALDIRIN!*

Osman Efendi bir sabah müthiş bir baş ağrısıyla uyanır.
İlaç alır, geçmez. Bir iki gün bekler, ağrı devam eder.
Doktor çağrılır. Doktor muayene eder ağrı kesiciler verir, gider. Lakin Osman Efendinin başağrısı artarak sürer.
Üstüne üstlük baş ağrısı yanı sıra gözleri de yaşarmaya başlar.
Başka doktorlar çağrılır… Osman Efendi Uşak’ın ileri gelenlerindendir, ağrıyı kesene servet vaat eder.

Doktorların hiçbiri ağrıyı durduramadığı gibi sebebini de bulamaz. Ev halkı birbirine karışır, baş ağrısından geceleri uyuyamayan Osman Efendiyi İstanbul’a götürmeye karar verirler.

İstanbul’da en iyi doktorlar seferber olur.
Röntgenler, beyin tomografileri çekilir, testler yapılır…
Görünüşe bakılırsa Osman Efendi turp gibidir. Oysa dayanması gittikçe zorlaşan baş ağrısı ve gözyaşları hayatı çekilmez hale getirmiştir.
Ağrı kesici iğnelerle zor ayakta duran
Osman Efendi bu defa da apar topar yurtdışına götürülür.
O devirde Amerika değil İsviçre moda, Zürih’e gidilir. Haftalarca hastanede kalınır, onlarca profesör konsültasyon yapar, testler tekrarlanır.

Sonuç olarak:
Osman Efendiye teşhis konulamaz.
Artık yerinden kalkamayan
Osman Efendiye ağrı kesici iğneler verilir,
ülkesine dönüp “dinlenmesi”,
daha doğrusu son günlerini evinde geçirmesi tavsiye edilir.

Osman Efendi bitkin, aile perişan. “Kader”denilir, Uşak’a dönülür.
Osman Efendi yayla evinde bir odaya yatırılır ve ağrı kesici iğnelerle ölümü beklemeye başlar.
Bir gün, hastanın keyfi gelsin diye,
Osman Efendinin eski berberi “Berber Mehmet” çağrılır.
Berber yataktan kalkamayan Osman Efendiyi tıraş ederken, adamcağız derdini anlatır ve ölümü beklediğini söyler.

Berber Mehmet bir an düşünür. “Beyim?” der, “Sakın sizin burnunuzda kıl dönmüş olmasın” Bir bakar, “Hah işte der. “Kıl dönmüş.”
Osman Efendinin şaşkın bakışlarına aldırmaksızın çantasından cımbızı kaptığı gibi kılı çeker. Ev halkı Osman Efendinin köyü ayağa kaldıran çığlığıyla odaya koşar.
Berber Mehmet, Osman Efendinin elinden zor alınır ve cımbızın ucunda tuttuğu yirmi santimlik kılla kapı dışarı edilir.
Osman Efendinin kanayan burnuna pansumanlar yapılır, kolonyalar koklatılır ve yaşlı adam tekrar yatağına yatırılır.

Ertesi sabah Osman Efendi aylardır ilk defa rahat bir uykudan uyanır. Gözlerinin yaşarması geçmiştir.
Baş ağrısından ise eser kalmamıştır.
Dönen kılın sinire yürüyüp gittikçe uzayarak dayanılmaz ıstıraplara yol açtığını doktorlar ancak o zaman keşfeder.
Çözümün bu kadar basit olabileceği kimsenin aklına gelmemiştir.
Sapasağlam ayağa kalkan Osman Efendi, Berber Mehmet’i çağırtır ve ona bir servet bağışlar.

HİÇ KİMSE KUSURSUZ DEĞİLDİR, SÜREKLİ KUYRUĞUNU DİK TUTMAYA ÇALIŞANLAR HER ZAMAN KENDİLERİNİ DOĞRUYA SEVK EDECEK BİR DOST BULAMAYABİLİR.

CUMA İLE MÜBAREK OLASINIZ
51 views13:14
Aç / Yorum Yap
2022-08-05 06:06:13 BÜYÜK ZÂTLARDAN DUA İSTEMEK

Ali bin Ebû Harrâre anlattı: “Annem yirmi seneden beri yatalak idi. Bir gün bana; ‘Oğlum, İmâm Ahmed bin Hanbel’e (rah.) git, bana dua etmesini iste’ dedi. Gittim, kapısını çaldım. O, kapıyı açmadan, ‘Kimdir o?’ dedi. Ben, ‘Bir hemşehrinizim, validem yatalak bir hasta olup sizden hayır dua talep etmektedir’ dedim.

İçeriden, ‘Biz, duaya sizden daha muhtacız’ dediğini işittim. Geri dönmek için davranmıştım ki kapıdan yaşlı bir hanım çıktı ve: ‘Şimdi, senin annene dua ettiğini duydum’ dedi. Hemen evime döndüm, kapıyı çaldım. Annem ayakları üzere kalkmış, yürüyerek kapıyı bana açtı ve ‘Allâhü Teâlâ, bana sıhhat ve afiyet ihsân etti’ dedi.”

ÂŞÛRÂ GÜNÜNÜN FAZİLETİ

Âşûrâ günü yani Muharrem ayının onuncu gününde infâkta bulunanlara ve ibadet edenlere, Allâhü Teâlâ büyük sevaplar ihsan eder. Peygamberimiz (s.a.v.) “Her kim Âşûrâ günü çoluk-çocuğuna cömert davranırsa, Allâhü Teâlâ senenin tamamında ona rızık genişliği verir.” buyurmuştur. Tâbiîn’in büyüklerinden Süfyân-ı Sevrî (r.a.) “Biz bunu elli sene tatbik ettik, rızık genişliğinden başka bir şey görmedik.” demiştir.

Peygamber Efendimiz (s.a.v.), Medîne-i Münevvere’ye hicret buyurduğunda Yahûdîlerin Âşûrâ günü oruç tuttuklarını gördü ve “Bu ne orucudur?” diye sordu.

“Bugün büyük bir gündür. Bugün Allâh’ın (Azze ve Celle), İsrâîloğullarını Firavun’dan kurtardığı gündür. Mûsâ (a.s.), (Allâh’ın bu lütfuna şükür için) oruç tutmuştur (biz de tutarız).” dediler.

Peygamber Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem; “Biz, Mûsâ (aleyhisselâm’ın sünnetini ihyâ)ya sizden daha lâyıkız.” buyurdu ve o gün oruç tuttu. Ashâbına da tutmalarını emreyledi. Böylece Âşûrâ orucu vacip oldu. Ancak Ramazan orucu farz kılındıktan sonra Âşûrâ günü oruç tutmak, vacip olmaktan çıkmış, Muharrem ayının 9. günü ile birlikte tutmak sünnet olmuştur.



05 Ağustos 2022
Fazilet Takvimi
80 views03:06
Aç / Yorum Yap