2021-11-19 18:17:02
e beni gördüğü zaman, bendeki hâlsizliği ve yüzümdeki açlık alâmetini anladı da gülümsedi. Sonra bana:
— "Yâ Ebâ Hırr!" dedi. Ben de:
— Buyur, emrine hazırım yâ Rasûlallah dedim.
Dedi ki;
— "Ardımsıra gel!" buyurdu, yürüdü.
Ben de O'nu ta'kîb ettim. Eve girdi. Ben de izin istedim. Bana da izin verildi. Rasûlüllah girdiğinde bir bardak içinde süt buldu.
— "Bu süt nereden geldi?" diye sordu.
— Onu Sana fulân kimse yahut fulân kadın hediye etti dediler. Rasûlüllah da bana:
— "Yâ Ebâ Hırr!" diye seslendi.
Dedim ki Buyur yâ Rasûlallah, emrine hazırım! dedim.
— "Haydi Suffa ehline git de onları bana çağır!" dedi
Ebû Hureyre dedi ki: Suffa ehli, İslâm konuklan idiler. Sığınacak aileleri, malları ve dayanacak bir kimseleri yoktu. Rasûlullah bir sadaka geldiğinde, sadaka malını onlara gönderirdi. Kendisi sadaka malından birşey almazdı. Bir hediye geldiğinde de bunu Suffa ehline gönderirdi. Hediyeden kendisi de alır ve Suffa ehlini onda ortak yapardı.
Ebû Hureyre dedi ki: Suffa ehlini (süt ziyafetine) çağırmak bana fena geldi. (Kendi kendime) dedim ki: "Suffa halkı içinde şu bir bardak süt nedir ki! Lâyık olan, şu sütten bana bir yudum isabet etmeli idi de kuvvet kazanmalı idim. Da'vet edilmelerine me'mûr olduğum Suffa halkı şimdi gelip onlara dağıttığında, bu bir bardak sütten bana ne düşecek?" diye endişeleniyordum.
Fakat Allah'a ve Rasûlü'ne itaatten başka çâre yoktu. Bu sebeble gittim, Suffa halkını da'vet ettim. Geldiler, izin istediler, izin verilmesi üzerine evin içinde baştan başa yerlerini aldılar. Bunun üzerine Rasûlüllah bana:
— "Yâ Ebâ Hırr!" diye seslendi.Ben de:
— Buyur yâ Rasûlallah! Emrine hazırım! dedim. Rasûlüllah:
— "Şu süt bardağını al, konuklara ver!" buyurdu.
Ben de bardağı alıp vermeğe başladım. Bir kişiye veriyordum, o kanıncaya kadar içiyordu, sonra bardağı bana veriyordu. Ben de bardağı alıp diğer bir kişiye veriyordum. O da kanıncaya kadar içiyor, sonra bardağı bana veriyordu. Bu suretle bütün halk kana kana içip bardağı bana vererek tâ Rasûlüllah'a kadar gelip dağıtım işi sona erdi. Artık da'vetlilerin hepsi süte kanmışlardı.
Şimdi süt bardağını Rasûlüllah aldı, elinde tutarak bana bakıp gülümsedi ve:
— "Yâ Ebâ Hırrl" dedi
Dedim ki
Emret yâ Rasûlallah, emrine hazırım! dedim. Rasûlüllah:
— "Süt içmedik bir ben, bir de sen kaldın!" dedi
Ben de:
— Doğru buyurdun yâ Rasûlallah! dedim. Rasûlüllah bana:
— "Haydi otur da iç!" buyurdu. Ben de oturup içtim. Rasûlüllah tekrar:
— "İç!" buyurdu. Ben de içtim. Rasûlüllah tekrar:
— "İç!" diye emrediyordu (Ben de içiyordum). En sonu:
— Yâ Rasûlallah! İçemiyeceğim! Seni hakk ile gönderen Allah'a yemîn ederim ki, süt gidecek bir yol bulamam! dedim.
— "Öyle ise bardağı bana ver!" buyurdu. Ben de verdim. Rasûlüllah da Allah'a hamd etti ve Besmele çekip geri kalan sütü içti.
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ، حَدَّثَنَا يَحْيَى، عَنْ إِسْمَاعِيلَ، حَدَّثَنَا قَيْسٌ، قَالَ سَمِعْتُ سَعْدًا، يَقُولُ إِنِّي لأَوَّلُ الْعَرَبِ رَمَى بِسَهْمٍ فِي سَبِيلِ اللَّهِ، وَرَأَيْتُنَا نَغْزُو، وَمَا لَنَا طَعَامٌ إِلاَّ وَرَقُ الْحُبْلَةِ وَهَذَا السَّمُرُ، وَإِنَّ أَحَدَنَا لَيَضَعُ كَمَا تَضَعُ الشَّاةُ، مَا لَهُ خِلْطٌ، ثُمَّ أَصْبَحَتْ بَنُو أَسَدٍ تُعَزِّرُنِي عَلَى الإِسْلاَمِ، خِبْتُ إِذًا وَضَلَّ سَعْيِي.
6530 Bize Müsedded tahdis edip dedi ki Bize Yahya tahdis edip dedi ki O İsmail'den Bize Kays (ibn Ebî Hazım) tahdîs edip şöyle dedi: Ben Sa'd (ibn Ebî Vakkaas) (radıyallahü anh)'dan işittim, şöyle diyordu. Muhakkak ki, ben Allah yolunda ilk ok atan Arab mücâhidiyim. Ben kendimizi pek iyi bilirim ki, biz, Allah yolunda gaza ettiğimiz sıra huble ağacı ve şu semer ağacı denilen dikenli bâdiye ağaçlarının yapraklarından (ve yemişlerinden) başka yiyeceğimiz yoktu. Ve herbirimiz muhakkak davarların gübre çıkarışı gibi hiç birbirine karışmayan kuru gübre çıkarır olmuştuk. Sonra görüyorum ki, Esed oğulları kabilesi bana İslâm hükümleri ve âdabı üzerine öğretme ve doğrultma yapar oldular. (İslâm'daki öncülüğümle beraber dîn rükünlerini bana Esed oğulları öğretmeğe kalkarsa) o takdirde ben ziyan etmiş, geçmişte yaptığım çalışmalarım da zayi' olmuş gitmiştir!.
حَد
56 views15:17