Get Mystery Box with random crypto!

Arifler Yolu

Telgraf kanalının logosu arifler_yolu — Arifler Yolu A
Telgraf kanalının logosu arifler_yolu — Arifler Yolu
Kanal adresi: @arifler_yolu
Kategoriler: Kategorize edilmemiş
Dilim: Türk
aboneler: 624
Kanaldan açıklama

Arifler Yolu Resmi Kanalıdır.
Kanal daveti için aşağıdaki mesajı kullanabilirsiniz.
AriflerYolu yayınlarını telegramda da yapıyor.
Katılım için:
https://t.me/arifler_yolu

Ratings & Reviews

1.67

3 reviews

Reviews can be left only by registered users. All reviews are moderated by admins.

5 stars

0

4 stars

0

3 stars

0

2 stars

2

1 stars

1


En son Mesajlar 10

2022-07-04 20:29:05 S Â D I K L A R L A B E R A B E R O L M A K

Mürşid-i kamile intisabın gerekliliği konusuna işaret bir ayet-i kerime şöyledir: Ey iman edenler! Allah'tan korkun ve sadıklarla beraber olun. (Tevbe, 9/119)
Sadıklarla beraber olmak nefsin temizlenmesi ve güzel sıfatlarla bezenmesidir. Bu sayede takvada muvaffak olmak mümkündür. Bunu başarabilmek için de bir mürşid-i kâmile intisab etmek ve onların sohbetlerinde bulunmak şarttır. Çünkü sadıklarla beraberlik cismani olarak sohbetle, ruhani (manevi) beraberlik ise rabıta ile olur.
Sadıklarla beraber olmanın ve bir mürşid-i kâmile intisab etmenin faydası ve tesiri; hem ameli olarak zahire iktida etmesiyle, hem de ruhi olarak kendisine tesir etmesiyle meydana gelmektedir.
Peygamber Efendimiz (s.a.v) Ashab-ı Kiram'ı, Adab-ı Ders ve Adab-ı Nefs olmak üzere iki şekilde terbiye etmişlerdir. Allah-u Zülcelâl Habibini bu iki adab ile adablandırmıştır. 0 da ashabını böylece adablandırmıştır.
Adab-ı Ders; zâhirî olarak yapılan bütün ibadetlerin Allah-u Zülcelâl'in istediği şekilde yapılmasıdır.
Adab-ı Nefs; nefsin ve ruhun kötü sıfatlardan temizlenmesi ve güzel sıfatlarla muttasıf (bezenmiş) olmasıdır.
Allah-u Zülcelâl'in veli kulları da bu iki Adabla Adablanmışlar ve kendilerine tâbi olanları da bu şekilde adablandırmaktadırlar. Çünkü mürşid-i kâmiller, bir silsileye dayalı olarak günümüze kadar gelmişlerdir. İşte bu sebeple, Peygamber Efendimiz (s.a.v)'in gerçek manada varisleri olan mürşid-i kâmillere intisab etmek ve onlardan istifade etmeye çalışmak son derece faydalı ve gereklidir.
Peygamber Efendimiz (s.a.v) hadis-i şerifte şöyle buyurmuştur:
"İyi kişilerle ve kötü kişilerle oturup kalkmanın misali, misk kokusu satan kimse ve demircilerin misali gibidir. Bir kimse misk satan birisi ile beraber olduğu zaman, misk satan kişi cömertlik yaparak miskinden bir miktar arkadaşına verecektir, ya da arkadaşı bir miktar satın alacaktır. Almasa dahi o miskin kokusu üstüne siner. Demircilik yapanla arkadaş olduğu zamansa ya elbisesi onun ateşinden yanacak veya üstü kirlenecek yada onun pis kokusu üzerine sinecektir" (Sahihi Buhari; Zebh)
İşte iyi kişilerle oturmak misk satan kimsenin yanında oturmak gibidir. İyi kişilerle oturduğun zaman ya sana sohbet yapar yada sen ondan sorup öğrenirsin yada onlarla beraber olduğun için Allah-u Zülcelâl'in rahmeti senin üzerine de gelir ve muhakkak menfaat sağlarsın.
Kötü kişilerle beraber olduğun zaman ise ya sana kötü bir amel yaptırır ya ondan kötü bir âhlak öğrenirsin yada Allah-u Zülcelâl'in gazabı onların üzerine geldiği için sana da gazap ilişir ve dünya ve ahiretine zarar verir. Kumarcının yanında bulunan kumarcı olur, hırsızın yanında bulunan hırsız.
160 views17:29
Aç / Yorum Yap
2022-07-04 20:28:53 SADATLARIN GAYRETİ

Gavs-ı Sani Hazretleri (ks)şöyle buyurmuştu:
Biz sadatları bıraksak bile, onlar bizi bırakmazlar. Sevenlerini terk etmezler. Çünkü onlar çok gayret sahibi kimselerdir. Allah onları çok büyük yaratmıştır. kendisine bağlılık gösterenleri asla bırakmazlar. Mümkün değildir; bırakmazlar... Seyda-İ Tahi’nin (k.s)(Abdurrahmani Tahi) bir müridi vardı. Bu mürid bir gün Abdurrahman Tahi’nin (ks)huzuruna gelerek elindeki tesbihi ve sarığı önüne koydu ve şöyle dedi: Bıktım artık,bırakıyorum bu vird-İ evradı. Bunları geri veriyorum, dedi ve çekip gitti. Seyda-i Tahi (ks)sarığı ve tesbihi aldı ancak hiçbir şey demedi. Aradan epey bir zaman geçtikten sonra bir gün Seyda-İ Tahi (ks) cemaate namaz kıldırırken, namaz esnasında bir yumruk salladı. Hikmeti anlaşılamayan bu hadisenin sebebini hocalardan biri sordu:- Bu hareket namazının bozulmasına sebep olmadı mı? dedi. Hazret:-Hayır, çünkü bu irademin dışında gerçekleşmişti, kasdi değildi, dedi. Bunun üzerine, peki, bunun sebebi neydi? diye soruldu.Hazret şöyle cevap verdi:
Falanca kişi Sekarat-ı mevtte idi. Melun şeytan gelerek İMANINI çaldı. Ama gayretimiz bunu kabul etmedi, şeytandan onun İMANINI geri aldık. Bunun üzerine, O sizi ve bu tarikat-ı aliyeyi terk edip gitmiş değil miydi? diye soruldu. Abdurrahman-ı Tahi (ks) Evet öyle, o bizi bıraktı ama biz onu bırakmadık, buyurdu. Evet biz onları bıraksak da onlar bizi bırakmazlar.Fakat bağlılık ve sevgi gerekiyor.
Behcetü’s-Seniyye
169 views17:28
Aç / Yorum Yap
2022-07-03 16:05:23 Nefis

Seyda Hazretleri, sohbetlerinde en çok nefis konusu üzerinde dururdu:

"Nakşibendi yolunun bütün çalışmaları, evradı nefsi öldürmek ve yok etmek içindir. Nefis ölüp gittikten sonra her şey düzelmeye başlar. İnsanın evini yıkan en büyük düşmanı kişinin nefsidir. Onun için insanın kendinden haberi olmalı, nefsin tuzaklarına düşmemeye çalışmalıdır.

Bir kimse ki, nefsini yener, zikirle letâifle nefsini ezer ortadan kaldırırsa, o zaman Allah'la o kimse arasında bir engel kalmaz. Nice çalışıp amelini tamamlayan kimse vardır ki, Allah'ın keremi ve ihsanı olmadığı için nefsini yok edememiştir.

İnsanı helake götüren nefsidir. Firavun, Şeddat ve Karun'un nefisleri büyüdü büyüdü sonunda İlahlık davasına kalkıştı. Çünkü nefis, kendisinden üstün hiçbir varlığın bulunmasını istemez. Büyüyüp yükselecek bir şey kalmayınca -haşa- Allahlık davası etmeye başlar, haddini aşar, azgınlaşmış nefsinin iddiasına uyar.
210 views13:05
Aç / Yorum Yap
2022-07-03 00:39:03

187 views21:39
Aç / Yorum Yap
2022-07-02 20:24:07 Nefse ve onu düzgün bir biçimde şekillendirip ona kötülük duygusunu ve takvasını (kötülükten sakınma yeteneğini) ilham edene andolsun ki, nefsini arındıran kurtuluşa ermiştir. (7-9) - Şems - 7. Ayet
223 views17:24
Aç / Yorum Yap
2022-07-01 23:31:41 NAMAZLARDA FATİHA OKURKEN HEP AKLIMIZA BU HADİS İ ŞERİF GELSİN .

FATİHA SÜRESİNİN SIRRI

Resûlullah Efendimiz (s.a.v) buyurdular:

“Cebrâil (a.s) bana dedi ki: Allâhü Teâlâ sana selâm söylüyor ve buyuruyor ki:

Kul benim huzurumda namaza durup “Allâhu Ekber” dediğinde onunla aramızda bulunan perdeyi kaldırırım.

Kul “elhamdü” dediğinde Allâhü Teâlâ, “Hamd kime mahsustur?” diye sorar, o da “lillâhi” diye cevap verir.

Allâhü Teâlâ, “Allah kimdir?” diye sorunca “Rabbilâlemîn” der. “Alemlerin Rabb’i kimdir?” buyurunca “Errahmânirrahîm” der.

“Rahman ve Rahim kimdir?” diye sorunca “Mâlikiyevmiddîn” der. Bunun üzerine Allâhü Teâlâ,

“Ey kulum, din gününün sahibi benim” der. Kul, “İyyâke na’budu ve iyyâke nesteîn; Yalnız sana kulluk eder ve yalnız senden yardım isteriz” deyince Allâhü Teâlâ,
“Ey kulum, mademki yalnız bana kulluk edip yalnız benden yardım istiyorsun, o halde istediğini dile ki sana verilsin” buyurur.

Kul “İhdinâ; bize hidayet et” deyince Allâhü Teâlâ,
“Hangi hidayeti istiyorsun?” buyurur. Kul “Essırâta’l-müstakîm; “Sırât-ı müstekîmi, doğru yolu” deyince Allâhü Teâlâ,

“Hangi yolu istiyorsun?” diye sorar. Kul “Sırâtallezîne en’amte aleyhim” “Kendilerine in’âm ettiğin bahtiyarların yoluna” deyince Allahü Teâlâ:

“Ey meleklerim, siz de şahit olun ki ben bu kulumu, kendilerine nimet verdiğim peygamberler, sıddîklar, şehitler ve salihlerle beraber kıldım” buyurur.
Kul, “Ğayri’l-mağdûbi aleyhim veleddâllîn; Ne o gadap olunanların, ne de sapkınların” deyince Allâhü Teâlâ tekrar meleklere, “Şahit olun ki ben bu kulumu nimet verdiğim kimselerden kıldım, gazaba uğramışlardan ve sapkınlardan eylemedim” buyurur.

Kul “Amin” deyince onunla beraber bütün melekler de “Amin” derler..
Kaynak; Müslim, Müsâfirin 254; Nesâî
265 views20:31
Aç / Yorum Yap
2022-06-30 19:39:05 Bidat ehlinin içerisindeyken yaptığın az bir rabıta başka zamandaki yaptığın çok rabıtadan eftaldir
258 views16:39
Aç / Yorum Yap
2022-06-30 19:39:03 Hz. Ebû Bekir Sıddık (r.a) tam bir takva ehliydi. Haram ve şüpheli şeylerden kaçınmakta büyük bir dikkat gösterirdi.

Bir defasında, hizmetçisi yiyecek getirmişti. Hz. Ebû Bekir çok acıkmış oldu­ğundan, nereden getirdiğini sormadan birdenbire onu yemiş bulundu. Fakat sonradan, bu yiyeceği nereden getirdiğini hizmetçisine sordu.

“Cahiliye Devri’nde bir kadına yaptığım muskaya karşılık bana vermeyi vaat ettikleri şeydi.” cevabını alınca birden rengi değişti. Parmağını hemen bo­ğazına salarak, yediği şeyi tamamen dışarı çıkardı. Yanındakiler bu davranışını aşırı bularak:

“Ey müminlerin emiri! Bütün bunlar bir lokma yiyecek için mi?!” deyince şu hikmetli cevabı verdi:

“Öleceğimi bilsem yine de o lokmayı çıkarırdım. Çünkü Re­sû­lul­lah’ın şöyle buyurduğunu işittim: ‘Haramla beslenen bir ceset, cehennemde yanmaya mah­kûmdur!’” (1)

1.Hilye ;1.31
266 views16:39
Aç / Yorum Yap
2022-06-30 19:39:01 Hz. Ebubekir (r.a) rivayet ettiği hadis-i şeriflerden biri şudur:

“Size doğruluğu tavsiye ederim. Doğruluktan ayrılmayınız. Çünkü doğ­rulukla iyilik bir aradadır ve her ikisi de cennettedir. Yalandan sakınınız. Çünkü yalan, kötülükle beraberdir ve her ikisi de cehennemdedir. Allah’tan af ve afiyet isteyiniz. Çünkü hiç kimseye imanda yakinden sonra af ve afiyetten daha hayırlı bir şey verilmemiştir. Birbirinizi kıskanmayınız. Birbirinize düş­manlık etmeyiniz. Ey Allah’ın kulları, kardeş olunuz.”
Müsned 1; 3.5
242 views16:39
Aç / Yorum Yap
2022-06-29 23:17:01
Değerli sayfa takipçilerimiz arifler yolu telegram sayfamızı nasıl buluyorsunuz ?
Anonymous Poll
72%
Çok iyi
18%
İyi
5%
Normal
5%
Çok paylaşım var
0%
Kötü
119 voters259 views20:17
Aç / Yorum Yap