2021-11-03 05:37:25
Olağandışı bir davranış sergiliyorsunuz, daha önce bunu hiç ifade ermemiştiniz.
Çünkü bu ana kadar bilinçliyiniz. Ve partneriniz bakakalıyor.
''Bu nasıl bir davranış?''
Komik kısmı şu, bu davranış görünmezdi. Çünkü bilinçsiz bir davranış.
Diyorsunuz ki ''Ne demek istiyorsun? Ben hep böyleydim.''
Bir anlığına farklı bir kişiliğe dönüştüğünüzün farkına bile varmadınız.
Işte bu zamanlarda partnerler
''Kimle evlendim ben ?'' Sorusunu sormaya başlıyor.
''Balayindaki aynı kişi değil bu. Tamamen farklı biri!''
Olay şu ki o diğer kişi ebeveynlerden ve toplumdan kazanılmış otomatik davranışları yansıtıyordu.
Bal-ayı sırasında aktive değildi çünkü asıl kişi bilinçliydi.
Bilinçli hale geldiğimiz zaman hayatın ne kadar güzel olduğunu anlamamız gerekiyor.
Her şeyin, balayı gibi olduğu o ana dönüp bakin ve şunu sorun:
''Hayatım neden o zaman bu kadar güzeldi de şimdi değil?''
Cevabi da ; o zamanın hayatında tamamen bilinçli olduğun tek zaman olması. Ondan sonra bilinçaltın aracılığıyla hareket etmeye başladın ve her şey sarpa sarmaya başladı. Çünkü bu davranışların çoğu sana görünmez. Yani bunu anladığınızda aynı zamanda çocuğunuzda bunları kaydettiğini anlamaya başlıyorsunuz.
Bilinçli olduğunuz %5'lik kısmı da kaydedebilir ama aynı zamanda bilinçsiz olan %95'i de kaydediyor.
Bunlar aslında senin ailenden, onların da kendi ailelerinden kaptıkları davranışlar.
Bu yeni bir şey değil.
Ünlü bir kitap var.
''Zengin baba, yoksul baba''
Bu kitapta basitçe şundan bahsediyor; Fakir bir aileden geliyorsan, tüm hayatın için mücadele edebilir ve zengin olmaya çalışırsın. Ama başaramayacaksın. Eğer zengin bir aileden geliyorsan, bütün hayatın boyunca aptal olabilirsin ama başabilirsin de. Bu akılla ilgili değil.
Bu zengin aileden çocuklarına geçen bilinçdışı bir davranış.
Yani bilinçdışı olarak doğru hareketleri yapıyorlar. Bilinçli bir şey yapmalari gerektiğinde aptal gibi görünüyorlar. Bu bilinçdışı aynı şekilde fakir insanlarda da var.
Fakir insanların ailelerinden aldıkları bilinçaltı mesajlar;
Bunu yapamazsın, sen kimsin, hayat zor, mücadele etmelisin gibi bilinçaltı mesajlar.
Programlanman bu şekildeyse günün %95'inde kendini sabote edersin. Zenginlerin neden zengin, fakirlerin neden fakir kaldıklarının açıklaması budur.
Çünkü bilinçaltlari böyle programlanmıştır.
Yasadigin hayatın % 95'i bilinclatindaki bu programlardan gelir.
Her gün sadece %5'lik olarak gerçek hayatını yaşarsın. Yaratıcı olan bilinçli kısmın sadece %5..
Sen aslında kendi hayatını yaşadığını sanıyorsun ama öyle değil. Bunu göremiyorsun . Çünkü bilinçaltı dediğin şey gerçekten orada. Hayatımız bundan sonra %95'lik ilk programımız ne ise o olacak.
Peki bunu nasıl değiştiririz?
Bunun değişmesi için kendi hayatınıza bakın.
Hoşunuza giden şeyleri yaşamınıza dahil edin. Çünkü onları destekleyen bir programınız var.
Her ne ile uğraşıyorsanız, onun için çok çalışın. Gerçekleşmesi için çok çaba sarf edin.
Hayatında nelerle mücadele ettigin üzerine düşün.
Çünkü nerde mücadele varsa , kaçınılmaz olarak bilinçaltı programın o aradigin hedefi desteklemiyordur.
Bunu bulmak için çok fazla enerjiye ve psikolojik çabaya ihtiyacın yok.
Bilincin yaratıcıdır ve bir çok çeşitli yol ile öğrenebilir.
Örneğin kitap oku, kendini geliştirebileceğin yayınları izle , ya da daha farklı bir çok şey. Bunları yaptıkça bilinçli zihninde farkındalık kazanmış olacaksın.
Bilinçaltının öğrenme şeklinin iki temel kuralı var.
Birincisi; ilk 7 yılda gerçekleşen doğal hipnoz .. Ve ikincisi; 7 yaşından sonra yeni programların zihninize nasıl yerleşeceği?
Yeni programları zihnimize almak için sıkça tekrarlama ve cok fazla pratik yapmak gerekiyor. Araba sürmeyi öğrenmek istiyorsan, bu kendiliğinden olmaz. Koltuğa oturup anahtarı takmakla olmaz. Sürüş pratiği yapman gerekir.
Alfabeyi öğrenmek için A'da Z'ye kaç defa tekrarlarız.? Öğrenmeden önce defalarca denemen gerekir. Bir kere başardın mi tamamdır.
207 viewsNefeshamburg, 02:37
G
