Get Mystery Box with random crypto!

HAYATİ İNANÇ

Telgraf kanalının logosu hayatiinanchoca — HAYATİ İNANÇ H
Telgraf kanalının logosu hayatiinanchoca — HAYATİ İNANÇ
Kanal adresi: @hayatiinanchoca
Kategoriler: Kategorize edilmemiş
Dilim: Türk
aboneler: 214
Kanaldan açıklama

Bu kanal Hayati İnanç'ın sevenleri tarafından yönetilmektedir. Can Veren Pervaneler'e selam olsun! Allah aşkıyla yanan gönüller buyursun bu meydane!

Ratings & Reviews

3.67

3 reviews

Reviews can be left only by registered users. All reviews are moderated by admins.

5 stars

1

4 stars

1

3 stars

0

2 stars

1

1 stars

0


En son Mesajlar 11

2021-09-29 20:53:01
Meleklerle Konuşan Engelli Gencin İbretlik Ölüm Anı- (Yaşanmış Bir Hayat Hikayesi İBRETLİK)
https://t.me/hayatiinanchoca
934 viewsedited  17:53
Aç / Yorum Yap
2021-09-29 20:53:01
https://t.me/hayatiinanchoca
874 viewsedited  17:53
Aç / Yorum Yap
2021-09-29 20:53:01 Bir gençlik uyuşturucunun
Alkolün esiri haline getiriliyorsa suçlu esas biz miyiz onlar mı?

....

İdam Edilen Genç

Mevlana Celaleddin-i Rumi Hazretleri sabah namazına kalkar. O gün çok endişeli, mahzun ve telaşlıdır. Talebeleri şaşırır ve üzülürler.

Mevlana Celaleddin Sabah namazını alışılmışın dışında, her zamankinden daha hafif kıldırır. Kısa sureler okur. Evrad-ı Tesbihatın yarısını yaptırmaz. Sanki cenaze namazına geçilecekmiş gibi bir hal vardır mescidde! Her şey kısa tutulmakta, kısa sureler okunmakta, her sabah namazından sonra İşrak vaktine kadar uzun uzun okunan dua ve zikirler, evradlar okunmamaktadır

Mevlana Celaleddin-i Rumi Hazretleri sükut ederek namazını tamamlar. Yerinden kalkar ve koşa koşa mescidinden çıkıp gider. Talebeleri de peşinden fırlarlar. Korku içinde hocalarını aramaya başlarlar. Sanki kıyamet kopmak üzeredir.

Ya da acil baskın yapmak üzere olan düşmanın hışmından kaçılmaktadır. Mevlana Celaleddin önde talebelerden yetişebilenler arkada, ötekiler istikamet tayini ile meşgul bir halde.

Endişe had safhada! Bir müddet böylece koşuştuktan sonra herkes hocalarının nerede olduğunu ve nereye gittiğini anlayıp çevresinde toplandıktan sonra hakikat anlaşılır.Mevlana Celaleddin-i Rumi bu gün idam edilecek bir gencin son anlarına yetişmek için acele etmektedir.

Kan ter içinde kalmış bir halde Cezanın infaz edileceği alana yetişir. Fakat olan olmuş ve idam tamamlanmıştır. Genç adam boynu eğilmiş bir halde ipte sallanmaktadır. Herkesi şaşırtan ve dehşete düşüren bir hadise olur. Mevlana Celaleddin-i Rumi Hazretleri gözyaşları içinde ölen gencin ayaklarına sarılmış hıçkıra hıçkıra ağlamaktadır. Hocamıza yakın olanlar hıçkırıklar arasında şu sözleri tekrar tekrar söyleyerek Mevlana (K.S.) nın ağlamakla boğulduğunu gözlerler:

Bizi Affet! Sana Yetişemedik!.
Ne olur bizi affet sana yetişemedik.!
Hakkını helal et sana yetişemedik.!

Talebeleri Şaşırırlar. Halktan tepkiler yükselmeye başlar. Herkes birbirine bakışıp lehte ve aleyhte yorumlar yapmaya başlarlar.
Biri dayanamaz ve Mevlana Celaleddin (K.S.) Hazretlerine sorar:
"Hocam bu adam cinayet işledi, zina etti, hırsızlık etti. Yapmadığı suç ve eylem kalmadı. Biz de mahkeme kararı ile onu astık. Neden ayaklarına kapanıp af dilersin?
Mevlana Celaleddin (K.S.) Başını ağlamaklı gözlerle kaldırıp Şu Cevabı Verir:

Biz ona çocukluğunda yetişebilseydik, kötülüğüne mani olabilseydik, eğitseydik bu işleri işlemezdi. Hata bizdedir. Onun için helallik diliyorum. Hakkını Helal et delikanlı sana yetişemedik.
855 views17:53
Aç / Yorum Yap
2021-09-29 11:41:59
Dünyada acılarımızı paylaşabiliriz.
Ama ahirette paylaşamayız.
Paylaşmak istesek de kimse buna yanaşmayacak.

En yakınlarımız dahi uzak kalacak.
Ölünce tabutumuzu en yakınlarımız sırtlar.
Bedenimizi sırtlayan en yakınımız, günahlarımızı asla sırtlamaz.

Öyleyse başkasının sırtlamayacağı günahı boynumuza almayalım.

Murat Padak
@hayatiinanchoca
356 viewsedited  08:41
Aç / Yorum Yap
2021-09-28 20:53:01
381 views17:53
Aç / Yorum Yap
2021-09-28 20:53:01
387 views17:53
Aç / Yorum Yap
2021-09-28 20:53:01 Gönenli Mehmet Efendi, Sultan Ahmet Camii’ne tayin edilince çevreyi incelemiş.

Fakir ve düşkün kimseleri bulup alâkadar olmak istemiş. O civarda oturan âmâ (kör) bir kimse olduğunu öğrenince ziyaretine gitmiş.

Selâm verip :
– Efendim ben Sultan Ahmet Camii’ne imam geldim. Hem sizi ziyaret etmek hem de üzerime düşen bir vazife varsa onu ifa etmek isterim, demiş.

Âmâ adam:
– Hoş geldiniz Hocaefendi.. Allah razı olsun, demiş.

Hocaefendi:
– Maaşınız falan var mı? diye sormuş.
– Hayır, yok, cevabını vermiş adam.
Hocaefendi:
– Peki, başka yerden geliriniz falan? demiş.
Âmâ adam:
– Hayır, herhangi bir gelirim yok! demiş.
– Peki, neyle geçiniyorsunuz, diye sorunca; âmâ adam öfkelenmiş:
– Bundan size ne efendi? Bir de imamsınız. Rızık kimden hoca? Gidebilirsiniz!. diye terslemiş.

Hocaefendi çıkmak zorunda kalmış. Lâkin o gece gözüne uyku girmemiş. Ertesi gün sabah yine gitmiş ve kapıyı çalmış. Âmâ adam içeriden:
– Kimsin? diye seslenmiş. Hocaefendi:
– Dün kovduğun yüzsüz imam, cevabını vermiş. Âmâ adam kapıyı açmış:
–Gene neye geldin? diye söylenmiş.
Hocaefendi:
–Hiç efendim, ziyaretinize geldim. Beni bin defa kovsanız da yine geleceğim demiş.

Âmâ adam:
– Adın ne senin? demiş.
Hocaefendi:
– Adım Mehmet Öğütçü, efendim. Gönenli Hoca diye tanırlar beni, diye karşılık vermiş. Âmâ adam bunu duyunca:
– Buyur gir içeri, konuşalım, diyerek içeriye buyur etmiş. Hocaefendi içeri girince âmâ adam:
– Kusura bakma hoca, dün kalbini kırdım.
Hakkını helâl et, demiş. Hocaefendi:
– Estağfirullah efendim. Sizin gözleriniz görmez, kimsenin yardımına ihtiyaç duymuyorsunuz bu nasıl oluyor. Sırrınız nedir, meraktayım. deyince Âma adam :

– Benim sırrım şu Hocaefendi. Ben her gün kuşluk namazını kıldıktan sonra ;
“Ya Rabbi! Kuşluk senindir, güzellik senindir, nimet ve her şey senindir. Eğer rızkım gökte ise, yere indir. Yerde ise, çıkar. Uzakta ise, yaklaştır. Haram ise, helâl et. Dar ise, genişlet ve elime ilet.” diye dua ederim.

Sonra ellerimi yüzüme sürer sürmez, biri gelir sağ dizime vurur. “Aç elini!” der. O günkü ihtiyacımı verir gider. Kuşluk namazı kıldığım her gün bu böyle devam eder.
Aynı zat bugün de geldi ve sağ dizime vurarak benim kısmetimi verdikten sonra, sol dizime vurarak, “Bunu da Gönenli Mehmet Efendi’ye ver.” dedi. Al kısmetini!…

Bu sözlerin duyan, Büyük âlim, fakirlerin ve talebelerin mânevî babası Gönenli Hocaefendi “İlâhî ya Rabbi! Hikmetinden sual olunmaz.” diyerek içli içli ağlamaya başlamış..!

Hocaefendi bu hatırasını naklederken şunu ifade etmiştir : “O âmâ adamdan bu mübarek kısmeti aldıktan sonra ömrü hayatımda hiç darlık ve sıkıntı çekmedim.

Ben hep acınacak insanları gezerdim..
Meğer acınacak o insan benmişim..''
La edri
Not Alıntıdır
191 views17:53
Aç / Yorum Yap
2021-09-28 20:53:01
Batı Yazılımlı Müslüman Robotlar
https://t.me/hayatiinanchoca
332 views17:53
Aç / Yorum Yap
2021-09-28 20:52:01
374 views17:52
Aç / Yorum Yap
2021-09-27 20:53:01
https://t.me/hayatiinanchoca
888 views17:53
Aç / Yorum Yap