2022-06-23 09:45:02
İman Bağı Kan Bağından Öncedir
Hz. Nûh (aleyhi’s-selâm), oğlunun helâk olacağını görünce, Cenâb-ı Hakk’a şöyle niyâzda bulundu:
(وَنَادَى نُوحٌ رَّبَّهُ فَقَالَ رَبِّ إِنَّ ابُنِي مِنْ أَهْلِي)
“Rabbim! Şüphesiz oğlum da âilemdendir. (Hûd, 45)
Cenâb-ı Hak ona şöyle cevap verdi:
(قَالَ يَا نُوحُ إِنَّهُ لَيْسَ مِنْ أَهْلِكَ إِنَّهُ عَمَلٌ غَيْرُ صَالِحٍ)
“Ey Nûh! O, asla senin âilenden değildir. Onun yaptığı, iyi olmayan bir iştir. (Hûd, 46)
Bu âyetlerden anlaşıldığı üzere, kişinin en yakınları bile iman ehlinden olmayınca, aralarında bir yakınlık kalmamaktadır. Bu, oğul da olsa böyledir.
Peki insanları birbirine bağlayan asıl bağ nedir? Elbette iman bağıdır. Zira Fars kökenli olan Hz. Selmân (radiyallâhu anh) hakkında, Resul-i Ekrem (sallallâhu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:
(سَلْمَانُ مِنَّا أَهْلَ البَيْت)
“Selmân bizden, Ehl-i Beyt’tendir” (Taberânî, Mu’cemu’l-Kebîr)
Peygamber olan babasının davetine kulak vermeyen oğul, âlemlerin Rabbi tarafından: “O asla senin âilenden değildir” sözüyle tahkîr edilirken; Rasûlullâh’a gönülden bağlı Hz. Selmân ise Allah Rasûlü tarafından: “O Ehl-i Beyt’tendir” sözleriyle taltif edilmiştir.
“Ey Rabbimiz! Bizi ve bizden önce iman etmiş olan kardeşlerimizi bağışla. Kalplerimizde, iman edenlere karşı hiçbir kin tutturma! Ey Rabbimiz! Şüphesiz sen çok esirgeyicisin, çok merhametlisin.” (Haşr, 10)
Ömer ÇINAR
236 views06:45