𝐓𝐄𝐕𝐇İD-𝐒𝐂𝐇𝐎𝐎L

2022-07-25 21:35:37 Aç / Yorum Yap

2022-07-25 21:32:01 İbn Abdilberr, talebelerine feryat ederek şöyle demişti:

“Bil ki –Allah sana rahmet etsin-; Bizim şu zamanımız ve şu ülkemizdeki ilim talebeleri, seleflerinin yolundan çıkmışlardır, imamlarının bilmedikleri yollara girmişlerdir. Kendilerinden önceki âlimlerin mertebelerine olan kusurları ve cehaletleri sebebiyle bidatler ortaya çıkarmışlardır.”
•┈┈┈┈•❈••✾••❈•┈┈┈┈•
(El-Câmi 2/169) Aç / Yorum Yap

2022-07-25 14:41:21 İbn’ul Kayyim Rahimehullâh, bu ve bu minvalde olan hadîsler ile ihticâc edenlere cevap verme amaçlı şöyle dedi:

هذا مثال الأخر وهو فعالنا ... كتلاوة القرآن بالإحسان

Bu ecrin misâlidir ki o bizim fiillerimizdir

Bunun hiçbirini câhiller anlamaz

لم يفهم الجهال هذا كله ... فأثوا بتأويلات ذي البطلان

Yalancı, tevilci ve şaşırtıcılar

İhsân ile Kur'ân Tilâvet'i gibi. Bu sebeple bâtil teviller getirdiler.

فمكذب ومؤول ومخيز ... ما ذاق طعم خلاوة الإيمان

Bunlar îmânın tatlılığının lezzetini tatmamışlardır!

لقا فسا الجهال في آذانه ... أغموه دون تدبر القرآن

Câhiller bu kişilerin kulaklarına sessizce yellenince,

Kur'ân'ı tedebbür etmeksizin onu kör ettiler!Bize karşı uzuvlarını kabarttı kibirlenmeyle

فقنا لنا العظفين منه تكبرا ... وتبخثرا في جلة الهذيان

Ve hezeyân elbisesi içinde böbürlenmeyle.

Eğer "Allâh dedi", "Rasûlü dedi" dersen,

إن قلت قال الله قال رسوله ... فيقول جهلا أين قول فلان

Câhilce "Felancanın sözü de nerede?" diye sorar!"

•┈┈┈┈•❈••✾••❈•┈┈┈┈•
[Nûniyyetu İbn'il Kayyim], (sf. 352) Aç / Yorum Yap

2022-07-25 00:00:19 Aç / Yorum Yap

2022-07-24 16:32:35 Aç / Yorum Yap

2022-07-24 16:29:20 Aç / Yorum Yap

2022-07-24 12:41:40 Ahmed bin Hanbel'in rivayetinde ise, Cebrail (عليه السلام) Nebi'ye gelerek yemin eden adamın yalan söylediğini, alacaklının onda hakkı olduğunu bildirdi. Nebimiz (ﷺ) adama:

إنه كاذب، إن له عنده حقه، فأمره أن يعطيه حقه، وكفارة يمينه معرفته أن لا إله إلا الله، أو شهادته

Alacaklının hakkını ödemesini emretti ve yalan yeminine keffaret olarak “La ilahe illallah" veya kelimeyi şahadetle bağışlandın, buyurdu.

•┈┈┈┈•❈••✾••❈•┈┈┈┈•
Ahmed, Müsned Hn: 2690. Aç / Yorum Yap

2022-07-24 12:41:29 İbn Abbas (رضي الله عنه) anlatıyor:

İki adam Nebi'nin huzurunda birbirleri ile davalaştılar. Peygamber (ﷺ) davacıdan (iddiasını isbat edecek) delil istedi ancak onun delili yoktu. Bunun üzerine davalıya yemin teklif etti. Davalı:

بالله الذي لا إله إلا هو

"Billahillezi la ilahe illa hüv

(Kendisinden başka ilah olmayan Allah'a yemin ederim)" diye yemin etti.

Bunun üzerine Peygamber (ﷺ) ;

بلى، قد فعلت، ولكن قد غفر لك بإخلاص قول لا إله إلا الله

"Evet, (yalan yere) yemin ettin. Fakat 'La ilahe illallah' sözünün ihlâsı sayesinde bağışlandın.” buyurdu.

•┈┈┈┈•❈••✾••❈•┈┈┈┈•
Ebu Davud, Sünen Eyman Hn: 3275; Tahavi, Müşkilil Eser Hn: 440 ve diğerleri. Aç / Yorum Yap

2022-07-24 00:11:51 Ebû Bekir b. Furek şöyle demiştir:

İstikâmet kelimesindeki “sin” harfi, bu kelimeye, “kulların Yüce Allah’tan kendilerini tevhid üzere, ahidlerini ve ilahî hudutları (farzlar) muhafaza üzere ikame etmesini istemeleri” anlamını katar.

Şöyle denilmiştir:

Sözdeki istikâmet gıybeti terk etmek, fillerdeki istikâmet bid’atleri terk etmek, amellerdeki istikâmet gevşekliği terk etmek, ahvâldeki istikâmet ise Hakk’a perde olan şeylerin kaldırılmasıdır.

Ebû Bekir رضي الله عنه , Kur’ân-ı Kerim’de geçen,

“İstikâmet üzere olun” âyetini, “şirk koşmayın” şeklinde izah etmiştir.

İbn Atâ ise aynı âyeti şöyle tefsir etmiştir:

“Onlar kalblerini sadece Allah’a yöneltmek suretiyle istikâmet sahibi oldular.”
•┈┈┈┈•❈••✾••❈•┈┈┈┈•
(Kuşeyri, Er-Risale) Aç / Yorum Yap

2022-07-23 21:28:42 Aç / Yorum Yap