Get Mystery Box with random crypto!

Finans Gazetesi

Telgraf kanalının logosu diptenalanadam — Finans Gazetesi F
Telgraf kanalının logosu diptenalanadam — Finans Gazetesi
Kanal adresi: @diptenalanadam
Kategoriler: ekonomi
Dilim: Türk
aboneler: 5.81K
Kanaldan açıklama

Ekonomi Politik yüksek analiz platformudur. 55 analistin hizmet verdiği profesyonel bir gazetedir. Siyasi ve ekonomi gelişmelerini kur ve konjonktüre uygulayarak yorumlar,günlük yayınlarız
Yatırım tavsiyesi istenmez verilmez. Tecrübe paylaşımı yapmaktayız

Ratings & Reviews

1.67

3 reviews

Reviews can be left only by registered users. All reviews are moderated by admins.

5 stars

0

4 stars

0

3 stars

0

2 stars

2

1 stars

1


En son Mesajlar 11

2021-05-13 00:34:29 İnsanoğlu - Zaman Kontratı

Üzerine asırlardır düşünülen, bir o kadar da teori geliştirilen bir konuya başlıyoruz. Bildiğimiz dünya dönmeye başladığı andan itibaren güneşin de hareketleriyle gün ve gece kavramı doğmuş, zaman geçtikçe güneşin bu hareketlerinin belirli periyotlarla olduğu farkedilmiş. İnsanoğlu yaratılıştan sonra uzun bir süre geçirdiği zamana isimler vermekle başlamış zaman yönetimine. Zamana isimler vererek onu kontrol altına almayı hedeflemiş.

İlk insanlar şimdikinden daha az akıllı değildi tabi ki. Zamanı durdurmanın mümkün olmadığının farkına vardı bir süre sonra. Zamanı durdurmanın veya geri getirmenin hayali bin yıllardır nesillerden nesillere aktarıldı. Ancak bununla alakalı herhangi bir somut adım atılamadı.

Böylece insanoğlu ile zaman arasında bir uzlaşmaya varıldı. İnsan dünyaya gelir, nasıl geçireceğini kontrol edebileceği bir zamanı dünyada geçirir ve giderdi. İnsanın buradaki gücü irade, zamanın gücü de durdurulamaması olmuştur.

Zamana müdahale ile alakalı kısmı bilimin ilgili alanlarındaki uzman isimlere bırakıp insanın bu konudaki yönetebileceği yeteneğine odaklanacağız.

İnsanın zamanla olan anlaşmasında en büyük gücünün irade olduğundan bahsetmiştik. İrade nedir? İrade basit kelime anlamı olarak “istemek, dilemek” demektir. Yani insan zaman boşluğunda geçirdiği her bir dilimi istediği dilediği gibi şekillendirebilir. Tüm zamanı isimlendirebilir, parçalarına ayırabilir, bambaşka isimler koyabilir. İnsanoğlunun kümülatif bilgisi buraya kadar oldukça başarılıdır. Zamanın başlangıcından itibaren tüm zamanı sayılarla belirlemiş, her zamanı da mikrosaniyelere kadar isimlendirmiş ve dilimlendirmiştir.

Peki bireyler bu yönetimin neresindedir? İradenin bireysel temsili nasıl olmalıdır. İşte insanoğlunun yaşam ve ölüm arasında geçen her bir saniyesinin esas meselesi, bunu planlamaktır.

Hayırlı bayramlar

Hekim Postası
882 viewsHekim Postası, 21:34
Aç / Yorum Yap
2021-05-11 00:29:09 SİYAH KUĞU TEORİSİ

Avustralya’nın keşfinden önce Eski Dünya’da, bütün kuğular beyaz zannedilirdi. Görünüşe göre bu şüphe götürmez kanaatin dayanağı, deneysel delillerdi. Görünen ilk siyah kuğu, bazı ornitologlar ve kuşların renkleriyle aşırı derecede ilgilenenler için herhalde ilginç bir sürpriz olmuştu; ama bu olgunun ortaya koyduğu daha temel bir şey vardı: Gözlem ve deneylere dayalı öğrenmenin, ciddi boyuttaki sınırlamaları ve bilgimizin kırılganlığı. Tek bir gözlem, milyonlarca beyaz kuğunun binlerce yıldır teyit etmiş olduğu genel bir kanıyı geçersiz kılabilir. Bunun için tek bir siyah kuğu olması yeterlidir

Nassim Nicolas TALEB tarafından literatüre kazandırılan ve kitabıyla aynı adı taşıyan Siyah Kuğu olması ihtimal dışı görünen, fakat ortaya çıktığında da yıkıcı etkisi olan ve bir kez ortaya çıktıktan sonra da onu daha az rastlantısal kılacak bir açıklama uydurduğumuz olayları temsil etmektedir. Siyaset, ekonomi, bilim, teknoloji arkasında iz bırakan her olay bu teoriyle açıklanmaktadır.

FAİZLER VE FİNANS PİYASALARI
Her kriz döneminde, özellikle son yaşanan 2008 ve 2020 krizleri sonrasında Merkez Bankaları piyasanın ateşini söndürmek amacıyla (!) karşılıksız para basma yolunu tercih etmektedirler. 1913 yılında kurulmuş olan FED, 2008 Krizine kadar olan 95 yıllık süreçte dünya ticaret hacminin artması, doların dünya para birimi olması vb. durumları göz önüne aldığımızda toplam 800 milyar dolar para basmıştır; ancak aynı FED 2017 yılına kadar olan 10 yıllık süreçte piyasaya sürdüğü para miktarını 5,5 kat arttırarak bilanço büyüklüğünü 4,5 trilyon dolara ve 2020 yılındaki pandemi sebebiyle yaşanan çalkantılı dönemde de işi daha da abartarak 7 trilyon dolar seviyelerine çıkarmıştır.

Tüm bunlar olurken yaşananlara merhem olabilmek amacıyla da faiz oranlarını sürekli bir şekilde düşürerek ucuz kredi sağlama yolunu seçmiştir. Ancak faizlerin düşük tutulduğu ortamda yatırımcılar, paranın satınalma gücünü koruyabilmek amacıyla risk alma yolunu tercih etmektedirler. Yani ABD gösterge faiz oranının % 0 - % 0,25 aralığında olduğunu ve enflasyon beklentisinin de % 2 olduğu düşünüldüğünde (-) % 1,75 olarak parasının satın alma gücünün düştüğünü gördüklerinde risk iştahını arttırarak finansal piyasalarda işlem açma yoluna gitmektedirler.

EN PAHALI CÜMLE
2020 Mart ayında yaşanan finansal piyasaların çöküşünde altın, gümüş, borsalar ve bitcoin de nasibini almıştır; ancak belirttiğim risk iştahının artıyor olması sebebiyle insanlar borsalara yönelmiş ve pandeminin yaşandığı bir dünyada (!) her gün rekor üstüne rekor kıran borsaları görmekteyiz. Peki ekonomiler kapalı iken hisse senetlerini aldığımız şirketler, hangi olağanüstü kar beklentisi ile alınıp tarihi zirvelerini yaşamaktadır? Bitcoinin 3.000 $ başlayıp 60.000 $ giden hikayesinin arkasında da en temel anlamıyla bu risk iştahı yatmaktadır.
ABD’nin faizi ne zaman arttıracağını elbette bilmiyoruz; ama Janet YELLEN’ın geçen hafta faiz arttırabiliriz açıklamasının hemen ardından çark etmesi, IMF Başkanı GEORGIEVA’nın piyasa yüksek faize geçişe hazır olmalı sözlerinin piyasalarda bir nabız yoklama hareketi olduğu unutulmamalıdır. Sürekli borsalar özellikle bitcoin ile yatıp kalktığımız zamanlardan geçtiğimiz şu Beyaz Kuğu döneminde o Siyah Kuğu nun yani faiz silahının bir gün ortaya çıkacağı ihtimalini hiçbir zaman göz ardı etmemek gerekiyor ve bitcoine ya da finansal piyasalara farklı anlamlar yükleyenlerin, çok iyi teknik analistim ben! diyenlerin bir anda batışlarını izleyeceğiz.
Dünyanın en pahalı cümlesi: BU SEFER FARKLI OLACAK
Saygılarımla
@1905mos
572 views Mustafa Olcay, 21:29
Aç / Yorum Yap
2021-05-10 17:45:59 https://twitter.com/mrclavius/status/1391765170427465733?s=09
1.2K viewsMrclavius, 14:45
Aç / Yorum Yap
2021-05-09 11:45:37 GERÇEK HAYATIN FOMO’SU

Psikoloji, insan davranışlarını ve zihnini analiz etme sanatıdır. Bütün analiz bilimlerinin de odak noktasıdır. Elbette günümüzde para kazanmak için kullandığımız teknik analiz, temel analiz gibi araçlar da buna dahildir. Dolayısıyla iyi bir trader olmak için önce insanları tanımak gerekir. Fakat bu tanışıklığı kara çevirebilmek için kaçırmamanız gerek asıl nokta, kendinizi tanımanızdır. Bir kere insanları tanıdığınızda en iyi trader sizsinizdir. Kendinizi tanıdığınızda ise zengin olursunuz.

Belki girişten niyetimi belli etmişimdir, bugün niyetim ekonomi konuşmak değil. Ekonomi piyasası, 7,5 milyar üyesi ile en yüksek risk ve en düşük kâr oranına sahip insan piyasasının, daha az volatil, daha tahmin edilebilir, dolayısıyla daha risksiz bir alt kümesi.Ve elbette kâr oranları çok daha yüksek.. (Özellikle kriptoda:D) Ben bugün insan piyasasından bahsetmek istiyorum. Ve insan psikolojisinin en can sıkıcı errorlarından birinden; FOMO..

FOMO, fear of missing out kalıbının kısaltılmışıdır. Yani doğru şartlar altında atlanıldığında çok iyi kazandırabilecek bir treni kaçırma ve arkasından bakakalma korkusudur. Bir emtiaya doğru yerden girmek için onnnca zaman varken, değerleneceğini anladığında yatırımcıyı kaplayan kaybetme korkusu, anksiyetenin tetiklediği yanlış hamleler, yüzleşilen sonuçlar ve pişmanlık hissi…

Bu terimi insan piyasasına uyarladığımızda karşımıza milyon tane örnek çıkar. Ben en temel bir tanesini söyleyeceğim. Sevdiğimiz birine hak ettiği değeri, özeni, sevgiyi vaktinde göstermeyip fırsatı kaybedeceğini anlayınca yanlış zamanda yanlış hamleler yapmak.. Bu öyle bir tren ki telafisi kolay olmadığı gibi fomosu da pek sancılı oluyor. Tıpkı her zarar ettiğimizde önceki bakiyemize ulaşmak için elde etmemiz gereken kar oranının yükselmesi gibi, burada da sevdiğimiz insanların gözünde ilk günkü gibi olabilmek için çok daha fazla çalışmamız gerekiyor. Neden faillediğimizi anlamak pek de zor olmasa gerek, değil mi?

Piyasada çok sık karşılaştığımız diğer bir fomo örneği ise zaman. Bunu kısa, orta ve uzun vadeli olarak ayırabiliriz. Kısa vade düşündüğümüzde, her gün değerlendirmemiz için 24 saatimiz varken, işlerimizi doğru zamanda yapıp, vaktimizi çok verimli bir şekilde değerlendirebilecekken gün bitmeye yakın treni kaçırdığımızı anlayıp pişman oluyor ve potansiyelinin çok aşağısında bir gün geçiriyoruz. Her gün, sonraki günün farklı olacağını söyleyerek kendimizi kandırıyor ve farklı hiçbir şey yapmamaya devam ediyoruz. Böyle böyle bir de bakıyoruz ki orta vade gelmiş ama biz daha kısa vade hedeflerine bile ulaşamamamışız.

İnsanın yaşı geçtikçe karşısına çıkan fırsatlarla birlikte, fırsatları değerlendirme kapasitesi de azalıyor. Sonuç olarak kısa vadede yapılan ve yapılmayanların sonuçlarıyla orta vadede yüzleşiyoruz. Aynı mantıkla orta vadedeki davranışlarımızın sonuçlarıyla uzun vadede yüzleşiyoruz. Fomo duygusuyla geçirilmiş bir hayat ve telafisi olmayan koskoca bir hata. Harekete geçmediğimiz her gün treni kaçırmaya bir gün daha yaklaşıyoruz.

FOMO’suz bir hayatın mümkün olmadığını hepimiz biliyoruz fakat nasıl ki trade ederken ipler bizim elimizdeyse insan piyasasında da bizim elimizde. Bütün kar ve zararlarımızın sorumlusu biziz. Unutmayın, insanları bir kere tanıdığınızda en iyi trader siz olursunuz. Kendinizi tanıdığınızda ise zengin olursunuz. Yatırım tavsiyesidir.
@songulkyl
2.2K viewsSongül Gülsen Kayalı, 08:45
Aç / Yorum Yap
2021-05-08 16:53:15 Ethereum (ETH) 30.000 lirayı (3626 dolar) geçti!
2.3K viewsİsmail Aktaş, 13:53
Aç / Yorum Yap
2021-05-08 14:14:47 Zeytin yağının önemi hakkında yazdığım flood yayında. İyi okumalar. https://twitter.com/mirmasii/status/1390988081587761155
2.3K viewsMehmet Kurt, 11:14
Aç / Yorum Yap
2021-05-08 11:47:04 KUM KITLIĞI


Kum, amaçlarımız için temel bir kaynaktır. Aslında kumdan daha fazla kullandığımız tek bir şey daha var, tabiki de “su”. Ve tıpkı su gibi, kumla ilgili sorunlarımız var. Aslında tükeniyor olabilir. Birleşmiş Milletler'in söylediğine göre, "21. yüzyılın en büyük sürdürülebilirlik zorluklarından biridir". Öyleyse sormamız gereken- Kumda neler oluyor ve bu bol kaynak neden şimdi bu kadar değerli kabul ediliyor?
Oraya varmadan önce, kumun gerçekte ne olduğunu anlamak için biraz zaman harcamak mantıklı olabilir.
Çoğu zaman, kum ufalanmış kayalardır. Kayalar her türlü yere gider. Bazen nehirlerde ve derelerde dolaşırlar, küçük parçalara ayrılırlar ve okyanuslarda hırpalanırlar. Sonunda, o kadar çok parçalanırlar ki, sadece ince bir kuvars (silika) ve feldispat (başka bir mineral) birikintisine sahip olursunuz. Bu, çoğu insanın "kum" diye düşündüğünde aklına gelen şeydir. Ancak, mevcut tek kum türü bu değildir. Ayrıca siyah kum, beyaz kum, kakadan yapılmış kum ve diğer bazı egzotik varyant türleri vardır. Sonuç olarak - Kum, birçok insan için pek çok şey anlamına gelebilir, çoğu insan bu değerli kaynağın sonsuz bir kaynağına sahip olduğumuzu düşünüyor.
Bu nedenle aynı anda kumun bitmesi gerçeğine varmak çok zor, kum altın ya da petrol gibi değil. Üzerine hemen dolar değeri koyamazsınız. Ancak yine de sonludur ve mevcut tüketim oranında, onu aynı hızda yenilemememiz oldukça olasıdır.
En büyük sebep - Kentleşme. Kentsel ormanlar beton üzerine inşa edilmiştir. Beton kum kullanılarak yapılır ve daha fazla insan kırsal bölgelerden şehir merkezlerine geçtikçe, daha fazla kuma ihtiyacımız olacak. Ayrıca, mesele sadece binalar değil. Asfaltta kum kullanıyoruz. Bardaklarda kum kullanıyoruz. Silikon çiplerde kullanıyoruz. Hemen hemen her yerde kullanıyoruz.
Ancak emtiaya olan bu aşırı güvene rağmen, her yıl ne kadar çıkaracağımız konusunda hala kesin bir rakam yok. Neredeyse her şeyi hafife alıyor gibiyiz. Kum ve çakıl tanımlamak için kullanılan geniş bir terimdir, ve bu ifadede herhangi bir gerçeklik varsa, doğanın her yıl birkaç milyar ton kumu yerine koyabileceğini yoksa kumun tamamen tükenme riskinin artacağını bilmeliyiz.
Bu noktada, muhtemelen şöyle düşünüyorsunuz: Çöller ne olacak? O geniş toprak parçaları kumla kaplı değil mi? Öyleler. Ama onları kullanamazsın. Yanlış şekle sahipler. Çok pürüzsüzler, çok yuvarlaklar ve kolayca kilitlenip birbirine bağlanmıyorlar. Yani asfaltta ve betonda kullanamazsınız. İhtiyacımız olan kum köşeli olmalı. Boyut olarak çeşitlilik içermelidir. Bunları deniz dibinde, kıyı şeridinde, taş ocaklarında ve nehir kıyılarında, genellikle korunan alanlarda bulabilirsiniz.

Peki bu konuda ne yaparsınız?

Pekala, bariz çözüm, bu kadar kum kullanmayı bırakmaktır. Bunun yerine tahta, saman ve plastik kullanın. Bu cephede halihazırda yeni gelişmeler yaşanıyor. Yani bu heyecan verici. Ancak daha da önemlisi, bir işletme olarak kum çıkarma konusunda daha fazla veriye ihtiyac var. Kim neyi alıyor? Ekolojiyi etkileyebilecek yerlerden kum çıkarmadığımızdan nasıl emin olabiliriz? Bu tür bilgiler, potansiyel olarak daha iyi bir politika reçetesi belirlememize yardımcı olabilir. O zamana kadar, umalım ki gerçekten kumumuz bitmesin ...
2.5K views MG Teknik , 08:47
Aç / Yorum Yap
2021-05-07 18:08:00 #SONDAKİKA

MEB'e bağlı tüm resmi ve özel okullar, kamu çalışanlarının idari izinli sayıldığı 10-11 ve 12 Mayıs'ta uzaktan eğitime ara verecek.
2.6K viewsİsmail Aktaş, 15:08
Aç / Yorum Yap
2021-05-07 14:11:53 İyi okumalar.
2.7K viewsReha, 11:11
Aç / Yorum Yap
2021-05-07 00:07:32 Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan

Kripto varlık alım-satım platformların denetlenmesine yönelik bakanlık olarak taslak bir çalışmamız var. Muhtemelen bir kanun teklifi olacak. Gerekli tüm hazırlıklarımızı yaptık.

Bu platformların denetimi, gözetimi konusunda yetkilendirdik. Alım-satım yapanların bilgilerini MASAK ile paylaşacaklar. MASAK'ın bu platformlar üzerinde her türlü denetim yetkisi var.
3.4K viewsİsmail Aktaş, 21:07
Aç / Yorum Yap