Get Mystery Box with random crypto!

ÇİĞ KÖFTENİN HİKAYESİ Bu yazıda, Çiğ Köftenin hikayesini tari | Finans Gazetesi

ÇİĞ KÖFTENİN HİKAYESİ

Bu yazıda, Çiğ Köftenin hikayesini tarihçesini ve Şanlıurfa’ya mı?, Adıyaman’a mı? ait olduğu dilim döndüğünce anlatmaya çalışacağım.

Çiğ Köftenin 4000 Yıllık Tarihi

Çiğ Köfte, M.Ö. 2000 yıllarda (yaklaşık 4000 yıl önce) yaşamış Hz İbrahim döneminde bölge halkı tarafından yapılan bir yiyecek veya yemektir. Çiğ Köfte hakkında iki rivayet vardır.

1.Rivayet;

Söylenenlere göre; dönemin Kralı Nemrut Hz İbrahim’i ateşe atmaya karar verir ve bölge halkından belirlediği alana (Bugünkü Balıklıgöl’ün olduğu alan) odun, çalı, çırpı ne varsa toplamasını emreder ve evlerde ateş yakmayı yasaklar. Bu olaydan haberi olmayan bir avcı, avladığı ceylanı eve getirir ve hanımından ateş yakıp eti pişirmesini ister. Hanımı, ateş yakmanın kralın emriyle yasaklandığını söyler. Adam bir çözüm bulur ve ceylanın but kısmından yağsız et alır ve bir taşın üstünde döver. Eti iyice dövdükten sonra, çeşitli baharatlarla ve bulgur ile karıştırarak ortaya bir yemek çıkarır. İşte bu yemek, herkesin bildiği tadını merak ettiği ÇİĞ KÖFTE dir.

2.Rivayet;

Rivayete göre; Hz İbrahim, evine gelen özel misafirlerine ceylanın but kısmından yağsız, sinirsiz kırmızı etini alır ve taş üzerinde döverek hamur kıvamına getirir. (Bu taş genelde yuvarlak bazalt taştır. Halen Şanlıurfa da birçok evde bulunur.) Hamur kıvamına getirilen et; bulgur, isot, tuz ve domates salçasıyla karıştırılarak susuz (kimisi çok az su kullanır veya buz) yoğurularak yumuşatılır. Ardından servis edilir.

Hangi rivayet doğrudur diye soracak olursanız, ikisi de doğru olabilir lakin kanaatimce 2. rivayet daha doğrudur.

Peki Çiğ Köfte Hangi Şehre Ait?

Çiğ köfte; bulgur, isot kıyılmış veya dövülmüş et, salça, soğan, maydanoz ve çeşitli baharatların yoğurulup karıştırılması ile hazırlanan, ısıl işlem görmeden (pişirilmeden) tüketilen, güneydoğu mutfağının dünyaya armağanı olan bir yiyecektir. Başta Şanlıurfa olmak üzere, Adıyaman, Adana, Gaziantep, Diyarbakır, Malatya, Elazığ, Mardin gibi illerde de çiğ köfteler yapılır. Hatta Şanlıurfa’da ‘yımırtalı küfte’ adını verdikleri yumurtalı çiğ köfte çeşidi de yapılır. Genellikle ince ve uzun (sıkma) köfte parçaları şeklinde ve marul yaprağı ile servis edilir. Şanlıurfa’da açık ekmek bazı yörelerde de lavaş ekmeği veya evde yapılan sac ekmeği ile tüketilir.

Çiğ köfte; Şanlıurfa’nın mı?, Adıyaman’ın mı? yıllardır tartışılır. Güneydoğu coğrafyasının olduğu kesin. İsotsuz çiğ köfte olmayacağına göre, isotun anavatanı Şanlıurfa olduğuna göre, başka söze gerek yok!

Çiğ köfte, bulgurun şişme özelliğinden dolayı bekletilmeden, tazeyken yenmesi gerekir. Bekletildikten sonra yemenin hiçbir anlamı yoktur. Lezzetini alamazsınız.

Peki Sadece İsota Bakarak Mı Karar Vereceğiz?

Elbette sadece isota bakarak Çiğ Köfte Şanlıurfa’ya aittir demek doğru olmaz. Bunun birkaç ispatı daha vardır.

Birincisi; 2 rivayette de Hz İbrahim den bahsediliyor. Yani onun döneminde ortaya çıkan bir yemektir. Herkes tarafından da bilinen bir gerçek vardır ki oda şudur:  Hz İbrahim’in Şanlıurfa’da doğduğu hatta her yıl yüzbinlerce insan tarafından Hz İbrahim’in doğduğu mağara (Dergah diye bilinir) ziyaretçiler tarafından ziyaret edilir. O halde Hz İbrahim Şanlıurfa’da doğmuşsa ve bu yemek Hz İbrahim’in geleneği ise Etli Çiğ Köfte Şanlıurfa’ya aittir.

İkincisi; 2 rivayette de ceylandan bahsediliyor. Bu da bilinen bir gerçektir ki, bir zamanlar Şanlıurfa’nın etrafında ceylanlar yaşarmış. Hatta şarkısı da vardır. “ Urfa’nın etrafı dumanlı dağlar aman, bu dağlarda gezer bir ceylan…” diye devam eden türküde vardır. Bu ceylan geleneğini sürdürmek adına Şanlıurfa’nın dağlarına koruma altında olan ceylanlar bırakılmıştır. Yani sonuç olarak Çiğ Köfte’nin ceylan etinden yapıldığı ve ceylanlarında Şanlıurfa’da yaşadıkları bilindiğine göre Çiğ Köfte Şanlıurfa’ya aittir diyebiliriz.

Piyasada Satılan Çiğköfte