2022-02-18 19:44:37
Şair:
İbrâhim Tûkân (إِبْرَاهِيم طُوقَان)
Modern Arap şiirinin önde gelen Filistin şairidir.
Şiirin Hikayesi
İngiliz mandası altındaki Filistin’e Siyonist proje kapsamında yüz binlerce Yahudi göç etmiştir. Bu durum, Arap topluluklarının tahammül edemeyeceği bir sınıra dayandığında toplumda öfke ve isyan baş göstermiş, Filistinli bir genç de bu olanlara boyun eğmek yerine başını kaldırarak halkı cesarete getirmiştir. Şair bu olayı divanında şiire başlamadan önce genel bir şekilde izah etmiştir. Fedâi şiirinin girişindeki not şu şekilde:
عَيَّنَتِ الْحُكُومَةُ الْمُنْتَدَبَةُ يَهُودِيًّا بِرِيطَانِي الْجِنْسِيَّةِ لِوَظِيفَةِ النَّائِبِ الْعَامِّ فِي فِلَسْطِينَ. فَأَمْعَنَ فِي النِّكَايَةِ وَالْكَيْدِ لِلْعَرَبِ بِالْقَوَانِينِ التَّعَسُّفِيَّةِ الْجَائِرَةِ الَّتِي كَانَ (يَطْبُخُهَا). وَلَمَّا ثَقُلَتْ عَلَى الْعَرَبِ وَطْأَتَهُ، كَمَنَ لَهُ أَحَدُ الشُّبَّانِ الْمُتَحَمِّسِينَ فِي مَدْخَلِ دَارِ الْحُكُومَةِ فِي الْقُدْسِ وَأَطْلَقَ النَّارَ عَلَيْهِ فَجَرَحَهُ.
“Hükümet Filistin’de başsavcılık görevi için İngiliz bir Yahudi’yi görevlendirdi. Başsavcı’nın gizlice ve dikkatlice hazırladığı zulüm kokan yasalarda temel amaç, Araplara zarar vermek ve onlara üstün gelmekti. O Arapları baskı altına almak için konulan kanunlar emellerine ulaşmış ve halk, hürriyetlerini ellerinden alındığını fark ettiğinde Kudüs’te hükümet sarayının girişinde fanatik gençlerden biri başsavcıyı tuzağa düşürdü. Genç, başsavcıya ateş açtı ve onu yaralayarak bir suikast girişiminde bulundu.”
الْفِدَائِي Fedâi
صَامِتٌ لَوْ تَكَلَّمَا
لَفَظَ النَّارَ وَالدِّمَا
Suskundur fakat konuşursa
Ağzından ateş ve kan püskürür
قُلْ لِمَنْ عَابَ صَمْتَهُ
خُلِقَ الْحَزْمُ أَبْكَمَا
Sessizliğini kınayana söyle
Kararlılık dilsizlikten yaratılmıştır
لاَ تَسَلْ عَنْ سَلاَمَتِهْ
رُوحُهُ فَوْقَ رَاحَتِهْ
Sorma onun selametini
Koltuğunun altına aldı kellesini
بَدَّلَتْهُ هُمُومُهُ
كَفَناً مِنْ وِسَادَتِهْ
Başını dayadığı yastığı ise
Kederleri bir kefene çevirdi
حَمَّلَتْهُ جَهَنَّمٌ
طَرَفاً مِنْ رِسَاَلتِهْ
Ki cehennem onu
Mektubunun emanetçisi yapmıştı
هُوَ بِالْبَابِ وَاقِفٌ
وَالرَّدَى مِنْهُ خَائِفُ
Ölüm ondan korkarken
O kapıda dikilmiş duruyor
فَاهْدَئِي يَا عَوَاصِفُ
خَجَلاً مِنْ جَرَاءَتِهْ
Cesaretinden utanarak
Sakinleşin ey fırtınalar
***
وَأَخُو الْحَزْمِ لَمْ تَزَلْ
يَدُهُ تَسْبِقُ الْفَمَا
Ve kararlılık sahibi kişinin
Eli hep ağzından önce davranır
لاَ تَلُومُوهُ قَدْ رَأَى
مَنْهَجَ الْحَقِّ مُظْلِمَا
Onu kınamayın
Hakkın yolunu karanlık gördü diye
وَبِلاَداً أَحَبَّهَا
رُكْنُهَا قَدْ تَهَدَّمَا
Sevdiği ülkelerin temellerinin
Yıkıldığını gördü diye
وَخُصُوماً بِبَغْيِهِمْ
ضَجَّتِ الْأَرْضُ وَالسَّمَا
Zulümlerinden dolayı yerin ve göğün
İnlediği düşmanları gördü diye
مَرَّ حِينٌ فَكَادَ يَقـ
ــتُلُهُ الْيَأْسُ، إنَّمَا
Öyle günler geçirdi ki; umutsuzluk
Öldürecekti onu neredeyse
هُوَ بِالْبَابِ وَاقِفُ
والرَّدَى مِنْهُ خَائِفُ
Ölüm ondan korkarken
O kapıda dikilmiş duruyor
فَاهْدَئِي يَا عَوَاصِفُ
خَجَلاً مِنْ جرَأتِهْ
Cesaretinden utanarak
Sakinleşin ey fırtınalar
يَرْقُبُ السَّاعَةَ الَّتِي
بَعْدَهَا هَوْلُ سَاعَتِهْ
Şimdiyse bekliyor ölümünden
Önceki son saati
شَاغِلٌ فِكْرَ مَنْ يَرَاهُ
بِإِطْرَاقِ هَامَتِهْ
Düşünceye boğuyor
Başını eğik görenleri
بَيْنَ جَنْبَيْهِ خَافِقٌ
يَتَلَظَّى بِغَايَتِهْ
Arzularıyla yanıyor
Göğsünün içindeki kalbi
مَنْ رَأَى فَحْمَةَ الدُّجَى
أُضْرِمَتْ مِنْ شَرَارَتِهْ
Gördünüz mü onun aleviyle
Tutuşturulurken karanlığın kömürünü
Mirkatcom sitesinden alındı.
@pratikarapca
1.0K viewsedited 16:44