Get Mystery Box with random crypto!

Bekir Develi Sevenleri

Telgraf kanalının logosu islamadair1453 — Bekir Develi Sevenleri B
Telgraf kanalının logosu islamadair1453 — Bekir Develi Sevenleri
Kanal adresi: @islamadair1453
Kategoriler: Kategorize edilmemiş
Dilim: Türk
aboneler: 2.06K
Kanaldan açıklama

Bu kanal Bekir Develi'nin sevenleri tarafından idare edilmektedir. Resmi bir hesap değildir.

Ratings & Reviews

1.00

2 reviews

Reviews can be left only by registered users. All reviews are moderated by admins.

5 stars

0

4 stars

0

3 stars

0

2 stars

0

1 stars

2


En son Mesajlar 10

2022-07-17 15:01:45 Moğol İmparatorluğunun kurucusu Cengiz Han’ın torunu Hülagu 1258 tarihinde Bağdat’a girerek Abbasi Halifesi Mutasım’ı keçeye sarıp Moğol atlarının ayakları altında ezdirerek öldürtür. Şehirde katliamlara başlar ve şehri yağmalar. Kadın, yaşlı, çocuk, hamile demeden bazı kaynaklara göre 200.000, bazılarına göre de 400.000 kişiyi katleder. Cami, hastane, saray ve benzeri ne varsa hepsini yok eder.
Milyonlarca dini ve ilmi eserin büyük bir kısmını Dicle Nehrine attırır. Hülagu’nun zalimliğini anlatmak için Dicle’nin günlerce kan ve mürekkep aktığı söylenir.
Hülagu o beldenin en büyük âlimi ile görüşmek istediğini bildirir.Kimse, Hülagu tarafından öldürülmek korkusuyla bu davete icabet etmek istemez.

Zamanın genç âlimlerinden Kadıhan daveti kabul edeceğini söyler. Kadıhan, ufak tefek tıfıl bir gençtir. Daha sakalı bile çıkmamıştır.

Kadıhan, Hülagu ile görüşmek için kendisine bir deve, bir keçi ve bir de horoz verilmesini ister.

Kadıhan, hayvanlarla birlikte çadıra varır. Hayvanları çadırın dışında bırakarak içeriye girer ve kendisini tanıtır.

Hülagu, genci tepeden tırnağa süzer ve “Bana göndermek için bula bula seni mi buldular. Gönderecek başka birini bulamadılar mı?” diye sorar.

Kadıhan gayet sakin bir şekilde; “Görüşmek için iri yarı, boylu poslu birini istiyorsan, bir deve getirdim. Sakallı yaşlı birisi ile görüşmek istiyorsan, bir keçi getirdim. Eğer gür sesli birisiyle görüşmek istiyorsan horoz getirdim. Üçünü de çadırın önüne bıraktım. Onlarla görüşebilirsin!” der.

Hülagu karşısındakinin sıradan birisi olmadığını anlar ve “şöyle otur bakalım” diyerek ilk sorusunu yöneltir:

“Söyle bakalım, beni buraya getiren sebep nedir?”

Kadıhan gayet sakin bir şekilde;

“Seni buraya bizim amellerimiz getirdi. Allah’ın bize verdiği nimetlerin kıymetini bilemedik. Esas gayemizi unutup makam, mevki, mal, mülk peşine düştük. Zevk ve sefaya daldık. Cenab-ı Hakk da bize verdiği nimetleri almak üzere seni gönderdi” der.

Hülagu bu sefer ikinci sorusunu sorar: “Peki, beni buradan kim gönderebilir?”

Kadıhan: “O da bize bağlı. Benliğimize dönüp ne kadar kısa zamanda toparlanıp, bize verilen nimetin kıymetini bilir, zevk ve sefadan, israftan, zulümden, birbirimizle uğraşmaktan vazgeçersek işte o zaman sen buralarda duramazsın.”

İşte şu anda yaşanan ve önümüzdeki yıllarda yaşanacak olan herşeyin özeti bu yaşanmış hikayede saklıdır... Bakın ne buyuruyor enfal suresi 51. ayet;

"Bu yakıcı azap, bizzat kendi ellerinizle işlediğiniz günahlar yüzündendir. Yoksa Allah kullarına asla zulmedici değildir."

Şenay Tek
162 viewsFatih, 12:01
Aç / Yorum Yap
2022-07-17 12:24:02
Bir söz vardır bilir misiniz ?

● “Biz zannederdik ki; servetle eshab-ı rahat artar.
Rahatla zannederdik ki; sıhhat ve sükunet artar.
Bulduk bir ehl-i tahkiki; hakikatten sorduk:
Dedi: Servetle gaflet, rahatla illet artar.”

Artıyor servetimiz, artıyor rahâtımız, ammâ daha iyiye gitmek varken dûçâr oluyoruz gaflete…
Her şeyi dört başı ma’mur yapamayız bu belli bir kere…
Lâkin hiç değilse üç başı mâ’mur edelim hele..

Bizler bir adım atsak, bin adımla gelen Rabbimiz var şükür,
Çünkü O Rahman, O Rahîm, O Gafûr...

O halde bizler de şunu bilelim, onun hürmetine;

● “Allah'ın yolu kaybolmaz.
Ama ondan ayrılan veya onu ihmal eden, bir daha doğmamacasına batar. Yolundan ayrılan kaybedecektir, Allah'ın kaybı yoktur.”


Vel’hamdûlillâhi Rabbi’l âlemîn…
240 viewsBerra, 09:24
Aç / Yorum Yap
2022-07-16 21:01:11
238 viewsFatih, 18:01
Aç / Yorum Yap
2022-07-16 16:26:44
'Ne olacak' telaşına kapılınca bir ayet imdadımıza yetişir;

“Beni yaratan; elbet yolumu gösterir.”

Şuara Suresi / 78
344 viewsFatih, 13:26
Aç / Yorum Yap
2022-07-16 15:00:12 AMİN ALAYI ve BED’İ BESMELE TÖRENİ

Osmanlı'da ilköğretim kurumu olarak kabul edilen Sıbyan mekteplerine çocuklar Amin Alayı'yla başlardı. Osmanlı’da eğitimin ilk kademesi olarak kabul edilen Sıbyan mekteplerine başlama yaşı 5-6 olarak kabul edilmiştir. Bu mekteplerde okuma yazma ve dört işlem öğretilmekteydi. Okul çağına gelen çocuklar, okulların açıldığı ilk gün, geçit törenine benzeyen ”Âmin Alayı” adı verilen bir yürüyüşle okula getirilirdi. Bu yürüyüşe, öğretmenleri, aileleri, mahalleli ve okula yeni başlayan ya da daha önce başlamış büyük çocuklar yani tüm ahali katılırdı. En güzel kıyafetlerini giyinen, bu günü heyecanla bekleyen çocuklar, el üstünde, o güne özel süslü binekleriyle, neşe içinde ilahiler eşliğinde okula giderdi.

Düzenlenen amin alayı okulun önüne gelince, okul hocasının yardımcıları öğrenciyi atından indirir ve elinden tutarak okula götürürdü. Okuldan içeri giren çocuk ilk önce hocasının elini öper ve daha sonra yerleştirilen minderine otururdu. Besmele ile derse başlayan hoca Arap alfabesinin ilk harfi olan "Elif"i göstererek yüksek sesle harfi adını ve telafuzunu gösterirdi. Ardından da "Bugünlük dersin ve öğreneceklerin bu kadar, unutursan kulaklarını çekerim" der ve çocuğa latifede bulunurdu.

Tören bitiminin ardından çocuğun ailesi tarafından hazırlanmış yemekler yenilir, başta hoca olmak üzere âmin alayına katılan herkese ve bütün çocuklara hediyeler ile harçlıklar dağıtılırdı.

Böylelikle bir taraftan eğlendirilen çocuklara, diğer bir taraftan da okuma-yazmanın, ilim öğrenmenin ne kadar önemli olduğu sezdirilirdi. Okula yeni başlayan talebeler, ilk günü okulda kalmaz ilk derste besmele ile elif harfini öğrenip yine aynı eğlenti ile evlerine dönerlerdi.

"Amin alayı" veya "Bed-i Besmele" törenleri okula başlayan çocuklar için hayatları boyunca unutamayacakları bir anı olur ve kendilerini böylelikle özel hissederlerdi. Törenin herkes tarafından tatbik edilmesi ve halk tarafından alaya özel önem atfedilmesi Osmanlı toplumunda eğitimin, okulun ve ilmin ne kadar kıymetli olduğunun adeta bir göstergesiydi.

Törenle okula başlayan çocuklar için okul asla korkulacak veya tedirgin olunacak bir yer olarak görülmezdi. Böylelikle çocuklar okula severek devam eder, aldıkları eğitim ve dersler için daha istekli ve azimli olurlardı.
İktibas
350 viewsFatih, 12:00
Aç / Yorum Yap
2022-07-15 21:01:47
244 viewsFatih, 18:01
Aç / Yorum Yap
2022-07-15 16:34:30
Mü'minler içinde Allaha verdikleri sözde sadâkat gösteren öyle yiğitler var ki. İşte onlardan kimi, verdiği söze sadakat gösterip Şehid oldu, kimi de Şehid olmayı bekliyor. Onlar, hiçbir suretle Allah' a verdikleri sözden dönmediler.

Ahzab Suresi/23. Ayet meali
334 viewsFatih, 13:34
Aç / Yorum Yap
2022-07-15 15:00:10 Rahmetli
*Dr. Aidin Salih* hanım diyor ki;
( Mekanı Cennet olsun )

*- Erzakınızı Kur'an okunan yere koyun!*
Suya *şifâ ayetleri okuyup için,*
Kur'an okuyun!

*Alın size doğal antibiyotik; canlı hücreli, anne nefesi değmiş gibi.*
Çünkü kişi *îmân gücünü yükselttikçe, manevî mizacı*
tüm hücrelerine *galip olmaya başlar.*

*Manevî hâliniz güçlendikçe;*
• geçmişiniz,
• sıkıntılarınız,
• bunalımlarınız *siliniyor.*
* Kaygılarınıza,
* vesveselerinize takılıp kaldıkça
*ya da*
*"O niye öyle dedi?"*
*"Bu niye böyle yaptı?*
diye düşündükçe,
*farkında olmasak da önce Ruhumuz, sonrasında da bedenimiz ve beynimiz hasta oluyor.*

Bu sebebledir ki, *biz davamızda yol alamıyoruz.*
Bırakalım davayı, *ailemizde dâhi huzuru bulamıyoruz.*

*Herkes,* şekerleme tüketir gibi *Antidepresan tüketir hâle gelmiş.*
Neden,
*Mevlâmız ile aramızı açtığımızdan,*
*Duâ etmeyi unuttuğumuzdan,

*Mevlâmıza dertlenmeyi bilmediğimizden,
*Tevbemizi azalttığımızdan...*

Sadece ama sadece bir *Besmele'nin manevî gücünü yazsak sayfalar yetmez...*

Hangimiz *avuçlarımızın içine duâlar, Felâk-Nas'lar okuyup bedenimizi mesh ediyoruz?*

Bunu *çocuklarımıza da yapıyor muyuz?*
Biz *manevî huzurumuzu kaybettiğimiz an, ruh ve beden sağlığımızı da kaybetmeye başladık, kardeşler...*

Bakın, bunu misallendirmek istiyorum.
*Hz. Yakub (as) Yusuf'unu kaybettiğinde ne yaptı?*
• Kaygılandı,
• vesveselendi,
• buhranlara düçar oldu...

*Streslendi, düşüne düşüne, ağlaya ağlaya sonunda bu hâller onu hasta etti ve gözleri görmez oldu!..*

*Ama ne zaman* vazgeçti,
*manevî unsurunu kuvvetlendirdi,*

*Allah (cc)'a tam bir teslimiyet gösterdi,*

*işte o zaman* Allah (cc) *Yusuf'unu ona geri verdi.*

*Kaygısı çok iken,* evinin yakınındaki Kenan kuyusundaki Yusuf'unu görmüyor, hissetmiyordu.
*Kaygılarını atınca,*
10 günlük mesafeden *Yusuf'unun kokusunu almaya* başladı.
SubhanAllah!..

Biz de bu misalden *çok nasihat çıkarmalıyız,* kardeşlerim...

İçine düştüğümüz buhranlardan dolayı;

*Sağlıklı düşünemiyor, neticesinde de*
* sağlıklı kararlar alamıyor ve
*son olarak da ruh ve beden sağlığımızı kaybediyoruz.*

Sonrasında;
*Antidepresan Ağına* düşüyor, kendi ellerimizle kendimizi *delirtiyoruz.*..

Oysa Allah (cc),
*bize bir susam tanesini bile şifa olsun diye göndermedi mi?*

*NEDEN Yahudi'nin KORTİZON ilâcına inandık da İslâm'ın her derde devâ *ÇÖREKOTU'nu*
şifadan saymadık?!..*

Biz, iyileşmek için şifâyı temiz yollardan aramadık ki!..
Keyfimize göre, *"zarurettir, zarurettir"* dedik ve her türlü şeyi nefsimize helâl saydık.

Oysa Allah (cc),
*Haram kıldığı hiçbir şeyin içine şifâ koymamıştır.*
Gelin, evvelâ manevî olarak İslâm mizacımızı kuvvetlendirelim!

Size *en tatlı
*REÇETEYİ* yazıyorum;*

• *Vaktinde kılınan namaz,*
• Allah'a yalvarırcasına okunan bir cüz Kur'an,
• *İçine Kur'an'dan duâ okunup içilen bir bardak su,*
• Gözyaşlarıyla ıslanmış bir seccade ve elbise;

Emiin olun ki, *ruh ve beden sağlığınız için en şifâlı* ilâçtır.
Hem de *hiç yan etkisi ve komplikasyonu yok.*

Allahümme salli alâ Seyyidinâ ve Nebiyyinâ Muhammed
363 viewsFatih, 12:00
Aç / Yorum Yap
2022-07-15 13:40:05
369 views..., 10:40
Aç / Yorum Yap
2022-07-15 11:10:44
Bir gün Hz. Ömer رضی لله عنه

-"Konuşmadan, halkın davetçileri olun!" buyurmuştu..

~ Kendisine dediler ki;

-"Ya Halife! Konuşmadan davetçi nasıl olur?"

~ Buyurdu ki;

-"Haliniz ve Ahlâkınızla."
89 viewsFatih, 08:10
Aç / Yorum Yap