Get Mystery Box with random crypto!

Bizim Büyük Hareketsizliğimiz ve Obezite Pandemi uzun süredir | Finans Gazetesi

Bizim Büyük Hareketsizliğimiz ve Obezite

Pandemi uzun süredir hayatımızda yer tutuyor ve maddi manevi pek çok etkisini yaşıyoruz. Bu süreçte karantina ve korku nedenli fiziksel aktivitelerimiz oldukça azalmış durumda. Hareketsiz yaşam, stres ve bunun hayatımıza yansıması ise sağlığımızı pek çok açıdan olumsuz etkiliyor.

Düzenli fiziksel aktivite; yüksek tansiyon, diyabet, meme ve kolon kanseri, depresyon riskini azaltmaktadır. Her hafta 150 dakikalık orta şiddetli fiziksel aktivite yapmanın;
iskemik kalp hastalığı riskini yaklaşık %30,
diyabet riskini %27,
göğüs ve kolon kanseri riskini %21-25
azalttığı belirtiliyor.

Ayrıca fiziksel aktivitede bulunmak felç, hipertansiyon ve depresyon riskini azaltır, yaşam kalitesini artırır. Düzenli hareket depresyon ve korku hissini azaltmakta yardımcı olur, genel ruhsal durumu düzeltir ve hafızayı güçlendirir.

Dünya Sağlık Örtgütü’nün 2008 yılı raporuna göre dünya genelinde 15 yaş ve üzeri yetişkinlerin %31’i yeterince hareketli değil. Sağlık Bakanlığı tarafından 2011’de yapılan “Kronik Hastalıklar Risk Faktörleri Araştırması”na göre ise Türkiye genelinde kadınların %87’si, erkeklerin ise %77’si yeterli ölçüde fiziksel aktivite yapmıyor. Dolayısıyla hareketsizlik, ülkemizde oldukça fazla durumda.

Dünya Sağlık Örgütü obeziteyi, sağlığı bozacak ölçüde vücutta aşırı yağ birikmesi şeklinde tanımlıyor. Obezite çok yemek ya da az hareket etmekle sınırlı bir durum değildir. Kişinin psikolojisi, genetiği, metabolizması, hormonal durumu ve elbette her şeyde etkili olan stres gibi obezitede etkili olan bir çok faktör var. Bilimsel çalışmalarda kalıtsal faktörlerden ziyade çevresel faktörlerin daha etkili olduğu gösterilmiş.
Peki nedir çevresel faktör dediklerimiz; yüksek kalorili beslenme, düzensiz beslenme, düzenli hareket etmeme, stres, uyku düzensizlikleri, psikolojik faktörler vs.

Basit bir örnek verecek olursak pandemi döneminde çoğu kişi evde karantina ya da izolasyonda bilgisayar, televizyon, telefon başında daha fazla vakit geçirmeye başladı. Kişilerin fiziksel aktivitelerinin azalmasının yanında beslenme alışkanlıkları da değişti, günlük enerji tüketimi azaldı. Bu da vücut yağ kütle endeksinde artışına neden olarak obeziteyi artırıcı yönde etki ediyor.

Pandeminin ortaya çıkardığı stres ve kaygı, kısıtlanma ve evde geçirilen zamanın artması, fiziksel aktivitelerin azalması, psikososyal ve sosyoekonomik şartların kötüleşmesi bu sürecin getirdiği olumsuz duygulardan uzaklaşmak için duygusal yemenin artması gibi sağlıksız beslenme alışkanlıkları ve tedaviye ulaşımdaki güçlükler obezite oranlarında artışa sebep oluyor.

British Society of Lifestyle Medicine'den doktor Punam Krishan, "Yüksek seviyede olan stres bizim uyku düzeyimizi etkileyebilir, daha sersem ve yorgun hissetmemize yol açar. Bu da enerji seviyemizin düşmesine ve daha az spor yapmamıza neden olur. Spor yapmadığımızda da yemekle ilgili daha kötü kararlar veririz, bu da bizi sonunda sağlımızla ilgili negatif bir döngünün içine atar" diyor.
Kilo almak, hareketsizlik, sosyal iletişim olmaması sebebi ile depresyon, demans ve ev kazaları artmaktadır. Kötü beslenme, hareketsizlik ve psikolojik çöküntü bağışıklık sistemini bozmaktadır.

Uzmanlar, pandemi sırasında spor yapılamamasına bağlı olarak ortaya çıkan hareket eksikliğiyle obezite ya da kalp sorunları gibi hastalıklarda yükseliş yaşanmasından endişeleniyor.

Dünya genelinde fiziksel hareketsizlik ve kötü beslenmenin neden olduğu sağlık sorunları için yapılan harcamalar ortalama toplam sağlık harcamalarının yaklaşık %2’sini oluşturmaktadır. Fiziksel aktivitenin arttırılması sağlık harcamalarının dolayısıyla ekonomik maliyetin azaltılmasında uygulanabilir, maliyet etkin ve en temel stratejilerden birisidir.

Peki biz ne yapabiliriz?
Evde egzersizi artırabiliriz. Sadece kilo vermek için değil hareket etmek ruh sağlığımız için de çok önemli. Bu dönemin getirdiği stres nedenli duygusal açlığa dikkat etmeli, önüne geçebilmeliyiz. Yediğimiz besinleri de miktarına, porsiyon kontrolüne dikkat ederek tüketmeliyiz. Ev içi egzersizlerimizi artırmalıyız.