Get Mystery Box with random crypto!

Finans Gazetesi

Telgraf kanalının logosu diptenalanadam — Finans Gazetesi F
Telgraf kanalının logosu diptenalanadam — Finans Gazetesi
Kanal adresi: @diptenalanadam
Kategoriler: ekonomi
Dilim: Türk
aboneler: 5.81K
Kanaldan açıklama

Ekonomi Politik yüksek analiz platformudur. 55 analistin hizmet verdiği profesyonel bir gazetedir. Siyasi ve ekonomi gelişmelerini kur ve konjonktüre uygulayarak yorumlar,günlük yayınlarız
Yatırım tavsiyesi istenmez verilmez. Tecrübe paylaşımı yapmaktayız

Ratings & Reviews

1.67

3 reviews

Reviews can be left only by registered users. All reviews are moderated by admins.

5 stars

0

4 stars

0

3 stars

0

2 stars

2

1 stars

1


En son Mesajlar 3

2021-07-20 07:11:55 Bu sene daha az kişiyle yine kurban organizasyonuna girişildi. Hüseyin bey sağolsun daha hayvanlar ahırdayken gidip pazarlık yaptı ve geçen sene ki fiyatlara beş hayvan alındı işin güzel tarafı buna ek olarak (ismini açıklamayı doğru bulmadığım hayırseverler sayesinde) iki hayvan daha alındı toplamda yedi adet kurbanlık alınmış oldu. Bu senenin kurbanlık resimlerini ve fiyat bilgilerini Dayı (https://twitter.com/dayiekonomi) twitter hesabından büyük ihtimal paylaşır. Herkese iyi bayramlar.

Saygılarımla.

Samet AKGÜN

@sametakgun

https://twitter.com/samet_akgun
791 viewsSamet Akgün, edited  04:11
Aç / Yorum Yap
2021-07-20 07:11:55 HER TÜRLÜ KAZANMAK

Öncelikle mübarek kurban bayramınızı şahsım ve Finans Gazetesi ailesi adına en içten dileklerimizle kutlar ; mutlu , huzurlu ve sağlıklı bir bayram geçirmenizi dileriz.

Sürekli haber takibine rağmen usta traderları bile terste bırakan değişik bir piyasayla karşı karşıyayız . Bu bayram günü size her daim kazanacağınız bir yatırım tavsiyesi vereceğim (Elimizden geldiği kadarıyla , insanlara yardım etmek olayın püf noktası . Çevremizde pandemiyle beraber düzeni bozulan ve işşiz kalan insanlardan başlayabiliriz . Peki cebimizdeki parayı veya el emeğimizi vermemize rağmen nasıl kazanacağız? İnsanlara yardım etmenin verdiği mutluluk ve iç huzuru ilk kazancımız . Eğer ahiret inancımız varsa karşılığını öbür dünyada almak diğer kazancımız . Yardım etmenin en makbulü az da olsa düzenli olanıdır . İçinde bulunduğumuz kurban bayramında yardım şekli ihtiyaç sahiplerine kesilen kurbanlarımızdan hisse vermek şeklinde olabilir . Gücümüz yetmiyorsa bir yetimi veya bir ihtiyaç sahibi insanın yüzünü güldürecek bir bayramlık veya bir tatlı bile olabilir.

Dayı (@dayiekonomi) ile tanıştığımızdan beri ( bir seneyi geçiyor) beni en çok mutlu eden olayın resmini yazının altına ekleyeceğim . İlk bakıldığında çoğunuz için bir anlam ifade etmeyen ama hikayesini okuyunca bana hak vereceğinizi düşündüğüm olayı anlatayım müsaadenizle. Dayı “ dipten alan adam “ cümlesinin hakkını veren ender insanlardan biridir. Sadece twitterdan veya telegramdan dayıyı tanıyanlar çoğu kez ona cimri yaftasını vururlar ama biraz tanısalar tek amacının kaliteli ürünü uygun fiyata almak olduğunu anlarlar. Bir yerde insanlar için bir fayda gördüğünde onu paylaşmadan edemez.

Eğitim döneminde dayıyla ramazan ayı ,ramazan bayramı ve kurban bayramını birlikte geçirdik. Finansal piyasalar dışında insanlara yardım etmenin önemini defalarca örneklerle bize anlattı. Bir yerde ihtiyaç sahibi bir insan gördüğünde bunu bizimle de paylaştı ve hiçbir zaman " siz para yollayın ben ulaştırayım " demedi. " İmkanı olan ziyaret ederse bende katkıda bulunurum” demiştir hep .

Ramazan boyunca arkadaşların ev ziyareti yapıp ihtiyaçlarını belirlediği ailelere imkanlar nispetinde yardımda bulunduk. Kurban bayramı yaklaşırken Dayı : “ Çocuklar bir kurban organizasyonu yapsak , ihtiyaç sahibi ailelere ulaştırsak nasıl olur ?” dedi . Bu işten anlayan dayının eski öğrencilerinden Hüseyin bey (Allah ondan razı olsun) hayvanları uygun fiyata bulup kesim , paylaştırma ve dağıtım işlerini halletti . Yurtdışı kurban parasına dört adet büyükbaş hayvan alındı ki bizim hedefimiz iki adet büyükbaş hayvandı.

Pandemi nedeniyle işsiz kalan yakınlarına kurban bağışında bulunan arkadaşlar bu hayır işinden eksik kalınca üzüldü. “Kurban sevabı beklemeden bütçemize göre para toplasak bir hayvan daha alınıp kesilse mi?” diye sorduk dayımıza . Dini konularda lafı eğip bükmeyi sevmeyen , işin doğrusu neyse onu söyleyen dayımız “et ihtiyacı büyük ölçüde çözüldü , kişi başı hisse ayarlanmadan kurban olmaz. Kurbandan sonra gerekirse bir hayvan alır ortak keser dağıtırız “ dedi . Bizim de bu güzel organizasyona dahil olmamız için uygun fiyata baklava yapan bir ustaya ulaştı ve “yetimler için baklava ve bayramlık alıp dağıtalım etle beraber” dedi . Her ne kadar kurban organizasyonuna katılamasam da yetimlerin yüzünün güldüğü resimler benim de mutlu olmam için yetti . Yine bu organizasyonda şirketinin soğutmalı et dağıtım aracını ; daha önce yüz yüze görüşüp tanışmadığı halde Hüseyin beye emanet veren değerli editör arkadaşımız @etonomist ‘ i de unutmamak lazım . O dönem birbirini hiç görmeyen insanları bir araya getiren ; bu güven ve kardeşlik ortamını oluşturan Dayımızdan da Allah razı olsun.

Sevgili dostlar ; işte her baktığımda yetimlerin güldüğü fotoğraflarını bana hatırlatan , çoğumuz için bir anlam ifade etmeyen aşağıdaki büyükbaş hayvan resimleri benim için çok derin anlamlar ifade ediyor . Niyetiniz halis olunca Allah ummadığınız kapılar açıyor .
752 viewsSamet Akgün, 04:11
Aç / Yorum Yap
2021-07-18 20:36:58 Değerli Dostlar
Adalet ve psikopati bağlamında günceli değerlendirdiğim bilgiseli okuyabilirsiniz.
Sevgiler,
https://twitter.com/pskalakamen/status/1416812544061321221?s=21
663 viewsMahmud Taş, 17:36
Aç / Yorum Yap
2021-07-18 12:03:08 ABSTRACTİON

Kalabalık bir caddeye girip gördüğünüz 100 kişiye nefes alıp vermenin fizyolojisini anlatmalarını isteseniz, sizce kaç kişi doğru cevap verebilir?
Yada göz kırpmanın fizyolojisinden bahsetmelerini isteseniz?

Cevabı hepimiz biliyoruz. Bu bile gün boyunca binlerce kez yaptığımız eylemleri yeterince tanımadığımızın bir kanıtıdır. Ben bu gün sizleri, potansiyelini kullanmayı öğrendiğimiz taktirde hayatımıza olumlu etkileri olabilecek bir tanesiyle tanıştıracağım. Gözünüz birbirinizi bir yerden ısıracaktır diye düşünüyorum:)

Türkçe anlamıyla soyutlama, en aşina olduğumuz eylemlerdendir. Soyutlama, bir bilgi kümesinin işimize yarayan kısmını görmek, kalan gereksiz kısımlarını görmezden gelmek demektir. Tanışıklığımız eskilere dayanır. Daha anne karnındayken işimize yarayacak şeyleri öğrenmeye başlarız. Örneğin annemizin sesini ya da doğduğumuzda nasıl besleneceğimizi bilir, arama ve emme refleksini gerçekleştiririz. Yani bilmek eylemi yaratılıştan gelir. Soyutlama eylemi ise bilmek ve bilmemek arasında bir köprüdür dolayısıyla soyutlama eylemi de yaratılıştan gelmektedir.

Soyutlama bize neyi bilip neyi bilmeyeceğimizi seçme hakkı tanır. Örneğin bilgisayara yazıcıyı bağlayıp da çıktı almak istediğimizde ne yapmamız gerektiğini biliriz fakat bu işlemi yapmak için bilgisayarın işlemcisinin kullandığı op-code’ları, ana bellekle nasıl iletişim kuracağını bilmeyiz. Konuyu merak edenimiz araştırıp öğrenir, merak etmeyenimiz ise çıktısını alıp işine bakar. Böylece herkes öğrenmek istediği bilgiyi alır ve kararında soyutlama yapmış olur.

Soyutlama eylemini en kararında yaptığımız yaşlar çocuk yaşlarımızdır. Çünkü bu yaşlar bilip bilmeme kararını en özgürce aldığımız yaşlardır. Gelecek kaygısı yoktur, geçim derdi yoktur. Çevre koşulları bizi karnımızı doyurmak için belli başlı şeyleri öğrenmeye zorlamaz. Bu yaşlarda çocuğun ilgi alanları oluşur ve edinilen bilgiler sonucunda bir takım beceriler kazanılır. Bu süreç yetişkinlikte de devam eder/etmelidir. Çünkü bu sayede farklı ilgi alanları ve beceriler, ayrı uzmanlık alanlarının gelişmesinde öncü olacak, böylece daha gelişmiş bir topluma ulaşılacaktır.

Yazının bu paragrafında bir gariplik farkettiniz değil mi? Şimdi paragrafın başına “ideal bir eğitim sisteminde ve ideal bir toplumda” yazısını ekleyerek okuyun. Yazı düzeliyor.

Sizin de gördüğünüz üzere eğitim sisteminin en büyük sorunlarından biri budur. Eğitim sistemi çocukların neyi bileceklerini tercih etme haklarını ellerinden almakta ve hali hazırda soyutlanmış bilgileri ezberletmektedir. Örneğin matematik gibi zihin açan dahiyane bir ilimi bile formüllerden ibaret göstererek beyin yakan sıkıcı bir ilme dönüştürmektedir. Çocuklar okula gidip bilim öğrenmek yerine soyutlanmış bilim öğrenmekte, bunun sonucunda kendini bilimden soyutlamış, insan olmaları için değil vatandaş olmaları için eğitilmiş bir toplum üremektedir.

Bilinmesi gereken bilgiler ile bilinmesi gerekmeyen bilgiler bölmesi yer değiştirmiş, toplum ters soyutlanmıştır. E haliyle böyle bir toplumdan öğrenmesini, düşünmesini ve kendi adına kararlar almasını bekleyemezsiniz. Bu da devletin size reva gördüğü hayatın bir parçasıdır. Devlet neyi bilmenizi istiyorsa onu bilirsiniz, neyi nasıl öğrenmenizi istiyorsa onu öyle öğrenirsiniz.

Formülize ederek, ezberleyerek ve dayatılarak büyümüş bir toplumda formüllerin nereden geldiğini öğrenmenin ve bilme özgürlüğünü kazanmanın tek yolu kendini toplumdan soyutlamak yahut özgür bir topluma göçmektir.
Bilme özgürlüğümüze kavuşabilmek dileğiyle..
@songulkyl
1.1K viewsSongül Gülsen Kayalı, 09:03
Aç / Yorum Yap
2021-07-17 18:50:56 Uçak teknisyenliğinin avantajlarını şu şekilde sıralayabiliriz. Öncelikle bu meslek yorucu ve riskli olmasına rağmen eğlencelidir. Birçok arkadaşımız işini severek yapar. Yurtiçi ve yurtdışı birçok lokasyanda çalışma imkanı vardır. Havayolu şirketleri prestijli şirketler olduğu için birçok sosyal imkanı çalışanlarına sunarlar. Bu sosyal imkanların en güzeli şirketlerin çalışanlarına ve ailesine verdiği indirimli biletlerdir. Lisanlı teknisyenlerin maaşları genelde ülke ortalamalarının üstündedir.

Uçak teknisyenliğinin dezavantajlarına bakacak olursak; tüm dünyada bu meslek vardiyalı olarak yapılır. Örneğin, bir hafta gündüz bir hafta gece veya iki günde bir değişen vardiyalar vardır. Vardiyalı çalışma hem sağlığı hem de sosyal hayatı etkiliyebilmektedir. Çünkü haftasonu ya da bayramlarda genelde çalışılır. Uyku düzeni pek olmaz. Riski ve sorumluluğu yüksektir. Hata kabul edilmez. En ufak bir hata kelebek etkisi ile yüzlerce insanın hayatına mal olabilir. Türkiye şartlarında lisans alınana kadar verilen maaş tatmin edici değildir. Lisans alma süreci uzun ve yorucudur. Tam okul bitti artık sınav ve ders çalışma yok derken kişi kendini bir deryanın içinde bulur. Sters ve zaman baskısı çoktur.

Genel olarak çoğu teknisyen için avantaj ve dezavantajlar bunlardır. Maaş konusuna gelecek olursak lisanslı teknisyenler için yurtiçi belirttiğim gibi yoksulluk sınırı civarındadır. 2021 yoksulluk sınırı 9 bin tl olduğuna göre iyi bir maaş diyebiliriz. Lisansız teknisyen ise başlangıçta asgari ücretten biraz yüksek bir maaşla başlar. Yurtdışında ise EASA lisanslı teknisyenin maaşı tecrübesine göre değişmektedir. Yurtdışında lisanslı teknisyen maaşları yıllık ortalama 55 bin dolardan başlamaktadır. Tabi bu ülkeye, çalışma şartlarına ve firmaya göre değişmektedir.

Toparlayacak olursak, uzun soluklu bir eğitim ve tecrübeden sonra bu meslek birçok imkanı beraberinde getirmektedir. Özellikle erken yaşlarda uçakçılığa merak salıp bu yönde kendini geliştiren arkadaşlarımız çok iyi gelir seviyelerine ulaşmışlardır. Ayrıca işi bilmenin verdiği rahatlık ile istediği firmada kolayca iş imkanı bulabilmektedirler. Her işin bir zorluğu olduğu gibi bu iş için de zorluklar vardır. Genç kardeşlerim tercih sizin hayat sizin, erken yaşta kariyer planlamak geleceğinizi rahatlatabilir.

Sağlıcakla kalın.
793 viewsReha, 15:50
Aç / Yorum Yap
2021-07-17 18:50:36 Kariyer Planı: Uçak Teknisyenliği

Lise tercihlerinin yapıldığı bu günlerde ülkemizde çok bilinmeyen ve kendi mesleğim olan bir kariyer planından bahsetmek istiyorum. Uçak Teknisyenliği. Belki üniversite tercihlerini yapacak arkadaşlarımızın da ufuklarını açabilir.

Havacılık dünyada ve ülkemizde hızla gelişmekte olan bir sektör. Hem sivil hem askeri havacılık gün geçtikçe farklı kollara ayrılıp büyümektedir. 2015 yılında THY’e ait 266 uçak varken bugün THY, 370 uçağa sahiptir. 183 uçak siparişi de halihazırda mevcuttur. Bu büyüme sonucunda hava araçlarının bakım ve onarım faaliyetleri de artmakta ve her geçen gün nitelikle teknisyene ihtiyaç duyulmaktadır. Öncelikle nitelikli teknisyen nedir, nasıl olunur bunlara cevap verelim. Aslında nitelikli değil de lisanslı teknisyen desek daha doğru olur. Lisanslı teknisyen, sivil havaclık otoritelerinden belirli uçak tipleri için yetki almış, uçağı servise vermeye yetkinliği olan teknisyen demektir. Yani uçağın bakımı bittikten sonra “bu uçak uçabilir ya da uçamaz” diyen kişidir. Bu laf belki abartı gelebilir ama sahada da böyledir. Çünkü uçak uçar diyen teknisyen tüm sorumluluğu üzerine almış olur. Herhangi bir sorun görürse de uçağın bakımdan çıkmasına onay vermez. “Teknisyen bey yolcular bekliyor şirket zarar edecek” denilse de -ki deniliyor- sorun varsa o uçak uçamaz.

Lisanlı teknisyen olmak için ana bir yol haritası belirlemek gerekirse, liselerin havacılık bölümleri bu mesleğin başladığı yerdir. Liseden mezun olup direkt işe başlayan birçok teknisyen vardır. Fakat lisans almak 4 yıl lise okumaktan daha zordur. Lisanslar ikiye ayrılır sadece Türkiye’de geçerli olan SHGM (Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü) lisansı, tüm dünyada geçerliliği olan EASA (European Union Aviation Safety Agency) lisansı. Bunlar haricinde ABD’nin FAA (Federal Aviation Administration) lisansı da mevcuttur. İsimleri farklı olsa da işlev bakımından aynılar sadece geçerli olduğu ülkeler farklıdır.

Bahsettiğimiz lisansları alabilmek için okulda görülen dersler haricinde Sivil Havacılık otoritelerinin yetkilendirdiği üniversitelerden 15 modülün (dersin) sınavlarının her birinden 75 puan alınması gerekmektedir. Türkiye’den lisans almak isteyenler bu sınavlara Türkçe girerek SHGM lisansına başvurmaya hak kazanbilirler. Hak kazanbilirler diyorum çünkü lisansı alabilmek için uçak üzerinde 5 sene çalışılmış olması gereklidir. Yani liseden mezun olan bir kişi direkt niteliksiz olarak işe başlayıp modül sınavlarını verip 5 sene sonunda lisans alabilir. Bitti mi? Malesef hayır. SHGM’den bu lisansı alındığında lisans boş olarak gelmektedir. Yani genel uçak konusunda lisanslı fakat uçağı servise verebilmek için belirli uçak tipinde bilgili, tecrübeli ve yeterli olunmalıdır. Örneğin Airbus A320 uçağının tipini alıp bunu lisansına işleterek A320 uçaklarını servise verme yani bakımdan çıkarma yetkisine sahip olunur. Sıradaki soru ise uçak tipi nasıl alınır? Hangi tip alınacaksa o tipe özel genelde 6 hafta süren teorik eğitimin ardından 9 sınavdan yine 75 üzeri puan alıp pratik eğitime geçip 3 aylık pratik eğitimden sonra bir dizi mülakatı geçtikten sonra lisansa tip işletilebilir. Neyseki tip eğitimleri genelde şirketler tarafından verilir ya da şirketler bir eğitim firması ile anlaşarak çalışanını gönderir.

SHGM lisansı alma serüveni bu şekilde, EASA’da tüm bu adımlar geçerli fakat tek bir fark var. Bu sürecin tamamı İngilizce olarak yapılıyor. Yani eğitimler sınavlar hepsi İngilizce. EASA lisansının tüm dünyada geçerliliği olduğu için iş fırsatı ve maaşı da gayet güzeldir. Maaş konusuna gelmeden önce diğer yol haritalarından bahsedelim. Lise için olanı anlattık. Üniverstilerin 2 yıllık havacılık bölümleri ve teknik birçok bölüm, yine üniverstilerin 4 yıllık sivil havacılık ve teknik bölümlerinden mezun olan kişiler de uçak teknisyenliği kariyerine başlayabilir. Üniversitelerin 4 yıllık sivil havacılık bölümünden mezun olanlar SHGM lisansı alırken birçok dersten muaf olurlar ve onlardan istenilen tecrübe 3 yıldır. İngilizce seviyeleri de yüksek ise daha okurken EASA modül sınavlarını tamamlayabilirler.
788 viewsReha, edited  15:50
Aç / Yorum Yap
2021-07-14 12:01:59 günün makalesi
621 viewsholykamil, 09:01
Aç / Yorum Yap
2021-07-12 12:46:48 Finans Gazetesi yazımıza flood halinde ulaşabilirsiniz.
https://twitter.com/pskalakamen/status/1414281304770846723?s=21
364 viewsMahmud Taş, 09:46
Aç / Yorum Yap
2021-07-12 02:42:30 48 SAATLİK KABUS !

Yazılıma nasıl başlanabileceği ile ilgili olan yazımızda işin/sektörün zorluklarından az da olsa bahsetmiştik. Geçtiğimiz günlerde Akbank’ın başına gelen şey ise bir IT ekibinin yaşamak isteyeceği en son şeydir. Hizmet verdiğin tüm kullanıcıların sisteme erişememesi ! Hem de milyonlarca insanın günlük olarak kullandığı bankacılık işlemleri gibi bir hizmetin 48 saat gibi uzun bir süre boyunca gerçekleştirilememesi ! Bu durum sistemin teknik ekibi için kabustan farksızdır.

Akbank’ın açıklamasına göre sıkıntının mainframe’den (ana bilgisayar/sunucu) kaynaklandığını biliyoruz. Detaylı açıklama yapılmaması sebebiyle işin teknik kısmına fazla vakıf olmadığımız için kısaca mainframeden ve süreçten bahsedelim.

Mainframe nedir, nasıl çalışır ?

Mainframe bir günde yüzlerce milyar sorgu ve işlemi sıkıntısız ve yüksek performanslı olarak çalıştırabilme kapasitesine sahip süper bilgisayar/sunuculardır.
Milyonlarca müşterisi/kullanıcısı olan büyük firma ve kurumların veri merkezlerinde merkezi yapıda konumlandırılıp çok yüksek sayıda işlemin tutarlı ve hızlı bir şekilde gerçekleştirilebilmesi için kullanılırlar.

Süreç:

Kullanıcıların Akbank’ın bankacılık sistemlerine hiçbir platformdan erişemediği anlaşılıyor. Mainframe’de bulunan veritabanının cevap veremez duruma geldiğini tespit ediyorlar, hızlı bir şekilde bir önceki gün yaptıkları güncellemeyi geri alıyorlar, çünkü problemi yapılan güncellemenin doğurduğunu düşünüyorlar. Ancak bu defa disklere erişim kesiliyor, bağlantıyı sağlayamadıkları için açma kapama veya restart etme gibi türk usulü çözümlere belki de 10 yılda bir ihtiyacı olabilecek sisteme (mainframe) restart atıyorlar. Yiyor mu ? Yemiyor.

Dananın kuyruğu orada kopuyor ve mainframe’i tekrar ayağa kaldırabilmek, sistemi tekrar işler hale getirebilmek için uzun saatler ara vermeden çalışıp kademeli olarak (aşırı yüklenme olmaması için) tüm bankacılık işlemlerini kullanıma açıyorlar.

Mainframe’vari sistemlerde tüm parçalar çok sayıda yedekli bulunduğu halde; sistemin işleyişi ile ilgili her konuda kurtarma/geri yükleme mekanizmaları bulunduğu halde; veriler için günlük, haftalık, aylık vb. farklı periyotlarda onlarca/yüzlerce yedek alındığı halde; tüm bir sistemin çökmesi halinde hemen devreye girebilecek yedek 2. bir sistem bulunduğu halde problemler olabiliyor. Bazen yapılan bir güncelleme, bazen basit bir kodlama hatası (testleri yapıldığı halde), bazen de öngörülemeyen farklı durumlar buna sebep olabiliyor. Problemlerin birçoğu bu kurtarma mekanizmaları sayesinde kullanıcılara hiçbir şekilde yansımadan çözülebilse dahi Akbank örneğinde olduğu gibi bazen eş zamanlı tüm yedekli sistemleri etkileyebilecek, yedekleri kullanılamaz hale getirebilecek nadir de olsa ciddi problemler ortaya çıkabiliyor.

Hayat da böyle değil mi ?! Tüm önlemleri aldığımızı düşündüğümüz bir konuda dahi hiç beklemediğimiz sonuçlar alabiliyor, ummadığımız problemlerle karşılaşabiliyoruz.

Orhan Baba’ya selam çakarak yazımızı noktalayalım;

Hatasız kul olmaz…

@Kasv3rah
338 viewsAbdullah, edited  23:42
Aç / Yorum Yap
2021-07-11 19:14:47 https://twitter.com/historyfinans/status/1414248140740472839?s=21

Hint kast sistemi ve Kapitalist sistemle olan büyük benzerliğini yazdığım, Hindistan dinlerinden de bahsettiğim flood yayında. Paylaşmanızı ve beğenmenizi öneririm.
589 viewsEbubekir Akyıldız, edited  16:14
Aç / Yorum Yap