Get Mystery Box with random crypto!

Fıkıh Dersleri (Hanefi)

Telgraf kanalının logosu fikihdersleri — Fıkıh Dersleri (Hanefi) F
Telgraf kanalının logosu fikihdersleri — Fıkıh Dersleri (Hanefi)
Kanal adresi: @fikihdersleri
Kategoriler: Kategorize edilmemiş
Dilim: Türk
aboneler: 17.91K
Kanaldan açıklama

🕯️Fıkıh Dersleri, Güncel Fıkhi meseleler ve öğrenme amaçlı fıkıh soruları paylaşılmaktadır.
Soru&Cevap grubu @reddulmuhtar
Șâfii Fıkhı @fikihdersleri_safi

Ratings & Reviews

4.33

3 reviews

Reviews can be left only by registered users. All reviews are moderated by admins.

5 stars

1

4 stars

2

3 stars

0

2 stars

0

1 stars

0


En son Mesajlar 6

2021-06-27 11:58:55 https://telegra.ph/Hangi-hayvanlar-kurban-edilir-hangileri-edilmez-06-27
4.4K views08:58
Aç / Yorum Yap
2021-06-26 09:27:01 İslâmî Soru&Cevap Test Kanalı...
Takip ederek istifade edebilirsiniz

@sorularla_islam
5.0K views06:27
Aç / Yorum Yap
2021-06-25 15:09:31 SUAL: Kısırlaştırılmış hayvanlar kurban edilebilir mi?

CEVAP: Hanefi ve Şafi mezhebine göre ; Çeşitli amaçlarla kısırlaştırılmış veya hadım hale getirilmiş hayvanlar kurban olarak kesilebilir

KAYNAK:(Kâsânî, Bedâi‘, V, )& Hediyetu'l habip, Sayfa: 596
5.4K views12:09
Aç / Yorum Yap
2021-06-24 09:05:02 KADININ YÜZÜNÜ ÖRTMESİNİN VÜCUBİYETİNE DAİR

Bazı kimseler şöyle diyorlar: "Örtünmeyi emreden Nur Suresi 31. ayette, “Görünen kısmı müstesna, ziynetlerini göstermesinler.” ayetinde görünen kısımdan kasıt ulemanın çoğuna göre eller ve yüzdür. Buna göre eller ve yüz avret değildir ve örtmeye gerek yoktur."

El-cevap: Ayetteki ifadeye dayanarak bazı âlimlerin “el ve yüz avret değildir” ifadesi, kadının evinden dışarı çıkarken yüzünü açmasına bir cevaz vermiyor.

Bu hususta alimler el ve yüzün açılmasıyla ilgili şunları söylemiştir:

1- El-yüz avret değildir demekle bunları açmak gerekir manası kastedilmemiştir. Bazı haller ve zamanlarda bunları örtmede zorluk olduğu için şeriat bunda ruhsat (izin) göstermiştir. Fakat bu ruhsat daimi değil, bazı hallerle sınırlıdır.

Bazı haller ise şunlardır:

1- İbadet esnasında (ihram, namaz gibi durumlarda) kadın el ve yüzünü açar. (Beyzavi, Makalat-ı Kevseri)

2- Mahkemede şahitlik, dünürlük, tedavi gibi sebeplerle kadın el ve yüzünü açabilir. (Razi, Mefâtihü’l Gayb; Elmalı)

3- Ulemanın kadının el ve yüzünü açmasına verdiği cevaz fitne olmadığı zamanlarla sınırlıdır. Fitne korkusu olduğu takdirde kadının yüzünü örtmesi emredilir. (Makalat-ı Kevseri: 309, Tefsiri Kurtubi, Tefsir-i Celaleyn)

4- Genç bir kadının erkekler arasında yüzünü açması yasaklanır. Çünkü bu durumda fitne söz konusudur. Yahut şehvetle bakmak söz konusudur. (Zuhayli:c.1.s.458, İbni Abidin Tercemesi: c.2.s.113) Günümüz geçmiş asırlarla mukayese edilemeyecek kadar fitneli bir zamandır. Ulemanın kendi asırları için söyledikleri şey bizim için katmerli bir durumdur.

5) Sûre-i celîle-i ahzap ile nâzil, hicap âyetinde, bunlar nehiy ve kadınlar erkekle ihtilâttan men olunarak - örtü altında - siyanet kılındılar. Ziynetleri cümlesinden olan elbiselerini dahi, erkekten örtmeğe memur olarak, bürgü ve çarşaflar içinde bulundular ve yüzlerine peçe çekip, yalnız gözlerini açık bulundurdular.
Nimet-i İslam - 671

6)... Ve lâkin, zaruret olmadıkça, mahrem olmayana bunları dahi gösteremezler. Sokakta yüz açmak ve elbisesinin kolunu veya eteğini, örtüden çıkarmak, şer'în emrine muhaliftir. İhticap, emri Kur'anîdir. Onda tehavünün vebali, büyüktür. (Yüz namahrem değildir) tâbiri, salât hakkında olmaktan gayride galattır.

Nimet-i İslam - 671
T.me/fikihdersleri
1.6K views06:05
Aç / Yorum Yap
2021-06-23 23:03:16 SUÂL: ”Kadının yüzünü örtmesi farz mıdır?

El Cevap: Sûre-i Nur'da, kadının kendi mahremlerinden başka erkeklerin yanında ibda-ı zinet etmekten men edildiğine dair beyanat vardır. Orada mealen şöyle geçmektedir. "Mü'minat kadınlar kocaları ve babaları gibi mahremlerinden başka yabancı erkeklere zinetlerini göstermesinler..." diye buyrulmaktadır.(Nur Suresi,31)

Buna binaen, zinetin (güzelliğin) aslı, yüzde tezahür ettiğinden ve yüz güzelliği gösteren aza ve fitnenin yeri olduğundan (yani başkalarını celb ve cezbedip, fitneye düşüren güzellikler en fazla yüzde mevcud olduğundan yüz fitnenin yeridir.) O halde müslüman kadın kendi yüzünü yabancı erkeklere karşı örtmek mecburiyetindedir.

"Yüz avret değildir, açık kalabilir." diyen alimler, şu şartla demişler: Eğer fitneyi (şehveti) uyandıracak boya ve saire gibi,yüzün üzerinde zinet maksadıyla kullanılan bir şey mevcud değilse ve fitneden de emniyeti varsa (mesela: Piri fani olmuş bir kadın gibi) işte bu halette yüzünü açabilir. Yoksa fitne ihtimali olduğu takdirde bilittifak (bu hususta ulemanın ihtilafı yoktur.) kadın yüzünün açık bırakması haramdır.

Binaenaleyh, asrımızda ise fitneden emniyet olunmadığı hususunda şüphe yoktur. Yani, böyle fuhuşatın çoğaldığı asrımızda, kadın yüzünü açık bırakıp erkeklerin arasına gittiği takdirde hiç şüphesiz fitne meydana gelir. O halde kadının şeref ve iffetine hürmeten ve siyaneten sair a'zalarını örtmekle mükellef olduğu gibi, yüzünü de - zaruret halleri müstesna - örtmesi vacibdir.(Tefsir-i ayat-il ahkam min-el Kur'an)”

Zahid el- kevseri’nin dört mezhebin fıkıh kitaplarıdan aldığı nakiller de böyledir. Hanefi mezhebinin fıkıh kitabı olan Mecmuatü’z zühdiyede de ve yine Hanefi ve şafi mezheblerine ait bir çok kitaplarda da Sabunî’nin ifade ettiği gibi “fasıkların içinde bulunduğu bir toplumda fitneye sebebiyet verdiğinden kadın yüzünü ve elini açamaz” diye ittifak vardır.
T.me/fikihdersleri
1.6K viewsedited  20:03
Aç / Yorum Yap
2021-06-23 22:44:51 https://telegra.ph/Kadinin-tesetturu-el-ve-yuz-avret-midir-08-14
1.7K views19:44
Aç / Yorum Yap
2021-06-23 14:00:01 A. Ric'î Talâk:

Fiilen evlenip karı-koca olduktan sonra erkeğin karısını sarih boşama sözleriyle boşamasıdır.

Meselâ; "Seni boşadım.", "Benden boş ol.", "Talâkın bana vâcip oldu." gibi sarih boşama sözleriyle, boşama niyeti olmasa dahi bir "Ric'î talâk" meydana gelir. "Sen benim karım değilsin.", "Ben senin kocan değilim." gibi biraz kinâyeli talâk tabirleri boşama niyetiyle söylenirse, yine bir "Ric'î talâk" husule gelir.

Bu çeşit boşamadan sonra erkek yeni bir nikâh yapmaksızın ve mehir ödemeksizin, karısıyla iddeti içinde normal âile hayatına dönebilir. Burada kadının rızâsı aranmaz.

Allah-u Teâlâ Âyet-i kerime'sinde şöyle buyurur:

"Boşanma iki defadır. Bundan sonra kadını ya iyilikle tutmak ya da güzellikle salıvermek lâzımdır." (Bakara: 229)

Erkeğin kadına tekrar dönmesi ancak birinci ve ikinci talâktan sonra henüz iddet bitip "Bâin" olmadan yapıldığı takdirde câiz olur. İddet bitince "Ric'î" talâk "Bâin" olur. Bundan sonra ise koca ancak yeni bir nikâhla karısını geri alabilir.

Ric'î talâkta boşanmanın bir bedel karşılığı olmaması gerekir.

Ric'î talâkın hükmü:

a. Verilen talâk, kocanın sahip olduğu talâk sayısını eksiltir. Meselâ karısını bir Ric'î talâkla boşayan erkeğin geriye iki talâk hakkı kalır.

b. Koca hanımını bir talâkla boşadıktan sonra dönüş yapmadan iddet bitse, kadın kocasından kesin olarak ayrılır.

Karşılıklı istekle yeniden nikâhlanma olmadıkça evliliğe dönüş câiz olmaz.

c. Koca boşadığı hanımına iddet devam ettikçe dönebilir. Çünkü Ric'î talâk cinsî mukareneti haram kılmaz.

d. Kadın iddeti doluncaya kadar kocasının evinde ikametle mükelleftir.

e. Ric'î talâkla boşanan kadın, boşayanın karısı durumundadır. Ona ikinci bir talâk verebilir, zihar yapabilir. İlâ ve liân yapabilir.

f. O müddet içinde eşlerden birisi vefat etse diğeri ona varis olur.

B. Bâin Talâk:

Yeniden nikâh olmadıkça, iddet içinde dahi olsa evlilik hayatına dönülemeyen boşama şeklidir.
ب
1.2K views11:00
Aç / Yorum Yap
2021-06-23 10:00:02 Bâin talâk iki çeşittir:

1. Beynûnet-i Suğrâ:

Kocanın boşadığı hanımına ancak yeni bir nikâhla ve mehir tesbit ederek dönebileceği talâktır.

Nikâhtan sonra birleşme meydana gelmeden boşamanın yapılması, birleşmeden sonra ayrılık ifade eden kinâye sözlerle veya şiddet ifade eden tabirlerle boşanmanın yapılması gerekir.

Meselâ "Sen bana haramsın, ben sana haramım.", "Kesin olarak boşsun." gibi mânâ ve maksatları açık olan ifadeler kadına karşı söylendiği takdirde, boşama niyetine ihtiyaç kalmadan Bâin talâk meydana gelir.

Fakat "Senden ayrıldım.", "Çek git.", "Kendine eş ara.", "Âilene katıl." gibi Bâin talâk gerektiren günlük hayatta çok kullanılan kinâye tabirler olmaksızın, boşama niyet ve gayesiyle söylenmezse, boşama husule gelmez.

Hükmü:

a. Derhal ayrılık meydana gelir. Nikâh kalkar. Yeniden nikâhlanmadıkça evliliği sürdürmek câiz değildir.

b. Bâin talâk iddetinde kadının kocasından örtünmesi, onun evinde iddet doldurması gerekir. Fakat o erkekle bir odada yalnız kalamaz.

c. Bu talâktan sonra eşlerden birisi ölse, diğeri onun vârisi olamaz.

2. Beynûnet-i Kübrâ (Talâk-ı selâse):

Talâkın üç olması demektir. Erkeğin karısını üç kere boşamaya hakkı vardır. Bir veya iki bâin talâkla boşamış ise onunla iddet içinde veya iddetten sonra yeni bir nikâh yapmak suretiyle evlenebilir.

Bu üç talâk ister ayrı ayrı vererek tamamlansın, ister "Üç" sözünün sözle veya işaretle talâkla birlikte bulunması şeklinde olsun, ister bir mecliste veya çeşitli meclislerde talâkı üç defa tekrar etsin, talâk "Beynûnet-i Kübrâ" olur.

Meselâ "Sen üç talâkla boşsun." demesi veya "Sen boşsun." deyip üç parmağı ile işaret etmesi gibi.

"Boşsun, boşsun, boşsun." demesi halinde üç talâk vâki olur. Ancak ikinci ve üçüncü "Boşsun." kelimeleriyle birinciyi kuvvetlendirmek istemişse, o takdirde sadece bir talâk vâki olur.
ب
1.8K views07:00
Aç / Yorum Yap
2021-06-22 17:42:27 Șafii fıkhına dair kanalımız açılmıştır. Kanala Üye olup, Kanalı dostlarınıza tavsiye ederek hayra vesile olabilirsiniz.

Șâfii Fıkhı
@fikihdersleri_safi
2.5K views14:42
Aç / Yorum Yap
2021-06-22 15:00:03 Sünnet-i Seniyye'ye
Uygunluğuna Göre Talâk:


Talâk, Sünnet-i seniyye'ye uygun olup olmaması açısından "Sünnî" ve "Bid'î" diye ikiye ayrılır.

1. Sünnet üzere boşama:

Boşama hususunda hissi ve acele karar vermemek, yanlışlığa ve huzursuzluğa düşmemek için Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz tarafından talâkta "Sünnî" boşama emredilmiştir.

a. Talâk-ı ahsen:

En güzel boşama tarzı demektir. Bu da hayızdan sonraki temizlik devresinde mukarenette bulunmadan bir Ric'î talâkla boşanan kadına, iddeti bitinceye kadar bir daha boşama yapılmamasıdır.

Zira bu telâfisi mümkün olduğu için daha az pişmanlık getiren ve kadına az zarar veren bir boşama şeklidir.

b. Talâk-ı hasen:

Güzel boşama tarzı mânâsına gelen bu talâkın üç şartı vardır:

Boşamanın kadının temiz olduğu zamanda olması.

Bu devrede mukarenette bulunmadan olması.

Yalnız bir Ric'î talâkla olması.

Bir temizlik devresinde şartlara uygun olarak meydana gelen bir ric'î talâktan sonra, istenirse yine öbür aydaki temizlik devresinde aynı şartlarla bir boşama yapılır. Sonraki ayın temizlik zamanında yine aynı şekilde boşama yapılabilir. Böylece ortalama üç aylık olan iddet zamanı içinde her ay birer ric'î talâk ile üç boşama tamamlanmış olur. İstenirse de bir-iki boşamadan sonra iddet içinde tekrar evliliğe dönülebilir.

2. Bid'at üzere boşama:

Sünnet-i seniyye'ye aykırı olarak yapılan boşamadır.

a. Kadını hayızlı iken boşamak.

b. Kadını temiz olduğu günlerde mukarenetten sonra bir defa boşamak.

c. Kadını bir temizlik günlerinde, bir defada veya ayrı ayrı zamanlarda birden fazla boşamak.

Kişi bu bid'atı işlerse boşama sahih ise de tahrimen mekruhtur, kişi günahkâr olur, gazab-ı ilâhîyi celbeder.

ب
2.8K viewsedited  12:00
Aç / Yorum Yap